16 Kasım 2007 Sayı: 2007/01(44)

  Kızıl Bayrak'tan
   Egemenlerin “ümit kırmak” dışında
bir çözümü yok!
  Sosyal yıkım saldırısında perde yeniden açılıyor...
2008-2010 arası özelleştirme yağması açıklandı...
İşçi ve emekçi eylemlerinden...
Telekom işçileriyle dayanışma eylemlerinden...
“Düşük yoğunluklu” sıkıyönetim (mi?)
Yüksel Akkaya
  6Kızıl Bayrak hakkında toplatma ve yayın yasağı!..
  “Aydınlığın en yakın olduğu an, karanlığın en koyu olduğu andır...”
Haluk Gerger
  “İnsanlık tarihine sahip çıkmak, kapitalizme karşı çıkmaktan geçiyor!”
Yüksel Akkaya
  Şanlı Ekim Devrimi’nin 90., Komünist Hareket’in 20. yılı coşkuyla kutlandı...
  Ankara’da Ekim Devrimi ve Parti etkinliği...
  Tersane İşçileri Birliği Derneği Yönetim Kurulu üyesi Cahit Atalay ile 2. Tersane İşçileri
Kurultayı üzerine konuştuk…
  Dünyadan...
  Irkçı-siyonistlerin Filistin topraklarını
gaspetme pervasızlığı sürüyor!
  Alman Devrimi ve Rosa Luxemburg
Volkan Yaraşır
  Neden birleşik mücadele?
M. Can Yüce
  Ekim Devrimi ve kadın sorunu
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kızıl Bayrak'tan...

Gazetemizin 9 Kasım 2007 tarihli 43. sayısı hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından toplatma ve iki hafta yayın durma kararı verildi.

Sermaye devletinin mahkemelerinin hukuk terörü tüm hızıyla sürüyor. Bu arada Kürt basını da hukuk terörünün saldırılarına maruz kalıyor. Günlük Kürt basını hakkında da peşpeşe kapatma kararları veriliyor. Bir kapatma kararı bitince diğeri anında devreye giriyor. Kuşkusuz bu saldırılar nedensiz değildir. Sermaye devletinin içerde baskı ve terör, dışarda ise savaş ve saldırganlık politikalarını engelsiz bir biçimde hayata geçirebilmesi tüm ilerici, devrimci güçlerinin sesinin-soluğunun kesilmesini zorunlu kılıyor.

Gazetemize yönelik saldırıların sadece hukuk terörüyle sınırlı değil. Yanısıra sermaye devletinin kolluk güçleri son günlerde gazetemiz çalışanlarına ve okurlarımıza karşı da sistemli bir şekilde saldırıyor. Birçok çalışanımız ve okurumuz takip edilerek, devrimci ve ilerici kurumlar abluka altına alınarak silahlı güçler tarafından taciz ediliyor.

Öyle anlaşılıyor ki, devletin kolluk güçleri önümüzdeki günlerde de benzer saldırılarını sürdürecektir. Devrimci düşünceye, devrimci örgütlenmeye ve devrimci faaliyete karşı gösterilen bu saldırganlık devam edecektir. Ancak bilinmesi gerekiyor. Hiçbir saldırı devrimci faaliyetimizi engelleyemez.

Gazetemiz bugüne kadar devrimci yayın faaliyetini kendi amaçları ve hedefleri doğrultusunda kesintisiz ve tavizsiz bir çizgide sürdürdü. Bundan sonrada bu çizgisinde kararlıca yürüyecek ve kendisine yönelecek her türlü saldırıyı tereddütsüzce göğüslemeyi bilecektir.

Açık ki, gazetemize yönelik saldırıların önüne kesebilmek ve bu saldırıları püskürtebilmek güncel bir sorumluluktur bizler için. Bu sorumluluğun bir yanı ise, tüm güçlerimizin ve okurlarımızın bu saldırıya cepheden yanıt vermesi ve gazetemizi her açıdan sahiplenmesidir. Gazetemizi her alanda işçi ve emekçilere anında ulaşmasını sağlamak, yaygın bir dağıtımını örgütlemek ve her türlü yazılı, görsel ve maddi katkıyı sunabilmek için azami bir çaba sarfetmek gerekiyor. Gazetemizi sahiplenmenin sorumluluğu bunu gerektiyor.

Bu arada şunu da hatırlatmamız gerekiyor. Yayın durdurma yasağından dolayı gazetemizin Yay-Sat kanalıyla dağıtımına 2 hafta süreyle ara vermek zorunda kalacağız. Bundan dolayı gazetemizin iki sayısını elden dağıtımı yoluyla okurlarımıza ulaştırmak durumundayız. Çalışanlarımız ve okurlarımız gazetemizi ilerden sahiplenmenin yeni bir pratiğini daha göstermeliler. Bu saldırı vesile edilerek bugüne kadar bu alanda yaşanan eksiklikler giderilmeli ve gazetemiz her düzeyden sahiplenilmelidir.

Kuşkusuz bazı devrimci aydın ve ilerici sendikacıların gazetemizle dayanışma duygu ve düşüncelerini anında dile getirmeleri sevindiricidir.

Kızıl Bayrak işçi sınıfının, devrimin ve sosyalizmin sesidir. Hiçbir güç bu sesi susturmayı başaramayacaktır!