İçindekiler:

7 Eylül 2022
Sayı: KB 2022/29

Bu pisliği devrim temizler
Mafyatik rejimde tedirginlik başladı
20 yıllık gemi batıyor!
"Yandaşların gemisi" kimleri taşıyor?
"Sarayın yargısı"tın "adli yılı" açılışı
Suriye ile "normalleşme"mi başlıyor?
Suriye itirafları...
Yıkımların altından çıkmak için...
Kapitalistlere vergi affı
Petrol-İş İzmir Şubesi Genel Kurulu
SUNNY'de saldırılar sürüyor!
LM işçilerinin mücadele arayışı
Cumhuriyet, laiklik ve dinsel gericilik
AB'nin "liberal değerler" efsanesi
Kolombiya'da yeni dönem...
Nükleer kıtlık araştırması
Kıtlık ticareti
Şili'de referandumun reddi
Gorbaçov: Lekeli bir figür
Uluslarası Kadın Konferansı sürüyor
"Örgütlenmekten başka çaremiz yok"
6-7 Eylül saldırılarının 67. yılı
Anlattıkça insan...
İnsanca yaşamaya yetecek...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Uluslararası Kadın Konferansı sürüyor

 

3. Uluslararası kadın konferansının 5 Eylül’deki programında çalıştaylar vardı. Sabah 9’da başlayan çalıştaylar kısa bir molanın ardından akşam saatlerine değin sürdü. Akşam ise geçmişteki konferanslarda gelenekselleşen, her gece bir kıtanın kültürünün yansıtıldığı bir etkinlik gerçekleşti. Dün akşamki etkinlik Avrupa kıtasına ayrılmıştı. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen emekçi kadınlar dans, müzik ve devrimci marşlar ile geceyi renklendirdiler.

Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası üyesi Dilbent Türker ve PiA’dan kadınlar, işçi kadınların durumu ve sendikalar üzerine düzenlenen çalıştayda yer aldılar. Çalıştay Almanya’da hizmet sektöründe örgütlü Ver.di ve Yeni Kadın Dünyası ile birlikte düzenlendi.

Yeni Kadın Dünyası, etkinlikteki konuşmasında Türkiye’de sendikaların ve sendikalarda örgütlü kadın işçilerin durumuna, sendika bürokrasisinin kadın işçileri görmezden gelmesine değinerek, çok sayıda istatistiklerle, sendikalarda kadın çalışmasının nasıl sürdürülmesi gerektiğine değindi. Çalıştayda ayrıca Bangladeş, İspanya, Hollanda, Güney Afrika, Almanya’dan mücadeleci işçi kadınların sunumları gerçekleşti. Sunumlarda kadın işçi önderleri geldikleri ülkelerde işçi kadınların sorunlarına vurgu yaparak, son süreçte yaşanan veya halen sürmekte olan grevlere, direnişlere değindiler. 

Bangladeş’te daha fazla ücret talep eden çay işçilerinin yaygın ve kararlı grevlerinin yaşandığına, çok sayıda işçinin yalan suçlamalarla tutuklandığına dikkat çeken giyim ve tekstil işçileri sendikasından işçi kadın, tekstil sektöründe 16 saate varan günlük çalışma saatlerine, işçilerin ayda 18 dolar kazandığına, dünyanın dikiş odası olarak bilinen Bangladeş’te tekstil sektörünün ülkenin milli safi hasılasının yüzde 80’ini karşıladığını söyledi.

İspanya’dan katılan ve otellerde oda temizliğinde çalışan kadın işçiler, iş güvenliğinin kalmadığı, iş basıncının ve meslek hastalıklarının giderek arttığına ve bunlara karşı örgütlenerek sürdürdükleri mücadeleye vurgu yaparak taleplerini sıraladılar.

Hollanda’dan konferansa katılan temizlik işçileri ise 2012 yılında sürdürdükleri 16 hafta süren grevleri süresince temizlik yapılmadığını ve böylece görünür olduklarına değindiler. Evlerde bakım sektöründe çalışan bir işçi ise kısa süre önce sürdürdükleri greve değindi. Kuzey Ren Vesfalya’da kliniklerde çalışan işçilerin sürdürdükleri grevlerle dayanışma göstermediklerini söyleyerek bir özeleştiri yaptı.

TOMİS adına konferansa katılan ve Alman devrimci kadınlarının davet ettiği Dilbent Türker’in Sinbo direnişi büyük ilgi odağı oldu. Katılımcıların tümü genç bir devrimci kadın işçinin mücadelesi karşısında duydukları hayranlığı sıkça dile getirdiler. Kod 29’a karşı verilen mücadeleden Konferans süresinde ilk kez haberdar olmalarından dolayı duydukları üzüntüyü dile getirdiler. Ver.di sendikası ayrıca direniş için göçmen işçiler arasında topladıkları bağışı Dilbent’e sundular. Konuşmalarda uluslararası düzeyde direniş, mücadele ve grevlerden en kısa ve dolaysız biçimde bilgi akışının sağlanması için uluslararası bir ağın kurulmasının aciliyetine vurgu yapıldı.

Bu bağlamda “Kod 29 ve işçi düşmanı yasalara karşı mücadele nasıl sürdürülmeli, mücadeleyi nasıl ortaklaştırabiliriz” sorusunun iki gün sonra yapılacak genel kurula sunulması konusu yarınki çalıştayda karara bağlamak üzere not alındı.

Çalıştaylara yarın da devam edilecek. Her çalıştay genel kurulda delegelere sunulmak üzere hazırlayacağı karar taslağı üzerine çalışacak.

Kızıl Bayrak / Tunus

 

 

 

Basel’de Siyonist kongre ve protesto

 

Birinci Siyonist Kongresi’nin 125. yıldönümü 27-28 Ağustos’ta Basel’de kutlandı. İlk Siyonist Kongre 1897 yılında Basel’de yapıldı. Avukat ve yayıncı Herzl tarafından organize edilen kongre, İsrail devletinin doğum günü olarak kabul ediliyor. İsviçre İsrail Toplulukları Federasyonu (SIG) Başkanı Raph Lewin de Basel’in Yahudi İsrail devletinin ebesi olarak kabul edildiğini söyledi. İsrail devletin kurulmasından önceki 22 kongrenin toplam 10’nun Basel’de gerçekleştiği söyleniyor. Basel Stadtcasino’da gerçekleşen ilk kongreden 125 yıl sonra İsrail devletinin kuruluşu aynı salonda kutlanıyor. Basel Bölgesi Başkanı Beat Jans’ın basına verdiği demeçte, İsrail Cumhurbaşkanı Yitzchak Herzog ve üst düzey politikacılar başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından binden fazla kişi Basel’e geldi.  

Etkinliğe büyük bir askeri ve polis varlığı seferber edildi. Başka kentlerde de takviye gelen polis ve ordu güçleriyle Basel adata ablukaya alındı. Siyonist şefleri korumak için harcanan toplam maliyet 5,689 milyon CHF’dir. Basel hükümeti, masraflarının tamamının tazmin edilmesi için federal hükümete başvuruyor. Federal hükümet ayrıca orduyu konuşlandırma için de önemli harcamalar yapıyor. Kongreyi “olağanüstü bir olay” olarak nitelendiren federal hükümet, olağanüstü güvenlik önlemleriyle de dikkat çekti. Seferber edilen asker ve polisin yanı sıra helikopterler günlerdir şehrin üzerinde dönüyor, lastik botlarla askerler Ren Nehri’nde devriye geziyor. Şehir merkezinin bazı bölümleri ise “işgal” altında. Basel hava sahasının kapatıldığını basın bildirdi, kentin bazı bölgelerinde trafik durduruldu. 

Basel, Siyonizm ve destekçilerini memnuniyetle karşılarken, Filistinliler acımasız işgal ve neredeyse günlük katliamlar altında yaşıyor. Filistin halkı emperyalistlerin desteğiyle İsrail Siyonizm’i tarafından katledilir, sürgün edilir, topraklarına ve mallarına el konulur ve işkencelerden geçirilirken ve bunlar uluslararası camianın umurunda değilken, İsrail Siyonizm’i İsviçre ve diğer batılı devletler tarafından korunuyor.

Basel kantonu yetkililerin tüm bu seferberlik çabalarına rağmen yetkililer 28 Ağustos günü gösteri yapılmasına izin verdi. İsviçreli sol, ilerici ve anti faşist-devrimci güçler, bu yıldönümü kutlamasının yapılmasını protesto etti. Siyonist kongreye karşı günler öncesi örgütlenen bir dizi etkinlikler, 28 Ağustos günü yapılan bir yürüyüşle desteklendi.

28 Ağustos günü saat: 15.00’de De-Wette Park’da kitle toplanmaya başladı. Burada yapılan konuşmaların ardından kitle “Filistin’e özgürlük, Siyonist kongreye hayır!” pankartı altında yürüyüşe geçti. Coşkulu sloganlarla yürüyen protestocular, Bankverein önüne gelindiğinde durdu ve burada da konuşmalar yapıldı. Kentin en işlek caddesinde “Filistin’e özgürlük!”, “Yaşasın enternasyonal dayanışma!”, “Politik tutsaklara özgürlük!”, “Anti kapitalista!” gibi sloganlar eşliğinde Basel parlamentosuna gelindi ve burada da çeşitli konuşmalar yapıldı. Polis yürüyüş güzergâhı dışındaki tüm ara caddeleri kapatmış ve yoğun bir polis yığınağı yapılmıştı. Clarplatz’da mücadele çağrısıyla yürüyüş bitirildi.

Eyleme katılan kitlenin coşkusu ve öfkesi dikkat çekti.

Kızıl Bayrak / Basel