İçindekiler:

7 Eylül 2022
Sayı: KB 2022/29

Bu pisliği devrim temizler
Mafyatik rejimde tedirginlik başladı
20 yıllık gemi batıyor!
"Yandaşların gemisi" kimleri taşıyor?
"Sarayın yargısı"tın "adli yılı" açılışı
Suriye ile "normalleşme"mi başlıyor?
Suriye itirafları...
Yıkımların altından çıkmak için...
Kapitalistlere vergi affı
Petrol-İş İzmir Şubesi Genel Kurulu
SUNNY'de saldırılar sürüyor!
LM işçilerinin mücadele arayışı
Cumhuriyet, laiklik ve dinsel gericilik
AB'nin "liberal değerler" efsanesi
Kolombiya'da yeni dönem...
Nükleer kıtlık araştırması
Kıtlık ticareti
Şili'de referandumun reddi
Gorbaçov: Lekeli bir figür
Uluslarası Kadın Konferansı sürüyor
"Örgütlenmekten başka çaremiz yok"
6-7 Eylül saldırılarının 67. yılı
Anlattıkça insan...
İnsanca yaşamaya yetecek...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

20 yıllık gemi batıyor!

E. Eren Yılmaz

 

Sermaye düzeninin kirli icraatlarına yönelik ifşalar sürüyor. Sedat Peker’in aylardır sürdürdüğü açıklamalar sermaye devletinin temel kurumlarının, medyasının, mafyasının ve çetelerinin iç içe geçmiş yapısını birçok yönüyle ortalığa sermişti. Uyuşturucu ticaretinden siyasi cinayetlere, rüşvet, yolsuzluk ve hırsızlıktan gasp ve yağmaya kadar bir dizi konuda bilinen başlıklar, somut verilerle ortalığa saçılmıştı. Sermaye düzeninin dümenine, emperyalist merkezlerde planlanarak, işbirlikçi ve yabancı sermayenin tam desteği ile oturduğu andan itibaren AKP, kendisine biçilen misyonu efendilerinin istekleri doğrultusunda layıkıyla yerine getirdi. Sermaye sınıfı adına hayata geçirdiği saldırıların başarısını, geri planda kurduğu düzenle, mafya ve tarikat şebekelerinin de içinde olduğu büyük bir yağma ve talanla birleştirdi. Yasal ve yasadışı olarak iç içe geçmiş birçok faaliyetiyle iktidarının bir parçası olan kişi ve kurumlara devasa servetler/kaynaklar aktardı.

AKP-MHP gerici-faşist iktidarının toplum yaşamını bir bütün olarak büyük bir yıkıma uğratan çok yönlü saldırılarının doğrudan bir yansıması olarak yaşadığı kaçınılmaz çözülmenin ve bu çözülmenin yarattığı iç hesaplaşmaların ürünü olarak ortalığı kaplayan çatışmaların dozu artıyor. Sarsılan düzenin çatlaklarından ortalığa dökülen bilgi ve belgeler, yıllardır kurdukları yapının gırtlağına kadar pisliğe battığını her gün yeniden teyit ediyor.

Sedet Peker’in son ifşaatları ile ifade edilen isimlerle birlikte oklar Saray’a gelip dayanmış bulunuyor. Saray koridorlarını arşınlayan danışman, milletvekili ya da herhangi bir kurumun başına atanan müdürlerin, ifade edilen rakamlara bakılırsa milyonlarca dolarlık rüşvet, borsa manipülasyonlar vb. üzerinde edinilmiş büyük servetleri bulunuyor.

Ortağıyla beraber AKP iktidarı bir örümcek ağı gibi sardıkları devlet kurumları üzerinden, ülkede ne kadar gayrımeşru iş, rüşvet, dolandırıcılık vb. var ise tekellerine almış durumdalar. Neredeyse kaldırılan her taşın altından Saray’ın neferleri ya da yandaşları çıkıyor. Yine ortalıkta dolanan ifşaatlara bakılırsa Saray’ın bu yağmacı/talancı takımı, iktidar olmanın olanaklarını sonuna kadar kullanarak pervasızlaştıkça pervasızlaşıyor. İşi bitenleri ıskartaya çıkartanlar, kimi zaman ortadan kaldırma planları dahi yaparak, gözü dönmüş bir saldırganlıkla rant iştahlarının nelere kadir olduğunu gösteriyorlar. Bunların buzdağının sadece görünen yüzü olduğu ise herkesin bildiği bir gerçek.

Fethullahçı çete ile tutuştukları iktidar kavgası ile daha da görünür olan, sermayedarları ihya eden ama aynı zamanda kapitalist düzenin tüm enstrümanlarını kullanarak neredeyse her ticari işten payını alan kirli işler iktidarı, sonuna yaklaştıkça pislik çukurunun dibine batacaktır. AKP-MHP iktidarının baskı, zorbalık, tehdit, yasaklar ve manipülasyon dışında oturdukları koltukları koruyabilmek için kullanacak bir aracı kalmamış bulunuyor. Batan gemiden kaçanlar, kendini kurtarma çabasına girenler büyük bir telaşla tüm kirleri ortalığa saçıyorlar. Yolsuzluk, rüşvet, yağma/talan üzerine kurdukları düzenlerinin bugüne kadar devasa zenginlikler elde etmelerini sağladığı “kadroları” ise kalan zamanda “ne ütersek kârdır” bakışıyla davranıyorlar. Önümüzdeki günlerde yeni yeni isimlerin de bu halklara eklenmesiyle artacak gibi duran ifşaaların gösterdiği gerçek budur!

Bu pisliği devrim temizler! İşçi sınıfı ve emekçilerin sırtından yaratılan değerler üzerinden, milyonlarca insan açlık ve yoksulluk içinde yaşarken ifade edilenler kapitalist düzenin bir bütün olarak çürümüşlüğünün göstergesidir. Ancak AKP iktidarı döneminde birçok kez görüldüğü üzere, çürümüşlüğün, kirli-kanlı icraatların, yolsuzluk, rüşvet ve yağmanın ifşa edilmesi, ortalığa dökülmesi esaslı bir değişim yaratmıyor. Başta işçi ve emekçiler, yağma ve talan düzeninin yarattığı yıkımı derinden hisseden toplumsal kesimlerin eylemli tepkisi olmadan, örgütlenerek çürümüş ve çeteleşmiş sermaye düzeninden hesap sormaya girişmeden sorunlar çözülmüyor. Belki kişiler değişiyor, yöntemler farklılaşıyor ama düzenin çarkları dönmeye devam ediyor/edecek. Ta ki işçi sınıfı o sömürü çarkına kırana dek. Zira çalınan işçi sınıfının geleceğidir.

Sarayın lağımı patladı

Belli aralıklarla da olsa, Sedat Peker bir buçuk yıldan beri saray rejiminin içine battığı yolsuzluk, rüşvet, cinayet, talan, mala çökme, uyuşturucu ticareti gibi pek çok olayı ifşa etti. İçeriden biri olan Peker’in açıklamalarında saray rejiminin tepeden tırnağa bu çirkefe battığını gözler önüne seren sayısız kanıt yer aldı. Ancak yargı sarayın aparatı haline getirildiği için ifşaatlarda adı geçen kişilerin hiçbirine dokunulmadı.

Saray yargısı aylar, hatta yıllar önce yazılmış bir cümlelik Twitter mesajından ya da edilmiş iki laftan dolayı insanları tutuklayıp hapse kapatıyor. Ancak cinayet işleyen, rüşvet alan, haraç kesen, silah zoruyla başkalarının malına çökenler ‘rejimin saygın adamları’ olarak ortalıkta dolaşıyorlar. Çünkü yargı kurumu da hizmet ettiği mafya/çete oluşumlarına benzemiş, mafyatik rejim kendi yargısını da yaratmıştır.

***

Sedat Peker’in son ifşaatları biraz daha geniş yankı uyandırmış görünüyor. Zira olaylar, kişiler, suçlar açıklanarak somut bir şekilde ortaya kondu. Muhalefetteki düzen partileri, savcıları harekete geçmeye çağırdılar. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Peker’in anlattığı olayların doğru olduğunu açıkladı. Bu arada mesajlarda adı geçen mağdur sermayedar Mine Tozlu Sineren de Peker’in anlattığı olayları yaşadığını, dolandırıldığı her olayı iktidara bildirdiğini, ancak hiçbir sonuç alamadığını açıkladı. Yani bu defa Peker dışında olayın bizzat mağduru olan kişi de rüşvet çarkının doğru olduğu ve bu çarkta soyulduğunu teyit etti.

Suçlar farklı kaynaklar tarafından teyit edilirken, faillerin AKP şefinin dibindeki kişiler olduğu da gözler önüne serildi. Onlarca Twitter mesajı yayınlayan Sedat Peker, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun rüşvet-gasp-ahlaksızlık çarkının başını tutanlardan biri olduğunu ifşa etti.

Peker, Bank Asya’nın 16 yıl yöneticiliğini yapan eski SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu ve Türkiye Odalar Borsalar Birliği Deniz Meclisi Üyesi Salih Orakcı’nın da içinde yer aldığını belirttiği rüşvet ve yolsuzluk ağını anlattı ve ifşaların devam edeceğini vaadetti. Anlaşıldığı kadarıyla Peker, yeni Twitter mesajlarında AKP şefleri ile sarayın içine yuvalanmış rüşvet/yolsuzluk/zorbalık çetelerinin mensuplarını deşifre etmeyi sürdürecek.

Peker’in son açıklamaları üzerine bir değerlendirme yapan eski AKP milletvekili Turhan Çömez, 20 yıl önce gerçekleşen bir yolsuzluk/rüşvet olayını belgeleriyle Halk TV’de anlattı. Çömez, zamanında belgeleri hem Abdullah Gül’e hem Tayyip Erdoğan’a sunduğunu ancak hiçbir şey yapılmadığın ifşaa etti. Turhan Çömez bu rejimin kurulduğu günden beri rüşvet, yolsuzluk, talan çarkından beslendiği ve Peker’in açıkladıklarının işlenen suç dosyalarının sadece küçük bir kısmı olduğuna dikkat çekti.

Peker’in tüm ifşaatlarını sessizlikle geçiştiren saray rejiminin işi giderek zorlaşıyor. Zira AKP şefinin danışmanı adıyla sanıyla anılıyor ve işlediği suçlar ifşa ediliyor. Tabii başka AKP’liler de var Peker’in açıkladığı isimler arasında. Bu arada ifşaatlarına devam edeceği ve sarayın içine battığı bataklığın giderek daha belirgin şekilde görüleceği günlerin yaklaştığı anlaşılıyor. Bu ise AKP şefi ile etrafındaki yiyici takımının din, vatan, yerli/milli söylemlerinin ardında nasıl bir yağma/talan/gasp/cinayet rejimi kurduklarının açığa çıkmasını sağlayacak. Bu defa sarayın lağım çukuru patladı. Peker, yeni ifşaatlarla arkasının geleceğini vaat ediyor. Görünen o ki, din-ahlak dersi vaaz eden utanmazların kurdukları kokuşmuş rejimin bütün lağımları, önümüzdeki süreçte peyderpey patlayacaktır.