İçindekiler:

3 Temmuz 2022
Sayı: KB 2022/24

NATO'nun "yeni" savaş konsepti ve Türkiye
NATO'daki kirli pazarlıkta anlaşma...
Saray rejiminin sahte vaatleri
Dinci-gericiler arası kapışma
Altı ayın sonunda uyanma vakti
Gerici rejimin trol gerçeği
Tek adam rejiminin kaybedeni işçiler
Sefalet ücreti açıklandı!
Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış!
Gemi sökümde ahlaksızlık
Emperyalist zirvelerin savaş çığırtkanlığı
NATO gücünü 300 bine çıkartacak!
G7 Çin ile rekabeti...
Sri Lanka iflas ilan etti!
Zürih'te inşaat işçileri yürüdü
Köln Ford'da Pressan'la dayanışma!
İktidar ve aparatları meydan okuyor
DGB: Barınma haktır!
Meslek liselerinde yeni sömürü hamlesi
Sivas Katliamı 29. yılında...
Çorum Katliamı 42. yılında...
Ahlaki çöküntü
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Köln Ford’da Pressan’la dayanışma!

 

Baskı, mobbing, düşük ücret, uzun çalışma saatleri gibi insanlık dışı çalışma koşullarına karşı TOMİS’te örgütlendikleri için işten atılan Pressan işçilerinin başlattıkları direniş 39. gününü geride bırakırken, saldırılar üç işçinin daha işten atılmasıyla devam ediyor.

İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR), daha önce gündeme gelen çeşitli işçi direnişlerinde olduğu gibi, Pressan işçileriyle de dayanışmayı yükseltmeye dönük çalışmalarını sürdürüyor.

BİR-KAR çalışanları daha önce Brose’nin Würzburg ve Wuppertal’daki işletmelerinde işçilere yönelik yaptıkları seslenme ve bildiri dağıtımının ardından, 30 Haziran günü Köln Ford’da da bildiri dağıtımı gerçekleştirdiler.

Pressan’ın ürün sattığı büyük otomobil tekellerinden biri de Ford’dur. Pressan Direnişi’ni Ford işçilerine taşımak için öğlen vardiyası değişiminde işçilere seslenme eşliğinde bildiri dağıtımı gerçekleştirildi. İşçilere hitaben yapılan konuşmalarda Türkiye’de faaliyet yürüten binlerce Alman firması veya Ford gibi orada üretilen ürünleri satın alanların, oralarda yaşanan her türden haksızlık, hukuksuzluk ile düşük ücret politikasının da doğrudan ortakları oldukları ifade edildi. Kendilerini nasıl pazarlarlarsa pazarlasınlar Ford ve benzerleri, Türkiye’deki ucuz işgücünden sonuna kadar istifade ediyorlar.

Vardiya değişimi sona erene kadar sürdürülen dağıtımda, TOMİS ve BİR-KAR İşçi Komisyonu’na ait yüzlerce bildiri işçilere ulaştırıldı. Bildirilere belli bir ilgi gösteren işçiler, Köln Ford’da gittikçe artan sorunlara da değinirken, artık adeta birer şirkete dönüşen sendikal bürokrasiye olan tepkilerini de dile getirdiler. Ford’da artan taşeronlaştırma, esnek çalışma, yoğunlaşan sömürü ve düşük ücret politikasından bahsettiler.

***

Bu arada Almanya’daki otomobil tekelleri de kendi aralarındaki uluslararası rekabetin faturasını işçilere çıkarmaya devam ediyor. Ford tekeli Almanya’nın Saarland Eyaleti’ne bağlı Saarlouis kentindeki işletmesini 2025 yılında kapatma planları yapıyor. Buna gerekçe olarak, piyasaya sürmeye hazırlandığı yeni elektrikli otomobil modelinin üretimini, İspanya Valensiya veya Köln’deki işletmeye kaydırmayı gösteriyor. Eğer bu plan gerçekleşirse, Saarlouis’de çalışan 4.600 kişi işini kaybedecek. Ancak sayı bununla da sınırlı kalmayacak, yanı sıra çalışanların aileleri ile Ford’la çalışan yan kuruluşları da düşünüldüğünde, on binlerce kişinin kaderini doğrudan ilgilendiren bir gelişme olacak. Dahası ekonomik, sosyal ve kültürel olarak bu tür işletmelerle anlam kazanan tüm bir kent ve çevresi için ciddi bir sosyal yıkım anlamına geliyor.

Bu yüzden 22 Haziran günü Saarlouis kentinde kapatmaya karşı yapılan protesto yürüyüşüne işçilerin yanı sıra, işçi aileleri ve kent sakinleri de katılarak destek verdiler. IG-Metal şahsında devreye giren sendika bürokratları, yükselen öfkeyi örgütleyip kapatma kararını geri aldırma hedefiyle hareket etmek yerine, “işyerlerini koruma” gerekçesiyle tepkileri yumuşatan ve işçileri taviz vermeye ikna etmeye çalışan bir hat izliyorlar. Onların bu uğursuz tutumu, her zamanki gibi Ford kapitalistlerinin elini güçlendirmekten ve onların hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştırmaktan başka bir işe yaramıyor.

Ford ve benzeri yerlerde yaşanan işçi kıyımları ve sosyal yıkım saldırıları, işçi sınıfının tepkilerini anti-kapitalist perspektifle örgütlemenin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu ise, devrimci öznelerin yaratılması ve güçlendirilmesine olan ihtiyacın gün geçtikçe büyüdüğünü de göstermektedir.

Kızıl Bayrak / Almanya

 

 

Pressan işçilerinin sesi Avrupa’da!

 

Sermayenin ve onun hizmetindeki Türk Metal (TM) çetesinin saldırılarına karşı 29 gündür fabrika önünde onurlu direnişlerini sürdüren Pressan işçilerinin sesi, fabrika önlerinde Avrupa’daki sınıf kardeşlerine taşınıyor. Bu onurlu direnişe daha ilk günden itibaren sınıf kardeşliğinin bir gereği olarak cepheden sahiplenen BİR-KAR İşçi Komisyonu, enternasyonal dayanışma faaliyetlerini sürdürüyor.

BİR-KAR İşçi Komisyonu Almanya’nın Würzburg kentinde bulunan Brose fabrikası önündeki eyleminin ikincisini, dün (20 Haziran) aynı firmanın Wuppertal kentindeki şubesinin önünde de gerçekleştirdi. Fabrika önünde üzerinde “Pressan, işçilerin sendika seçme hakkına saygı göster. Atılan işçiler derhal geri alınsın. Brose suça ortak olma!”yazılı pankart açılarak vardiya çıkışında işçilere, Türkiye’deki Pressan işçisi sınıf kardeşlerinin direnişi anlatıldı ve onların sendikası olan TOMİS’in  “İşçi sınıfı sadece mücadele ve dayanışmayla kazanabilir!” başlıklı Almancaya çevrilen bildirisi, propaganda konuşmaları eşliğinde dağıtıldı.

İşçilere hitaben yapılan konuşmalar eşliğinde gerçekleştirilen bildiri dağıtımına Brose işçileri yakın ilgi gösterdi. Birçok işçi, yapılan sohbetlerde Türkiye’deki işçilerin açlık sınırında ücretler karşılığında çok ağır koşullarda çalıştırıldığını bildiklerini, bu anlamıyla dünyanın her tarafında işçi sınıfına yönelik saldırıların ne kadar derinleştiğini dile getirdiler. Brose Wuppertal şubesinde çalışan işçiler konuşmalarında kendi sorunlarına da değinerek, son yedi yıl içerisinde 1200 olan sabit çalışanların sayısının işten atmalar yoluyla 300’e düşürüldüğünü, atılanların yerine, taşeron firmalardan getirtilen işçilerle üretimin çok daha ucuza mal edildiğini dile getirdiler. Ayrıca, bununla da yetinmeyen Brose tekeli 2024 yılında Wuppertal’daki işyerini, çok daha düşük ücretler karşılığında üretim yapılan Çekoslovakya’ya taşıyacağını ve bütün çalışanların işine son vereceğini ifade ettiler. 

Yurt dışında, Pressan işçileri ile dayanışma çabalarını kesintisiz olarak sürdüren sınıf devrimcileri, Brose tekelinin ana merkezinin bulunduğu Coburg kentinde yapmayı planladıkları eylemle faliyetlerini sürdürecektir. Ayrıca TOMİS tarafından çıkartılan bildirilerin en geniş bir biçimde dağıtımını yaparak, başta sendikalar olmak üzere ilerici, devrimci kurum ve partilerle görüşerek Pressan işçilerinin onurlu direnişinin tanıtılması ve kurumların desteklerini alabilmek için yoğun bir çaba sarf edeceğiz.

Sınıf devrimcileri, işçi sınıfının mücadele örgütleri olması gereken sendikaların, sermayenin hizmetindeki bürokratlar tarafından, nasıl işlevsiz hale getirildiğini pratik deneyimlerinden çok iyi biliyorlar. Bu anlamıyla “Söz, yetki, karar işçi sınıfınındır!” diyerek faaliyetlerini ağır koşullar altında sürdürmekte olan TOMİS gibi gerçek sınıf örgütleri olan sendikaların önemini de biliyorlar. 

Sermaye sınıfının başta Kavel, 15-16 Haziran, Greif, Sinbo, Pressan ve Metal Fırtına gibi işçi sınıfı tarihimizdeki özgül, çığır açıcı direnişlere düşmanlığının nedenlerini, onları boğabilmek için tam bir sınıf kini ile saldırdığını, bu saldırıları boşa çıkarabilecek biricik gücün ise işçi sınıfının devrimci birliği, dayanışması ve militan mücadelesi olduğunu, ancak bu yolla kazanabileceğimizi de çok iyi bilmekteyiz. 

Bu bilinç, sınıflar mücadelesinde işçi sınıfının tarihsel rolüne olan bilimsel inancımızdan ve güvenimizden gelmektedir. Bu inanç ve güvenle “İlk günkü kararlılığımızla bir kere daha söylüyoruz ki sendikayı buraya sokacağız. İşçilerin iradesini tanımayan Pressan patronuna ve patronun getirdiği Türk Metal çetesine hak ettiği cevabı vereceğiz” kararlılığı ile onurlu direnişini sürdüren Pressan ve Sinbo direnişçisi sınıf kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ve onların direnişleri ile maddi, manevi, her türlü dayanışmayı sürdüreceğimizi ilan ediyoruz.

BİR-KAR İşçi Komisyonu