İçindekiler:

23 Ocak 2023
Sayı: KB 2023/02

Seçim yılı ve sınıf hareketi
"Milletin iradesine" çökme düzeni
HDP'ye "Hazine yardımı" saldırısı
Servet-sefalet kutuplaşması derinleşiyor
Sefalet dayatmasına karşı mücadeleye!
Anayasa değişikliği önerisi
Türkiye'nin Suriye ile normalleşme süreci
Devrimci ve ilerici basın susmadı!
Güç kimdeyse yasa odur!
Metal işçileri sendikal bürokrasiyi aşmalıdır
Kazanım EYT'lilerindir!
İşçi sınıfı olmadan kimse var olamaz
Belgelerin ışığında katliama varan süreç
Oxfam: Servet ve sefalet makası hızla açılıyor
Dünyada "belirsiz ve çalkantılı on yıl"
Savaşa benzin dökme pervasızlığı sürüyor
Borbet işçileriyle devrimci sınıf dayanışması
Rheinmetall
Berlin'de LLL yürüyüşü
28. Rosa Lüxenburg Konferansı'nın ardından
Gülistan Doku nerede?
Büyük Madenci Yürüyüşü
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Direnişçi Borbet işçileriyle devrimci sınıf dayanışması

 

Almanya’nın Solingen şehrinde 21 yıldır jant üretimi yapan Borbet şirketinde çalışan IG Metal Sendikası üyesi 600 işçi, 28 Kasım 2022 tarihinde şaibeli bir “iflas” gerekçesiyle kıdem tazminatları gasp edilerek işten atıldılar. İşçiler, 25 Aralık tarihinden bu yana, işlerine geri dönebilmek ve gasp edilen haklarını alabilmek için fabrika önü başta olmak üzere şehir merkezinde ve şirkete bağlı fabrikaların önlerinde yaptıkları eylemlerle direnişlerini sürdürüyorlar.

20 gündür direnen Borbet işçileriyle dayanışmak amacıyla, BİR-KAR ve Almanya Devrimci Gençlik Birliği’nden (RJ) sınıf devrimcileri, 13 Ocak günü fabrika önündeki direnişçi işçileri ziyaret ederek eylemli dayanışma gerçekleştirdiler. ‘Direnen Borbet işçileri yalnız değildir! İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!’ yazılı pankartla direniş alanına sloganlar eşliğinde yürüyen sınıf devrimcileri, direnişçi işçilere hitaben kaleme alınan bildiriyi dağıttılar.

BİR-KAR ve Devrimci Gençlik Birliği (RJ) tarafından gerçekleştirilen bu eylem, direnişçi işçiler tarafından coşku ve sloganlarla karşılandı. Eylem alanında BİR-KAR ve Devrimci Gençlik Birliği (RJ) adına işçilere yönelik konuşmalar yapıldı.

BİR-KAR adına yapılan konuşmada, sermaye sınıfının Almanya ve dünyanın her yerinde savaşın ve krizin faturasını işçilere ödetmek için çok yönlü saldırılarının devam ettiği, bugün Borbet işçilerini de haksız-hukuksuz bir biçimde sokağa atan Borbet tekeli tarafından yapılan saldırının bundan ayrı düşünülemeyeceği dile getirildi. Bütün bu saldırılar karşısında işçi ve emekçilerin tek seçeneğinin sınıfın birliğini sağlayarak kararlı bir direniş olduğu belirtildi. Borbet işçilerinin satılmış işçi temsilcilerinin ihanetine rağmen kendi komitelerini kurarak sürdürdükleri bu direnişin çok anlamlı olduğu ifade edildi. Son olarak, BİR-KAR çalışanı sınıf devrimcileri tarafından sınıf dayanışmasının bir gereği olarak direnişe her türlü desteğin verileceği ve birlikte mücadelenin daha da büyütülmesi çağrısıyla bitirildi. 

Devrimci Gençlik Birliği (RJ) adına yapılan konuşmada ise, kapitalist tekellerin ve Alman sermaye devletinin işçiler ve gençler yönelik çok kapsamlı saldırıları örneklenirken, bu direniş alanında işçilerle birlikte olmak ve mücadeleyi birlikte yürütmenin kendileri için çok anlamlı olduğu dile getirildi. Her iki kurum tarafından yapılan konuşmalar ilgiyle dinlenirken, işçilerin dayanışma eyleminden duydukları mutluluk birlikte atılan coşkulu sloganlarla gösterildi.

Sınıf devrimcileri eylem alanında işçilerle sohbetlerinde kendi deneyimlerini anlatıp, aynı zamanda sınıftan öğrenmeye özel bir önem gösterdiler. Yapılan sohbetlerde işçilerin mücadeleyi daha ileri boyutlara taşıyabilmek için birlikte aldıkları kararlar öğrenildi ve eylem planları hakkında öneriler dile getirildi. Direnişçi Borbet işçileri, mücadeleye kazanana kadar devam edeceklerini ifade ederken önümüzdeki günlerde, eyalet parlamentosu ve otomobil tekelleri önündeki yapacakları eylemler için destek çağrılarını dile getirdiler.

Sınıf devrimcileri için çok anlamlı ve öğretici olan bu dayanışma eylemi direniş alanında çekilen ortak halaylarla sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / Almanya

 

Fransa silahlanma harcamalarını arttırıyor

 

Emperyalist dünya savaşlara doğru dolu dizgin ilerlemektedir. Bunun için de emperyalistler silahlanmaya, militarizme ve savaşa dev kaynaklar aktarmaktadır. Tüm dünyada silahlanma alanındaki gelişmeleri yakından izleyip raporlaştıran Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) raporları, emperyalist dünyanın çılgınca silahlandığına tanıklık ediyor. NATO ülkeleri de her sene olduğu gibi askeri harcamalarını artırmaktadır. SPİRİ’nin raporları, çığırından çıkmış bir silahlanma yarışının en tehlikeli boyutunu, nükleer silahlar cephesinin oluşturduğunu ortaya koyuyor. Nükleer güçler cephaneliklerini modernize ediyor ve daha da genişletiyor.

Fransa bunun yeni örneğini oluşturuyor. Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa’nın askeri harcamalarını önemli ölçüde artırmak istiyor. Mont-de-Marsan Hava Üssü’nde orduya hitaben yaptığı yeni yıl konuşmasında, 2024’ten 2030’a kadar savunma bütçesine toplam 400 milyar euronun aktarılmasını ve bunun “özgürlüğümüzü, güvenliğimizi, refahımızı, dünyadaki yerimizi” garanti edeceğini ifade etti. 2019-2025 dönemi için benzer bir plan, yaklaşık 295 milyar euroluk harcama öngörüyordu. Son on yıllarda kronik olarak yetersiz yatırım yapılmasının ardından silahlı kuvvetlere askeri harcama kapasitesinin artırılması gerektiğini duyurdu.

Macron: “Çok sayıda tehdit!”

“Fransa’nın yüzyılın zorluklarına hazır orduları var ve olacak” diyen Macron, Fransa’nın çok sayıda tehdidin olduğu eşi benzeri görülmemiş yeni bir döneme uyum sağlaması gerektiğini söyledi. “Tehlikeler çok sayıda ve birbirine karışmış durumda” diyen Macron, ordunun daha hızlı tepki verebilmesi ve hızla güç kazanabilmesi gerektiğini vurguladı. Yeni bütçe, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana daha da acil hale gelen, orduyu potansiyel yüksek yoğunluklu çatışmalara uyarlamaya yönelik bir “dönüşüm programı” olduğunu vurguladı.

Nükleer cephanelik için daha fazla para

Macron, yaklaşık üçte bir oranında daha yüksek olan askeri bütçenin, Fransa’nın güvenliğini güvence altına almasına hizmet etmesi gerektiğini söyledi. Fransa’nın nükleer cephaneliğinin modernizasyonu için çağrıda bulundu. Macron, “Nükleer caydırıcılık, Fransa’yı diğer Avrupa ülkelerinden ayıran bir unsurdur” açıklamasında bulundu. “Ukrayna‘daki savaşın analizinde onların büyük önemini bir kez daha görüyoruz” dedi. 

Macron, Avrupa ve müttefiklerinin savunmasını sağlamak için daha fazla askeri malzemeye ve daha fazla tepkiye ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Keşif, siber saldırılara karşı savunma ve yeni uçak gemileri ve drone sistemlerine yapılan yatırımların arttığını duyurdu. “Askeri strateji, ülkenin bağımsız bir dünya gücü olarak rolünü güçlendirmelidir” dedi. Buna göre askeri gizli servis bütçesi de yüzde 60 artırılacak. Ortak Avrupa savunma politikasının daha da güçlendirilmesi gerektiğini de belirten Macron, “Tehlikeler çok sayıda ve birbirine karışmış durumda” dedi.