9 Kasım 2018
Sayı: KB 2018/42

İşçi sınıfı hakları, onuru ve geleceği için mücadele etmelidir!
Çürümüşlük diz boyu!
Barınma bir haktır, rant alanı değil!
Sınıf devrimcilerine yönelik polis baskınları
Saraya milyarlar halka tasarruf!
Ücretlere derhal zam yapılsın!
Kıdem tazminatının fona devri için ‘ilk adım’
Sermayeye arsa tahsisine “istihdam” çarpıtması
Sendikamız yöneticilerine hapis cezası verildi!
Atölyeden holdinge: Sanko
Rusya’da devrim ve proletarya devriminin sorunları - H. Fırat
Filistin direnişini tasfiye çabaları boşa düşecektir!
“Bütün düzen bir tahterevalli”
Kapitalizm şiddet üretir, kapitalizme karşı mücadeleye!
Mesleki eğitimde üretim yarışı ve ücretsiz kölelik gerçeği
“Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim!”
“40 paralık adam” ve bugüne dersi
Geçmişin umudu üreten deneyimlerini anı olmaktan çıkarmalıyız!
Bir gün
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Mesleki eğitimde üretim yarışı ve ücretsiz kölelik gerçeği

 

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, MEB’in 2019 yılı bütçesini değerlendirdi. Eğitimde “hak temelli bir destek” ile alanlar arasında bir ayrım ve fırsat eşitsizliği olmadığını söyledi. İmam-hatiplerden mesleki eğitime dek amaçlarının eğitim kalitesinin iş dünyasının ihtiyaç duyduğu alanlarda arttırılması olduğunu ifade etti. 82 güzel sanat lisesi ve 74 spor lisesinin mesleki ve teknik ortaöğretim kapsamına alınmasını da bu kapsamda değerlendirdi.

Organize sanayi bölgelerinde açılan meslek liselerine ise, devletin 27 alanda her öğrenci için 4 bin 630 liradan 6 bin 420 liraya kadar eğitim ve öğretim desteği sağladığını belirtti ve ekledi: “Bu kapsamda 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında 71 özel mesleki ve teknik Anadolu lisesine 216 milyon 934 bin 638 lira ödeme yapılmıştır. 2018-2019 eğitim ve öğretim döneminde özel mesleki ve teknik Anadolu liselerinde öğrenim gören 53 bin 595 öğrencinin eğitim ve öğretim desteği ödemesi bakanlığımızca karşılanacaktır.”

Devlet bütçesinden mesleki eğitime ayrılan pay bu alanda üretim yaptırılan meslek liselilere gitmemektedir. Atölye derslerinde gerçekleştirilen üretim adete bir fabrika üretimidir. Geçtiğimiz yılın MEB verilerine göre, en fazla gelir sağlayan okullar şöyledir: İlk üç arasında yaklaşık 5.5 milyon liralık üretim yapan Batman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 4.8 milyon liralık üretimle Ankara Altındağ Siteler Mesleki Eğitim Merkezi ve 4.5 milyon liralık üretimle Samsun Atakum Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi yer almaktadır.

Yaklaşık 5 milyon liralık geliriyle Türkiye’de ikinci sıraya yerleşen Ankara Altındağ Siteler Mesleki Eğitim Merkezi’nde, mobilya, metal ve tekstil sektörleri başta olmak üzere fabrika yoğunluğunda üretim yapılmaktadır. Balkanlar, Ortadoğu ve Avrupa’ya özellikle mobilya sektöründe ihracat yapan ve Siteler’de bulunan merkezin öğrencileri, özellikle okulların sıra, masa, sandalye, tabure, dolap, minder gibi ihtiyaçlarının üretiminde görev alıyor. Kamu kurum ve kuruluşları için de üretim yapan mesleki eğitim merkezinde çalışan öğrencilere döner sermayeden düşen pay çok az. Emeklerini hiçbir şekilde karşılamayan bu pay da kimi zaman veriliyor kimi zaman verilmiyor.

Milli Eğitim Bakanı’nın övüne övüne belirttiği pay da, cirolarını katlayan bu merkezlerdeki öğrencilerin ücretsiz köle olarak çalıştırıldığını gösteriyor.

 

 

 

 

Kriz yaratanın, direniş üniversitenin!”

 

12 Eylül askeri faşist darbesinin ardından gençliği denetim altına almak için oluşturulan Yükseköğretim Kurulu (YÖK), kuruluşunun 37. yıldönümünde 6 Kasım günü İstanbul Üniversitesi (İÜ) önünde yapılan eylemle protesto edildi.

Saat 16.00’da başlayacak eylem öncesi Beyazıt Meydanı ve İÜ çevresi yüzlerce çevik kuvvet ve sivil polisle abluka altına alındı.

“Saldırılar korkularından”

Eylemde “Kriz yaratanların direniş üniversitenin / Gençlik örgütleri” pankartı ve dövizler açıldı. Eylemde yapılan konuşmada, iktidarın gençlikten duyduğu korkuyla sabah saatlerinde Devrimci Gençlik Birliği’nden (DGB) öğrencilerin evlerine yapılan polis baskınlarına dikkat çekildi. “Korktukça daha da saldırganlaşıyorlar” denilen konuşmada, “Saraylarından bizlere ‘beleşçilik yapmasın’ diyenlere sözümüz var” denerek gençliğin militan mücadele tarihinden kesitler hatırlatıldı. Kadıköy’deki Devrimci Parti il binasına yapılan baskına da değinilmesinin ardından ‘Bıçak kemikte’ şiiri hep birlikte okundu.

Eylemin devamında 3. havalimanı inşaatı işçilerinin mücadelesine destek verdiği için tutuklanan Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut’un gönderdiği mesaj okundu. “Tahta kuruları gibi taşeron sistemi kanımızı emmesin dediğimiz için tutukluyuz” diyen Karabulut “Sırf yapılan direniş kölelik koşullarında yaşayan başka işçilere örnek olmasın, onlara korku yaratsın, ‘Direnirseniz tutuklanırsınız’ dedirtmek için bugün cezaevindeyiz” ifadelerini kullandı. Karabulut, gençliğin mücadelesini selamlamayarak mesajını sonlandırdı. Eylemde okunan basın açıklamasında YÖK’ün, üniversitelerde halk için değil sermaye yararına bilim üretilmesi, gençliğin baskılanması için tek adamın emri altında çalıştığı vurgulanarak OHAL’in resmen kaldırılmasına karşın fiilen sürdüğüne dikkat çekildi. Üniversitelerde polis ve özel güvenliğin üniversitelilerin hak arama mücadelesine saldırılar ve tehditlerle cevap verdiği, akademisyenlerin ihraç edildiği, öğrenci kulüp ve topluluklarının faaliyetlerinin yasaklandığı ve ödeneklerinin kesildiği, afiş asmanın, bildiri dağıtmanın yasaklandığı ve uzaklaştırma saldırısının devreye sokulduğu vurgulandı.

“Beleşçi değiliz, geçinemiyoruz”

Ekonomik krizin faturasının da gençliğe ödetilmeye çalışıldığına, üniversitelilerin barınma ve geçinme sorunu yaşadığına, buna karşın yandaş yöneticilerle üniversitelere üs kuran sermayedarların kârlarına kâr kattığına dikkat çekilen açıklamada “Bizleri müşteri ve beleşçi olarak görenlere Beyazıt’tan sesleniyoruz, krizin bedelini siz yaratanlar ödeyin. biz ödemiyoruz. Beleşçi değil üniversiteliyiz. Nitelikli ve kamusal, parasız yurtlar açılsın. Yemekhane zamları iptal edilsin, savaşa değil eğitime bütçe verilsin!” denildi.

Üniversitelerdeki cinsiyetçi eğitime, tacizci akademisyen ve güvenlik görevlilerinin varlığına, kadın öğrenci yurtlarındaki giriş-çıkış saati gibi kısıtlamalara dikkat çekilen açıklama “Kriz yaratanların direniş üniversitenin” ifadeleriyle sona erdi.

Eylem Beyazıt Marşı okunarak, “Beyazıt faşizme mezar olacak!” sloganıyla sonlandırıldı.