9 Kasım 2018
Sayı: KB 2018/42

İşçi sınıfı hakları, onuru ve geleceği için mücadele etmelidir!
Çürümüşlük diz boyu!
Barınma bir haktır, rant alanı değil!
Sınıf devrimcilerine yönelik polis baskınları
Saraya milyarlar halka tasarruf!
Ücretlere derhal zam yapılsın!
Kıdem tazminatının fona devri için ‘ilk adım’
Sermayeye arsa tahsisine “istihdam” çarpıtması
Sendikamız yöneticilerine hapis cezası verildi!
Atölyeden holdinge: Sanko
Rusya’da devrim ve proletarya devriminin sorunları - H. Fırat
Filistin direnişini tasfiye çabaları boşa düşecektir!
“Bütün düzen bir tahterevalli”
Kapitalizm şiddet üretir, kapitalizme karşı mücadeleye!
Mesleki eğitimde üretim yarışı ve ücretsiz kölelik gerçeği
“Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim!”
“40 paralık adam” ve bugüne dersi
Geçmişin umudu üreten deneyimlerini anı olmaktan çıkarmalıyız!
Bir gün
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Atölyeden holdinge: Sanko

 

Sani Konukoğlu’nun kurduğu Sanko Holding, günümüz Türkiye sermayesinin nasıl ve ne denli büyüdüğünün göstergesidir.

Temelleri 1940’ların sonlarında atılan Sanko, Antep’in bir mahallesinde küçük bir atölye olarak kuruldu. 1977’de holdingleşmeye giderek “Sanko Holding” ismini aldı. Sanko, holdingleştikten sonra, tekstil başta olmak üzere inşaat, gıda, sağlık, eğitim vb. birçok alanda yaklaşık 15 bin insan çalıştırmaya başladı ve bugün kârlarını katlamayı sürdürüyor.

1990’ların sonlarına doğru oğul Abdulkadir Konukoğlu, Sanko’nun dünya ve Türkiye kapitalizmindeki yerini sağlamlaştırıp, kirli yöntemlerle yeni yüzyıla hazır hale getirdi.

Sermaye sınıfı için başlıca amaç, ülkede sürekliliği olan, tümüyle sermaye sınıfına hizmet edecek bir siyasi anlayışı oturtmaktır. Fatma Şahin’in Sanko ve AKP ile bağına buradan bakılmalıdır. Abdulkadir Konukoğlu’nun bir çalışanı olan Fatma Şahin’in, AKP’nin kuruluşundan bu yana partide üst düzey görevlerden sonra Antep belediye başkanı olması şaşırtıcı değildir.

AKP’nin şehirdeki hemen her mitinginde yer alan Konukoğlu, en ön safta alkış tutmaktadır. Şehrin tam göbeğinde, Antep kalesinin karşısında bulunan ve kamunun malı olan Kamil Ocak Stadyumu’nu, oy toplamak amacıyla bizzat Erdoğan’ın “50 milyon harcayarak cami yapacak Abdulkadir bey” demesi, bunu lütuf olarak göstererek halkın aklıyla dalga geçmesi de cabası.

Bu örnekten de anlaşılacağı gibi, sermaye bilinçli bir şekilde kendi sınıf çıkarlarının gerektirdiği politikaları her alanda yürütmektedir. Kendi ihtiyaçlarını karşılayacak kalifiye eleman yetiştirmek adına Sanko, meslek liseleri, kolejler, üniversite açarak eğitim alanını da mesken tutmuş bulunmaktadır.

Maalesef bölge proletaryası henüz kendi sınıfının bilincinde değil. Batıdaki metropol işçilerine göre daha deneyimsiz, daha geri bir bilince ve pratiğe sahip. Bu bölgeye olan müdahalenin sınırlılığı ve sistematik olmayışı da sınıf bilincinin gelişmesini güçleştiriyor, sınıf devrimcileri için de bir sorun alanı oluşturuyor.

2012’de 8 bin işçinin katıldığı grevde işçi sınıfının kendi sınıf kültürüne uzaklığı görülmüştür. Kapitalist Konukoğlu, 8 bin işçi iş bırakmışken, “Çalışmazsanız fabrikayı Hindistan’a, Suriye’ye kurarım. Kadınların aybaşısı oluyor, izin alıyorlar, hepsini zaten atıp erkek alacağım” diyebilmiş, böyle tehditkar bir dil kullanabilmiştir.

Bölgedeki işçilerde mücadele kültürü oldukça zayıf. Kriz bahanesiyle işten atılan binlerce işçinin çoğunun bunu doğal görmesinden ve bir direniş örneği sergilememesinden bunu anlayabiliriz.

İşçi sınıfı kendi tarihinden, tarihsel bilincinden ve deneyiminden ders çıkarmalıdır. Krizlerin ve sömürünün anası olan kapitalizmden işçi sınıfı ancak onurlu tarihinin ve devrimci eyleminin bilincine vararak kurtulabilir.

Devrimci temellerde örgütlü bir işçi sınıfı hareketi yaratma dileğiyle...

Bir Kızıl Bayrak okuru

 

 

 

 

TARİŞ’te işten atma protestosuna polis saldırısı

 

İzmir’deki Çiğli Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu TARİŞ fabrikasında sendikal örgütlenme nedeniyle işten atma saldırısı yaşandı. İşçilerin DİSK’e bağlı Gıda-İş sendikasına üye olduğu fabrikada, 6 Kasım’da 7 işçi işten atıldı.

İşten atma saldırısına tepki gösteren işçiler, işçilerin geri alınması ve sendikanın tanınması için eylem yaptı. Servislerle dönmeyen işçiler fabrika içinde eyleme başladı.

İşçilerin eylemi, kısa süre sonra polis zorbalığıyla bastırılmaya çalışıldı. Fabrika önüne gelen çevik kuvvet polisleri, 65 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan işçiler, sendika yöneticileri ve destekçiler sabaha karşı serbest bırakıldı.

TARİŞ işçileri 7 Kasım sabahı saat 07.30’da tekrar fabrika önünde buluştu.

Gıda-İş sendikası ise saat 11.00’de fabrika önünde basın açıklaması yaptı. Türk-İş ve DİSK’e bağlı sendika üyeleriyle birlikte kitle örgütleri ve partilerin katıldığı basın açıklamasında basın metnini Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan okudu.

Yaklaşık 6 aydır örgütlenme mücadelesi verdikleri TARİŞ’te patronun “Biz sendikaya karşıyız” diyerek görüşmeyi reddettiğini, son olarak da 7 Kasım için görüşme sözü verdiğini belirten Aslan, ancak bunun öncesinde 7 kişinin işten çıkarıldığını ve eyleme geçen işçilerin gözaltına alındığını ifade etti.

TARİŞ patronunun sendika düşmanı tutumunu ve “ikna odaları’ kurarak işçileri sendikadan istifa ettirmeye çalışmasını teşhir ederek “insanca yaşayabilecek bir ücret almak ve tarafların uzlaşması ile bunu elde etmek” taleplerini dile getirdi. Atılan işçiler geri alınıncaya kadar iş yerinin önünde eylemi sürdüreceklerini belirtti.

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise, gerekirse TARİŞ mağazaların önünde TARİŞ ürünlerini boykot çağrısı yapacaklarını duyurdu.

 

 

 

 

Maaşını isteyen işçi kendisini yakmaya çalıştı

 

Sermaye sınıfı ve AKP iktidarı el birliğiyle Türkiye kapitalizminin krizinin faturasını işçi sınıfı ve emekçilere yıkmaya çalışırken, buna karşı kendi sınıfsal çıkarları için birlik olamayan, örgütsüzlüğe terk edilen emekçiler çıkmaza sürükleniyor.

Bunun sonucu artan intihar girişimi ve bireysel isyanların sonuncusu Trabzon’da yaşandı. Elektrik firmasında çalışan A.Ş. adlı işçi, maaşını gasp eden patronlara karşı isyan etti.

Alacağını pek çok kez istemesine rağmen haklarını alamayan ve maddi sıkıntısı ağırlaşan işçi intihar girişiminde bulundu. A.Ş. Akçabat ilçesinde şirket yetkililerinin kaldığı otelin önünde kendisini yakmaya çalıştı.

Polisin müdahalesi sonucu A.Ş. Akçaabat Haçkalı Baba Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. İşçinin durumunun iyi olduğu bildirildi.