9 Kasım 2018
Sayı: KB 2018/42

İşçi sınıfı hakları, onuru ve geleceği için mücadele etmelidir!
Çürümüşlük diz boyu!
Barınma bir haktır, rant alanı değil!
Sınıf devrimcilerine yönelik polis baskınları
Saraya milyarlar halka tasarruf!
Ücretlere derhal zam yapılsın!
Kıdem tazminatının fona devri için ‘ilk adım’
Sermayeye arsa tahsisine “istihdam” çarpıtması
Sendikamız yöneticilerine hapis cezası verildi!
Atölyeden holdinge: Sanko
Rusya’da devrim ve proletarya devriminin sorunları - H. Fırat
Filistin direnişini tasfiye çabaları boşa düşecektir!
“Bütün düzen bir tahterevalli”
Kapitalizm şiddet üretir, kapitalizme karşı mücadeleye!
Mesleki eğitimde üretim yarışı ve ücretsiz kölelik gerçeği
“Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim!”
“40 paralık adam” ve bugüne dersi
Geçmişin umudu üreten deneyimlerini anı olmaktan çıkarmalıyız!
Bir gün
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Saraya milyarlar halka tasarruf!

 

Kriz işçi ve emekçilerin yaşamını kasıp kavururken, saray rejimi israf, şatafat ve kayırmada sınır tanımıyor. Emekçiler için yaşam koşullarının günden güne ağırlaştığı bir zamanda AKP şefinin özel giderleri, sarayın katlanarak astronomik rakamlara ulaşan israflarıyla ilgili haberler medyadan eksik olmuyor.

Meclisin onayladığı saray bütçesi şatafat konusunda hiçbir sınır tanınmadığını yeniden teyit etti. Buna göre milyarları bulan “örtülü ödenek” hariç, 2019 bütçesinden saraya 2.9 milyar lira para aktarılacak. Emekçilere “tasarruf yapın” diye vaaz verenler, sarayın bütçesini %231 oranında arttırdılar. Lüksün, şatafatın, görgüsüzlüğün karışımı olan bu devasa bütçeyi saraya aktaranlar, utanıp sıkılmadan milyonlarca işçiye, emekçiye, yoksula “krizin faturasını ödemek için sefilliğe razı olacaksınız!” diye fetva veriyorlar.

***

“Utanmazlığın bu kadarına pes!” dedirten icraatlardan biri, AKP şefi ile ailesi için 3 milyon TL ödenek ayrılacak olmasıdır. Emekçilerin ilaç bulamadığı, ameliyat olacak hasta yakınlarına “eldivenleri alın yoksa ameliyatı yapamayız” dendiği yerde büyük şef ve eşi için 3 milyon TL sağlık ödeneği ayrılabiliyor.

Milyarları ne yapacağını şaşıran AKP şefiyle dalkavukları 1.95 milyar TL’yi “başkanlık sisteminin devraldığı görevlerle yeni kurulan birimler için” harcayacaklarmış. Bu arada sarayın “temsil ve tanıtım” giderlerinin de %147 oranında arttırılacağı da belirtildi.

Saray için ayrılan milyarlara ek olarak “örtülü ödenek” adı altında iç edilen milyarlar eklendiğinde AKP şefi, müritleri ve dalkavuklarının bu kadar çok paraya el koymaktan dolayı başları dönmüş olmalı. İşçilerin, emekçilerin ürettiği artı-değerden bu kadar büyük bir pay alanların lüks ve şatafatta sınır tanımamaları şaşırtıcı değil.

Belirtelim ki, sorun lüks ve şatafattan ibaret değil. Saray rejimi olunca, bütün saraylara el koyma ve yeni saraylar inşa ettirme gibi bir saplantı da oluyor. Yazlık saray inşa ettiren AKP şefi, İstanbul’daki saraylara “çalışma ofisi” adı altında fiilen el koymuştu. Topkapı Sarayı bunun istisnası idi. Yakında yayınlanacağı belirtilen “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” ile Topkapı Sarayı’nın da Cumhurbaşkanlığı’na bağlanacağı söyleniyor.

AKP şeflerinin, batılı emperyalistlerin yarı-sömürgesi durumuna düştükten sonra utanç verici bir çöküşle dağılan Osmanlı İmparatorluğu’nu yeniden ihya etme emelleri bir sır değildi. Gelinen aşamada Topkapı Sarayı’nın büyük şef tarafından ele geçirilmesi mukadder görünüyor. Saray rejimi işbaşında olduğuna göre sarayda sefahat sürmek de Topkapı Sarayı’na yerleşmek de zor değil. Ancak ölü saltanatı ihya etmek mümkün olmadığı gibi, bu hevese kapılanların tarihin çöplüğünde çürüyen saltanatın yanına intikal etmeleri kaçınılmazdır.

 

 

 

 

Moody’s vergi indirimlerine dair uyardı

 

Sermaye ve AKP iktidarının ekonomik krize yönelik programları karşılık bulmazken, geçtiğimiz günlerde açıklanan vergi indirimleri de endişeyle karşılandı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, bu adımın enflasyona olumsuz etki edebileceği, ekonomideki durgunluğa çözüm olmakta yetersiz kalacağı uyarısında bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak geçtiğimiz hafta, ekonomideki durgunluğa sözde “önlem” olarak tüketimi teşvik etmeye yönelik ÖTV ve KDV indirimleri açıklamıştı. Bu düzenlemeyi değerlendiren Moody’s geleceğe dair endişelerini dile getirdi. Açıklamada, bu indirimlerin ekonomideki yavaşlamayı sonlandırmada yeterli olmayacağı belirtildi.

Moody’s tarafından yapılan açıklamada iç talebi canlandırmanın enflasyona olumsuz etki edebileceği uyarısı şöyle ifade edildi:

Vergi indirimleri Türk Lirası kurunda aşağı yönlü trendi yeniden canlandırabilir ve hali hazırda güçlü olan enflasyonist baskıları ateşleyebilir. Vergi indirimlerinin geçici olmaları nedeniyle hükümet bütçesi üzerinde negatif etkisinin olmasını beklemiyoruz, ancak ekonomiyi resesyondan çıkarmak için daha büyük mali teşvik tedbirleri getirilmeye çalışılması problemli olabilir.”

 

 

 

 

Merkez Bankası: Enflasyon yüksek seyrini koruyor

 

AKP şefleri ve yandaş ekonomistleri 5 Kasım’da açıklanan Ekim ayı enflasyon verilerinin ardından “olumlu” bir tablo sunmaya çalışmıştı. Bunun bir aldatmaca olduğu, Merkez Bankası’nın enflasyonda yüksek seviyelerin sürdüğünü vurguladığı raporuyla da gözler önüne serildi.

Merkez Bankası, Ekim ayı enflasyonunu değerlendirdiği “aylık fiyat gelişmeleri” raporunu yayınladı. Fiyat artışlarının sürdüğünün altı çizilen raporun özet bölümünde şu ifadeler yer aldı:

...Yıllık enflasyon temel mal grubu dışındaki alt kalemlerde yükseliş göstermiştir. Enerji fiyatlarındaki artışta elektrik ve doğalgaz kalemleri öne çıkarken, gıda grubunda genel olarak taze meyve ve sebze dışındaki ürünlerde enflasyon yukarı yönlü bir seyir izlemiştir. Temel mal grubu enflasyonundaki yavaşlamada otomobillerdeki ÖTV matrah düzenlemesinin yanında mobilya fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak dayanıklı tüketim malları etkili olmuştur. Beyaz eşya ve diğer temel mallarda ise döviz kurunun gecikmeli etkilerinin güçlü bir şekilde sürdüğü izlenmiştir. Bu görünüm altında çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonu yükselmiş, ana eğilimindeki yüksek seviyeler korunmuştur.”

Enflasyondaki tırmanış hız kesti ama...

Raporda ayrıca, akaryakıt fiyatlarına zamların ÖTV’den düşüldüğü “eşel mobil” uygulamasının, daha da yüksek bir enflasyona engel olduğu ifade edildi. Zira, tüketici fiyatlarında enerjide yıllık enflasyon yüzde 30 seviyesinde olurken, üretici fiyatlarında yüzde 81 seviyesinde gerçekleşmişti.

Raporda gerek temel mallarda, gerekse üretici fiyatlarında enflasyondaki yükselme eğiliminin hız kestiğine değinilse de, yüksek enflasyonun sürdüğünün altı çizildi.