3 Ağustos 2018
Sayı: KB 2018/30

İçeride kriz, dışarıda gerilim tırmanıyor
Sermayenin kriz çözümü; yoksuldan al, zengine ver!
Ekonomide kriz çanları çalmaya devam ediyor
Büyüme rekorları eşliğinde sefalet derinleşiyor
6 ayda bin polis baskını, yüzlerce gözaltı
Pragmatik politikanın son örneği: Brunson davası
Krizin bedelini patronlara ödetmek için örgütlenelim!
“Hani işçiye OHAL yoktu: İş cinayetleri yüzde 14 arttı”
Toplu işten çıkarmalar ve Kayseri İşçi Birliği
Çel-Mer İşgali’ni hatırlamak...
“Engels’in adı ve yaşamı her işçi tarafından bilinmelidir!” - V. İ. Lenin
PYD Şam yönetimiyle görüşmelere başladı
Trump-Juncker uzlaşması...
Küba, anayasa, sosyalizm…
Macron zor durumda…
Kapitalizm insanı ve doğayı katlediyor
Temmuz ayında en az 15 kadın katledildi
İmam hatip projesi çöktü: 200 bin öğrenci sistem dışında kaldı
Hiroşima, Nagazaki ve atom bombası
Patrona cennet, işçiye cehennem bir fabrika: Bross
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İmam hatip projesi çöktü: 200 bin öğrenci sistem dışında kaldı

 

Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni liseye giriş sisteminin sonuçları, 10 aydır yaşanan kaosu gözler önüne serdi. 8. sınıftan mezun olan 1.2 milyon öğrenciden 200 bini herhangi bir tercih yapmayarak sistem dışında kaldı. Sınava giren 1 milyon öğrenciden yarısı tercihte bulunurken, 1. tercihindeki hayaline sadece 33 bin öğrenci kavuştu. Hükümetin “göz bebeği” imam hatiplerde ise kontenjanların yarısı boş kaldı. Boş kontenjanların okul türlerine göre dağılımına bakıldığında 70 bin 617 öğrenci, nakil dönemlerinde ya imam hatip lisesine ya da meslek lisesine gitmek zorunda olacak.

91 bin öğrenci yerleşemedi

Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla değiştirilen lise giriş sisteminin ilk yerleştirme sonuçları 30 Temmuz’da açıklandı. MEB’in tercih sınırını 5 ile sınırlaması ve aynı okul türünden sadece 3 tercih hakkı tanıması, on binlerce öğrencinin yerleşememesine ve evlerinden uzak okullara zorlanmasına neden oldu. MEB, kimse istemediği okula yerleşmeyecek açıklaması yapsa da 91 bin öğrencinin yerleşemediği sonuçlara göre, sadece 21 bin kişilik Anadolu lisesi kontenjanı kalması, öğrencilerin imam hatip veya meslek liselerine mecbur kalmasına neden oldu.

Sadece 33 bin öğrenci ilk tercihine yerleşebildi

‘Nitelikli’ lise olarak belirlenen bin 556 lise ve 127 bin 480 kişilik kontenjan için yarışan 1 milyona yakın öğrenciden yalnızca yüzde 45’i tercih yaptı.

MEB istatistiklerine göre, nitelikli okullara 127 bin 283 öğrenci yerleşti ve bu okullarda sadece 197 kontenjan boş kaldı. Anadolu, fen ve sosyal bilimler liselerinde nakil dönemi için hiç boş kontenjan kalmazken Anadolu imam hatip liselerinde 65, Anadolu teknik liselerinde ise 132 kontenjan boş kaldı. Tercih döneminde danışmanlık için MEB binlerce öğretmeni seferber etse de öğrencilerden sadece 33 bini ilk tercihine yerleşebildi.

İmam hatip ve meslek lisesi kontenjanının yarısı boş kaldı

Yerel yerleştirmede, 434 bin Anadolu Lisesi kontenjanından 413 bini dolarken, nakil dönemi için sadece 21 bin 70 kişilik yer kaldı. 224 bin kişilik imam hatip kontenjanında ise 107 bin kişilik kontenjan bu okulların eve yakın olsa da tercih edilmediğini gösterdi. 481 bin 482 kişilik meslek lisesi kontenjanının da 214 bini boş kaldı. 3 bin 509 aday, pansiyonlu okul tercihinde bulunurken bu öğrencilerin de yalnızca 477’si pansiyonlu okullara yerleştirildi.

MEB’in 5 tercih sınırlaması içerisinde aynı okul türünden sadece 3 tercih yapabilme politikası, yoğun tepki ve eleştirilere karşı on binlerce öğrenci için zorunlu imam hatip tercihine dönüştürüldü. 91 bin 687 öğrenci tercih yapmalarına karşın herhangi bir okula yerleşemedi. Nakil döneminde Anadolu liselerinde sadece 20 bin kontenjan boş kaldığı için yaklaşık 70 bin 617 öğrenci ya imam hatip lisesine ya da meslek lisesine gitmek zorunda olacak. 1 milyon 229 bin 591 öğrenci 8. sınıftan mezun olurken bu öğrencilerin yüzde 20’ye yakını herhangi bir okul tercih etmeyerek sistem dışında kaldı. 211 bin 700 öğrenci tercihte bulunmadı.

 

 

 

 

Geleceğimiz çembere sığmaz!

Yine bir sınav ve yine yüz binlerce gencin çalınan hayalleri...

 

Bu sene 1 milyon 200 bin öğrencinin girdiği LGS’nin yerleştirme sonuçlarında binlerce genç açıkta kaldı. TEOG’un kaldırılmasının ardından büyük ümitlerle ‘yeni’ sistem beklendi. ‘Yeni’ sistem açıklanana kadar büyük bir belirsizlik ortamı yaşandı. Öğrenciler son aylara kadar sınava girip girmeyeceğini dahi bilmiyordu.

MEB tarafından açıklanan ve adına “çember sistemi” denilen ‘yeni’ modele göre öğrenciler, merkezi yerleştirme ve mahalli yerleştirme olarak iki tercihte bulundular. LGS yerleştirme sonuçlarına göre 127 bin öğrenci merkezi yerleştirme ile okullara yerleşirken, 798 bin öğrenci ise evinin en yakınındaki okullara yerleşti. Yerleştirmelere göre öğrencilerin yüzde 50’si Anadolu lisesi, fen lisesi ve sosyal bilimler liselerine yerleşirken; meslek liselerine yerleşen öğrencilerin oranı yüzde 35, imam hatiplere yerleşenlerinki ise yüzde 15 oldu. Hiçbir yere yerleşemeyip açıkta kalan öğrencilerin sayısı ise 100 bine yakın.

Görünen o ki; hiçbir yere yerleşemeyen öğrencilerin büyük çoğunluğunun önünde imam hatip ve meslek lisesi dışında bir seçenek kalmıyor. Her mahalleye imam hatip açan AKP iktidarı dindar ve kindar bir nesil yetiştirme yolunda öğrencileri zorunlu olarak bu okullara yönlendiriyor.

Bu sonuçlar binlerce öğrencide büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Açıkta kalan binlerce öğrenci tepkilerini sosyal medya üzerinden dile getiriyor. Tüm bu yaşananlar karşısında ise sistemi daha iyi hale getireceğini söyleyen Milli Eğitim Bakanı suskunluğunu koruyor.

Bu tablonun ortaya çıkardığı şudur ki; eğitim ve sınav sistemi sorunu bir sistem sorunudur. Yarışa dayalı, elemeci sınav sistemi öğrencinin yetenekleri, istemleri ve toplumun ihtiyaçları doğrultusunda değil, yalnızca sermayenin ihtiyaçları ve hedefleri doğrultusunda şekilleniyor. Biz gençlere ise bir gelecek vaat etmiyor. Bizlerin geleceği bu sisteme sığmaz. Geleceğimiz kendi ellerimizdedir.

Kindar ve dindar bir nesil olmayacağız!

Geleceğimiz çembere sığmaz!

Devrimci Liseliler Birliği

 

 

 

 

Tarikat şeyhine çocuğa cinsel istismardan tutuklama

 

Dinci-gerici tarikatların çocuklara yönelik istismarı her gün yeni bir haberle gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Konya’da yaşanan istismar olayında tarikatlara egemen sapkınlıkların hiç de münferit olmadığı bizzat bu tarikatların başında bulunan “şeyh” kılıklı sapkınların istismarda başı çektikleri görüldü.

Konya’da Faruki tarikatının şeyhi olan Süleyman Işık, aralarında çocukların da olduğu 7 erkeğe cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklandı. Işık hakkında 49 yıldan 70 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Olay 2018 yılı başlarında bir kişinin BİMER’e şikâyeti ile ortaya çıktı. Şikayet başvurusunda, kendisini Faruki tarikatının şeyhi olarak tanıtan Süleyman Işık’ın aralarında çocukların da bulunduğu erkeklere cinsel istismarda bulunduğu öne sürüldü.

Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı ile yürütülen soruşturmada, 65 yaşındaki Süleyman Işık tarafından cinsel istismara maruz kaldığı öne sürülen kişilerin müşteki sıfatıyla ifadelerini alındı. İfadesi alınanlar dini duygularının suistimal edilerek cinsel istismara uğradıklarını anlattılar.

Gözaltına alınan Süleyman Işık, Faruki tarikatının Konya sorumlusu olduğunu, evinin alt katında dini sohbetler ve zikirler yaptıklarını söyledi, cinsel saldırı iddialarını reddetti. Sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Süleyman Işık çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Polisin Süleyman Işık’ın dükkanında yaptığı aramalarda ise birçok pornografik içerikli resim ve video kayıtları bulundu. Işık hakkında soruşturmasını tamamlayan savcılık 49 yıldan 70 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.