6 Ekim 2017
Sayı: KB 2017/38

Sömürü ve yağma düzenine karşı mücadeleye!
Kaçak sarayın temizlik masrafı bile yıllık 2 milyon TL
10 Ekim Ankara Katliamı
Yüksek “direniş şüphesi” ile hukuksuzluğa devam...
Tutuklu gazeteci sayısı 176
TTE saldırısına karşı dışarıda mücadele örgütlenmeli
Üçlü “şer ittifakı”na karşı mücadele kaçınılmazdır
Kod-A işçileri köleliğe karşı direniyor
MİB: Vergi soygununa ve soygun düzenine son!
Avcılar Belediyesi eylemlerine dair
Büyük devrimin aynasında parti davası
Katalonya bağımsızlık referandumu üzerine
BİR-KAR’dan Frankfurt’ta işçi toplantısı
Yeni dönemde üniversiteler bizimdir!
Dev-Genç devrimci tarihimizin toprağıdır
Devlet-çete işbirliğiyle gerçekleştirilen bir katliam: Bahçelievler
Kadına yönelik şiddet ve düzen yargısının rolü
Ernesto Che Guevara
“Bu mütevazı emek sizlerce de bilinsin istedim”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kaçak sarayın temizlik masrafı bile yıllık 2 milyon TL

 

Sermaye devletinin, kendisine her şey mubah görülen şefi Erdoğan’ın ve sarayının masrafları Sayıştay’ın 2016 raporunda kısmen yer buldu. İşçi ve emekçilere kuruşla zamlar reva görülüp yeni vergilerle, enflasyonla bunlar lira olarak geri alınırken, Erdoğan’ın gizlenmek istenenlerin dışındaki harcamalarının büyüklüğü dikkat çekiyor.

Sayıştay’ın 2015 raporunda 150 milyon liralık açıkça “gizli” olan örtülü ödeneği, 7 Mart 2015’te yapılan yasal düzenlemenin ardından 2016 raporunda tamamen gizlendi.

Erdoğan’ın sözde aldığı “aylık maaş”, esasta ise işçi ve emekçilerin cebinden kesip kendi cebine koyduğu aylık haraç, 2016 yılında 43 bin 750 TL’den, 49 bin 250 TL’ye çıkarken, 2017 bütçesine göre de bu miktar 53 bin 500 TL olarak kesiliyor.

7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin yapıldığı 2015’te Cumhurbaşkanlığı personelinin yurt içi ve yurt dışı seyahatlerinde “yolluk gideri” için 9 milyon 995 bin 495 TL’lik harcama, seçim yapılmayan 2016’da 10 milyon 231 bin 758 TL’ye çıktı.

Temizlik 2 milyon TL

Sayıştay’ın 2015 yılı Cumhurbaşkanlığı raporunda “Gizli Hizmet Giderleri” kaleminin, 2016 yılı raporunda yer almaması dikkat çekti. Bunun yanında birçok kalem de rapora girmedi. Su, elektrik, ısıtma, internet gibi kalemlere yer verilmeyen raporda “tüketime yönelik mal ve malzeme alımları” kaleminden 26 milyon 489 bin 93 TL harcandığı yer aldı. 2016’da Erdoğan’a aylık 49 bin 250 TL “maaş” ödenirken, sarayın “temizlik” gideri ise 2 milyon 160 bin 927 TL oldu.

Saray “tıbbi ve laboratuvar sarf malzemelerine” 2016’da toplam 2 milyon 160 bin 927 TL harcadı. Sarayın “temizlik giderleri” ise 2 milyon 48 bin 921 TL tuttu. Cumhurbaşkanlığı’nın kullandığı nakil vasıtaları lastikleri için 728 bin 935 TL harcandı. 2015’te Cumhurbaşkanlığı’nın “yakıtlar, yakıt katkıları ve katkı yağlar” kalemi için harcanan 267 bin 565 TL, 2016 yılı tablolarına, 327 bin 488 TL olarak yansıdı.

Mutfağa 1 milyon 216 bin TL

Sarayın kırtasiye masrafları 2016 yılında 1 milyon 540 bin 858 TL oldu. Saray’ın “beslenme, gıda amaçlı ve mutfakta kullanılan tüketim malzemeleri” kaleminde ise yıl boyunca 1 milyon 216 bin 63 TL harcandı.

MİT’çilere fazladan 134 milyon

Milli İstihbarat Teşkilatı personeline 768 milyon 877 bin 111 TL harcandı. Bu rakam 2015 yılında 634 milyon 474 bin 623 TL olarak tablolara yansımıştı. Böylece 2015’ten 2016’ya MİT’çiler için harcanan para 134 milyon 402 bin 488 TL arttı.

Temsile 31 milyon

İsraf, “tören ve temsiller”le de sürdürüldü. Bunun için 2015 yılında 30 milyon 648 bin 492 TL, 2016’da 31 milyon 72 bin 667 TL harcandı. “Dernek, birlik, kurum, kuruluş gibi kâr amacı gütmeyen kuruluşlara” 2015 yılında 4 milyon 150 bin TL, 2016’da 7 milyon 146 bin 230 TL “transfer edildi.”

 

 

 

 

Vergiler tartışılırken yıllık enflasyon da tırmandı

 

Sermaye devleti, yeni vergilerle işçi ve emekçilerin ceplerinden yeni soygun kapılarını aralarken, yükselen enflasyon ile emekçilerden düzenli soygununu sürdürüyor.

TÜİK’in açıkladığı Eylül ayı enflasyon rakamlarına göre, geçtiğimiz ay çift hanelere geçen yıllık enflasyon, Eylül ayında da artışını sürdürdü.

Geçtiğimiz yılın Eylül ayına göre, yıllık enflasyon yüzde 11,20 oldu. Tüketici fiyatlarındaki artış; geçtiğimiz aya kıyasla yüzde 0,65, 2016 Aralık sonuna göre, yüzde 7,29, on iki aylık ortalamalara göre de yüzde 9,98 oldu.

Aylık fiyat artışında eğitim ve ulaştırma yine başta

Ağustos ayında, bir önceki aya göre eğitim ve ulaştırma alanlarındaki artışların dikkat çektiği tüketici fiyatlarında, Eylül’de yine bu alanlardaki artışlar göze çarptı. Geçtiğimiz aya göre, eğitimde yüzde 2,08, ulaştırmada ise yüzde 1,58 oranında fiyatlar artarken bunları; yüzde 1,34 ile “çeşitli mal ve hizmetler”, yüzde 1,02 ile “lokanta ve oteller” gruplarındaki artış oranları takip etti.

Temel ihtiyaç ve haklar, hem paralı hem pahalı

Emekçilerin, ücretsiz olması gereken, eğitim, sağlık, ulaştırma gibi hakları ya da ucuza karşılanması gereken gıda, içecek gibi temel ihtiyaçlarındaki fiyat artışları da yine yıllık enflasyonda öne çıkan kalemler oldu. Bu açıdan, en yüksek fiyat artışları şöyle:

Ulaştırma yüzde 16,10, gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 12,50, çeşitli mal ve hizmetler yüzde 12,06, sağlık yüzde 11,90, eğlence ve kültür yüzde 11,85, lokanta ve oteller yüzde 11,45, eğitim yüzde 10,41.

 

 

 

 

Dış borç ‘milli gelir’in yarısını aştı

 

Emekçileri, sırtlarına yükleyeceği yeni vergilerle sefalete sürüklemek isteyen sermaye devletinin dış borçları açıklandı. Dış borçlar 14 yıldır ilk defa milli gelirin yarısını geçmiş oldu.

Hazine Müsteşarlığı tarafından açıklanan rakamlara göre, Haziran ayı itibarıyla dış borç stoku 432.4 milyar dolar olurken dış borç stokunun milli gelire oranı yüzde 51.8’e çıktı. Böylece 2003 yılından bu yana dış borç stoku ilk kez milli gelirin yarısını aşmış oldu. 2003 yılında dış borç 135 milyar dolara çıkarak milli gelire oranla, yüzde 52.4 seviyesindeydi. Hazine Müsteşarlığı Ekim ayı itibarıyla yılın geri kalanında dış borçlanmaya gitmeyeceğini öne sürdü.

 

 

 

 

Faizler düşsün” diyen Erdoğan bankaları ihya ediyor

 

Türkiye kapitalizminin geçtiğimiz yıl yaşadığı ufak çaplı ekonomik krizin ardından AKP iktidarının, sermayeyi ihya etmek amacıyla devreye soktuğu uygulamalar sermaye cephesinde ‘meyve vermeye’ devam ediyor.

Geçtiğimiz yıl ve 2017 yılının ilk 6 ayında devasa kârlar sağlayan bankaların 2017 Ocak-Ağustos dönemi net kârında, geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 25,3 artış olduğu açıklandı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) açıkladığı, bankacılık sektörünün 2017 Ocak-Ağustos dönemine ilişkin ana göstergelerine göre, sektörün aktif büyüklüğü 2 trilyon 989 milyar 909 milyon liraya ulaştı. 2016 sonuna göre 258 milyar 873 milyon liralık artışla gelinen bu düzeyde, sektörün net kârı da 33 milyar 280 milyon lira ile yüzde 25,3 arttı.

AKP iktidarının hayata geçirdiği OHAL rejimi ve ekonomi politikalarının dolaysız sonucu olarak patron sınıfının cepleri dolarken, AKP şefleri ikiyüzlü açıklamalarını da yapmaya devam ediyor. Son olarak AKP meclis grup toplantısında konuşan Erdoğan bir kez daha faizlerin yüksekliğinden “şikayetçi” olduğunu öne sürdü. Oysa, AKP’nin dolaysız politikaları sonucu gelen bankacılık sektöründeki kârlar, Erdoğan’ın, söylediklerinin tam tersini yaptığını gözler önüne seriyor.

 
§