16 Eylül 2011
Sayı: SİKB 2011/35

 Kızıl Bayrak'tan
Emperyalizmin ve işbirlikçilerinin saldırı cephesini dağıtmak için…
“Arap Baharı”nı “Karakış”a çevirme hamlesi
Türkiye-İsrail ilişkisinde kriz
Sınır ötesi sinyalleri
Metal işçileri kıdem tazminatı hakkı için sokakta!
MİB MYK Eylül Ayı Toplantısı Sonuçları
İşçi sağlığı ve güvenliği için mücadeleye!...
“Can güvenliği,
iş güvencesi istiyoruz!” 
“Biz kazanacağız!”
Emekliler sokağa çıkıyor
Baskı ve sürgünler protesto edildi
KHK saldırısı ve
TMMOB’nin ataleti üzerine
Yeni dönem ve
partinin yüklenme alanları
Partinin düşünen önderleri ve savaşan neferleri önünde saygıyla eğiliyoruz
12 Eylül: Karşı-devrim devam ediyor /2
- Volkan Yaraşır
12 Eylül eylemlerle lanetlendi.
Üniversite har(A)çlarına zam cambazlığı
Gençliğin kayıt dönemi faaliyetlerinden
Mısır’da saflar netleşirken
mücadele keskinleşiyor
Filistin Yönetimi 20 Eylül’de
tek taraflı devlet ilan edecek
Dört bir yanda grev dalgası
Petrol-İş’te tüzük değişikliği
Gerze’ye kitlesel destek
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Şemdinli’de devlet terörü

Sermaye devleti 12 Eylül askeri darbesinin 31. yılında yeni bir katliama imza attı. Hakkari’nin Şemdinli İlçesi’nde Şemdinli İlçe Emniyet Müdürlüğü, İlçe Jandarma Komutanlığı, Şemdinli Polis Noktası ve Şemdinli 3. Taktik Tugay Komutanlığı’na PKK’li gruplar tarafından düzenlenen eylemin ardından çıkan çatışmada asker ve polislerin açtığı ateş sonucu 3 sivil katledildi. Şemdinli Belediyesi önünde yapılan düğünde bulunan 14 yaşındaki Osman Erbaş, Necdet Güreli ve Tayyar Güreli asker ve polislerin kurşunlarına hedef kalarak hayatlarını kaybetti. Ağır yaralanan Resul Çetin ise 14 Eylül günü yaşamını yitirdi.

Belediye Başkanı Sedat Töre ve yakınları Erbaş’ı hastaneye kaldırmak istediği ancak olay yerine gelmek isteyen ambulansın geçişine askerler tarafından izin verilmediği ve kan kaybeden Erbaş’ın hayatını kaybettiği belirtildi. Erbaş’ın cenazesini daha sonra alan ambulans ise yine askerlerin izin vermemesi sonucu bir saati aşkın bir süre belediye binası önünde mahsur kaldı.

Çatışma sırasında ilçede asker ve polisler otomatik silahlar ve roket atarlar ile etrafa rastgele ateş açtı. Açılan ateşten çok sayıda ev ve işyeri hasar alırken, polis ve asker ilçede ‘terör’ estirdi. Sivil halkın üzerine kurşun yağdıran asker ve polislerin özellikle Bahçelievler Mahallesi’nde evlere baskın yaptıkları öğrenildi.

Çatışma sırasında ise kent adeta savaş alanına dönerken, kentte elektrikler ve iletişim araçları kesildi. Çatışmaların ardından Scorsky tipi helikopterler, tanklar ve topçu birlikler ile özellikle Goman Dağı saatlerce bombardıman altında tutuldu.


Sivilleri binler uğurladı

Ölen sivillerin cenazeleri Van’daki otopsi işlemlerinin ardından 13 Eylül günü Şemdinli’ye götürmek üzere Yüksekova’ya getirildi. Cenazeler, kepenklerin kapatıldığı Yüksekova’da binlerce kişi tarafından karşılandı. Sloganlarla yürüyen kitle ölenlerin fotoğraflarını taşıdı, oturma eylemi gerçekleştirdi. Kitlenin bir bölümü de cenaze konvoyu ile yola devam etti.

Cenazelerin gönderilmesinin ardından yürüyüş yapmak isteyen gruplara müdahale eden polisle göstericiler arasında çatışma çıktı.

Şemdinli’de defnedildiler

Hakkari merkez ve ilçelerinden Şemdinli’ye gelen binlerce kişi, Altınsu (Şapatan) Köyü’nde cenazelerle mezarlığa yürüdü. BDP’li yöneticilerin de bulunduğu yürüyüşte “AKP’den hesap sorulacak” pankartı ve ölen sivillerin fotoğrafları taşındı.

Cenazelerin defnedilmesinin ardından bir konuşma yapan BDP Hakkari Milletvekili Esat Canan, Erdoğan’ın Kürt halkının uzattığı barış elini geri çevirdiğini söyledi. “Bu kadar acıyı Şemzina’na ve Kürt halkına yaşatan Başbakan’a yazıklar olsun. Başbakan Kürt halkının barış elini geri çevirirken kendisi bir asker edasıyla silaha sarılmış savaşı dayatıyor” dedi. Basının olayı çarpıtmasına da tepki gösterdi.

Osman Erbaş’ın babası Hurşit Erbaş ise halka cenazeyi sahiplenmesinden dolayı teşekkür etti.

 

 

 

Öcalan’a tecrit protesto edildi

Van

BDP Van il binası önünde toplanan kitle Feqiyê Teyran Parkı’na yürüyüş düzenledi. Yürüyüşte BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya da yer aldı.

Yürüyüşte “Tecrit savaş gerekçemizdir” ve “Demokratik çözümün yolu Sayın Öcalan’ın sağlık, güvenlik ve özgür hareket edebilmesinden geçer” pankartları açıldı. Polis barikatıyla kesilen kitlenin önü ancak uzun süren tartışmaların ardından açıldı.

“Vali istifa” sloganları arasında açıklama yapan BDP Van İl yöneticisi Hazım Harmancı “AKP hükümeti, Kürdistan’ı Çiller dönemine dönüştürmüştür. Topyekün Kürt halkının imhasını hedefleyen AKP’nin bir halkın önderine reva gördüğü özel cezalandırma ve tecrit politikası pervasızca sürdürülmektedir” dedi.


Yüksekova

Yüksekova BDP İlçe binası önünde toplanan kitle Savaşa geçit vermeyeceğiz” pankartı ile ilçe merkezine yürüyüşe geçti. Yürüyüşten sonra kitle Oslo Oteli önüne gelerek yolu trafiğe kapattı. KURDİ DER yöneticisi Arife Kutlar burada bir açıklama yaptı. Kürt halkının asla baskılara sesiz kalmayacağını belirten Kutlar, yıllardır verdikleri mücadeleyi bundan sonra da sürdüreceklerini kaydetti.

Açıklamanın ardından yarım saat yolun üzerinde oturma eylemi yapıldı. Oturma eyleminden sonra yürüyüşe geçen kitleye polis gaz bombası ve tazikli suyla saldırdı. Müdahaleyle birlikteyollara barikatlar kuran gençler, polise taş ve molotoflarla karşılık verdi.


Kürt gençlerden CPT işgali

Fransa’nın Strasburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi’ne bağlı İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) 13 Eylül günü Kürt gençleri tarafından işgal edildi.

Abdullah Öcalan’a yönelik tecridi protesto eden yaklaşık yüz kişi saat 14.00’te binaya girdi. Göstericiler PKK bayrakları ve Öcalan’ın fotoğraflarını taşıdı.

Öcalan ile görüşmek üzere bir heyetin İmralı’ya gideceği yönünde söz almadan binadan çıkmayacaklarını belirten gençler, saat 16.20 sıralarında polisin sert müdahalesiyle gözaltına alındı.

 

 

 

Heyet incelemelerini tamamladı

Hakkari’nin Şemdinli İlçesi’nde yaşanan çatışmanın ardından ilçeye giden BDP heyeti incelemelerini tamamladı. Heyette yer alan BDP Hakkari Milletvekili Esat Canan, Şemdinli’de insanlık dışı bir olay yaşandığını belirterek, olayın sorumlusunun AKP ve Başbakan Erdoğan olduğunu söyledi. Canan, ilçenin savaş alanı görünümünde olduğuna dikkat çekerek “Burada dün gece gerçekten bir vahşet yaşanmış. İlçe merkezinde ağır silahlar kullanılmış. Silahların isabet etmediği ev kalmamış” dedi.

Savaş alanı gibi

Heyetin bölgede yaptığı incelemede, İlçe Emniyet Müdürlüğü, Jandarma Tugay Komutanlığı ve belediye binasında ciddi hasar oluştuğu görüldü. Heyete bilgi veren görgü tanıkları ise, çatışma sırasında bir HPG’linin yaşamını yitirdiğini, İlçe Jandarma Komutanlığı’na girmek isterken yaralanan bir HPG’linin de 30 metre süründükten sonra üzerindeki bombayı patlatarak yaşamına son verdiğini ileri sürdü. Çatışmada bir HPG’linin de yaralı olarak yakalandığı iddia edildi.

Polis ve askerlerin mermilerine hedef olan Seferi Yılmaz’ın evini ziyaret eden heyetin incelemeleri sırasında, evin tüm camlarının kırıldığı, evin damında ise halen iki havan mermisinin durduğu görüldü. Camları kırılan belediye binasına da çok sayıda mermi isabet etmiş ve maddi hasar oluşmuş durumda.

Doktorlara izin verilmedi

Şemdinli Devlet Hastanesi Başhekimi Aziz Soylu, olaydan sonra hastaneye gelmek için çok zorlandıklarını belirterek şunları söyedi: “Çatışmadan sonra yaralılara müdahale etmek için hastaneye gelmek istedik. Bunun için ilk olarak emniyetten zırhlı araç istedik. Fakat bu talebimize olumlu cevap verilmedi. Ölümü göze alarak 16 arkadaş olarak hastaneye çok zor şartlar altında geldik. Ama ölen 3 kişi de hastaneye getirildiklerinde yaşamlarını yitirmişlerdi. Onlar için yapılacak bir şey yoktu. Fakat yaralılara ilk müdahalede bulunduktan sonra sevk ettik.”

Yaşamını yitiren Osman Erbaş’ın yaralı halde saatlerce bekletilmesi üzerine Soylu, ambulans gönderme yetkisinin olmadığını belirtti ve yetkinin 112 Acil’de olduğunu söyledi.

Köylüler şarapnel parçaları ile öldü

Güreli kardeşlerin yaşamını yitirdiği Altınsu (Şapatan) Köyü’nün tam ortasında yol kenarında ve Jandarma Tugay Komutanlığı’nın karşısına isabet eden havan topundan dolayı derin bir çukur oluştu. Havan topunun parçaları ise halen olay yerinde duruyor. Görgü tanıkları, köylülerin ilçe merkezindeki çatışmayı izledikleri esnada komutanlıktan havan atıldığını ve havanın köylülerin 3 metre yakınına düştüğünü belirtti. İki köylünün şarapnel parçaları ile yaşamını yitirdiğini söyledi.