16 Eylül 2011
Sayı: SİKB 2011/35

 Kızıl Bayrak'tan
Emperyalizmin ve işbirlikçilerinin saldırı cephesini dağıtmak için…
“Arap Baharı”nı “Karakış”a çevirme hamlesi
Türkiye-İsrail ilişkisinde kriz
Sınır ötesi sinyalleri
Metal işçileri kıdem tazminatı hakkı için sokakta!
MİB MYK Eylül Ayı Toplantısı Sonuçları
İşçi sağlığı ve güvenliği için mücadeleye!...
“Can güvenliği,
iş güvencesi istiyoruz!” 
“Biz kazanacağız!”
Emekliler sokağa çıkıyor
Baskı ve sürgünler protesto edildi
KHK saldırısı ve
TMMOB’nin ataleti üzerine
Yeni dönem ve
partinin yüklenme alanları
Partinin düşünen önderleri ve savaşan neferleri önünde saygıyla eğiliyoruz
12 Eylül: Karşı-devrim devam ediyor /2
- Volkan Yaraşır
12 Eylül eylemlerle lanetlendi.
Üniversite har(A)çlarına zam cambazlığı
Gençliğin kayıt dönemi faaliyetlerinden
Mısır’da saflar netleşirken
mücadele keskinleşiyor
Filistin Yönetimi 20 Eylül’de
tek taraflı devlet ilan edecek
Dört bir yanda grev dalgası
Petrol-İş’te tüzük değişikliği
Gerze’ye kitlesel destek
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sınır ötesi sinyalleri

AKP’li bürokratların açıklamalarının yanısıra yoğun diplomasi trafiği, Güney Kürdistan’a yönelik kara harekatı sinyallerinin çoğaldığını gösteriyor.

“Kara harekatı her an yapılabilir”

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, 13 Eylül günü yaptığı açıklamada kara harekatının sınır komşusu ile yapılan görüşmelere bağlı olarak her an yapılabileceğini açıkladı. Hükümet sözcüsü Bülent Arınç da Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada TBMM’nin verdiği yetkinin 17 Ekim’e kadar devam ettiğini hatırlatmıştı.

Kürt yönetimiyle görüşmeler

Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, 11-12 Eylül günü gerçekleşen Irak turunu tamamladı.

Bağdat’ta 11 Eylül günü Talabani, 12 Eylül günü de Barzani ile görüşen Sinirlioğlu’nun, Türk devletinin beklentilerinin karşılanmaması halinde kara harekatı seçeneğinin gündeme gelebileceği uyarısında bulunduğu, olası bir kara harekatının kapsamını açıkladığı ifade edildi. Barzani’nin ise olası kara harekatına destek verilmeyeceği ancak lojistik destekte bulunabileceklerini aktardığı iddia edildi.

PKK dört koldan sarılacak

PKK’ye uygulanacak kuşatma ile ilgili çeşitli somut adımlar atıldığı ifade ediliyor. Kandil Dağı’nı doğudan kuşatan İran’la istihbarat alışverişi yoğunlaşırken, Kuzey Irak yönetimi ile Kandil’e çıkan lojistik yolların ve Erbil Havalimanı’nın PKK trafiği açısından denetim altına alınması için ilk girişimlerde bulunuldu.

Ayrıca ABD ile de Kuzey Irak’ı canlı olarak izleyecek insansız hava araçları Predator’lerin aktif kullanımı için görüşmeler yapılıyor.

Beşir Atalay ise Kürt haraketine yönelik imha savaşında temel stratejiyi bir grup gazeteciye açıkladı. Buna göre PKK ile mücadelenin kritik bir bölümünü Kandil, Zap gibi kamplardaki silahlı güçlerle ve onların lojistik kaynağı olan Kuzey Irak’taki ve Avrupa ülkelerindeki PKK’liler arasındaki bağı kesmek oluşturuyor.

Kara harekatı için üs talebi

Kara harekatı için yoğun bir hazırlık yapan Türk devleti, Kandil’e yakın askeri lojistik üs talep etti.

Türk devleti, operasyonların uzaması halinde bölgede iki lojistik üssün kurulmasını istiyor. Güney Kürdistan Yönetimi’ne ve Bağdat yönetimine iletilen talep gerçekleşirse, Ranya ve Çaykurna gibi Kandil’e yakın bölgelere lojistik üsler kurulacak.

Buna göre Ranya ve Çaykurna, Kandil Dağı eteklerine yakın havadan ve karadan lojistiğin sağlanabileceği bölgeler. Aynı zamanda da bölgeden telsiz ve GSM hatlarının dinlenmesi dahil olmak üzere, lojistik için elverişli.

 

 

 

ABF’den Çelik’e tepki

Hüseyin Çelik’in Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliğini hedef alarak söylediği sözler Aleviler tarafından tepki topladı.

Çeliğin CHP’nin Suriye tutumunu Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi olmasına bağlayan açılaması karşısında Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel, AKP’nin nefret suçu işlemeye devam ettiğini söyledi.

Din dersleri içerisinde Aleviliğin işlendiği haberleri ile hükümet sözcüsü Hüseyin Çelik’in Kılıçdaroğlu’nun “Alevi kimliğini” bir kez daha işaret ederek hedef göstermesi haberleri iç içe geçtiğini hatırlatan Özel, aynı gün içinde, Aleviler için büyük bir atılım havası yaratanlar da, Alevi düşmanlığı yapanların aynı partinin ama en önemlisi aynı zihniyetin temsilcileri olduğunu belirtti.

Özel AKP hükümetinin ikiyüzlü tutumunu şu sözlerle teşhir etti: “ABD’nin desteğinde Ortadoğu’da ‘Yeni Osmanlı’ rolüne soyunan AKP, yeni düşmanlıklar ve çözümsüzlükler üreterek  bu politikasını hayata geçirmeye çalışıyor. Daha 7-8 ay önce Beşar Esat’la kolkola fotoğraf veren, Kaddafi’nin elinden ödül alan Recep Tayip Erdoğan, sanki Suriye’de veya Libya’da demokrasi sorunu yeni bir sorunmuş gibi birden demokrasi kahramanı  kesiliveriyor”

Kendi evinin önüne bakmayan AKP hükümetinin, Suriye’ye ders vermeye çalıştığını belirterek bu dersi Alevi düşmanlığı ile süslediğine dikkat çekti.

“Suudi Arabistan için, Ürdün için, Kuveyt için sesini çıkarmayacaksın, kendi ülkende Alevilerin inanç merkezini tanımayacaksın, Kürt sorunun çözümünün önünü tıkayacaksın, sonra da çıkıp Suriye için, Libya için demokrasi diyeceksin, eşitlik diyeceksin!

Suriye’de Alevileri hedef tahtasına koyacaksın, zorunlu din derslerini kaldırmamak için kendine yakın gördüğün Alevi kökenlilerle, din derslerine Sünniliğe bulaştırılmış Aleviliği dahil edeceksin, sonra da zorunlu din derslerine meşruluk kazandıracaksın” diyen Özel, bunların inandırıcı olmadığını belirtti.

Çelik’e özür dileme çağrısı yaptı.

 

 

 

 

 

 

BDP alanlara iniyor

2. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirmesinin ardından Parti Meclisi (PM) ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı ile yeni yönetimini belirleyen Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), AKP’nin kendilerine karşı ilan ettiği topyekün savaşa halkla alanlara inerek topyekün mücadele ile karşılık vereceklerini duyurdu.

10-11 Eylül tarihleri arasında toplanan PM ve MYK toplantıları sonrasında yapılan açıklamada, Türkiye’nin içeride ve dışarıda adım adım bir savaşa sürüklendiği belirtilerek, başta mahalle mahalle halk toplantılarında olmak üzere her yerde halkımızla yüz yüze tartışmalar yürütülmesi, halkla savaşa ve ölümlere karşı daha örgütlü ve güçlü tepkilerini ortaya çıkaracak hazırlıkların yapılması, savaş karşıtı diğer çevrelerle güç birliği yapılarak bütün Türkiye’de alanlara ve sokaklara inilerek barış için etkinlikler yapılması, tutuklamalar ve genel seçimler nedeniyle boşalan il ilçe teşkilatlarında acilen kongre süreçlerinin başlatılmasının kararlaştırıldığı söylendi.

PM’de yapılan tartışmaların sonucunda kara harekatı ve Öcalan’a tecrit uygulamasının devam etmesi halinde Meclis’e dönmeme görüşü öne çıktı.


Tutuklama furyası

Van’da 7 tutuklama

Van’da 9 Eylül günü yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 12 kişiden 7’si tutuklandı.

13 Eylül günü Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği, Sadrettin Gür, Nizam Gür, Mehmet Sıddık Ayaz, Adu Şeyh, Necibe Armin, Şerafettin Demir ve Sıtti Gören’i “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüte yardım etmek” suçlamalarıyla tutuklayarak cezaevine gönderdi. Kudret Gören ise serbest bırakıldı.


Adana’da 11 tutuklama

8 Eylül günü Adana ve ilçelerinde yapılan eşzamanlı yapılan KCK operasyonlarının ardından adliyeye sevk edilen 15 kişiden 11’i tutuklandı.

10 Eylül günü Cumhuriyet Savcılığı tarafından ifadeleri alınan 15 kişiden 2’si serbest bırakılırken, diğer 13 kişi ise tutuklanmaları istemiyle nöbetçi mahkemeye çıkarıldı.

Nöbetçi mahkemede, BDP Adana İl Başkanı Zeki Karataş ve bazı parti yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 11 kişiyi tutuklandı.


Mersin’de operasyon

Mersin’de 13 Eylül sabahı yapılan ev baskınlarında aralarında BDP’li yöneticilerin olduğu 10 kişi gözaltına alındı.

10 kişi Mersin’de gösterileri organize ettikleri ve “örgüte eleman kazandırdıkları” gerekçesiyle gözaltına alındı.

Soruşturma dosyasına gizlilik kararı konulurken gözaltına alınanların isimleri şöyle:

Operasyonlarda BDP PM üyesi Seyithan Kaya, BDP Mersin il Yöneticileri Nurettin Atuğ, Osman Aka, Akdeniz Belediye Meclis Üyeleri Selim Ekinci ve Hasan Arık, DÖKH Aktivisti Bedriye Bükte, Necmettin Pala, Nasır Özmen. 1 kişinin ise ismi öğrenilemedi.