25 Ocak 2019
Sayı: KB 2019/04

Seçimler ve yalanlar
Emperyalizme çok yönlü uşaklık!
Yüzümüzü sahte seçim vaatlerine değil, kendi taleplerimize dönelim!
Rektörlük atamaları
Özelleştirme saldırısı ve sendika bürokratlarının “vatan-millet” söylemi!
İş cinayetlerine devlet katkısı
Kısa çalışma ödeneği İşsizlik Fonu’ndan sağlanıyor!
“Grevden vazgeçmeyeceğiz, bu kadar!”
2019, örgütlü güç olmanın yılı olsun!
MİB MYK Ocak 2019 toplantısı sonuç metni
Enternasyonalizm, Spartakistler ve dünya devrimi - V. İ. Lenin
Ölümünün 100. yılında Franz Mehring’e saygıyla...
Suriye’de yıkım, “yeniden imar” ve kapitalizm
Almanya-Fransa “dostluk” anlaşması
Rusya ile Japonya arasında adalar anlaşmazlığı
Kadın cinayetleri devlet kurumlarının gözü önünde işleniyor!
Birliğimizi güçlendirelim, mücadeleyi büyütelim!
İklim sorununa kitlesel tepki
Kapitalizm her şeye düşman!
Hapishanelerde saldırılara karşı direniş sürüyor
“Beni devrimciler gibi uğurlayın!”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Suriye’de yıkım, “yeniden imar” ve kapitalizm

 

Eski Katar Dışişleri Bakanı’nın itirafına göre ABD emperyalizminin Ortadoğu’daki suç ortakları, Suriye’yi yakıp yıkmak için 137 milyar dolar harcadılar. Suriye halkları şahsında insanlığa karşı işlenen bu büyük suça ABD, AB emperyalistleri, T. Erdoğan-AKP iktidarı, Körfez’in Ortaçağ artığı şeyh, emir ve kralları, siyonist İsrail rejimi ve bölgedeki diğer işbirlikçiler ortak oldu.

Bu yıkımın sahadaki icraatçıları, IŞİD şahsında temsil edilen cihatçı katil şebekeleridir. “Kapitalist emperyalizmin 21. yüzyıldaki görünümü” olan IŞİD, sistemin yıkım ve kıyımda vardığı noktayı göstermesi açısından ibret verici bir örnektir.

IŞİD’e karşı savaş demagojisine sarılan ABD, Ankara’daki işbirlikçileriyle birlikte halen İdlib’e yığılan “IŞİD ikizleri”ne koruma sağlıyor. Dolayısıyla yıkıcı savaşın daha da uzaması için ellerinden geleni yapıyorlar. Cihatçı savaş aparatlarının etkisi azalınca ABD ile Türk orduları doğrudan savaşın tarafı oldu. “Teröre karşı savaş” safsatasını dilden düşürmeyen ABD ile Ankara’daki işbirlikçileri halen Suriye’ye karşı savaşın bitirilmesi önündeki tek ciddi engeldir. Belli ki Suriye’de yaptıkları yıkım ve kıyımı yeterli görmüyorlar.

***

Bazı cephelerde çatışmaların devam etmesine rağmen, “Suriye’nin yeniden imarı” konusu da tartışılmaya başlandı. Zira yarıya yakını yıkılmış bu ülkede yüz milyarlarca dolar hacminde bir “yeniden imar pastası” olacağı söyleniyor. Bu büyüklükte bir pastanın kapitalist şirketlerin iştahını kabartması, hatta salyalarını akıtması işten bile değil…

Ülke yıkılırken silah tekellerinin önünü açan kapitalist devletler, şimdi de “yeniden imar pastası”ndan pay kapmak için tepişiyorlar. Yani kapitalist şirketler hem yıkımdan büyük bir rant elde ediyorlar hem yıkımın yeniden imarından pay kapmak için devletleri işe koşuyorlar.

***

Emperyalist kapitalizmin yıkıcılığının varacağı boyutu anlamak için birinci ve ikinci paylaşım savaşlarına, Cezayir’e, Vietnam’a, Filistin’e, Afganistan’a, Irak’a, Libya’ya, Yemen’e bakmak yeterlidir. Her krizi bir savaş ve yıkım takip ediyor. Ortadoğu’nun savaş alanı, yani yıkım ve kıyım cehennemi haline gelmesi, emperyalist kapitalizmin devam eden krizinin dolaysız sonuçlarından biridir. Krizin aşılamaması, yani sistemin kronik bir kriz içinde bulunması, yıkıcı savaşların şiddetlenme eğiliminde olduğuna işaret ediyor. İsrail’in son günlerde had safhaya varan küstahça saldırı ve tehditleri gidişatın yönü hakkında somut bir fikir veriyor.

Yıkıma uğratılan ülkeler direnemediğinde, emperyalistler yeniden imara gerek bile duymuyorlar. Afganistan, Irak, Libya ve bazı Afrika ülkeleri buna örnektir. Yakılıp yıkılan ülkeler karanlığa itilmekte, doğal zenginliklerin yağmalanması garanti altına alınmakta, ülkeler silahlı çetelerin cirit attığı alanlar haline getirilmektedir. Yeniden imar, ancak direnen ülkeler için söz konusu olmaktadır. Bu olgu, kapitalizmin nasıl da yıkıcı bir barbarlık sistemi olduğunu göstermesi açısından çarpıcıdır.

***

Suriye’nin müttefikleriyle birlikte direnmesi, ülkenin tümünün değil bir kısmının yıkılması, devletin ise parçalanamaması, yeniden imarı zorunlu kılıyor. Yeniden imar gündeme geldiğinde ise, bizzat yıkıcılar “yeniden imar pastası”ndan pişkince pay istemektedirler. Bu rezaletin en çarpıcı örneği AKP-saray rejiminin yandaş şirketler için el ovuşturarak pay talep etmesidir.

Büyük dilimin Suriye’yi destekleyen Rusya ile İran arasında paylaşılacağına kesin gözüyle bakılıyor. Ancak pay talep edenler bunlardan ibaret değil. Efrîn’in zeytinlerini çalan AKP-saray rejimi, son dönemde yandaş şirketlerine pay kapabilmek için de her yola başvuruyor. Suriye’yi yakıp yıkmak için petro-dolarlarını saçıp savuran Körfez rejimleri bile sıraya girmiş durumda. Bunlara aracı veya taşeron kullanarak pay kapmaya çalışan emperyalist tekelleri de eklemek lazım.

***

Suriye’ye karşı savaşta farklı cephelerde yer alanlar, “yeniden imar pastası”ndan alınacak pay konusunda da çekişiyorlar. İlkin çatışma, savaş ve yıkımdan kâr sağlayan şirketler, şimdi ihalelerden elde edilecek kârdan pay almak için kıran kırana bir rekabet içindeler. Yani kapitalist sistemle himaye ettiği şirketlerin yıkarken de imar ederken de temel hedefleri aynıdır: Kâr, daha çok kâr!

Diğer her şey bir yana, salt bu olgu, kapitalizmin ne kadar vahşi, ne denli kıyıcı bir sistem olduğunu ispatlamaya yeter. İnsanları, toplumları, ülkeleri, doğayı kapitalist bir azınlığın kârı uğruna yakıp yıkan, yapan ancak tekrar yıkan bu sistemin, insan soyunun bekası için acilen yıkılması gerekiyor.

 

 

 

 

İsrail’den Suriye’ye hava saldırısı

 

Siyonist İsrail Ortadoğu’da saldırganlığını sürdürüyor. İsrail ordusu Suriye’deki İran güçlerine hava saldırısı düzenlediklerini açıkladı. Saldırıda İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü’nün hedef alındığı belirtildi.

Saldırı öncesinde İsrail Başbakanı Netanyahu 20 Ocak günü, Suriye’deki İran güçlerini hedef alacağını söylemişti.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de saldırıyla ilgili açıklama yaptı. Başkent Şam yakınlarının hedef alındığı belirtilen açıklamada, bölgede silah depolarının ve Hizbullah ile İran’a ait askeri birliklerin bulunduğu ileri sürüldü. Ayrıca açıklamada, saldırıda yaşamını yitirenlerin de olduğu ifade edildi.

Suriye, İsrail füzelerinin çoğunun hava savunma sistemleri tarafından engellendiğini açıkladı.