21 Temmuz 2017
Sayı: KB 2017/28

Dikta rejimine karşı mücadeleyi yükseltelim!
Sırada tek tip elbise var
Basın özgürlüğü üzerine
AKP iktidarının büyüyen korkusu
Erdoğan’ın ağzından malumun ilanı
Sömürüye ve OHAL’e karşı sınıfın birliği ve dayanışması
Resmi işsizlik rakamları ve karartılamayan gerçekler!
İşsizlik Sigortası Fonu sermayenin hedefinde
Yazaki’de direniş üç haftayı geride bıraktı
Emekçilerin direnişi sürüyor: OHAL işçi ve emekçilere karşı ilan edildi!
“Bir kişi de olsa direniş devam edecek!”
SIO Automotive’de taşeron güvenlik işçilerinin direnişi üzerine
Uğur Konfeksiyon saldırılarına kadın düşmanlığını da ekledi!
Kızışan hegemonya kavgası ve Almanya-Fransa ekseninin savaş hazırlıkları
Mesleki eğitim ve mücadele semineri
Bakırköy’de rant projesi: 17 bin ağaç katledilebilir!
Yaşasın direniş, yaşasın zafer!
Kavganın partili şairi Vaptsarov
Gerçek özne
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Bakırköy’de rant projesi: 17 bin ağaç katledilebilir!

 

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin bulunduğu alanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yaptığı imar değişikliği ile yeni yapılaşmanın önünü açarken, yaklaşık 17 bin ağacın da rant için talanına kapı açtı.

Bakırköy Kent Savunması başlattığı imza kampanyası ile bu rant projesini durdurmaya çalışırken, Kızıl Bayrak olarak Mimarlar Odası Bakırköy Temsilcilik Başkanı ve Bakırköy Kent Savunması’ndan Mimar Mustafa Fazlıoğlu’yla rant projesinin kapsamını konuştuk.

Fazlıoğlu; hastane binaları, Sinan Erdem Spor Salonu, Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nin de içinde yer aldığı 5 parselden oluşan ve toplam 1 milyon 38 bin 59 metrekarelik alanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın imar değişikliğine giderek yeni yapılaşmanın önünü açtığını belirtti.

Yeni yapılar inşa edilebilecek

Bu alanın toprak rantı açısından çok değerli olduğunu ve ulaşımın göbeğinde yer aldığını belirten Fazlıoğlu şunları söyledi:

Bu alan yaklaşık 1 milyon metrekarelik bir alan. 900 bin metrekare alanı hastaneler ve kadın hapishanesi oluşturmakta. Bu alanı tamamen sağlık tesis alanı olarak planladılar.

İmar planını incelediğimizde korkunç bir tabloyla karşılaşıyoruz. Bir emsal yapılanma şartı getirilerek yeni yapılanmanın önünü açıyor.

Yeni emsal dışı alanlarla birlikte ‘1,5 milyon metrekare yeni inşaat yapılabilir’ anlamına geliyor. Bu mevcut yapıların 10 katı. Şu anki mevcut tesislerde 2 bin kişi sağlık hizmeti alıyor.

Mevcut hastane binaları 150 bin metrekare, bu yapılar 1924 yılından bu yana kamusal sağlık hizmeti vermektedir. Yalnız Bakırköy’e değil bütün İstanbul’a, Türkiye’ye sağlık hizmeti veriliyor.”

17 bin ağaç katledilebilir

“17 bin çam ağacıyla donatılmış bir kent ormanı niteliğindedir bu alan” diyen Fazlıoğlu, bu orman denilebilecek ağaç dokusunun Bakırköy ve Bahçelievler’in nefes alma alanı olduğunu ifade etti. Ayrıca bölgede Bizans’tan, Osmanlı’dan hatta Roma döneminden tescillenmiş tarihi eserlerin, yapıların bulunduğunu da ekledi.

Bölgedeki anıt ağaç sayısının ise sadece 15-20 civarında olduğunu söyleyen Fazlıoğlu, “Maalesef bu imar planıyla diğer 17 bin ağacın yıkılabileceği anlamı da çıkıyor buradan” dedi.

Özel şirkete peşkeş çekilerek kamusal hizmet kaldırılacak

Bu imar planıyla özel şirketlere büyük peşkeşler çekileceğine dikkat çeken Fazlıoğlu, ayrıca bunun kamusal sağlık hizmetinin özelleştirilmesi anlamına geldiğine vurgu yaparak şunları söyledi:

Burada ‘6428 sayılı kanun ve ilgili yönetmeliklerde belirlenen kullanımlar yer alabilir’ maddesi var.

Bu plan değişikliğinin en önemli maddelerinden bir tanesi budur. Bu kanun kamu-özel işbirliği kanunudur. Yani yap-işlet-devret modelinin günümüzdeki adıdır. Kent Hastaneleri diye bildiğimiz hastane modelleri bu kanun kapsamında yapılmaktadır.

Burada özel ortağa çok büyük ayrıcalıklar veriliyor. Binaları, yapım işini özel ortak yaptığı gibi buraları ‘kullanım bedeli’ adı altında devlete 25 yıllığına kiralıyor. Devletten bir de aylık kiralar alıyor.

Ayrıca oradaki tüm işletmeleri özel ortak yapıyor. Orada ticaret yapabilecek, konaklama tesisi yapabilecek, alışveriş merkezi yapabilecek. İçerideki görüntüleme, teşhis, tedavi ünitelerindeki görüntüleme laboratuvar hizmetlerini devlete kiralayacak. Ayrıca devlet bu özel ortağa %75 doluluk garantisi verecek.

Yaklaşık 90 yıldır devam eden kamusal sağlık tesisinini ortadan kaldırılarak özel işletmeye devredilerek sağlığın özelleştirilmesi söz konusu.”

İptal davası açıldı, imza kampanyası başlatıldı

Bu yeni yapılaşmayla günde yaklaşık 30-40 bin kişinin bölgeye giriş-çıkış yapacağını tahmin ettiklerini söyleyen Fazlıoğlu, bunun trafik ve altyapı sorunlarını da beraberinde getireceğini ifade etti.

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi olarak bu imar planının iptali için dava açtıklarını belirten Fazlıoğlu, aynı zamanda Bakırköy Kent Savunması olarak; Bakırköy halkı, sivil toplum örgütleri, derneklerle, partilerle birlikte kente karşı yapılmak istenen bu müdahaleyi engellemek için imza kampanyası ve çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.

Bakanlığın bu projeden vazgeçmesini temenni ettiklerini belirten Fazlıoğlu, yeni yapılaşma yerine hastane binalarının güçlendirilebileceğini ve teknolojik altyapısının günümüz koşullarına göre yenilenebileceğini ifade etti.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

 

 

 

Rantçılığın sonu: İstanbul sele teslim oldu

 

İstanbul’da yine yoğun yağış ardından, kent sele teslim oldu. Sermaye devletinin kentin tümünü rant alanı olarak görmesi, çevreyi talan etmesi ve yetersiz altyapı nedeniyle, 18 Temmuz günü şiddetli yağmur İstanbulluların gününü kabusa çevirdi.

İstanbul’un birçok bölgesinde yollar ve geçitler sular altında kaldı. Tramvay seferleri durdu. Hattı ve istasyonları su basması nedeniyle metro seferlerinde aksamalar yaşandı. İstanbul’un çeşitli yerlerinde ise otobüsler çalışmadı. Metrobüslerin içi su doldu. İstanbullular duraklarda, metrobüs ve metro istasyonlarında mahsur kaldı. Üsküdar’da deniz ile kara bir kez daha birleşirken, Avrasya tüneli de kapatıldı. E-5’in Avcılar yönünde trafik durdu.

Yanı sıra, birçok bölgede dükkanları ve dükkanların bulunduğu sokakları su basması nedeniyle esnaf zor anlar yaşadı. Kimi yerleşim yerlerinde evlerde tahribatlar yaşandı.

İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamada ise İstanbulluların özel araçları ile trafiğe çıkmamaları istendi. Valiliğin sokağa çıkmayın açıklaması ile yetindiği İstanbul’da AKOM “doğal afet olabilir” uyarısı yaptı.


 
§