2 Eylül 2016
Sayı: KB 2016/33

Sermaye devleti içeride ve dışarıda saldırganlığı tırmandırıyor
Hepsi emekçilere karşıdır!
“Fırat Kalkanı” neye hizmet, kime kısmet?
Osmanlı torunlarından “demokrasi dersleri”
OHAL fırsatçılığı kime yarıyor?
Hurşit Külter’den hala haber alınamıyor
Ford Otosan’da Koç-Türk Metal oyunları
Greif işçisi; patron-sendika işbirliğine karşı uyanık ol!
Yeni metal fırtınaları ve daha güçlü bir MİB için ileri!
Ortak olan soruna temelden farklı yaklaşımlar
Ekim Devrimi deneyimi ışığında devrim ve demokrasi sorunları - V.İ.Lenin
“Göçmen çocuklar cinsel istismara maruz kalıyor”
Kolombiya’da barış: Latin Amerika’nın bir damarı daha kesildi
Kolombiya hükümeti FARC ile “barıştı”
Türkiye’de mülteci kamplarında neler oluyor?
“Meslek liselileri gelişmiş ülkeler gibi sömüreceğiz”
“Yeni dönemde devrimci savaşa hazırlık için ileri!”
Sermaye düzeni ve dinci-gerici çeteler
Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin yüreklerine korku salmaya devam ediyor!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

MİB Genişletilmiş MYK toplantısı sonuç bildirgesi!

Yeni metal fırtınaları ve daha güçlü bir MİB için ileri!


İçinden geçtiğimiz sürecin ortaya çıkarttığı çok yönlü gelişmeler ekseninde, geride bıraktığımız günlerde toplanan MİB Genişletilmiş MYK toplantısı başarıyla gerçekleştirilmiş bulunuyor. Toplumsal yaşamı boydan boya kesen siyasal gelişmeler ve bu gelişmelerin daha bir açıklık ve aciliyet kazandırdığı işçi sınıfı mücadelesinin güçlendirilmesi ve devrimci bir taraf olarak kendini ortaya koyma ihtiyacı, gündemde olan ve siyasal gelişmelerin de etkisiyle kapsamlı bir içeriğe kavuşan ekonomik ve sosyal saldırı dalgası, bu gelişmeler karşısında ortaya çıkan görevler ve daha güçlü bir MİB, toplantının gündemlerinin ana başlıklarını oluşturmuştur. Bu başlıklar altında anlamlı, yer yer ayrıntılara inen çok yönlü kolektif bir tartışma gerçekleştirilmiştir. İşçi sınıfı mücadelesini, bu mücadelenin önemli bir bileşeni ve öncü kuvveti olan metal işçilerinin mücadele gücü ve enerjisini doğru bir zeminde açığa çıkartmak, karşılaşılan somut sorunlara yanıtlar üretebilmek ve metal işçilerinin birliğini geniş ölçekte sağlamak temelinde yürütülen tartışmalarda ön açıcı bir bakış oluşturulmaya çalışılmıştır.

Metal işçilerini bekleyen TİS süreçleri, somut gelişmeler ekseninde bir tartışmaya ve planlamaya konu edilmiştir. MİB’in bakışı ve mücadele çizgisi ekseninde yapılması gerekenler, deneyimler üzerinden tekrar somutlanmış ve sürecin ilerleyişi konusunda oluşturulan çerçeve üzerinden kararlar alınmıştır.

Bu kapsamda MİB Genişletilmiş MYK’mız maddeler halinde şu başlıkları başta metal işçileri olmak üzere işçi sınıfımızın bilgisine sunar.

* Ülke gündemini büyük ölçüde sermaye düzeninin yaşadığı çelişkilerin açığa çıkarttığı çatışmalı ortam belirlemektedir. Yıllardır yerli ve yabancı sermaye için “istikrarlı” bir sömürü düzeni kurmaya çalışanların kendi aralarında girdikleri gerici-kirli çıkar çatışmasının ortaya çıkarttığı çok yönlü siyasal gelişmeler, bugünü ve atılan adımlarla birlikte toplumsal yaşamın bütününün geleceğini belirleyecek bir içerikte seyretmektedir. Burjuva siyasetinin kirli yüzünü tüm açıklığıyla bir kez daha gördüğümüz günümüzde en acil ihtiyaç, başta işçi sınıfı ve emekçiler olmak üzere toplumsal yaşamı karanlığa hapsetmeye çalışan sermaye düzenine karşı işçi sınıfının kendi bağımsız, devrimci tutumu ve bakışı çerçevesinde siyasal yaşama bir taraf olarak ağırlığını koymasıdır. İşçi sınıfı kendi bağımsız siyasal tutumunu geliştiremediği koşullarda, ardı arkası kesilmeyen saldırıların, kirli çatışmaları yöneten gerici tarafların eklentisi olmaktan kurtulamayacak, bütünüyle kendi düşmanı olan bu sistemin ortaya çıkarttığı ekonomik, sosyal, siyasal saldırıların birinci dereceden muhattabı olmaya devam edecektir.

* Darbeye karşı “demokrasi” yaygarasının kopartıldığı bir süreci yaşıyoruz. Toplumsal yaşamda hemen herkesin ağzından düşürmediği “demokrasi”, AKP iktidarının şu sıralar kitlelerin bilincini bulandırmak, gerici politikalarına yedeklemek için kullandığı önemli bir araç durumuna gelmiş bulunuyor. “Demokrasimize sahip çıkıyoruz” söylemiyle işçi ve emekçi kitleleri gerici çatışmada kendi yanına yedeklemeye çalışmak dışında bir anlamı olmayan “demokrasi” çıkışının işçi sınıfı ve emekçi kitleler için hiçbir anlam ifade etmediğini yine günün içinde hayata geçirilen bir dizi uygulamadan biliyoruz. Darbeye karşı ilan edildiği ifade edilen OHAL'in temelde işçi ve emekçileri hedefleyen, baskı altına almaya dönük bir hamle olduğu ise daha ilk günlerde yasaklanan grevlerden, hak taleplerinin bastırılma çabasından, bütün bu toz duman içinde OHAL kanunlarıyla yasalaştırılan sosyal yıkım saldırılarından açığa çıkmış bulunuyor. Yıllardır bir dizi anti-demokratik uygulamanın hayata geçirildiği, işçilerin örgütlenme hakkının gas pedildiği, sendika değiştirme hakkına saygı duyulmadığı tersinden baskı ve işten atmalarla engellenmeye çalışıldığı vb. çoğaltılabilecek birçok uygulamanın da açıkça gösterdiği gibi darbe girişimi öncesinde de, bugün de işçi sınıfı için demokrasi zaten bulunmuyordu. Şayet darbe gerçekleşseydi, birçok darbe yaşamış işçi sınıfımız bir kez daha darbecilerin hedefinde olmak akıbetinden kurtulamayacaktı.

Siyasal yaşamda her sözün, kavramın bir sınıf mantığı vardır. Demokrasi kavramının da ancak “hangi sınıfın” sorusuyla birlikte ele alınması gerekmektedir. İşçi ve emekçilerin sömürüsü üzerine kurulmuş bu sistemin efendileri ve onlar adına ülkeyi yönetenlerin işçi sınıfına “demokrasi” adına bir şey vermeleri beklenemez. İşçi sınıfının da sermaye düzeninin demokrasisinden bir beklentisi olamaz. Burjuva sınıf iktidarının hüküm sürdüğü koşullarda ortaya çıkan “demokrasi” işçi ve emekçilerin kölelik zincirlerinin birer halkasıdır. Böylesi karışık siyasal süreçlerin ortaya çıkarttığı gelişmeler ekseninde işçi sınıfı kendi demokrasisi için mücadele etmelidir. İşçi sınıfı için gerçek demokrasi ancak işçi-emekçi iktidarı koşullarında mümkün olabilecektir.

* Genel ilkesel yaklaşımlar ekseninde işçi sınıfının bugün bir dizi acil ekonomik-demokratik talebi bulunmaktadır. Sermaye düzeninin çok yönlü kuşatması altında bulanan, bu kuşatmanın gündelik yaşamda ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel olarak faturasını ödemek zorunda kalan işçi sınıfı, geçmişte olduğu gibi bugün de ekonomik-demokratik talepleri için kararlı bir mücadele örgütleyebilmek zorundadır. Bugün yaşanan gelişmelerin açıkça ortaya koyduğu bir gerçek ise, en sıradan demokratik istemin dahi kararlı bir mücadele sonucu kazanılabildiğidir. Tek tek taleplerine sahip çıkmak, bu talepler uğruna mücadele vermek ama bu mücadeleyi sorunun asıl kaynağını ortadan kaldırmaya dönük bir bütünlükte ele almak işçi sınıfının kendi sınıfsal çıkarları için girişeceği kararlı mücadelesinin güvencesidir. Sermaye düzeni attığı her adımı “sınıfa karşı sınıf” karşıtlığı üzerinden atmaktadır. Bu somut gerçeklik üzerinden işçi sınıfı da en küçük hak talebini dahi, “sınıfa karşı sınıf” tutumu ve bakışı ekseninde ele alabilmelidir. Sınıf mücadelesi somut bir olgudur. Bu somutluk her gün karşılaşılan onlarca soruna karşı verilen/verilecek mücadelenin toplamı üzerinden gerçeklik kazanabilir. İşçi sınıfına yol gösterici müdahale çabası, bu eksene oturabildiğinde gerçek bir anlam ve değiştirici bir içerik haline gelebilir.

* Metal İşçileri Birliği yukarıda kısaca özetlenmeye çalışılan bakış çerçevesinde yaşanılan gelişmelere bakmakta, mücadele hattını bu eksen üzerinden ele almaktadır. İşçi sınıfının önemli bir bölüğü olan metal işçilerini kapitalist sistemin bu bütünlüğü üzerinden aydınlatmaya, bilinçlendirmeye, mücadelesine önderlik etmeye çalışmaktadır. Bu çabanın sınıf kitlelerine taşınmasında en etkili araçları olarak başta bülten ve Facebook sayfası olmak üzere yayınlarını görmekte, metal işçilerinin mücadelesinde önemli birer mevzi ve mücadele kürsüsü olan yayınların çok yönlü güçlendirilmesi için çaba harcamaktadır. Buradan bir kez daha MİB Genişletilmiş MYK başta MİB’li işçiler olmak üzere tüm metal işçilerini, yayınlara daha ileriden sahip çıkmaya, yaygınlaştırmaya, sesini daha geniş kitlelere ulaştırabilmek için seferberliğe çağırmaktadır.

* Metal işçilerinin önemli bir mücadele gündemi yaklaşan Grup TİS süreçleridir. EMİS ile başlayıp, MESS ile yürütülecek Grup TİS görüşmeleriyle devam edecek olan süreç, başta örgütlü/kapsam içi fabrikalar olmak üzere, örgütlü-örgütsüz bütün metal işçilerini doğrudan etkileyecek bir süreç olarak yaşanacak. Metal Fırtına’nın ardından gelen TİS süreci olması önümüzdeki dönemi ayrıca önemli kılmaktadır. Yaklaşan Grup TİS görüşmelerine bu kapsam üzerinden bakan MİB hazırlıklarına başlamış, somut bir mücadele takvimi belirlemiş bulunmaktadır.

- TİS taslakları, fabrikalarda metal işçilerinin doğrudan inisiyatifinde, meşru ve haklı olandan gücünü alan bir içerikte hazırlanabilmeli, bu kapsamda hazırlanan taslaklar tüm metal işçilerinin bilgisine/tartışmasına sunulmalıdır.

- Sürecin başından sonuna kadar “söz, yetki, karar” işçilerde olmalı, taslakların belirlenmesinde olduğu gibi, işçilerin onayı alınmadan hiçbir sözleşme imzalanmamalıdır.

- TİS süreçleri ve talepler ancak dişe diş bir mücadele bakışı ve iradesi ile kazanılabilir. Bu ise bugünden grevde dahil her türlü hazırlığın eksiksiz olarak yerine getirilmesi ile güvencelenebilir.

- Yukarıda kısaca özetmeye çalıştığımız mücadele hattının hayata geçebilmesi, meşru taleplerin kararlılıkla savunulabilmesi, Türk Metal ve uzlaşmacı sendikal anlayışların muhtemel satış sözleşmesini imzalamalarının engellenebilmesi ve metal işçilerinin ayağına takılmak istenilen prangaların parçalanabilmesi ancak ve ancak fabrika zeminlerinde kurulacak taban örgütlülükleri ve işçilerin birliği ile mümkün olacaktır.

Önümüzde bizleri bekleyen zorlu mücadele görevlerine bu bakış üzerinden hazırlanan MİB, metal işçilerini kazanmak için daha fazla inisiyatif almaya, MİB ile bütünleşmeye, kararlılıkla mücadeleye atılmaya çağırmaktadır.

Metal İşçileri Birliği
Genişletilmiş Merkezi Yürütme Kurulu

31 Ağustos 2016

 

 

 

 

Sınıf devrimcileri, işçileri mücadeleye çağırdı

 

Sınıf devrimcileri işçi ve emekçileri haklarına sahip çıkmaya ve sermaye iktidarına karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırmaya devam ediyor. Küçükçekmece, Ümraniye, Gebze, Kartal ve Trakya’da yürütülen faaliyetlerle işçiler mücadeleye çağrıldı.

İşçi bülteni dağıtımı

Ümraniye, Sancaktepe, Sultanbeyli, Çekmeköy ilçelerinde çalışan işçilerin sesi olan “İşçi Bülteni” Ağustos sayısı işçilere ulaştırılıyor. “Gücümüz birliğimizden gelir” şiarını kullanan İşçi Bülteni “Darbesi de OHAL’i de hepsi işçi sınıfına karşıdır” başlığı ile işçilere seslendi. Başkalarının kirli çıkarları için değil kendi sınıf çıkarları için işçileri mücadeleye çağıran bülten, işçi ve emekçiler için darbelerin ne anlama geldiğini, burjuva demokrasisinin aldatmacasını, buna karşın gerçek işçi demokrasisini ve OHAL’in baskıcı ve keyfi yönünü çeşitli yazılarla ortaya koydu.

Ayrıca Greif çuval fabrikasında Eylül ayında sözleşme sürecinin başlamasıyla ilgili Greif işçilerine ihanetlere karşı uyarıda bulunuldu. Sözleşme sürecinin işçilerin inisiyatifinde olması gerektiğine dikkat çeken ve temel talepleri ön plana koyan bir yazı ile birlikte Greif işçileri mücadeleye çağrılırken bölge işçileri de Greif işçileriyle dayanışmayı büyütmeye çağrıldı.

Eylül ayında başlayacak bir diğer sözleşme süreci de EMİS ile metal işçileri arasında. Bölgede yer alan ABB fabrikasıda bu sözleşme kapsamında. ABB fabrikasında yakın zamanda bir işçinin işten atılmasının ardından işçilerin üretimden gelen gücünü kullanmasıyla işçi tekrar işe alınmıştı. Sözleşme sürecine örnek teşkil edilmesi için bu mücadele pratiği anlatılarak işçiler inisiyatifli olmaya çağrıldı.

Bunun dışında başta emekçi kadın sorunu olmak üzere çeşitli konuları da elen alan İşçi Bülteni’nin bu hafta birçok fabrikaya dağıtımı gerçekleştirildi. Sultanbeyli ve Samandıra Greif, Dudullu ABB başta olmak üzere örgütlü-örgütsüz metal ve tekstil fabrikalarına bülten ulaştırıldı.

Küçükçekmece’de devrimci sınıf faaliyeti

Küçükçekmece Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) haftalık olarak çıkarttığı duvar gazetelerini kullanmaya devam ediyor.

15 Temmuz’dan sonra “15 Temmuz darbe girişimi ve OHAL”, “işçi demokrasisi” gündemlerinin işlendiği duvar gazeteleri Sefaköy merkez, Halkalı Fabrikalar Caddesi ve İnönü Mahallesi’nde yaygın olarak kullanıldı.

Gebze

Grev bülteninin son sayısı servis güzergahları ve emekçi mahallelerinde işçilere ulaştırıldı. Grev’in bu sayısında darbe girişimi sonrası yaşanan gelişmeler, açıklamalar, Gebze ve Türkiye’de yaşanan grev ve direnişlerden haberler, iş cinayetleri işlendi. Grev bülteni, Türk sermaye devletinin Suriye’ye gerçekleştirdiği operasyonu teşhir eden “İşçilerin birliği, halkların kardeşliği!” başlıklı bildiri ile birlikte dağıtıldı. Ayrıca Metal İşçileri Bülteni’nin son sayısı da Gebze ve Çayırova’daki fabrikalara ulaştırıldı.

Kartal

Kartal’da sınıf devrimcileri hafta boyunca çalışmalarını sürdürdü. Pek çok fabrikaya servislerin kalktığı Esenyalı Köprüsü ve tersane işçilerinin yoğun olarak kullandığı İçmeler Köprüsü’nde “demokratik bir ortamda insanca yaşamak için” taleplerin sıralandığı bildiri dağıtımları gerçekleştirildi. Ayrıca buralarda işçilerin beklediği duraklara kiralık işçilik, bireysel emeklilik ve kıdem tazminatının gaspı gibi işçi sınıfına dönük saldırılarla ilgili duvar gazeteleri yapıldı.

Kartal’daki bir tekstil fabrikasında da Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) imzalı bildiri dağıtımı gerçekleştirildi. Sınıf devrimcileri Tuzla’da bulunan metal fabrikalarındaki işçilere de Metal İşçileri Bülteni’nin son sayısını ulaştırdı.

Kartal Esentepe’de bulunan, güç ve dağıtım transformatörleri üreten ABB fabrikasındaki işçilere EMİS’le toplu sözleşme sürecine dair yazıların yer aldığı Metal İşçileri Bülteni’nin son sayısı ulaştırıldı. İşçilerle sözleşme süreci hakkında sohbet edildi. Ayrıca Kızıl Bayrak gazetesinin son sayısı da işçilere verildi.

Trakya

Trakya’da ise işçi servislerinin yoğun olarak geçtiği güzergahlara “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” ve “Ya barbarlık ya sosyalizm!” yazılamaları yapıldı.

Ayrıca 30 Ağustos günü DEV TEKSTİL Colin’s fabrikasında yaşanan zorunlu mesailere karşı işçileri mücadeleye çağıran bildiri dağıtımı gerçekleştirdi.

Yoğun baskıların yaşandığı Colin’s fabrikasında zorunlu mesailerle işçiler hafta içi, hafta sonu demeden dizginsiz bir şekilde sömürüye maruz bırakılıyor. DEV TEKSTİL’in geçtiğimiz günlerde dağıttığı bildirilerin ardından mesailere sınırlama getirilmişti. Daha sonrasında Pazar mesaisini zorlayan yönetim fabrikanın iplik bölümünün topluca mesaiye kalmama tutumuyla karşılaşmıştı.

Ardından bir süre sonra mesailer tekrar başlayınca DEV TEKSTİL Çorlu Temsilciliği çıkarmış olduğu bildirilerle işçileri bölümlerde birlik olmaya, birlikte hareket etmeye ve zorunlu mesaiye kalmamaya çağırdı. Sabah 07.00 ve 16.00 vardiyalarına dağıtım yapıldı.

 
§