10 Haziran 2016
Sayı: KB 2016/22

Sosyalizm günceldir!
Asgari ücret eriyor!
Kıdem tazminatında sona doğru…
Kıdem Tazminatı Fonu “taşerona kadro müjdesi” ile raflardan indiriliyor
Bizim için her son yeni bir başlangıçtır!
Tekstil TİS’lerinde ihanet sözleşmesi
AVON’da direniş devam ediyor
DEV TEKSTİL Haziran Ayı GMYK Sonuç Bildirgesi
Soyguna yasal düzenleme
CHP “emek”i harcayıp oy arttırma peşinde!
15-16 Haziran büyük işçi direnişine dair - 2
15-16 Haziran’dan Metal Fırtınası’na kadın işçiler!
15-16 Haziran Direnişi’nin yıldönümü öncesi işçiler buluştu
Suriye’de savaştan çıkış arayışları ve farklı hesaplar
Ermeni Soykırımı ve emperyalist pragmatizm
Essen’de İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Festivali
Dünyadan işçi, emekçi ve gençlik eylemleri
Geleceğiz ve değişecek dünya!
Sistem seri olarak katleder, örgütlülük yaşatır!
Hurşit Külter kaybedilmek isteniyor!
Metin Koşkan’ın anısına…
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Hurşit Külter kaybedilmek isteniyor!

 

‘Gözaltında kayıp’ sicili hayli kabarık olan sermaye devleti, DBP Şırnak il yöneticisi Hurşit Külter’i de kaybetmeye çalışıyor. Devlet tarafından ‘kaybedilmek’ istenen Külter’in akıbeti, Kürt halkına yönelik katliamların '90’lı yılları hatırlattığını bir kez daha gösterdi. Zira aynı yıllar gözaltında kayıpların, kaçırıp infaz etmelerin bir devlet politikası olarak kesintisiz bir şekilde uygulandığı dönemdi.

‘Vahşet bodrumlarının’ geleceğe kanlı bir yaşanmışlık olarak devredildiği, kasabaların ortadan kaldırıldığı şu günler ise, yarınlara en az '90’lı yıllar kadar iz bırakacaktır.

Hurşit Külter’e ne olmuştu?

27 Mayıs’tan bu yana haber alınamayan DBP Şırnak il yöneticisi Hurşit Külter ailesine gönderdiği son mesajında “etrafının sarıldığını” söyleyerek “geldiler hakkınızı helal edin” dedi. Bunun üzerine ailesi ve avukatlarının çabaları sonuçsuz kalmış, akıbeti sorulan polis ve jandarma karakollarında kendilerinde olmadığı söylenmiş, yetkililer Külter’e ilişkin bilgileri olmadığını ileri sürmüştü. Emniyete, jandarmaya, valiliğe ve savcılığa yapılan başvurularda da “bizde yok” cevabı alınmıştı.

Görgü tanıklığı yapanların aktardığı bilgilere göre, Külter 27 Mayıs akşamı özel harekatçılar tarafından alındıktan sonra “Şortland” diye tabir edilen zırhlı araca bindirilerek, Şırnak Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Gümüştepe Özel Harekat Şube Müdürlüğü’ne götürülmüştü. DİHA’nın yerel haber kaynaklarına dayanarak yaptığı haberde ise Külter’in, Gümüştepe Özel Harekat Şube Müdürlüğü’nde 7 gün boyunca işkencede tutulduğu bilgisi verilmişti. Külter’in geçtiğimiz günlerde buradan alınarak, 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’na götürüldüğü haberleri basına yansıdı. Söz konusu kaynak, Külter’i gördüğünü belirterek, tümenin nezaretinde olduğunu ve gözaltında 9 gün boyunca işkenceye maruz kaldığını ve bitkin olduğunu gözlemlediğini söyledi.

Diğer taraftan özel harekâtçılara ait kontra sosyal medya hesaplarından BOF – @Tweet_Guneydogu, Külter’in özel harekatçıların elinde olduğuna yönelik bilgi ve resim paylaşımları yaptı. Hesap, kısa bir süre sonra ise bu paylaşımlarını sildi ve ardından da hesabını kapattı. Aynı kontracı hesap 28 Mayıs akşamı yeniden aktif hale geldi ve HDP Milletvekili Leyla Birlik’e hakaretler arasında “Hurşit Bugün Yeni Mahallede M16 Silahıyla Birlikte Kanalizasyon Çukurunda Gözaltına Alındı” yazılı bir mesajı gönderdi.

Külter’in kaybedilmek istendiği Şırnak’ta, yakın bir zaman önce yine DBP yöneticisi olan Ebubekir Deniz ve Serdar Tanış da gözaltında kaybedilmişti. Son gelişmeler devletin “imha ve inkâr” politikasının değişmediğini göstermektedir.

 

 

 

 

Cumartesi Anneleri Hurşit Külter’in akıbetini sordu

 

Cumartesi Anneleri, 4 Haziran günü 584. haftasına giren eylemlerinde, 27 Mayıs günü gözaltına alınan, ancak alındığı kabul edilmeyen Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter’in akıbetini sordu.

“Hurşit’i kaybetmeye gücünüz yetmeyecek”

Galatasaray Meydanı’nda yapılan eylemde 1980 yılında gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır konuştu. 21 yıldır kayıplarını aradıklarını hatırlatan Kırbayır, bugüne kadarki tüm hükümetlerin 12 Eylül’ün darbeci zihniyetini taşıdığını söyledi. Kardeşi için “gözaltından firar etti” denildiğini hatırlatan Kırbayır, bunun tersinin ispatlandığına, ancak kardeşi için etkin bir soruşturma yürütülmediğine dikkat çekerek duyarlılık çağrısı yaptı. Aynı zihniyetin Hurşit Külter’i de gözaltında kaybetmek istediğinin altını çizen Kırbayır şu ifadeleri kullandı: “Bu zihniyet devam etmeyecek, ettirmeyeceğiz. Gücünüz yetmeyecek. Akıbetini oldu-bittiye getirmeye gücünüz yetmeyecektir. Hurşit nerede açıklama bekliyoruz.”

Kırbayır’dan sonra 1995 yılında gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun konuştu. “Kayıplarımızdan umudu kestikten sonra başka kayıplar olmaması için” mücadele ettiklerini söyleyen Tosun, buna rağmen yeni kayıpların yaşanmaya devam etmesine tepki gösterdi.

“Bir anne daha olmasın diye”

Külter Ailesi adına ise Cihat Külter konuştu. “Burada bir anne daha olmasın diye buradayım” diyen Külter, 584 haftadır toplanan annelerin acısını daha iyi anladığını belirterek Hurşit Külter’in akıbetinin açıklanmasını istedi.

Hurşit Külter’in annesi Kerime Külter ise, ameliyat olduğu için gelemediği eyleme ses kaydını gönderdi. Cumartesi Anneleri’ni selamlayan Kerime Külter, devletin oğlunu sağ aldığını ancak bir haftadan fazladır kendisinden haber alınamadığını söyledi. Kürt ve Türk annelerin kirli savaşı durdurabileceğini söyleyen Külter, sağ alınan oğlunu sağ istediğini söyledi.

“Gözaltına alındığı önce açıklandı sonra reddedildi”

Konuşmalardan sonra basın açıklamasını “faili meçhul” cinayetle öldürülen Mehmet Zeki Tekiner’in kızı Aylin Tekiner okudu. Açıklamada 27 Mayıs günü Hurşit Külter’in, “Geldiler. Hakkınızı helal edin” şeklinde ailesine mesaj gönderdiği, ailenin tüm girişimlerine rağmen kendisinden haber alınamadığı belirtildi. Aynı gün Hurşit Külter’i gözaltına alanların kullandığı düşünülen “BÖF@Tweet_Guneydogu” adlı sosyal medya hesabından Külter’i gözaltına alarak sorguya çektikleri haberinin paylaşıldığı hatırlatıldı. Açıklamanın devamında basına yansıyan iki tanık anlatımına göre, Külter’in özel harekatçılar tarafından gözaltına alınarak Şırnak’taki Gümüştepe Özel Harekat Şube Müdürlüğü’ne götürüldüğüne işaret edilerek ailesinin de İçişleri ve Adalet Bakanlıkları, Şırnak Valiliği ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve uluslararası kurumlara başvurduğu söylendi.

“‘90’lardaki gibi”

Aradan 8 gün geçmesine rağmen Şırnak Valiliği tarafından yapılan tek açıklamanın “Söz konusu şahıs emniyet birimlerimiz tarafından gözaltına alınmamıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” şeklinde olduğu belirtildi. Açıklamanın devamında Hurşit Külter’in akıbetinden endişeli oldukları söylenerek ‘90’lı yıllarda gözaltında kaybedilen herkes için devletin yaptığı açıklamanın da “Biz gözaltına almadık” şeklinde olduğu hatırlatıldı.

Başbakan, Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, Şırnak Valisi ve Şırnak Cumhuriyet Başsavcısı’na Külter’in akıbeti sorularak açıklama sonlandırıldı.

Basın açıklamasının okunmasının ardından Yüksekova ve Cizre’deki Cumartesi Anneleri’nin haftalardır eylem yapamadığına dikkat çekildi, Tahir Elçi’nin katledilmesinin üzerinden 27 hafta geçtiği hatırlatıldı. Polis ablukası altında gerçekleşen eyleme yaklaşık 200 kişi katıldı.

 
§