Selam olsun Partimizin 4. kuruluş yıldönümüne! Bundan 85 yıl önce sömürücü sınıfların iktidarını ezip dağıtan, yerine işçi sınıfı ve ezilen milyonların sosyalist iktidarını kuran Ekim Devrimi, emekçilerin binlerce yıllık özlemi olan insanca yaşamanın yolunun sosyalizmde olduğunu göstermiştir. Büyük sosyalist Ekim Devrimi aradan geçen 85 yıla rağmen hala tüm dünya işçi sınıfı ve ezilen milyonlar için gerçek kurtuluşun rehberidir. Ekim Devriminin 85. yıldönümü aynı zamanda emperyalist-kapitalist dünya düzenine ve sırtını emperyalizme dayamış sermaye iktidarına karşı militan bir savaş ilanı olarak kurulan TKİPnin de 4. kuruluş yıldönümüdür. Parti inşa örgütümüz EKİMin daha henüz siyaset sahnesine çıktığı yıllar, Sovyetlerin dağılmasıyla beraber tarihin sonunun ve yeni bir dünya düzeninin başlangıcının ilan edildiği, içte ve dışta yaşanan yenilgilerle birlikte tasfiyeci dalganın sol hareketin bütününde etki bulduğu bir döneme denk gelmiştir. Böylesi bir yenilgi döneminde geleneksel sol hareketten kopuş, kendinden önceki sınıf mücadelelerinin zaaf ve eksiklerini geride bırakıp, devrimci yönlerini sahiplenerek yeni bir kültür üzerinde proletaryanın partisini yaratma görevine soyunan komünistler, 10 yılı bulan zorlu ve çetin mücadeleler sonucu bu görevi başarıyla yerine getirmişler ve Türkiye Komünist İşçi Partisini ete kemiğe büründürmüşlerdir. Bu yaşanan herhangi bir süreç değildir. artimizin ilanı bu topraklarda devrim davasının güvenceye alınmasıdır. Bugün Partimizin 4. kuruluş yıldönümünü kutlarken, tüm yoldaşlar ve kalbi devrim davası için atan tüm samimi devrimciler bunun anlamı üzerinde bir kez daha düşünmelidirler. Yüzyılın başında yeni bir dünya düzeni ilan edilirken bugün küreselleşmenin yarattığı yıkıma ve emperyalist savaş hazırlıklarına karşı tüm dünya ölçüsünde emekçi milyonlar emperyalist-kapitalist sisteme karşı sokaklara dökülmektedir. Tekellerin çıkarları için milyarlarca insanın yıkımı pahasına uygulanan vahşi saldırı ve sömürü politikalarına karşılık ezilen ve sömürülen milyonların tepkisi de her geçen gün genişlemekte ve yayılmaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiyede de işçi ve emekçiler giderek derinleşen bir yoksulluk ve sefalet uçurumunun kıyısına gelmiş durumdalar. Emekçilerin artık bu düzenden bekledikleri bir gelecek umudu yoktur. Çünkü bu düzenin emekçilere açlık, yoksulluk, işsizlik, artan bir baskı ve terör dışında sunabileceği bir şeyi olmadıcurren;ı artık herkes için ortadadır. Düzen partilerine duyulan güvensizlik bunun göstergesidir. Dünyada olduğu gibi Türkiyede de emekçi milyonların kurtuluşu yeni Ekimlerden geçmektedir. İçte ve dışta olağanüstü gelişmelerin üst üste bindiği bu dönemde partiyi daha da güçlendirmek, yeni dönemde yaşanacak sert sınıf çatışmalarına hazırlanmak görevi ve sorumluluğuönümüzde durmaktadır. Kanları ve canlarıyla partimizin inşasına temel olan şehit yoldaşlarımızın anısı önünde derin bir bağlılıkla eğiliyor, TKİPnin 4. kuruluş yıldönümünü inancımızın ve yüreğimizin tüm devrimci duygularıyla selamlıyoruz. Yeni Ekimler için parti saflarına! Esenyurttan komünistler
Almanyada büyüyen işsizlik Almanyada altı büyük ekonomik araştırma merkezinin yaptığı tahminlere göre işsizlik oranı gelecek yıl artmaya devam edecek. 15 Ekimde Berlinde açıklanan rapora göre 2003 yılında işsiz sayısı 50 bin artacak ve böylece yıl ortalamasına göre 4.1 milyonu bulacak. Araştırmacıların daha önce açıkladıkları rapora göre gelecek yıl için beklenen yıllık ortalama işsiz sayısının 3.81 milyon olması bekleniyordu. Açıklanan son rapordan önce araştırma merkezlerinin yıllık büyüme raporlarını da ilkbaharda açıkladıkları %2,4lük büyüme oranının aksine artık %1.4 olarak düzelttikleri daha önce açıklanmıştı. Almanyada gittikçe kronikleşen işsizlik sorununun çözümü özellikle yapılan son ekonomik tahlillerden sonra düzen sınırları içerisinde mümkün gözükmüyor. Buna rağmen kurulan yeni hükümetin süper bakanı Clement, yaptığı ilk açıklamalarda, Hartz Komisyonunun önerilerini aynen uygulayacaklarını açıklamış ve işsiz emek-gücünün gelecekte daha da kötü ve zor koşullar altında yaşamak zorunda kalacağının sinyallerini vermişti. Komisyon tarafından seçim öncesi hükümetin talebi üzerine hazırlanan öneri paketi, işçilerin kazanılmış haklarını radikal bir biçimde sınırlandırmayı, işsizlerin yasal konumları hakkında yapılacak yeni düzenlemelerle bunların sosyal haklarını budamayı önermiş ve Başbakan Schröder tarafından büyük bir övgüyle kamuoyuna tanıtılmıştı. Schröder hükümeti, paketdeki önerileri benimsediklerini ve bu öneriler üzerinde tartışmayacaklarını açıklamıştı. Düzen partileri gerçekten de Hartz-Komisyonu önerilerini hiçbir şekilde tartışmamış ve burada ekonomik krizin yükünün emekçilerin sırtına yüklenmesinde işbirliği yapmışlardır. Sanayi yanlızca %0,3lük bir büyüme bekliyor Alman Sanayiciler Birliği (BDI) Başkanı Michael Rogowskinin yaptığı açıklamaya göre, Almanyada ekonominin 2002 yılı büyüme hacmi yalnızca % 0,3 olarak gerçekleşecek. Gelecek yıl için de bir tahminde bulunan Rogowski, 2003 yılında büyüme hacminin % 1 sınırını çok zor geçeceğini açıklıyor. İç pazardaki düşük talebin Alman sanayisini zorladığını ileri süren Rogowski, Irakta durumun gerginleşmesinin, petrol fiyatlarının devamlı artışının ve borsalarda dev miktarda sermayenin yokedilmesinin hem yatırımcıları, hem de tüketicileri olumsuz etkilediğini açıkladı. Birlik tarafından yapılan bir ankete göre, Almanyadaki sanayi dallarının büyük bir bölümü, 2003 yılında ekonominin yanlızca marjinal ölçülerde canlanacağına inanıyor. Üretim beklenenden daha az büyüyor Alman Merkez Bankasının (Bundesbank) açıkladığı rapora göre Ağustosta gerçekleşen büyüme rakamları aşağıya doğru düzeltilecek. Ekim ayı raporuna göre, buna rağmen üretimin büyüdüğü görülecek. Yaklaşık iki hafta önce Federal Maliye Bakanlığı Temmuzdan Ağustosa geçişte dönemsel değerlerden arındırılmış olarak büyümenin %1,8 olduğu acıklamıştı. (Tüm veriler Süddeutsche Zeitungun |
|||||