İçindekiler:

9 Nisan 2022
Sayı: KB 2022/14

Sermayenin Amerikancı-NATO'cu düzeni
Ethem Sancak'ın itirafları
Diyanetin talebi
Akademisyenlerin mücadelesi
Çifte maaş sefahati!
Örgütlenme seferberliği ile 1 Mayıs'a
TİB'den 1 Mayıs çağrısı
Tekstil Grup TİS süreci başladı
Gelecek gençliğin mücadelesindedir!
"Cinayetin sorumlulularını biliyoruz"
NATO: Bir saldırı, savaş ve iç savaş örgütü / 2
Buça ve Batı emperyalizminin savaş suçları
Hindistan- Rusya ilişkileri
TKİP YDÖ 1 Mayıs'a çağırıyor
Savaşın ganimetlerini paylaşma
İşçiler silah sevkiyatını engelledi
AB ve Çin görüşmesi
Ukrayna'dan kitlesel göç
Almanya'da doktorlar greve gitti
Macaristan seçimlerinde Orban'ın zaferi
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Hayat pahalığına, sömürüye, baskıya, emperyalist savaşa karşı duralım,

 1 Mayıs’ta alanlarda taleplerimizi yükseltelim!

 

Birlik, mücadele ve dayanışma günümüz olan 1 Mayıs’ı bu yıl da olağanüstü koşullarda karşılıyoruz. Derinleşen ekonomik ve siyasal kriz yüzünden çalışma ve yaşam koşullarımız katlanamaz dereceye varmıştır. Elektriğe, doğal gaza, akaryakıta, gelen fahiş zamlar yüzünden hayatımız durma noktasına gelirken, pahalılık nedeniyle temizlik malzemelerinin yanına yaklaşamıyor, kuru ekmeğe dahi ulaşmakta zorluk çekiyoruz. Cebimizdeki deliğin iyice genişlediği tabloda, ücretlerimize yapılan göstermelik artışlar ise anında eriyor ve alım gücümüz iyice düşüyor. Milyonlar olarak açlık ve yoksulluk sınırının altında, borçlanarak ve temel tüketim ihtiyaçlarımızdan kısarak ayakta kalmayı çabalamaktayız.

Bunlar yetmiyormuş gibi, ürettiğimiz zenginliğe el koyarak devasa boyutta kar ve ihracat rekorları kıran açgözlü kapitalistler, güvencesiz, esnek, sendikasız çalışmayı yaygınlaştırıyor. İşsizlik rakamları tırmanışa geçmesi bir yana, kangrene dönüşen bu sorunu patronlar çalışanlara karşı her zaman tehdit unsuru olarak kullanarak bizi aza razı etmeye çalışıyorlar. Sermaye sınıfının demir yumruğu olan AKP iktidarı ise patronlara sunduğu teşviklerle onların büyümesini sağlıyor, bizlerin elinde avucunda kalan ne varsa göz dikiyor ve sırasıyla gasp ediyor.

Tüm bunlar olurken, krizin bedelini bizlere ödetmek için baskı ve zorbalığın dozunu arttıran sermaye rejimi, her türlü hak arama mücadelesinin önüne geçmeye çalışıyor. Toplumda korku atmosferi yaratarak kapitalistlere dikensiz gül bahçesi sunuyorlar.

Diğer yandan emperyalist devletlerin egemenlik ve nüfus mücadeleleri yüzünden dünya halkları ağır bedeller ödemektedir. Ukrayna’da olduğu gibi savaş bölgesindeki halklar, savaşın tüm acımasız yüzünü yaşarken, dünyanın birçok yerindeki halklar ise açlığın ve yoksulluğun pençesine sürüklenmektedir.

Çaresiz değiliz! Çare biziz!

İşçiler, emekçiler, kardeşler; Yaşadığımız bu boğucu kuşatmadan kurtulmak bizim ellerimizde. Çıkış yolumuz ise, gücümüzün farkına varıp sermaye sınıfına karşı dişe diş mücadele vermektir. 

Bu 1 Mayıs’ta dünyanın bütün zenginliklerini üretenler olarak, karşı karşıya kaldığımız tüm saldırılara, baskı ve sömürüye karşı, rıza gösterip boyun eğmediğimizi gösterelim. Yıllın ilk aylarından itibaren çorapta, tekstilde, motokuryelerde, gemi sökümde, işçiler “insanca yaşamaya yeten ücret”, “sefalet dayatmasına hayır!”, “zamlar geri çekilsin!” talebiyle mücadele ateşini yaktılar. Ülkenin dört bir yanında meydana gelen bu eylemlerde en meşru hakkımız olan üretimden gelen gücümüz kullanıldı ve birlik ve dayanışmanın güzelliğine erişildi.

Şimdi bu eylemlikleri taçlandırmamız ve örgütlü bir güce çevirmemiz için 1 Mayıs önemli bir dönemeçtir. Görkemli bir 1 Mayıs için fabrikalarımızda, sanayi havzalarımızda hazırlık komitelerini kurmak, var olan komiteleri güçlendirmek için adım atalım. Seferberlik ruhunu kuşanalım, 1 Mayıs günü alanda birliğimizin gücüyle, taleplerimizi haykırarak sermaye sınıfından istediğimizi alalım.

Tekstil İşçileri Birliği

 

 

 

 

Belediye işçileri kazanana kadar grev diyor

 

Belediye işçileri toplu iş sözleşmesi sürecinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle grev yolunu tutuyor. İzmir’de Çiğli Belediyesi’nde Genel -İş Sendikasına üye Çibel işçileri greve çıkarken, Çorlu Belediyesi’nde Belediye-İş Sendikası’na üye işçiler grev kararı astı.

Çiğli Belediyesi’nde grev

Çiğli Belediyesi’ne bağlı Çibel A.Ş. ile Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube arasında süren ve 800’den fazla işçiyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde toplam 83 maddeden 68’inde anlaşma sağlanırken, 15 ekonomik ve sosyal kapsamlı maddede anlaşma sağlanamamıştı. Firma yönetiminin yüzde 20’lerde kalan son teklifine karşılık sendika yüzde 40 talep etmişti. İşçilerin talepleri kabul edilmeyince sendika 7 Mart’ta grev kararını asmıştı.

6 Nisan gecesi grev kararının yasal süresi doldu. Çiğli belediyesi işçileri 6 Nisan gününe kadar toplu sözleşme görüşmelerinde hiçbir ilerleme kaydedilmemesi üzerine greve çıktı. Belediye önünde direnen işçilere çok sayıda kurum, siyasal yapı ve işçiler dayanışma ziyaretinde bulunuyor.

“Emeğimizin hakkı için mücadele ediyoruz”

Çorlu Belediyesi ile Belediye-İş arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Nisan Çarşamba günü sabah saatlerinde belediye işçileri tarafından kitlesel yapılan eylemle birlikte belediye binasına grev kararı asıldı.

Belediye-İş Sendikası Çorlu Şube Başkanı İbrahim Özçelik konuyla ilgili gazetemiz Kızıl Bayrak’a konuştu. Özçelik sözleşme taslağında ekonomik talepler dışında her maddede anlaşma sağlandığını ifade etti ve şunları söyledi:

“Ancak maaş, ikramiye ve sosyal yardımlar da anlaşma sağlanamadı” diyen Özçelik işçilerin kamu işçisi olarak görülme talebinden bahsetti. “Yakın zamanda belediyede grev oylaması yapılacak. Biz inanıyoruz ki işçi arkadaşlarımızın iradesi greve evet yönünde olacaktır” diyen Özçelik son olarak şunları vurguladı:

“Burada ek olarak belirtmek istiyorum ki, Çorlu’da 2019 yılında da TİS süreci tıkanmıştı. Aynı dönemde 2 farklı belediyede daha süreç tıkanmıştı. Burası CHP, oralarda da MHP ve AKP vardı. Yani iktidarı ile muhalefeti ile hiçbir parti emeğin yanında değil. Emeğin karşısındalar. Biz o yüzden sendika olarak o parti, bu parti diye bakmıyoruz. İşçilerimizin emeğinin hakkı için mücadele ediyoruz, etmeye devam edeceğiz.”

Kızıl Bayrak / İzmir, Trakya