27 Temmuz 2018
Sayı: KB 2018/29

Haklarımız, geleceğimiz ve emeğimiz için mücadeleye!
Kriz bu kez Erdoğan’ı teğet geçmeyecek
Düzen muhalefetinin sefaleti
Büyük Birader’in gözü üzerimizde
“Sağlıkta dönüşüm programının şiddet olaylarını çok arttırdığını biliyoruz”
“Torba yasada sağlık çalışanlarına dönük düzenlemeler yetersiz”
“OHAL ve başkanlık emeğe zararlıdır!”
DEV TEKSTİL imzaları bakanlığa gönderdi
Fabrika direnişleri ve sınıf dayanışması
Kriz ve devrimci mücadelenin sorunları
Siyonist rejim histeri-açmaz ikileminde
“Beyaz Baretliler” siyonist İsrail’de
Macron’un Fransa’yı sürüklediği karanlık ve sınıf mücadelesi
Maduro hangi sularda kulaç atıyor?
Berlin’de öğrenci-çalışanların grevi üzerine…
Yaşamı, uğruna ölecek kadar çok sevenlere...
Sınıf mücadelesinin minyatür hali Mata!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Beyaz Baretliler” siyonist İsrail’de

 

Suriye’ye karşı emperyalist savaşın “insani kılıklı” bölüklerinden biri “Beyaz Baretliler” diye adlandırılan “sivil savunma” birlikleri idi. Suriye ile müttefiklerinin cihatçı çeteleri temizleyip İsrail sınırına dayanması üzerine, bu insani kılıklı savaş bölüğü, maskelerini soyunup İsrail’e sığındı. Savaşın parçası olmasına rağmen kendilerine “sivil savunma” adı verenlerin Filistin halkının katillerinin kanatları altına sığınması eşyanın tabiatına uygundur.

Emperyalistlerin “cesurlar”ı…

Batılı emperyalistlerin “cesurlar” diye adlandırdığı, hatta Nobel’e aday göstermek istedikleri “Beyaz Baretliler”, IŞİD ve El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra’nın hakim olduğu alanlarda üslenmişti. Cihatçı çetelerle ortak hareket eden Beyaz Baretliler, çetelerin hezimete uğratılması üzerine İsrail’e kaçtılar. Oradan da gizli bir şekilde başka devletlere transfer edilecekleri belirtiliyor.

“İnsani yardım” adı altında faaliyet gösteren Beyaz Baretliler’in Suriye’ye karşı savaşın bir parçası olduğu daha önce de açığa çıkarılmıştı. Lübnan’dan yayın yapan El Mayadeen kanalı, bu kişilerin emperyalist ülkeler ve bölgedeki devletlerin istihbarat örgütlerine mensup subaylardan teşkil edildiğini açığa çıkarmıştı. Ancak emperyalistlerle bölgedeki suç ortakları, bu gerçeği inkar edip bu savaş çetelerini kullanmaya devam ettiler.

“Uluslararası toplum”un bilgi kaynağı…

Emperyalist merkezlerle bölgedeki Türkiye, Suudi Arabistan, Katar gibi suç ortaklarının Suriye’ye karşı savaşın medya ayağında Beyaz Baretliler’in açıklamaları özel bir yer tutuyordu. Bu çetenin bir parçası olan ve Londra’da oturan bir kişiye ise “Suriye İnsan Hakları Gözlemevi” adı verilmişti. Bu “güvenilir” kaynaklara dayanan medya tekelleri, yedi yıldır dünyaya yalan haber yayma seferberliği içindeydi.

Batılı emperyalistlerin Suriye’yi savaşla tehdit etmelerine vesile edilen “sivillere karşı kimyasal silah kullanıldı” yalanını ortaya atan, bu yalanı yutturmak için kurmaca videolar hazırlayan da Beyaz Baretlilerdi. T. Erdoğan “NATO bir an önce Suriye’ye saldırmalıdır” vaazını verdiğinde, Beyaz Baretliler’in uydurma videolarını gerekçe gösteriyordu. Zaten Beyaz Baretliler baştan beri bu amaçla kurulmuş bir savaş bölüğü idi…

“İnsani kılıklı” savaş çetesi!

“Sivil savunma” kılığı altında savaştaki yerlerini alan Beyaz Baretliler, Suriye halklarına karşı işlenen savaş suçunun failleri arasında yer aldı. Çatışma alanlarında IŞİD ve diğer çetelere yardım eden Beyaz Baretliler, cihatçıların vahşetinin üstünün örtülmesi ya da işledikleri savaş suçlarının Suriye yönetiminin üstüne yıkılmasında özel bir rol oynadılar. Bu iğrençliğin son örneği, Doğu Guta’nın cihatçı çetelerden temizlenmesi sırasında yayınladıkları sahte video oldu.

Esad yönetiminin sivillere karşı kimyasal silah kullandığı mizanseninin yer aldığı video, batılı emperyalistler tarafından Suriye’ye füze saldırısı düzenlemenin gerekçesi olarak kullanıldı. ABD, Fransa, İngiltere tarafından düzenlenen saldırıda Suriye’ye yüzü aşkın füze atılmıştı.

Ne zaman cihatçı çeteler zora düşse, bir mizansenle boy gösteren Beyaz Baretliler, belli ki emperyalist efendileri tarafından kendilerine verilen emirlere uygun hareket ediyorlardı. Sıkışan cihatçıların imdadına yetişmek için gösterdikleri “istikrarlı” çaba, bu savaş bölüğünün bir merkezden yönetildiğinin göstergelerinden biriydi. Savaşta oynadıkları uğursuz role gerek kalmayınca, İsrail’e geçmeleri emrini de patronlarından aldıklarına kuşku yoktur.

Siyonist İsrail devletine sığınan Beyaz Baretliler, kendilerine yakışan yere kapağı atmış oldular. Ancak Suriye’ye karşı savaşın bu suç ortaklarının kullanım şekli, kapitalist emperyalizmin sadece barbarlıkta değil, ahlaksızlıkta da hiçbir sınır tanımadığını bir kez daha gözler önüne sermiştir.

 

 

 

 

Filistinlilere yönelik saldırılar sürüyor

 

Siyonist İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’da Filistinlilerle yönelik saldırıları aralıksız olarak sürüyor.

4 Filistinli bombalarla katledildi

Gazze’den kendilerine ateş açıldığını iddia eden İsrail ordusu 20 Temmuz’da savaş uçakları ve tanklarla bomba yağdırdı.

İsrail ordusunun açıklamasında “Gazze Şeridi sınırındaki şiddetli gösteriler esnasında İsrail askerlerine ateş açıldı. Buna karşılık İsrail ordusunun jetleri ve tankları Gazze’nin çeşitli yerlerinde askeri hedefleri vurdu” denildi.

Hamas’a ait 8 askeri noktanın vurulduğu ve 4 Filistinlinin öldüğü belirtildi.

Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’ta 2, Refah’ta 1 ve son olarak da Gazze’nin doğusunda 1 olmak üzere öldürülen 4 Filistinlinin Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin Kassam Tugayları üyesi olduğu açıklandı.

Ateşkes” açıklaması

İsrail’in Gazze’de 4 Filistinliyi katlettiği saldırının ardından 21 Temmuz sabahı Hamas sözcüsü Fevzi Barhum tarafından yapılan yazılı açıklamada, Gazze’de İsrail ile “ateşkes” sağlandığı ileri sürüldü. Açıklamada “Uluslararası çabalar ve Birleşmiş Milletler’in araya girmesiyle İsrail işgali ve Filistinli güçler olarak önceki sakin duruma dönmeye karar verdik” denildi.

Ateşkes” iddialarına karşın İsrail rejiminin şefleri saldırı tehditlerinden geri durmuyor. Son olarak, İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman, “Hamas’ın saldırılarını” bahane ederek “yıkım ve can kaybı” tehdidi savurdu, adeta katliam yapacaklarını dile getirdi.

Birleşmiş Milletler Ortadoğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Nickolay Mladenov ile telefonda görüştüğü belirtilen Liberman, “Eğer Hamas roket atışlarına devam ederse, sonuç onların düşündüklerinden daha ağır olabilir. Meydana gelecek yıkım ve can kaybından Hamas sorumlu olacaktır” ifadelerini kullandı.

Saldırılar sürdü

Ateşkes iddialarına karşın İsrail’in saldırganlığı kesintisiz olarak sürdü.

Bab ez-Zaviye bölgesindeki protestolarda gözaltına alınan Down sendromlu 26 yaşındaki Mahmud Zayid askerler tarafından dipçiklerle darp edildi.

Beytüllahim’in güneyinde yer alan Ed-Dehişe Mülteci Kampı’na 23 Temmuz sabahı İsrail askerleri tarafından baskın düzenlendi. Baskına karşı Filistinliler taş, sopa ile direnirken İsrail askerleri gerçek mermi kullandı. Saldırıda İsrail askerleri tarafından vurulan 15 yaşındaki Erkan Sair Mezher adlı Filistinli çocuk göğsüne isabet eden kurşun sonucu hayatını kaybetti.

Batı Şeria’da 25 Temmuz’da çeşitli kentlerde yapılan baskınlarda 13 kişi gözaltına alındı. Mülteci kampları, öğrenci yurdu ve evlerde yapılan baskınlarda terör estiren İsrail askerleri tehditler savurmaktan da geri durmadı.