29 Haziran 2018
Sayı: KB 2018/25

Sermayenin diktatörlüğüne ve diktatörüne karşı mücadeleye!
Şaibeli seçimler zincirinde yeni halka!
Reformist solun ilk seçim değerlendirmeleri
Atı alan Fırat’ı geçemedi!
Seçim hileleri 24 Haziran’da da devredeydi
Hapishanelerde hücre saldırısının yolunu düzleyen saldırılar
Neo-liberal tarım politikalarının yarattığı tablo
Çözüm işçi iktidarında!
İstanbul’da direnen KESK’li emekçilerden açıklama
Derby işgali 50. yılında!
Karl Marks’ın 200. Doğum Yılı… / 2
‘İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Festivali’ gerçekleşti!
Avrupa’dan ilk seçim açıklamaları: Ne özgür ne de adil!
Dünyadan kısa kısa…
Türkiye IMF kapısına doğru yol alıyor
Şenyaşar: Dövdüler, bıçakladılar, kurşun sıktılar ölü taklidi yaptım
Kocaeli’nin 24 Haziran seçimi
Sermayenin öğrettiği çaresizlik
İşçi sınıfı bu oyunu bozmalı!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Türkiye IMF kapısına doğru yol alıyor

 

AKP şefi Erdoğan “IMF’ye borç verecek durumdayız” demagojileri yaparken dışa bağımlılığı AKP döneminde daha da artan Türkiye kapitalizmi, yabancı sermaye akışlarındaki düşüşlerle bir kez daha IMF kapısına doğru yol alıyor.

Türkiye ekonomisinin 2001 krizinden çıkışı için fatura edilen IMF borçları zaman içinde ödense de, sıcak para ve yabancı doğrudan sermaye girişindeki artışlarla borçlanma ve dışa bağımlılık daha da pekişti. Bugünse, dövizdeki yükselişle birlikte ekonomi büyük bir borç yüküyle karşı karşıya. Bugüne kadar bu yükü karşılayan yabancı sermaye ve sıcak para musluklarının kısılmasıysa bu borç yükünü daha da ağırlaştırıyor.

“Sanayi inişte, Türkiye IMF’ye teslimiyetin eşiğinde”

Ekonomi Bakanlığı’nın açıkladığı Nisan ayı “Uluslararası Doğrudan Yatırım Verileri”ne göre uluslararası net doğrudan sermaye girişi geçtiğimiz yılın ilk 4 ayına kıyasla yüzde 22 düşüş kaydetti. Patron sınıfının borç yükü ve finansman sorunları ağırlaşırken, sanayideki gidişatın da iç açıcı olmaması, önümüzdeki dönem için IMF reçetelerinin bir kez daha gündeme gelmesine vesile oluyor.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası tarafından, her ay hazırlanan “sanayinin sorunları bülteni”nin 39. sayısı, “Sanayi inişte, Türkiye IMF’ye teslimiyetin eşiğinde” başlığıyla yayınlandı.

Sanayi üretimindeki artış her ay düşüyor

Sanayi üretiminde bir önceki yıla kıyasla yaşanan artışın 2018’in her ayında daha fazla düştüğüne dikkat çekilen bültende, sanayideki gidişatı gösteren “Satınalma Yöneticileri Endeksi-PMI” verisinin hızlı düşüş kaydettiği ifade edildi. Endeksin 50’nin altında olmasının önceki aya kıyasla düşüş anlamına geldiğine değinilerek Nisan ve Mayıs aylarında endeksin 50’nin altında kaldığının altı çizildi.

Ayrıca inşaat güven endeksinde Şubat ayından beri düşüş olduğu belirtilen bültende finansman sorunu üzerinde duruldu. İlk dört ayda cari açığın geçen yılki miktarını geçtiği ve finansman sorunlarının ağırlaştığı vurgulandı. Cari açığın finansmanı için Merkez Bankası rezervlerinin eridiği ve kaynağı belirsiz para girişinin yaşandığı ifade edilen bültende, önümüzdeki dönem bu açığı karşılamanın daha da zorlaşacağına dikkat çekildi.

IMF’nin acı reçetesi...

Son olarak, benzer sorunlarla karşı karşıya kalan Arjantin’in soluğu IMF kapısında aldığına değinilen bülten, “Türkiye de IMF yolcusu mu?” sorusu sorularak şu değerlendirmeyle noktalandı: “Bu sorunun cevabı özellikle baskın seçimlerin sonrasında netlik kazanacak. Dış kaynak teminindeki darboğazın aşılamaması halinde Türkiye’nin IMF’den kredi talep etmesi, bunun karşılığında da acı bir reçeteyi uygulamak zorunda kalması ihtimaller arasında.”

 

 

 

 

Fiyatlar arttı, hükümet çareyi ithalatta buldu

 

Türkiye’nin emperyalizme olan ekonomik bağımlılığının sonuçlarından biri, ülkede tarım ve hayvancılığın bitirilmesi oldu. Bu, hem üretici olarak çiftçiyi hem de tüketici olarak işçi ve emekçileri olumsuz etkiledi.

Bu durumun bir parçası olarak son aylarda patates ve soğan fiyatlarında yaşanan yüksek artış, gelinen yerde tepki toplamaya başladı. Zira Mayıs ve Haziran arasında patates fiyatı yüzde 94, soğan fiyatı da yüzde 212’lik artış gösterdi.

AKP iktidarı ise bir yandan gündemdeki fiyat artışlarının “siyasi spekülasyon” olduğunu öne sürerek demagoji yaparken, bir yandan da patates ve soğanda da ithalatın önünü açacağını açıkladı.

A Haber’de konuşan Başbakan Binali Yıldırım, patates ve soğan fiyatlarındaki artışa ilişkin olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Bu ortalık toz duman her gün bir spekülasyon ile vatandaşı etkileme çabaları var. Bu kampanyaların dürüstçe yapılması lazım. Kişisel beklentiler değil de aklı başına işlerle uğraşmak lazım.

Zaman zaman sebzelerde meyvelerde gıdalar üzerinden siyaset yapıldığı oluyor. Çok aymaz şekilde soğan kuru dolar kurunu geçti şeklinde… Olay çok mevzi bir olay. Soğanın çok yetiştiği yerlerde afetlerden rekoltede düşme var. Ürün daha çıkmadan fiyatlar yükselecek söylentisi yapılıyor fiyatlar yükseliyor.
Tamamen spekülasyon. Göreceksiniz birkaç gün sonra böyle bir meseleyi konuşmayacağız. Patates 19 Haziran’da 2,5 lira, soğan 4 lira... Bir gün sonra nasıl artıyor fiyatı. Mantıklı bir izahı yok. Millet ne film döndüğünün farkında.”

“Soğan ve patates ithalatına izin vereceğiz”

NTV’de konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi de soğan ve patates ithalatına izin vereceklerini belirterek şunları söyledi: “Soğan-patates fiyatlarıyla ilgili aşırı oynaklık görüyoruz. Konuyla ilgili müdahalemiz başladı. Tarım Bakanlığı olarak bakıyoruz. Bu ürünlerin ithalatına müsaade edeceğiz. Soğan ve patatesin Türkiye’ye gireceği miktar ve ülke belli. Soğan ve patates fiyatında spekülasyona izin vermeyiz.”