29 Haziran 2018
Sayı: KB 2018/25

Sermayenin diktatörlüğüne ve diktatörüne karşı mücadeleye!
Şaibeli seçimler zincirinde yeni halka!
Reformist solun ilk seçim değerlendirmeleri
Atı alan Fırat’ı geçemedi!
Seçim hileleri 24 Haziran’da da devredeydi
Hapishanelerde hücre saldırısının yolunu düzleyen saldırılar
Neo-liberal tarım politikalarının yarattığı tablo
Çözüm işçi iktidarında!
İstanbul’da direnen KESK’li emekçilerden açıklama
Derby işgali 50. yılında!
Karl Marks’ın 200. Doğum Yılı… / 2
‘İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Festivali’ gerçekleşti!
Avrupa’dan ilk seçim açıklamaları: Ne özgür ne de adil!
Dünyadan kısa kısa…
Türkiye IMF kapısına doğru yol alıyor
Şenyaşar: Dövdüler, bıçakladılar, kurşun sıktılar ölü taklidi yaptım
Kocaeli’nin 24 Haziran seçimi
Sermayenin öğrettiği çaresizlik
İşçi sınıfı bu oyunu bozmalı!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Avrupa’dan ilk seçim açıklamaları: Ne özgür ne de adil!


Avrupa cephesinden yapılan ilk açıklamalarda 24 Haziran seçimlerinin sonuçlarından duyulan kaygılara işaret edildi. Adil olmayan koşullarda seçimlerin gerçekleştirildiği hatırlatılan açıklamalarda Erdoğan’ın demokratik olmayan başkanlık sistemine geçişinin önünde engel kalmadığı ifade edildi. Seçimlerin adil ve özgür olmadığına dikkat çekilerek öyle olsa Erdoğan’ın kazanamayacağı ifade edildi. Yeni sistemin AB müzakereleriyle uyumsuz olduğunun altı çizildi.

“Başkanlık rejimi önündeki son engel de kaldırıldı”

24 Haziran seçimlerinin sonuçlarıyla ilgili Avrupa’dan ilk açıklama Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri tarafından yapıldı.

Seçimin OHAL koşulları altında gerçekleştirildiğine değinen Piri, “Her ne kadar olağanüstü hal altında, yanlı medya ve adil olmayan koşullar olsa da Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken seçimleri kazanmayı başardı. Demokratik olmayan başkanlık sistemine geçilmesinin önündeki son engel de kaldırıldı. Bu sistem, AB müzakereleriyle kesinlikle uyumsuz” ifadelerini kullandı.

Erken seçime rağmen muhalefetin organize olabildiğini söyleyen Piri, HDP’nin de barajı aşarak meclise girmesinin önemli bir başarı olduğunu ifade etti. “Mecliste temsil artacak ama AKP-MHP çoğunluğu elinde tutmayı sürdürüyor” diyen Piri, ayrıca şunları söyledi: “Erdoğan’ın OHAL’i kaldırma ve hukukun üstünlüğüne geri dönme yönündeki sözlerini tutup tutmayacağını göreceğiz. Cezaevlerindeki on binlerce insan adil yargılanma bekliyor. İlk sonuçlar Türkiye’deki siyasi muhalefetin hâlâ dirençli olduğunu gösteriyor. Bu, Türkiye’de demokratik bir değişim için hâlâ güçlü bir temel olduğunu gösteriyor. AB, tek mevkidaşın Erdoğan olmadığını hesaba katmalı.”

“Ne özgür ne de adil”

Almanya’daki Sol Parti’nin Meclis Grup Başkanvekili Sevim Dağdelen ise; “Seçim gününden önce yapılan manipülasyon ile Erdoğan, otoriter bir başkanlık sistemi hedefine ulaştı” dedi.

Erdoğan’ın Türkiye’yi yeni bir gerginliğe itmesinden korkulduğunu belirten Dağdelen, seçimler için “Ne özgür ne de adil” ifadesini kullandı.

“Seçim adil olsa Erdoğan bırakmak zorunda kalırdı”

Yeşiller Partisi eski Eş Genel Başkanı Cem Özdemir ise “Eğer bu seçim mücadelesi biraz olsun adil bir biçimde geçmiş olsaydı Erdoğan iktidarı bırakmak zorunda kalırdı” dedi. Almanya’da seçimi kutlayan AKP’lileri de eleştiren Özdemir, kutlama yapanlar için “Sadece otokratlarına sevinç gösterisinde bulunmuş olmuyorlar, aynı zamanda liberal demokrasimizi reddettiklerini de ifade etmiş oluyorlar” dedi. Muhalefetin aldığı sonuçlara değinen Özdemir, bu tablonun Türkiye’de birçok insanın Erdoğan’ın korku rejiminden bıktığına işaret ettiğini belirtti.

 

 

 

 

May, Merkel ve Trump’tan tebrik

 

İngiltere Başbakanı Theresa May, 25 Haziran’da Erdoğan’ı arayarak seçimler için tebrik etti. Erdoğan’a, ikili ilişkileri daha da güçlendirmek için ilerleyen süreçte birlikte çalışacak olmaktan mutluluk duyduğunu belirttiği açıklandı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel de gönderdiği mesajda “Sayın Başkan, yeniden seçilmenizden dolayı kalpten tebriklerimi iletiyorum” ifadesini kullandı. Almanya-Türkiye ilişkilerine değinilen açıklamada Merkel, demokratik katılımın ve hukukun üstünlüğüne saygının güçlendirildiği, istikrarlı ve çoğulcu bir Türkiye’nin partneri olmak istediklerini belirtti. İşbirliğini geliştirme ve derinleştirme vurgusu yaptı.

ABD Başkanı Donald Trump da telefonla Erdoğan’ı aradı. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada görüşmeye ilişkin şu bilgiler verildi: “İki lider, Türkiye ve ABD arasındaki stratejik ortaklığa dikkati çekerek, önümüzdeki dönemde başta savunma ve askeri ilişkiler olmak üzere ikili işbirliğinin her alanda geliştirilmesi hususunda ortak kararlılıklarını teyit etmişlerdir.

Görüşmede, Münbiç konusundaki ortak yol haritasının uygulanması ve terörle mücadele konularında birlikte çalışmaya devam edilmesinin önemi de vurgulanmıştır.

Sayın Cumhurbaşkanımız ve ABD Başkanı Sayın Trump, 11 -12 Temmuz 2018 tarihlerinde Brüksel’de gerçekleştirilecek NATO Zirvesinde bir araya gelmeyi sabırsızlıkla beklediklerini de ifade etmişlerdir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

 

 

 

 

Batılı emperyalistler Erdoğan’ın işe yaramayan zaferinden memnun olacaktır!”

 

Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri İngiltere basınında değerlendirmelere konu oldu.

Financial Times gazetesinin haberinde “Sonuç Erdoğan için kritik öneme sahipti. Sonuçlar kesinleştiğinde Erdoğan yalnızca beş yıl daha cumhurbaşkanı olmayacak, aynı zamanda başbakanın yerini alan güçlü bir yürütmeyi elinde tutacak” ifadeleri yer aldı.

“İktidara gerçekleri söyleyebilecek kimse kalmadı”

Times gazetesi ise birinci sayfasında “Tartışmalı seçim zaferi Erdoğan’a devletin bağımsız kalan son aygıtlarının da neredeyse tam kontrolünü verdi” diye yazdı. Pek çok kişinin Erdoğan’ın otoriterleşmesinin artmasından endişe ettiğini aktardı

Gazetenin seçimle ilgili analiz yazısında ise Erdoğan’ın olağanüstü hal yönetimiyle sivil toplumun baskılandığı, Türkiye’nin “Son iki yılda sık sık 1930’lar Almanya’sını andırdığı” ifade edildi.

Erdoğan’ın danışmanlarının bağımsız ve eğitimli kişilerden sadece itaat eden kişilere dönüştüğü ifade edilen yazıda “İktidara gerçekleri söyleyebilecek kimse kalmadı. Hükümette saygı gören Mehmet Şimşek gibi nadir isimler de bir kenara itildi” vurgusu yer aldı.

“15 yıllık iktidar Erdoğan’ın otoriterliğini ve paşavari kaprislerini besledi”

The Daily Telegraph da ilk sayfasından geçtiği haberde oy sayımları sırasındaki manipülasyona yer verirken referandumdaki mühürsüz oyları hatırlattı.

Haberde, “Seçim 2016’daki darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal koşulları altında gerçekleşti. Hükümet olağanüstü yetkilerini kullanarak 50 binden fazla kişiyi gözaltına aldı” ifadelerine yer verildi. Erdoğan lehine adil olmayan seçim çalışmalarına değinildi.

Mark Almond imzalı ve “Küçük farkla gelen zafer cumhurbaşkanının kulağını çekmiş olabilir ama bu onun yönetim tarzını etkilemeyecek” başlıklı analizde ise Erdoğan’ın otoriter bir siyasetçi olduğu aktarıldı. Analizde Batılı emperyalistlerin başlangıçta Erdoğan’dan umutlu olduğu ifade edilerek “Ama 15 yıl boyunca iktidarda kalması otoriterliğini ve paşavari kaprislerini besledi” denildi.

Ekonomi kötüleşirse parlamenterler Erdoğan’a karşı koyabilir

Erdoğan kendi gücü için ekonomiyi ve NATO ortaklarıyla ilişkileri bozduğu söylenen yazıda, “Erdoğan krizlerden beslendi. Fakat ekonominin durumu kötüleşirse parlamenterler Erdoğan’a karşı koymak için cesaret bulabilir” vurgusu yapıldı.

Erdoğan cömert bir sultan gibi, kendisinin yetkilerini artırırken görevdeki cumhurbaşkanını yargıya götürerek görevden alma yetkisini de meclise verdi” denilen haberde ancak Erdoğan’ın mecliste istediğini elde edemediği söylendi.

Batılılar Erdoğan’ın işe yaramayan zaferinden memnun olacaktır

Batılılar muhtemelen Erdoğan’ın bir işe yaramayan zaferinden memnun olacaktır ama muhalifleri ABD ve AB’nin onu bu kadar süre desteklemesinden mutsuz” denilirken Erdoğan’ın NATO’dan uzaklaşarak Rusya’yla yakınlaştığı yazıldı.