29 Eylül 2017
Sayı: KB 2017/37

İşçilerin birliği halkların kardeşliği!
Milliyetçilikte yarışıyorlar
Bağımsızlık referandumu ve Türk sermaye devleti
BDSP, İstanbul ve Ankara’da Ulucanlar şehitlerini andı
TİS görüşmeleri yaklaşırken unutulmaması gerekenler
Memur Sen yandaşlıkta sınırları zorluyor
“Başka bir sendikal hareket mümkün!”
Fabrika çalışmalarımızın önemine ve rolüne dair...
Ekim Devrimi üzerine - V. İ. Lenin
Almanya seçim sonuçları ve yakıcı sorunları
Kürdistan bağımsızlık referandumu ve ötesi
Yurtdışında 100. yıl etkinliğine çağrı…
Filistin’i anti-emperyalist/anti-siyonist direniş özgürleştirir!
“Turnuvayı birliğimizi ve mücadelemizi güçlendirmek için bir adım olarak görüyoruz”
Kadının kurtuluşu sosyalizmde!
“Öz savunma”yı ihtiyaç kılan düzen yıkılmadıkça kadın cinayetleri devam edecektir
Değiştirmek için kapitalist dünyayı kavrama kılavuzu Kapital 150 yaşında
Hanedeki olasılık hikayesi
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Hamas-El Fetih uzlaştı;

Filistin’i anti-emperyalist/anti-siyonist direniş özgürleştirir!

 

Halen Filistin’in en güçlü siyasi hareketleri olan Hamas-El Fetih ikilisi, on yıl önce Gazze ile Batı Şeria’yı birbirinden ayırdılar. El Fetih, Batı Şeria’da Mahmut Abbas liderliğinde “iradesiz” bir hükümetle oyalanırken, Gazze Şeridi’ni kontrol eden Hamas ise, direniş hareketinden çok siyasal İslamın bir bileşeni gibi hareket etti. Bu uğursuz durum, ırkçı-siyonist İsrail devletinin baskı ve zorbalığına maruz kalan Filistin halkının sorunlarını arttırmaktan başka bir işe yaramadı.

Geçen yıllarda da birleşme yönünde çabalar olmuş, fakat olumlu bir sonuç alınamamıştı. Her taraf ötekini bölünmeden sorumlu tutarken, bu vahim sorunun çözülmesi yönünde ciddi adım atan olmamıştı. Geçen hafta Mısır istihbaratının arabuluculuğunda yapılan görüşmelerde anlaşmaya varıldığı bildirildi. Atılan bu adımın yaratacağı sonuçlar belli olmamakla birlikte, tarafların anlaşması genelde olumlu karşılandı. Bununla birlikte anlaşmanın Filistin halkının derdine derman olmasını bekleyen yok…

“Arabulucu” Mısır istihbaratı

Filistin gibi direnişçi bir halkın temsilcisi olma iddiası taşıyan bu iki siyasal akımın anlaşabilmek için Mısır istihbaratına muhtaç olmaları, trajiktir. Zira Mısır, Camp David anlaşmasına imza atarak İsrail’le çatışmayı gündeminden çıkaran ilk devletti. Gazze’ye uygulanan ablukanın suç ortağı olan bu rejim, 2011’de patlak veren halk isyanından sonra da Filistin politikasını değiştirmedi. Cihatçı çetelerin Gazze’den Mısır’a sızdıkları iddiasına dayandırılsa da, Gazze ablukası Filistin halkını cezalandıran acımasız bir uygulamadır.

Tarafları uzlaştıran Mısır, Gazze’nin dünyaya açılan soluk borusu olan Refah Sınır Kapısı’nı yeni açtı. Hem anlaşmanın sağlanması hem Refah kapısının açılması Hamas’ın son dönemde çizgisini revize etmesi sayesinde mümkün oldu. 2011’den bu yana İhvancı (Müslüman Kardeşler) bir politika izleyen Hamas’ın Mısır’la ilişkileri gerilimliydi. Zira İhvanı terör örgütü ilan eden Mısır, Hamas’ı da aynı kefeye koyuyordu. Hamas yönetiminin değiştirilmesi, “yeni siyasi belge”nin ilanı, bazı liderlerin özeleştiri yapması gibi gelişmelerin ardından Mısır kapıları yeniden açıldı.

Vurgulamak gerekiyor ki Mısır, Filistin davasına “güvenlik sorunu” penceresinden bakıyor. Anlaşmanın Mısır istihbarat şefi gözetiminde sağlanması da bu bakışın göstergesidir.

Hareket devrimci olmayınca

Hamas’la El Fetih Filistin’in en güçlü örgütleri olsa da, siyonist işgale karşı mücadelede birleştirici bir rol oynama vasfından yoksunlar. ABD-İsrail ikilisiyle uzlaşarak Filistin sorununu çözeceğini varsayan El Fetih, uzlaşmacı/teslimiyetçi batağa saplanıp kalmıştır. Mahmut Abbas liderliğindeki El Fetih Filistin davasını dert etmekten çok, Batı Şeria’daki orta sınıfların rahatı ve güvenliği ile meşgul. Siyonist işgale karşı direnişi tasvip etmediğini ilan Mahmut Abbas yönetimi, bu haliyle “huzur için kölelik” parolasını benimsemiş görünüyor.

“Direniş hareketi” olma iddiasını sürdüren Hamas ise, AKP iktidarı, Katar rejimi gibi bölgenin ultra gericileriyle işbirliği yaparak, dolaylı da olsa emperyalist/siyonist projenin aparatı durumuna düştü. Filistin orta sınıflarının siyasal İslamcı kanadının temsilcisi olan Hamas, AKP-Katar çizgisine angaje olarak Filistin davasına zarar vermiştir. Hamas’ın yeni seçilen liderliği bu hatayı düzeltmek istediğini belirtse de, siyasal İslamcı çizgiye dayanarak bunu başarmak kolay değil. Yaşadığı sıkışmadan dolayı yeni bir yönelime giren Hamas liderliğinin, ilkesel bir tutum değişikliğinden çok, pragmatist bir refleksle hareket ettiğini söylemek mümkündür.

Bu iki hareketin sınıfsal konumu, bu konuma dayalı ideolojik/programatik çizgileri, İsrail işgaline karşı mücadelede tutarlı bir çizgi izlemelerine engel olduğu gibi, Filistin halkının talep ve özlemlerini esas alan bir mücadele hattı izleme yeteneğinden de yoksun bırakıyor. Bu anlayışlarla emperyalizme karşı net bir tutum alınamayacağı gibi, Filistin halkının işgale karşı direnişini birleştiren bir rol oynamaları da mümkün değil.

Tek çıkış yolu devrimci önderliktir

Uzun yıllar boyunca Filistin direnişinde belirleyici bir rol oynayan devrimci akımların ikinci plana düşmesi ve Filistin’in El Fetih-Hamas ikilisiyle anılır olması bir talihsizliktir. Zira bu iki hareket hem mücadeleyi zayıflatmış hem Filistin’le enternasyonal dayanışmanın gerilemesinde uğursuz bir rol oynamışlardır. Filistin halkıyla enternasyonal dayanışmaya giren ilerici-devrimci akımlara sırtını dönen El Fetih-Hamas ikilisi ABD emperyalizmi ve bölgedeki kuklalarıyla işbirliği yapmakta ise sakınca görmemiştir. Böylesi anlayışlarla Filistin mücadelesinin ilerletilmesinin imkansız olduğu aşikardır.

Vahşi siyonist işgale, gerici kuşatmaya, Hamas-El Fetih ikilisinin yarattığı tahribatlara rağmen Filistin halkının direniş iradesi kırılamamıştır. Ancak bu onurlu/inatçı direniş eğiliminin Filistin üzerindeki El Fetih-Hamas vesayeti kırılmadan hakkıyla gelişip serpilmesi artık mümkün değil. Direnişin gelişip serpilebilmesi için Filistin davasını esas alan devrimci/birleştirici bir önderlik şart.

Anti-emperyalist/anti-siyonist duruşu net olan, direniş dinamiklerini birleştirmeyi esas alan, enternasyonal dayanışmayı güçlendiren devrimci bir önderlik, Filistin davasının halihazırdaki acil ihtiyacıdır. Bunun gerçekleştirilmesi kolay olmasa da, verili koşullarda Filistin halkının önünde başka bir çıkış yolu bulunmamaktadır.

 

 

 

 

Abbas: Hamas talebimizi yerine getirdi

 

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, Hamas’ın Gazze’deki hükümet işlerini yürütmek için kurduğu İdari Komite’yi feshetmesini değerlendirdi.

El Fetih lideri Abbas, partisinin merkez komite toplantısında yaptığı konuşmada, Hamas’ın geçtiğimiz hafta açıkladığı, Gazze’deki İdari Komite’yi fesih kararıyla, “uzlaşı hükümeti” için taleplerini yerine getirdiğini söyledi.

2014 yılında kurulan fakat Hamas-El Fetih gerilimiyle göreve başlayamayan “uzlaşı hükümeti” için adımlara devam edeceklerine değinen Abbas şu ifadeleri kullandı:

Gazze’deki İdari Komite’nin feshedilmesi daha önce Hamas’tan talep ettiğimiz bir şeydi, yerine getirilmiş oldu. Şimdi, arzuladığımız ülke bütünlüğünün sağlanması konusuna yöneleceğiz.”


 
§