29 Eylül 2017
Sayı: KB 2017/37

İşçilerin birliği halkların kardeşliği!
Milliyetçilikte yarışıyorlar
Bağımsızlık referandumu ve Türk sermaye devleti
BDSP, İstanbul ve Ankara’da Ulucanlar şehitlerini andı
TİS görüşmeleri yaklaşırken unutulmaması gerekenler
Memur Sen yandaşlıkta sınırları zorluyor
“Başka bir sendikal hareket mümkün!”
Fabrika çalışmalarımızın önemine ve rolüne dair...
Ekim Devrimi üzerine - V. İ. Lenin
Almanya seçim sonuçları ve yakıcı sorunları
Kürdistan bağımsızlık referandumu ve ötesi
Yurtdışında 100. yıl etkinliğine çağrı…
Filistin’i anti-emperyalist/anti-siyonist direniş özgürleştirir!
“Turnuvayı birliğimizi ve mücadelemizi güçlendirmek için bir adım olarak görüyoruz”
Kadının kurtuluşu sosyalizmde!
“Öz savunma”yı ihtiyaç kılan düzen yıkılmadıkça kadın cinayetleri devam edecektir
Değiştirmek için kapitalist dünyayı kavrama kılavuzu Kapital 150 yaşında
Hanedeki olasılık hikayesi
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Başka bir sendikal hareket mümkün!”

 

Ege İşçi Birliği’nin, ‘Başka bir sendikal hareket mümkün’ şiarıyla düzenlediği sempozyum 24 Eylül’de gerçekleştirildi.

Aliağa Kültür Merkezi’ndeki sempozyum işçi sınıfı mücadelesinde yaşamını yitirenler adına saygı duruşuyla başladı. Açlık grevinde 200. gününü geride bırakan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça şahsında direnen tüm işçi ve emekçiler selamlandı.

Sempozyumun ilk sunumu Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) tarafından yapıldı. Sunumda Greif İşgali, DEV TEKSTİL’in kuruluşu ve tüzüğüne, sendikal mücadeleye bakışı aktarıldı. Greif’teki örgütlenme süreci, işçilere öncülük eden devrimci işçilerin oynadığı role dikkat çekildi. Greif’te düzenin yasalarının yerine işçilerin haklı ve meşru fiili mücadelesinin baz alındığı vurgulandı.

DEV TEKSTİL’in amacının devrimci sınıf sendikacılığı mücadelesi yaratmak olduğu vurgulanarak sunum sonlandırıldı.

Metal İşçileri Birliği (MİB) ise Metal Fırtına ve MİB’in misyonu gündemiyle sunum gerçekleştirdi. Sendikal hareketin sınırlarına ve gücüne değinilerek başlayan sunumda, Bursa’daki Metal Fırtına anlatılarak MİB’in metal işçileri mücadelesindeki misyonu üzerinde duruldu.

Konuşmada, işçi sınıfının kendiliğinden bilinci ve buna doğru müdahalelerle sınıf bilinci kazandırmak gerektiği üzerinde duruldu. Fiili meşru mücadelenin önemine değinilen konuşmada, grevlerin yasaklanmasına rağmen işçilerin fiili meşru mücadeleyle haklarının arkasında olduğu vurgulandı.

Petrol-İş Aliağa Şubesi’nin ilk başkanı Mansur Burgucu ise sendikasının Gemlik Gübre ve Petkim’deki örgütlenme süreçlerini aktardı. ‘90’lardaki işçilerin ‘68 ve ‘78 kuşağından geldiklerini ve devrimci işçilerin çoğunlukta olduğunu söyleyen Burgucu, bu açıdan sınıf bilincinin daha gelişkin olduğunu, mücadelede bedel ödemeyi göze aldıklarını belirtti. Burgucu, işçilerin birliğinin önemine vurgu yaparken, din, dil, ırkı gibi ayrımları bir kenara bırakarak işçileri emek ekseninde yan yana getirmenin önemi üzerinde durdu. “Sendikalar emeğin korunması mücadelesinde sömürüyü sınırlandırır, ancak gerçek çözüm sistemin değişmesiyle mümkündür” diyerek konuşmasını bitirdi.

Sendikaları kim öldürdü?” başlığıyla Ege İşçi Birliği adına yapılan sunumda sendikaların kuruluşundan günümüze evrimi ve sınıf içindeki rolü ele alındı.

Burjuvazinin, işçi sınıfının en büyük silahlarından biri olan sendikaları kendi himayesine geçirme çabaları anlatıldı. Türkiye’de “çağdaş” ve “uzlaşmacı” anlayışın sendikalara tamamen egemen olduğu ifade edildi. Ancak buna rağmen “Sendikalar işçilerindir ve sendikalar işçilerin öz örgütleridir” ifadeleriyle işçilerin sendikalara sahip çıkması gerektiği vurgusuyla konuşma noktalandı.

Sempozyumun soru cevap bölümünde, demir çelik, inşaat, tekstil ve petrokimya iş kollarından işçiler soruları ve eklemeleriyle tartışmalara katıldı. Kocaer, CMS, Senkromeç, Petkim, Tüpraş, Habaş, Star Rafineri ve belediyeler üzerinden deneyimlerin aktarılmasının ardından sempozyum sonlandırıldı.

 

 

 

 

MİB’den Bursa’da piknik

 

Bursa’da işçiler Metal İşçileri Birliği’nin (MİB) çağrısıyla 24 Eylül’de birlik ve dayanışma pikniğinde buluşarak siyasal gelişmeleri, MESS kapsamındaki fabrikalardaki TİS sürecini ve Ekim Devrimi’nin 100. yılını konuştu.

Piknik alanına gelen işçiler iş bölümüyle hazırlıklara başladılar. Mangalın hazırlanmasının ardından ortak sofra kuruldu ve hep beraber yemekler yenildi. Ardından toplu oyunlarla devam eden piknikte, sonrasında sohbet bölümüne geçildi.

Yapılan konuşmada işçi sınıfına yönelik saldırılar anlatıldı ve bunların 15 Temmuz darbesinin ardından çok daha hoyratça hayata geçirildiği dile getirildi. KHK’lar ve grev yasakları ile patronların ihya edildiği belirtildi.

TİS sürecinin de ele alındığı konuşmada yetkili sendikaların, işçilerin taleplerinin kabul edilmesini sağlayacak bir mücadeleden uzak oldukları belirtilerek ne yapılması, nasıl hareket edilmesi gerektiği üzerinde duruldu. Bu açıdan, MİB’in duruşu açıklanırken, kazanmak için neden MİB’le hareket edilmesi gerektiği ele alındı.

Sohbet, işçilerin katılımıyla zenginleşti. İşçi sınıfının kurtuluşunun nasıl olacağı tartışılırken, Ekim Devrimi’nin 100. yılında olduğu, işçilerin iktidarı nasıl alabileceği, işçilerin yaptığı devrim ile neler kazandığı başlıkları üzerinde duruldu.

 

 

 

 

Tekno Maccaferri grevinde anlaşma

 

Düzce’de bulunan Tekno Maccaferri fabrikasında patronun TİS sürecindeki dayatmaları nedeniyle başlayan grev, anlaşmayla sona erdi

Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından 25 Eylül’de yapılan açıklamada, görüşmeler sonucu ücretlere yüzde 21, sosyal haklara yüzde 25 artış ve 60 günlük ikramiye elde edildiği belirtildi.

Tekno Maccaferri’de 31 Temmuz’da başlayan grev karşısında patron grev kırıcılığı yapmış, jandarma ise işçilere saldırarak gözaltına almıştı.

 

 

 

 

Real Market işçilerinden hileli iflasa suç duyurusu

 

Hileli iflas ile hakları gasp edilen Real Market işçileri haklarını aramaya devam ediyor.

Kıdem tazminatı ve maaşları gasp edilerek işsiz bırakılan işçiler aynı patrona ait Metro Market ve Beğendik önündeki eylemlerinin ardından mücadelelerini 27 Eylül’de de Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne taşıdılar.

Sloganlarla eyleme başlayan işçiler yaptıkları basın açıklamasında Real Market’in Beğendik grubuna devri, şirketin kâr etmesine rağmen ikinci senesinde hileli bir şekilde iflas gösterilerek kapatılması sürecini anlattı. Metro Market’in de aynı patronlara ait olduğu belirtilerek Beğendik ve Metro’nun gasp edilen alacaklarından sorumlu olduğu ve haklarını alana kadar mücadeleyi sürdürecekleri belirtildi.

Basın açıklamasının ardından söz alan 15-16 yıllık kadın işçiler, çocuklarını evde bırakarak fazla mesailere gittiklerini, ancak bugün döktükleri alınterinin yok sayılarak haklarının gasp edildiğini anlattılar.

Eyleme destek veren CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş ise Çalışma Bakanı’na seslenerek işçilerin hileli iflas iddiası karşısında sessiz kalanların da bu suça ortak olduğunu ifade etti.

Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu da hileli iflası ve hak gaspının yanı sıra Tez-Koop-İş Sendikası’nın işçileri ortada bırakan tutumunu teşhir etti. Konuşmaların ardından işçiler, hileli iflas hakkında suç duyurusu içeren dilekçeleri savcılığa verdiler.

 
§