29 Eylül 2017
Sayı: KB 2017/37

İşçilerin birliği halkların kardeşliği!
Milliyetçilikte yarışıyorlar
Bağımsızlık referandumu ve Türk sermaye devleti
BDSP, İstanbul ve Ankara’da Ulucanlar şehitlerini andı
TİS görüşmeleri yaklaşırken unutulmaması gerekenler
Memur Sen yandaşlıkta sınırları zorluyor
“Başka bir sendikal hareket mümkün!”
Fabrika çalışmalarımızın önemine ve rolüne dair...
Ekim Devrimi üzerine - V. İ. Lenin
Almanya seçim sonuçları ve yakıcı sorunları
Kürdistan bağımsızlık referandumu ve ötesi
Yurtdışında 100. yıl etkinliğine çağrı…
Filistin’i anti-emperyalist/anti-siyonist direniş özgürleştirir!
“Turnuvayı birliğimizi ve mücadelemizi güçlendirmek için bir adım olarak görüyoruz”
Kadının kurtuluşu sosyalizmde!
“Öz savunma”yı ihtiyaç kılan düzen yıkılmadıkça kadın cinayetleri devam edecektir
Değiştirmek için kapitalist dünyayı kavrama kılavuzu Kapital 150 yaşında
Hanedeki olasılık hikayesi
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

TİS görüşmeleri yaklaşırken unutulmaması gerekenler

 

Yaklaşık 200 bin metal işçisini kapsayan TİS görüşmeleri 5 Ekim’de MESS ve Türk Metal arasında başlayacak. 6 Ekim’de ise MESS, Birleşik Metal-İş’le masaya oturacak. Yaklaşan görüşmelerden önce bilinmesi gereken bir dizi gerçek bulunmaktadır. TİS sürecine yönelik hazırlıklar bu gerçeklerin bilince çıkartılması ve ona göre davranılması ile olanaklıdır.

1- İşçi sınıfının kazanılmış bir hakkı olan, patronlarla ve onların örgütü MESS ile toplu bir şekilde masaya oturarak işçi sınıfının gücünü ortaya koyabileceği TİS görüşmeleri artık bir orta oyunundan ibarettir. Metal işçilerini MESS’in dayattıklarına razı etmenin bir aracına dönüşen sendikal düzen yıllardır bu uğursuz, ihanetçi rolünü oynamaktadır.

2- MESS ve Türk Metal işçi sınıfının emeği ve aidatları üzerinden kurdukları saltanatı korumanın derdindedir. Birleşik Metal-İş ise MESS’i karşısına alacak iradeden ve bakıştan yoksundur. Bu aczi onu ihanete götürmektedir.

3- Metal Fırtına ile MESS-Türk Metal saltanatı çatırdamıştır. Metal işçisi talepleri karşılanmadığında neler yapabileceğini ortaya koymuştur. Sözleşmeler imzalandıktan sonra gerçekleşen eylemler, toplu istifalar, yasadışı grevler işçi sınıfının gücünü göstermiş, delinmez denilen sözleşme delinmiştir. 2015’ten bu yana metal işçisinin kazandığı bütün haklar, her kuruş zam Metal Fırtına sayesindedir.

4- Bugün bizlere düşen görev Metal Fırtına’yı bilinç, örgütlülük ve eylem düzeyi açısından bir adım öne taşımaktır. Buna uygun bir hazırlığın içerisine girmektir.

5- MESS ve Türk Metal, Metal Fırtına’yı unutamamaktadır. Metal işçisinin gücünden korkmaktadır. Bunu herkes böyle kavramalıdır. Korkuları icraatlarına yansımaktadır. Bütün hazırlıklarına bu korkuları yön vermektedir. MESS’i ve Türk Metal’i güçlü gösterme çabaları, yıkılmadık ayaktayız söylemlerinin içi boştur. Metal işçisi üzerindeki hakimiyetlerini korumak için metal işçisinin kendisine ve sınıfına olan güvenini kırmaya çalışmaktadırlar.

6- Türk Metal hediye çekleri, tatil rüşvetleri ile yandaş takımını tutmaya ve genişletmeye, ayrıca işçi sınıfını bölmeye çalışmaktadır. Bir taraftan bunu yaparken hemen hemen bütün fabrikalarda yüzlerce işçiyi işten çıkartarak gözdağı vermeye çalışmaktadır. MİB’li, TOMİS’li, başı dik öncü işçileri hedefe alarak görüşmeler öncesi kendisine uygun bir ortam yaratmanın derdindedir. İşten atmalarla görüşmelere hazırlık yapmaktadır.

7- Metal patronları yeni işçi alımları ile fabrikaların demografisini değiştirmektedirler. Ford, Renault, TOFAŞ gibi büyük metal fabrikaları başta olmak üzere hemen hemen tüm fabrikalarda işçilerin yarıdan fazlası 2015 ve sonrası girişlidir. Bu demektir ki, MESS, Metal Fırtına’yı yaşamamış işçilerle görüşmeleri yapmak istemektedir. Metal Fırtına’yı hafızalardan ve etkilerini fabrikalardan silmeye çalışmaktadır. Yeni işe giren işçilerin birçoğunun sigortaları ve hatta bir kısmının maaşları devletçe – daha doğrusu İşsizlik Fonu eliyle bizlerin cebinden- karşılanmaktadır.

8- Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Çelik-İş’in taslakları hemen hemen birbirinin benzeridir. Ve hiçbiri metal işçisinin kayıplarını karşılayamamaktadır. Bugün bütün işçilerin ücretleri asgari ücret seviyesinde eşitlenmektedir. Ücret zamları ile talep edilen maaşlar yoksulluk sınırı olan 5 bin liraya yaklaşmamaktadır bile.

9- Üç yıllığa kadar olan ve fabrikaların yarısından fazlasını oluşturan işçi kitlesine %20-25 zam istemektedirler. Talep ettikleri %40-50’lik zamlar fabrikalarda ancak 100 kadar kalabilen 10 yıllık ve üstü işçileredir. Türk Metal’in istediği %38 bu şekilde bile gerçeği yansıtmamaktadır.

10- Bütün rakamlar ve istenilen sadece talep edilenlerdir. Alınacak olanlar değil. Türk Metal’in talep ettiğinin yarısını bile aldığı görülmüş şey değildir. Türk Metal temsilcileri de bu gerçeği bilerek talep edilenin yarısını bile alsak öpüp başımıza koyalım minvalinde sözler sarf etmektedirler.

11- Türk Metal kurduğu 2017yedogru.com internet sitesi ile umut tacirliği yapmakta, taslakta “bana ne istendi linki” ile bireycilik pompalanmaktadır. Böylece toplu sözleşme mantığı bir kenara itilmektedir. Taslaklarda istenilen kıdem zamları da ücret makasını açmakta ve işçileri bölmeye hizmet etmektedir. Özellikle kıdemli ve öncü olabilecek işçilere sus payı verilmeye çalışılmaktadır.

12- Yapılan umut tacirliği ile görüşmeler öncesinde metal işçilerinin tepkisini çekmemeye çalışmakta ve olası tepkinin örgütlenmesine engel olmak istemekteler. Şimdiye kadar imzalanan %7-10 civarındaki ihanet sözleşmelerine kıyasla %38 söylemi büyük bir zam alınacağı yanılsaması yaratmaktadır. Bu yanılsama oyalama taktiğidir. Bu yanılsamaya inananların yaşayacağı hüsran büyük olacaktır. Bu böyle bilinmelidir.

13- “Türk Metal ve MESS Metal Fırtına’dan gereken dersi almıştır. Artık kolayından ihanet sözleşmesine imza atamazlar” bakışı da fazlaca iyi niyetli bir bakıştır. Evet doğrudur. Derslerini almışlardır. Hatta derslerine iyi çalışmışlardır. Ve son iki yıldır dur durak bilmeden metal işçisine boyun eğdirmek için hazırlık yapmaktadırlar. Peki metal işçisi TİS sürecine ne kadar hazırdır. Olası bir satış sözleşmesine karşı nasıl bir hazırlık içerisindedir. Toplamında böylesi bir hazırlık olmadığı açıktır. Ancak öncüleri şahsında hazırlığın eksiksiz yapılması önemlidir.

14- MESS ve Türk Metal OHAL’e ve hükümete güvenmektedir. Hükümetin ilk ağızdan söylenen “OHAL’den istifade grevleri yasaklıyoruz, patronların önünü açıyoruz” sözleri yalın bir gerçeği gözler önüne sermektedir. Metal işçisinin öfkesinin karşısında grev kararı alınana kadar metal işçisini oyalamaya çalışmaları, OHAL ve grev yasağı bahane edilerek işçileri boyun eğdirmeye çalışmaları da olasıdır. Bütün bu olasılıkların karşısında tek yapılması gereken örgütlü bir hazırlık içerisinde olmaktır.

15- Metal işçisi kendi gücüne güvenmelidir. Bugün fabrikalardaki umut tacirliğine, yandaşların güç gösterilerine ve ortalığa saçılan yalanlara aldanmayalım. Bütün bunlara metal işçisinin örgütlü öfkesinden korktukları için başvuruyorlar. Bizlere düşen görev korkularını başlarına getirmektir.

16- Fabrika fabrika, bölüm bölüm, vardiya vardiya komitelerimizi kurmaya başlayalım. 3 kişi olur, 5 kişi olur. Önemli değil! Yeter ki tek vücut hareket edecek, birbirine güvenen, sarsılmaz işçilerden oluşsun komitemiz. Bu kavgayı yönetecek karargahımızı kurmak önemlidir. Sonrası işçi sınıfını bölük bölük örgütlemektir. Herkesin söz sahibi olacağı, inisiyatif kullanacağı, taban iradesine yaslanan bir önderlikle ordumuzu kurmaktır. Unutma ki; “her ordu bir askerle başlar” diye bir söz vardır.

17- Son olarak şunu söylemek gerekir, 2017 TİS görüşmeleri sınıf mücadelesinde bir mevzidir. Bu mevziyi kazanmak önemlidir ama sınıf mücadelesinin başı sonu değildir. Nasıl ki, bu TİS görüşmelerinde yıllardır biriktirdiklerimizle mücadelenin içerisinde olacaksak, bu süreçte biriktirdiklerimiz de önümüzdeki sınıf mücadelelerine kalacaktır. Yeter ki; biriktirmesini, tarihimizden öğrenmesini ve umutsuzluğa kapılmamasını bilelim.


 
§