13 Ocak 2017
Sayı: KB 2017/02

Dinci faşist iktidar çark etmeye devam ediyor
Türkiye’nin İncirlik’le imtihanı
Darbe fırsatçılığı sürüyor: OHAL 3 ay daha uzatıldı
Kamu Çalışanları Birliği: İhraçlara karşı direniş mevzilerine!
Kamu Çalışanları Birliği Programı üzerine-2
Kölelik ve sefalet dayatmasına karşı tek seçenek mücadele!
20 Ocak grevi kıvılcım olabilir
Kazanmak için sınıf dayanışması
Petro kimya işçilerinin mücadele tarihine giriş - 1
Günsan Elektrik direnişinin ardından…
Emperyalist güçler arası hegemonya mücadelesi
NATO’dan Doğu Avrupa ülkelerine askeri yığınak
Dünyada işçi eylemleri
Hollanda genel seçime hazırlanıyor
Hollanda’da esnek çalışma ve olmayan grev yasası
Kapitalizm, kriz ve kadınlar
Emperyalist savaşlar ve kadın
“Vardım, varım, varolacağım”
Devrimci kadın önder Rosa Luxemburg’u saygıyla anıyoruz
Nükleer enerji ne kadar güvenli? – I
Asgari ücret değil insanca yaşayacağımız ücret istiyoruz!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Hollanda’da esnek çalışma ve olmayan grev yasası

 

Hollanda sermayesinin demokrasiden ne anladığı, işçi sınıfının belki de en temel silahı olan grev konusundaki tutumundan belli oluyor. Zira Hollanda’da grev herhangi bir yasayla düzenlenmemiştir. Grevin yasada yeri yoktur. Öte yandan sermaye özellikle son yıllarda sürekli saldırılarla kazanılmış hakları sıfırlamak, sınıfı tümden taşeronlaştırmak istiyor. Esnek çalışmanın yaygınlaştırılması, tensikatın kolaylaştırılması ve grev hakkı üzerinde özellikle durmak gerekiyor.

İş pazarının esnekleşmesi adı altında kadrolu çalışanların oranı yıldan yıla azalmaktadır. Bugün çalışanların %34 kadrolu değildir. Bu oran 15 Mart 2017 genel seçimlerinden sonra artarak devam edecektir. Burjuva sözcüleri asıl amaçlarının sınıfı taşeronlaştırmak olduğunu açıkça dile getiriyorlar. Kadrolu çalışma ilişkisinin eskidiğini, taşeron sistemin modern olduğunu iddia ediyorlar. Bu sistemle sermaye, işin yoğun olduğu zamanlarda işçilerden sadakat bekliyor. Ancak yeri gelince de işçiyi kolayca işten atmak istiyor.

Kapitalistler taşeron uygulamanın kadrolu işe geçişte bir basamak olduğunu iddia ediyorlardı. Ancak UWV’nin (Çalışanların sigorta kurumu) yaptığı araştırmaya göre 2009’da taşeron olarak çalışanların %37’si bu durumdan kurtulamıyordu. 2014’te bu oran %49’a yükselmiş bulunuyor. Tek tek işverenler sorgulandığında, yalnızca %16’sı taşeron çalışanları kadrolu olarak işe alacaklarını ifade ediyorlar.

Daha önce belli bir dönem için, çalışma yoğunluğunun artması, çalışanların hastalanması durumunda veya uzmanlık gereken belli işlerde taşerona başvuruluyordu. Yani taşeron çalıştırma olağanüstü durumlarda kullanılıyordu. Ancak bugün taşeron sistemi istisna olmaktan çıkmış, başlıca patron işçi ilişkisi haline gelmiştir.

Kadrolu olmadan çalışan işçi ve emekçilerin önemli bir bölümü de serbest, ZZP’li (Personeli olmayan serbest meslek çalışanı) olarak çalışmaktadırlar. Bunlar sözde girişimcilerdir. Yanlarında başka birisini çalıştırmıyorlar. ZZP’lilerin önemli bir bölümü sınıf atlamak hayali içindeler, hatta kendilerini sınıf atlamış olarak görüyorlar. Son yıllarda oranları hayli artmıştır. Bugün 1 milyon civarında ZZP’li vardır. Bunların %62’si erkek, %38’i kadındır. Hollanda’da toplam çalışan sayısı 7 milyondur. Başlangıçta yalnızca yüksek düzeyde öğrenim gören, uzmanlaşmış personel ZZP’li oluyordu.

ZZP’li çalışanlar belli vergi avantajlarından yararlanıyorlar. Kazançları, hemen hiçbir kesinti olmadan kendilerinde kalıyor. Yalnızca KDV geri ödemesi yapıyorlar. Ancak hiçbir sosyal güvenlikleri yok. Taşeron sistemin yaygınlaştığı günümüzde Hollanda sermayesi yalnızca yüksek öğrenim görmüş uzmanların ZZP’li olarak çalışmasına izin vermek istiyor. Nitekim bu alanda yeni bir yasa yürürlüğe girdi. Yasanın amacı işçilerin ZZP’li olarak çalışmasını olanaksız hale getirmekti. Ancak bu yasaya çok büyük bir tepki gelince, iktidar bunu ertelemek zorunda kaldı. Yasayı zamana yayarak, ilerde tekrar yürürlüğe koyacaklar. Kadrolu çalışma günden güne azaldığı için sınıfın önüne tek seçenek olarak taşeron çalışma biçimi kalıyor.

Bugün kadrolu işçi tensikatı belli yasal çerçevede oluyor. Yeni seçilecek iktidar bunu kolaylaştırmak isteyecektir. Mevcut kadrolu işçilere de taşeron biçim dayatılacaktır.

Herhangi bir yasayla düzenlenmemiş grev konusuna gelince; greve çıkmak hemen her zaman burjuva yargısınca yasaklanmaktadır, en azından mahkemeye taşınmaktadır. Hemen her grevde burjuva hukuku devreye giriyor. Hollanda yasalarında yeri olmadığı için Avrupa hukuku, HSC (European Social Charter) kullanılıyor. Hollanda’da grevin yasal olarak düzenlenmemesi, herhangi bir grevi birden bire mevcut burjuva hukukunun dışına taşırıyor. İşçiler inisiyatif kullanarak, hiçbir yasaya kulak asmadan greve gidebiliyorlar. Özellikle Rotterdam liman işçileri bu alanda önemli birikime sahipler.

Hollanda sermaye hukuku politik greve izin vermiyor. Burjuva medya grevleri kriminalize etme kampanyaları düzenliyor. Hiç kuşku yok ki fabrikalarda doğru bir şekilde örgütlenmiş işçiler, her zaman greve gidebilir. Sermayenin her türlü hukuksal saldırılarına rağmen.

Gelecek dönemde yeni kurulacak sermaye iktidarı işçi sınıfına saldırıları daha da artıracaktır. Sınıfa taşeronlaşma ve tensikatlar dayatılacaktır. Bıçağın kemiğe dayanma zamanı geldiğinde işçi sınıfı en temel silahından birisi olan grevi fiilen kullanmak zorundadır. Burjuva saldırılarını püskürtmek, savunma durumundan inisiyatif alan bir işçi hareketi durumuna gelmek grev, işgal ve direnişle mümkün olacaktır.

Kızıl Bayrak / Hollanda

 

 

Afganistan’da madencilere silahlı saldırı: 13 ölü

 

Afganistan’da bir grup saldırgan, 7 Ocak günü henüz bilinmeyen bir nedenle maden işçilerine saldırdı. Belgan Vilayeti Tala u Barfak ilçesine bağlı Anar Dere bölgesindeki bir madende çalışan işçiler, iş çıkışı evlerine dönerken kimliği belirlenemeyen bir grubun saldırısına uğradı.

Henüz üstlenenin olmadığı saldırıda 13 maden işçisi öldü, 3 işçi de yaralandı.

 

 

 

 

Bağdat’ta bombalı saldırı

 

Irak’ın başkenti Bağdat’ta bombalı saldırıların ardı arkası kesilmiyor. 8 Ocak günü Şiilerin yoğun olduğu Sadr bölgesine bağlı Jamila’daki bir pazar yerinde bombalı araçla saldırı düzenlendi. Bugüne kadar pek çok saldırıya hedef olan Sadr bölgesindeki patlamada, en az 12 kişinin hayatını kaybettiği, 50’den fazla da yaralı olduğu açıklandı.

 

 


 
§