4 Mart 2016
Sayı: KB 2016/09

MESS, devlet ve sendikal bürokrasi saldırıya geçti
Savaşa, sosyal yıkıma ve gericiliğe bütçe!
Sur’da yeni bir katliam hazırlığı
Katillere yasal koruma!
İşçi sınıfı, meşruluğuna yaslanarak kazanacaktır!
Sınıf devrimcileri fiili-meşru mücadeleye çağırdı
DİSK’ten saldırılara karşı eylemler
Esas sorun patronların mülkiyeti gasp etmesidir
Saadet Sakız işçilerinden ek zam talebi
“Karanlığa teslim olmayacağız!”
Renault’da kıyım ve direniş
Renault’da saldırı MİB’lilere gözaltı
Kadın İşçi Kurultayı Sonuç Bildirgesi
Türkiye’de kadın işgücü ve gelişimi - 4
Dünya kadın örgütlenme deneyimleri üzerine - 4
Bin yılların mirası
Komintern: Dünya devriminin partisi - A. Engin Yılmaz
Suriye’de ateşkes süreci ve savaş tehditleri
“Muhafazakarlar” geriliyor “Reformcular” güçleniyor
İsviçre’de ‘yabancı’ düşmanı yasa teklifi reddedildi
Devrimci gençlik faaliyetleri sürüyor
Bıjî Heştê Adarê
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Katillere yasal koruma!

 

Sermaye devleti tüm hazırlıklarını savaş konseptine göre yapıyor. Bunun son örneği Milli Savunma Bakanlığı’nın TSK’da görevli kolluk güçlerinin yargılanması ile ilgili yaptığı yeni düzenlemede görüldü. Hazırlanan yeni değişiklik için Adalet Bakanlığı’na taslak sunuldu. Buna göre “Terörle mücadelede görevli tüm TSK mensupları izne bağlı olarak yargılanabilecekler.” Yani bu gibi uygulamalarda dava açmak isteyen savcılık Milli Savunma Bakanlığı’ndan soruşturma izni istemek zorunda olacak. Eğer bakanlık izin verirse bir de Başbakan’ın onayıyla ancak “yargılama” süreci başlayabilecek. Eğer bu kurumlar suçlamanın haksız olduğunu iddia ederek onay vermezse yargılama engellenebilecek. Yani sözde “bağımsız” olan yargının önüne Milli Savunma Bakanlığı’nın ve Başbakan’ın onay zorunluluğu getiriliyor. Böylelikle kirli savaş yöntemlerinin sorunsuz uygulanmasının önü açılacak. Zaten şimdiye kadar olan operasyonlarda, katliamlarda fiilen olan bu duruma “yasal” kılıf da bulunmuş oluyor.

Devletin bundan sonraki savaş politikaları çerçevesinde asker için bir korunma anlamına gelen bu uygulama, işçi sınıfı ve emekçi halkları nelerin beklediğine dair önemli bir işarettir. Önü alınamaz barbarlıkların sonrasında olası yargılama süreçleri baştan bloke edilmiş olmaktadır. Örneğin Sur’da, Silopi’de, İdil’de olduğu gibi yaşanan insanlık dışı uygulamalara ileride gelebilecek yargılamanın önü kesilmiş olacak. Bu aslında sadece askeri korumak değil, kendilerini de korumak adınadır. Zira askerin, polisin ve bilimum tetikçilerinin yaptığı işkencelerin, katliamların üst düzey sorumluları olarak buna ihtiyaç duymaktalar. Zira işin en tepesine kadar giden emir-komuta zincirinden olası deşifrelerin önü baştan alınmak isteniyor. MİT ve Hakan Fidan örneği hatırlanırsa, yine benzer bir “yasal düzenleme” kurnazlığı ile sorunların önden çözülmek istendiği anlaşılacaktır.

Türk sermaye devletinin kirli savaşları içeride ve dışarıda sürerken, buna göre hazırlık yapması şaşırtıcı değildir. Devletin gizli odalarında masaya yatırılan kirli savaş planlarının sorunsuz uygulanmasını istiyorlar. Olası toplumsal muhalefetin gelişmesi ve basıncı ile önlerine çıkabilecek yargılama süreçlerine şimdiden hazırlık yapıyorlar. Onları buna itense suç dosyalarının kabarıklığıdır.

Bu örnek, esasında bu düzende yasaların ne amaçla yapıldığının da açık bir örneğidir. Yasalar, kurulu düzenlerini korumaya hizmet etmektedir. İşçi ve emekçilerin gelişen muhalefetleri sonucu belki yasalar değiştirilebilmekte ya da kısmen emekçiler lehine düzenlenebilmektedir. Ancak gerçek ve kalıcı olarak haklardan, adaletten bahsetmek için, kurulu düzenin toptan değişmesi gerekmektedir. Görüldüğü üzere hukuksal alana sıkışmış bir mücadelenin sınırları giderek daralmaktadır.

 

 

 

 

Gözaltı ve tutuklama terörü sürüyor

 

Kocaeli’de ev baskınlarında gözaltına alınan ve 26 Şubat günü öğle saatlerinde Gebze Adliyesi’ne getirilerek savcılığa çıkarılanlar için akşam saatlerinde mahkeme süreçleri sonuçlandı.

9 kişi savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakılırken 3 kişi için adli kontrol şartı getirilmişti. Mahkemede HDP Darıca İl Başkanı Hikmet Koçak ve Mehmet Ali Alçınkaya’nın da aralarında olduğu 9 kişi tutuklandı. Geri kalan 4 kişi ise elektronik kelepçeyle 90 günlük ev hapsi kararı ile serbest bırakıldı.

Adliye önünde bekleyen kitleye polis sürekli tacizkar davranışlarda bulundu. Akşam saatlerinde adliyeden çıkan gözaltıları karşılayan kitleye polis ktalkanlarla saldırdı. Polis saldırısında bir kişi kriz geçirerek yere yığılırken polis bu esnada da dağılmamaları halinde kitleye saldıracağı tehdidinde bulundu.

1 Mart sabahı ise İstanbul’da Devrimci Parti’ye yönelik polis operasyonu düzenlendi. Parti üyelerinin evleri ile İstanbul İl Örgütü’ne baskın yapıldı.

Gazi Mahallesi, İkitelli ve farklı adreslerde yapılan ev baskınlarının yanı sıra Kadıköy’deki İstanbul İl Örgütü binası ile Sultangazi İlçe Örgütü de polis tarafından basıldı.

Baskınlar neticesinde gözaltına alınan 10 kişi İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

 

 

 

 

Polis cenaze törenine silahla saldırdı

 

Sermaye devletinin Cizre’de gerçekleştirdiği vahşi katliamda yaşamını yitiren Ali Fırat Kalkan için 26 Şubat günü Van’da cenaze töreni düzenlendi.

Otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından sabah saatlerinde Van’a getirilen Kalkan’ın cenazesi, kent girişinde binlerce kişi tarafından “Şehit namirin!” sloganıyla karşılandı. Kalkan’ın cenazesi burada araçlarla oluşturulan konvoy eşliğinde Süphan Mahallesi’ndeki Mühacir Camii’ne getirildi.

Cenazenin camiye getirilmesinin ardından, tören için toplanan ve aralarında yaşlı ve kadınların bulunduğu binlerce kişiye polis gaz bombaları ve gerçek mermiyle saldırdı. Gazdan etkilenen çok sayıda kişi çevredeki evlere sığındı.

Evlere hedef gözeterek ses bombası atan polis mahalleyi ablukaya aldı. Polis saldırısı nedeniyle Kalkan’ın cenazesi defnedilemedi.






Cizre’de okullar karakol oluyor

 

Cizre’de okullar polis karakoluna dönüştürülecek.

Yüzlerce kişinin sermaye devletinin katliam timleri tarafından katledildiği Cizre’de okullar karakola dönüştürülerek bu katliam timlerine verilcek. Nur Mahallesi’nde Atatürk Anadolu Lisesi, Cudi Mahallesi’nde Endüstri Meslek Lisesi ile, bu lise çevresindeki müştemilat, Sur Mahallesi’nde İsmail Ebuliz Ortaokulu karakola dönüştürülecek.

Cudi Mahallesi’nin üst kısımlarında bulunan El Cezeri Ortaokulu’nun yanında inşa edilen yeni binanın da bu amaçla kullanımı planlandı. Okulların yanı sıra bazı kamu binaları da karakol olarak düzenlenecek.

Bu kapsamda Alibey Mahallesi’ndeki Trafik Tescil Şubesi, İdil Caddesi üzerindeki eski Karayolları Şubesi de karakol olacak.


 
§