22 Ocak 2016
Sayı: KB 2016/03

“Teröre karşı mücadele” yalanıyla devlet terörünün önü açılıyor
Ödenek örtülü, vurgun aleni!
Zulüm sınır tanımıyor
Fiili sıkıyönetim!
Onurlu direniş güçleniyor
Soruşturmaların ve linç kampanyalarının hedefinde işçi ve emekçiler var
“Kirli savaşları bitirecek yegane güç emeğin kavgasıdır”
Hedefte “kıdem” var!
Devletin görmediği işsizler ordusu!
Çetinkaya işçisi: Direneceğiz!
Liseli gençlik çalışmamız üzerine
Kırıntılar sizin olsun, gelecek bizim!
Sınav hayatları eliyor!
İran sistem içinde yerini alıyor!
Emperyalizmin “krizle savaşacak cephanesi” tükeniyormuş
Kadın İşçi Kurultayı’na yürüyoruz!
Hrant Dink katledilişinin 9. yılında anıldı
Kirli savaş ve batının suskunluğu tartışmaları
DEV TEKSTİL 1. yılında!
Herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi!

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Suriyeli sığınmacılara çalışma izni verilmesiyle ilgili yaptığı yeni düzenleme açıklandı. Bu düzenlemeden resmi kayıtlara göre Türkiye’de bulunan 2.411.000 Suriyeli yararlanacak deniliyor. Şu ana kadar 7.351 Suriyeliye çalışma izninin verildiği, kaçak yollarla çalışan Suriyeli sayısının ise 500 bini aştığı söyleniyor.

Suriyeliler geçici kimlik düzenleme tarihinden 6 ay sonra çalışma için başvuru yapabilecek. Suriyeli işçiler sadece ikamet ettikleri illerde çalışabilecek ve mevcut asgari ücretten faydalanabilecekler. Bir işyerindeki Suriyeli sayısı, çalışanların yüzde 10’unu geçemeyecek. Ancak herhangi bir işin dört hafta açık bulunması üzerine “işlere başvuran yerli işçi yok” diyen patron istediği kadar Suriyeli işçi çalıştırabilecek. Kısaca bir ayda yerli işçi başvurmadı diye %10 kuralı uygulanmayacak.

Patronların şimdiye kadar çok sayıda Suriyeli işçiyi kaçak çalıştırdığı biliniyor. Kuşkusuz bu yeni değil. Her zaman patronlar daha fazla kâr elde etmek için kayıt dışı işçi çalıştırmayı tercih etmektedir.

Şimdi olan ne?

Olan şu ki, tekstil patronları işçi çokluğunu tehdit olarak kullanıp, ücretleri genel anlamda düşük tutacaklar. Asgari ücretin kimseye yetmeyeceği ortadadır. Her zaman olduğu gibi koşulları beğenmezsen diyecekler ki “Kapı orada, ister çalış ister çalışma.” Böylelikle işsizlik tehdidini daha çok kullanıp, daha ağır çalışma şartlarına bizleri mahkûm etmek istiyorlar.

Tekstil işçileri oyuna düşmemeli!

Tekstil işçileri patronların bu oyununu görmeli. Tepkilerini Suriyeli işçilere değil, işçileri bu şekilde karşı karşıya getirenlere göstermeli. Tekstil patronları tekstilde çalışacak 90 bin Suriyeli için istihdam imkânının olduğunu söylüyor. Oysa biliyoruz ki; örneğin Mersin’de, Antep’te, Adana’da, Malatya’da ve daha pek çok yerde olduğu gibi daha yeni yüzlerce işçiyi işten çıkarmıştır. Patronlar işlerine/çıkarına göre davranmaktadır.

Herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi!

Patronlar için ister Suriyeli, ister Türk, isterse Kürt olsun. İstedikleri tek şey ucuz işgücüdür. Kuşkusuz Suriyeli işçi kardeşlerimiz de Türkiyeli işçi ve emekçilerle eşit koşullarda çalışmalı ve yaşamalıdır. Bu eşitlik ise açlık ve yoksulluk sınırının altında bir eşitlik değil, insanca çalışma ve yaşama koşullarında bir eşitlik olmalıdır. Bunun içinse tek seçenek insanca çalışma ve yaşama koşulları için bir an önce örgütlenmek, birleşmektir.

Sendikamız bu amaçla hangi milliyetten olursa olsun işçilerin birliğini savunur. Bu nedenle tüm kayıt dışı çalışanlara güvence isterken, tekstil işçilerinin insanca çalışma koşulları için mücadele eder.

Dev Tekstil Çukurova Temsilciliği

15 Ocak 2016

 

 

 

 

Renault işçisi ücret talepleriyle ayakta!

 

Asgari ücret zammının ardından ortaya çıkan ücret adaletsizliği ve düşük ücretler nedeniyle işçi sınıfı kaynarken Renault işçileri mücadelede en önde yürüyor.

13 Ocak’ta Renault yönetiminin, işçilerin zam talebine karşılık “şu aşamada bir şey yapamayız” tavrının ardından mesaiye kalmama kararı alan Renault işçileri, 14 Ocak’ta gündüz çıkışı toplu bir yürüyüş yaptı. “Farklar hakkımız söke söke alırız!” sloganını haykıran işçiler kararlılıklarını gösterdiler. Yürüyüşte montaj işçileri ağırlığı oluşturdu.

Üç vardiya devam etmekte olan mesaiye kalmama eylemi de yüksek katılımla sürüyor. Tam bir disiplin içinde eylemi sürdüren işçiler üretimde aksaklıklar yaratırken ilk kez beyaz yakalılar ve şefler üretimde çalışmak zorunda kaldılar.

Renault işçileri öte yandan üç vardiya olarak yemekhanede çatal kaşık eylemlerini de sürdürüyor.

Diğer fabrikalarda gerilim had safhada

Renault işçilerinin bu hareketliliği diğer fabrikaları da etkiliyor. Pek çok fabrikada gerilim had safhada bulunuyor. Borçelik, Delphi ve daha birçok fabrikada işçiler tepkilerini farklı biçimlerde gösteriyorlar. Hareketin ay sonuna kadar ve Şubat ayı başında ücretlerin alındığı aşamada yoğunlaşması ve bir fırtınaya dönüşmesi ihtimali yüksek.

 

 

 

 

EKU’da eylemlerle greve hazırlanılıyor

 

TAYSAD OSB’de bulunan EKU Fren Kampana fabrikasında patronun her türlü engellemesine, saldırganlığına rağmen işçiler mücadelelerine üçüncü yılında kararlılıkla devam ediyorlar.

TİS sürecinde yapılan görüşmelerde anlaşma sağlayamayan EKU işçileri “greve gidiyoruz” diyerek ve grev kararını asarak istedikleri zam konusunda ısrarlı olduklarını göstermişlerdi. Bir süredir mesaiye kalmayarak ilk tepkileri koymaya başlayan işçiler 11 Ocak Pazartesi gününden beri her vardiya giriş çıkışında eylemler yapıyor.

Slogan, alkış ve ıslıklarla fabrika giriş ve çıkış noktalarında toplanan işçiler, coşkulu yürüyüşleri ile eylemlerini gerçekleştirdi.

EKU işçileri 17 Ocak’ta yaptıkları toplantıda grev kararı aldılar. İşçiler daha sonra EKU İşçi Birliği imzasıyla fabrikadaki grev sürecine, hazırlıklara ve kararlılıklarına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada aslolanın işçilerin birliği olduğunu vurgulayan EKU işçileri, grevi kazanmanın güvencesinin de bu olduğunu ifade ettiler. MİB’in ortaya koyduğu politikanın kendilerine yol gösterdiğini belirten işçiler şu ifadelerle açıklamayı sonlandırdı: “Özel bir teşekkürü de MİB’e etmeden geçemeyeceğiz. Bu süreçte her defasında aslolanın işçi birliği gerisinin teferruat olduğunun altını çizen, her şart ve koşulda yanımızda olan, bu mücadelede bedel ödeyen MİB’e çok teşekkür ederiz. Onların mücadele çizgisi bize yol gösteriyor. Birlikte kazanacağız. 290 cesur yürek bir hedefe kilitlendik. Kazanmak için kenetlendik. Yüzde 17 zammı ver kurtul EKU patronu. Ellerimiz şaltere gitmek için son derece kararlı.”

MİB bülteni işçilere ulaştırıldı

16 Ocak günü 08.00-16.00 vardiya çıkışında MİB’liler Metal İşçileri Bülteni’ni EKU işçilerine ulaştırdı. Güvenlik amiri tarafından gerçekleşen engellenmeye dönük tutumlar işçilerin sahiplenmesi ile boşa düştü. Bülteni alan işçilerle sohbet edildi.

 
§