11 Ekim 2013
Sayı: KB 2013/40

AKP paketlerinden kölelik dayatmaları ve polis devleti uygulamaları çıktı
AKP’nin ‘demokrasi paketi’...
Haziranları Ekimler’e taşımak için...
Ekim Devrimi’nin 96., Yeni Ekimler’in Partisi’nin 15. yılında...
İşçi ve emekçi iktidarı için saflara!
Ferit’in katili çürümüş düzendir!
Kadın istihdam paketi, esnek çalışma paketinin parçasıdır!
10. Çalışma Meclisi toplantısı gerçekleşti…
Sendikal harekette neden ve nasıl tasfiye?
Feniş’te mücadele kararlılıkla sürüyor!
“Hakkımızı alana kadar...”
Penti’de direniş bitti!
“Eylemlerimiz devam edecek!”
Ortak olan soruna temelden farklı yaklaşımlar
“Altın Şafak” ve Alman burjuvazisinin ikiyüzlülüğü...
AKP’nin ikiyüzlü mülteci politikası

Gençlik direnişe, 6 Kasım’da alanlara!

Gençlik hakları için direnişte...
Çocuklar şehre geri döndü...
Gezi tutsaklarından BİR-KAR’a...
Burcu Koçlu için eylem!
Zindanda baskılar sürüyor…
BİR-KAR’dan Gezi tutsağına…
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

10. Çalışma Meclisi toplantısı gerçekleşti…

Sermayenin gündeminde gasp var!

 

10. Çalışma Meclisi toplantısı, 26-27 Eylül tarihleri arasında sermaye, hükümet ve sendika temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan 10. Çalışma Meclisi Sonuç Bildirgesi ile de “kıdem tazminatı”, “alt işverenlik-taşeron çalıştırma” ve “özel istihdam büroları aracılığı ile geçici iş ilişkisi” başlıklarının tartışıldığı ilan edildi.

Yayınlanan sonuç bildirgesinden kıdem tazminatı hakkının patron üzerinde bir yük olarak görülmesi ve bu hakkın gaspı üzerine ayrıntılı tartışmalar yapıldığı anlaşılmakta. “Alt işverenlik” başlığı altında ise işçi ve emekçiler açısından güvencesiz çalışmanın diğer adı olan taşeron sistemi “Taraflar, ilke olarak alt işverenliğin çalışma hayatının bir gerçeği olduğunu kabul etmektedir” denilerek meşrulaştırılmaya çalışılmakta ve bundan sonraki süreçte taşeron çalıştırmanın yaygınlaştırılacağının sinyalleri verilmektedir. Bunu “özel istihdam büroları aracılığı ile geçici iş ilişkisi” başlığı altında yapılan tartışmalar tamamlamaktadır. Güvencesiz ve esnek çalışmanın önünü açacak olan özel istihdam büroları ile ilgili ayrıntılı düzenlemelerin yapılması hedeflenmektedir.

Kısacası sermaye hükümetinin işçi ve emekçilere “hiçbir kaybınız olmayacak, mağduriyetleriniz giderilecek” söylemleri ile tanıtımını yaptığı paketin arka planında açık bir şekilde işçi sınıfına yönelik hak gasplarının hayata geçirilmesi ve güvencesizleştirme planları yapılmaktadır.

Yeni düzenlemelerle işçi sınıfı sömürü koşullarının katmerlenerek büyümesi tehdidi ile karşı karşıya bırakılırken sermaye hükümeti cephesinden bu saldırıların Ekim ayı sonunda meclise getirileceği açıklandı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik şöyle dedi: “Sendikalar da çalışıyor, işverenler de çalışıyor. Çalışma Meclisi’nde bunlar tartışıldı, tekrar nihai olarak taraflarla bir görüşeceğiz. Biz de mutfakta çalışmamızı, bürokrasi ve bütün bakanlıklar ile yaptık. İşçi ve işveren taraflarıyla görüşeceğiz, sonra Başbakan’a sunacağız”

Kıdem tazminatı için 13 günlük brüt maaş üzerinden hesaplama talebi gündemde

Sermaye hükümeti adına yapılan açıklamaların ardından konunun gündeme gelmesi ile birlikte kıdem tazminatı hakkının gaspı anlamına gelen “Kıdem Tazminatı Fonu Sistemi” üzerine de tartışmalar başladı. Sermaye hükümetinin açıklamalarının ardından işçi sınıfı cephesinden endişeler artarken işçiler emeklilik talebinde bulunmaya başladılar. Bu gelişmelere paralel olarak sendika yönetimleri de bir biri ardına açıklamalar yaptılar.

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay “Kimse huzurunu bozup emekliliğe müracaat etmesin. Bunlar işyerlerinde verimi düşürecek açıklamalar. Ne bunun altına imza atarız, ne o toplantıya katılırız, şiddetle karşı çıkarız” derken, DİSK Genel Başkanı Kani Beko ile genel sekreter Arzu Çerkezoğlu da 10. Çalışma Meclisi Sonuç Bildirgesi’ne muhalefet şerhi koyduklarını yazılı bir açıklama ile duyurdular. Açıklamada şöyle denildi: “Sadece itirazlarımız değil somut önerilerimiz de metinde yok. Kıdem tazminatı hakkı mevcut haliyle korunmalı, taşeron ilişkisine son verilmeli ve bu işçiler asıl işverene bağlı sayılmalı, özel istihdam bürolarıyla değil var olan yasal mevzuata uygun istihdam yaratılmalı, örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı.”

Mevcut kıdem tazminatı sisteminin sorunlu yanlarını ve özellikle de taşeron işçilerin yaşadıkları mağduriyetleri çözeceği iddiası ile sermaye hükümeti tarafından reklamı yapılan “kıdem tazminatı fonu sistemi”nin ise güvencesiz çalıştırmayı derinleştirmekten başka bir sonuç yaratmayacağı açıktır. Son olarak gündeme gelen ve Hak-İş’in bile “Kazanılmış hak geri döndürülemez. Bunu kabul etmeyiz, tartışma konusu bile yapmayız” diyerek karşı çıkmak zorunda kaldığı, patronların “kıdem tazminatının 30 günlük brüt maaş yerine 13 günlük brüt maaş üzerinden hesaplansın” talebi bunun en açık göstergesidir. Sermaye sınıfının bu talebi kendi üzerlerinde bir yük olarak gördükleri kıdem tazminatını bu vesile ile üzerlerinden atma planlarını tüm açıklığı ile gözler önüne sermektedir.

Haklarımız için mücadeleyi yükseltelim!

Sermaye hükümeti AKP’nin sermaye ile kol kola girerek patronların çıkarları ve ihtiyaçları doğrultusunda hazırlıklarını hızlandırdığı bu saldırı paketi karşısında işçi ve emekçilerin mücadele yolunu tutmaktan başka bir seçenekleri bulunmamaktadır.

Hazırlıkları yapılan saldırı paketinin engellenmesinde kuşkusuz ki sendikalara önemli görevler düşmektedir. Başta DİSK olmak üzere sendikalar yaptıkları açıklamalarda bu saldırılara izin vermeyeceklerini belirtmektedirler. Ancak sendikaların mevcut tablosu ve mücadele pratikleri göz önünde bulundurulduğunda işçi ve emekçilerin öncelikle kendi öz gücüne güvenmek zorunda olduğu açıktır. Bu geniş kapsamlı saldırı paketi ancak işçi ve emekçilerin kararlı duruşu ve sokakta verilen bir mücadele ile parçalanabilir.

 

 

 

 

Kartal’da TİS eylemi...

 

CHP’li Kartal Belediyesi, taşeron işçilerinin TİS hakkını gasp ediyor.

Kartal Belediyesi’ne bağlı olarak çalışan Genel-İş üyesi taşeron işçileri, TİS haklarının gasp edilmesine karşı basın açıklaması gerçekleştirdi.

Genel-İş üyesi taşeron işçilerinin TİS hakkı, CHP’li Kartal Belediyesi’nce keyfi olarak tanınmıyor. Daha önce de aynı belediye yönetimi tarafından ücretleri ödenmeyen işçiler, TİS hakları için mücadele süreci başlattılar. 4 Ekim günü Kartal Meydanı’nda toplanan işçiler adına konuşan Genel-İş Anadolu Yakası 1 No’lu Şube Başkanı Mahmut Şengül, taşeron işçilerinin köle olmadığını, hakları için sonuna kadar direneceklerini belirtti. Şengül, ücretlerin ödenmediğini, buna rağmen gezilere ve heykellere yatırım yapılabildiğini ifade etti.

Basın açıklaması sırasında işçiler “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!”, “Taşeron işçisi köle değildir!”, “Gezilere değil emekçiye bütçe!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganlarını attı. Basın açıklamasına aralarında BDSP’nin de bulunduğu devrimci ve ilerici kurumlar destek verdi.

Genel-İş’ten yürüyüş!

DİSK Genel-iş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube’nin çağrısını yaptığı eylem 9 Ekim`de gerçekleştirildi. Kartal Belediyesi taşeron işçilerinin ve devrimci- ilerici kurumların da katılımıyla eylem Kartallı Kazım Meydanı’nda başladı.

Kartal Belediyesi’ne bağlı Kartursaş ve Karyapsan şirketlerinde çalışan işçilerin Toplu İş Sözleşmesinden doğan haklarını 2 yıla yakın zamandır alamadıklarından dolayı Kartal Belediyesi’nin buradaki tutumunu teşhir etmek amaçlı yapılan eylem Kartallı Kazım Meydanı’ndan yürüyüşle başladı. Yapılan yürüyüşle Bankalar Caddesi’nden geçilerek Kartal Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirildi.

Basın metnini Genel-İş Sendikası adına Şube Başkanı Mahmut Şengül okudu. Metinde, 2 yıl önce imzalanan toplu iş sözleşmesi vesilesi ile kazanılan hakların Kartal Belediyesi tarafından keyfi bir şekilde karşılanmadığı vurgulandı. Bu durumda işçilerin ekonomik ve sosyal haklarını gasp eden belediye tarafından mağduriyeti belirtilerek Kartal halkını bilgilendirmenin önemli olduğu söylendi. Son olarak belediye ve yöneticilere seslenilen konuşmada artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı, bundan sonraki eylemli süreçle sessiz kalınmayacağı vurgulanarak konuşma sonlandırıldı.

Konuşmanın ardından halaylar ve ortak söylenen türkülerle eylem sonlandırıldı.

Eylemden notlar:

* Eyleme BDSP’nin yanı sıra birçok kurum da destek verdi.

* Yürüyüş güzergahına yapılan “Kartal Belediyesi Taşeron İşçileri köle değildir!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!” BDSP imzalı yazılamalar yürüyüş kitlesi tarafından alkışlarla karşılandı.

* Toplanma yerine UİD-DER pankart ve yürüyüşle geldi.

Kızıl Bayrak \ Kartal

 
§