14 Ekim 2011
Sayı: SİKB 2011/39

 Kızıl Bayrak'tan
Kongre Hareketi ve tasfiyeci hayaller…
Emperyalistlerle suç ortaklığı
dosyası kabarıyor…
8 Ekim mitingi üzerine
Sosyal ve siyasal saldırılara karşı onbinler Ankara’da buluştu
Kürtlere yasak, faşistlere serbest
Grevli sendika hakkı için fiili-militan mücadele!
Oda çalışanları kazandı
Sağlıkta parmak
hesabı olmaz!
BEDAŞ’ta direniş
çadırı kuruldu
Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu Ekim Ayı Toplantısı
“İmpo’ya sendika girene
kadar buradayız!”
Burjuva demokrasi ve proleter demokrasi
Temo suikasti ve
Suriye’de olası gelişmeler
Mısır’da kanlı provokasyon
Grevler dalga dalga
Steve Jobs’un ardından Apple ve bilgisayar sektörü tarihine kısa
bir bakış.
Açlık ordusu büyüyor
Silikozise 48. kurban, sırada yüzlerce işçi var
Ferhat ve Berna serbest
Zorunlu bağış protestosu
Medyanın suç ortaklığı,
hükümetin sahte çözüm arayışları.
Parti, dava ve
“küçük-burjuva yiğidi!”..-Hikmet Kıvılcımlı
Tecride kalite ödülü
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Mısır’da kanlı provokasyon

Mısır’da 9 Ekim Pazar günü Kıpti Hıristiyanlar’a yönelik provokasyonun ardından yaşanan olaylarda 25 kişi öldürüldü. Olayların gerici rejim tarafından gerçekleştirilmiş bir provokasyon olduğu bildirilirken, 10 Ekim günü gerçekleştirilen cenaze törenlerinde orduya yönelik büyük bir öfke vardı.

Mısır’da Hıristiyan-Müslüman çatışması çıkarmak hedefiyle yapıldığı belli olan provokasyonun kıvılcımını Aswan Bölgesi Valiliği’nin bir kiliseyi yıkması çaktı. Bu provokatif saldırıyı protesto etmek için Kahire’de yürüyüşe geçen binlerce Hıristiyan, önce sivil giyimli bir grubun saldırısına uğradı, daha sonra ise güvenlik güçlerinin ateşine maruz kaldı. Askerler daha sonra ise kitlenin üzerine araçlarını sürdüler. Saldırılar sırasında da devlet televizyonu askerlerin saldırıya uğradığını iddia ederek halkı galeyana getirmeye çalıştı. Bu saldırılar üzerine onlarca kişi ölürken, yüzlerce kişi de yaralandı.

Organize gerici saldırı

Hıristiyan halka yönelik kanlı saldırının oldukça organize olduğu dikkat çekerken, askerler, devlet televizyonu ve Mübarek’in “baltacılar”ının açık bir işbirliği sözkonusuydu. Gelişmelerle ilgili yapılan değerlendirmelerde, saldırının ordu yönetimindeki gerici rejim ile Mübarek kalıntılarının işbirliğiyle gerçekleştirildiği ortak bir düşünce.

Yapılan yorumlarda bu kanlı provokasyonun zamanlamasına da dikkat çekiliyor. Provokasyon günlerdir süren sokak gösterilerinin ardından ordunun muhalefetin iki talebine olumlu karşılık vermesinin hemen ardından geldi. Bu taleplerden birincisi sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasına son verilmesiydi. Diğeri ise Mübarek’in kapatılan partisinin meclise dönmesinin önünü kapatılmasıydı. Halkın bu taleplerini kabul ederek inisiyatifi bir ölçüde kaybeden Amerikancı ordunun bir din çatışması yaratarak yeniden duruma egemen olmak istediği yorumları yapılıyor. ­­

Ancak gelen bilgilere göre bu oyun tutmadı. Bunun böyle olmasında özellikle saldırı sırasında Kıptileri korumak için birçok kesimden oluşan halk da Tahrir Meydanı’na akın etti.

Mısır’da Ocak ayında gerici rejime karşı yaşanan ayaklanma içerisinde dinsel ayrımlar geri planda kalmış, hatta gösterilerin yaşandığı Tahrir Meydanı’nda emekçiler kardeşliklerini göstermek için Kuran ve Haç’ı birlikte taşımışlardı. Ancak halk hareketinin geri çekilmesinin ardından düzeni yeniden sağlamak isteyen egemen güçler, dinsel ve mezhepsel ayrımları körükleyek provokasyonlara başvurdular. Bu provokasyonların bugüne kadar tutmamasına rağmen halklar arasında ilişkilerde büyük tahribatlar da yarattığı kesin.

Mısır’da düzeni yeniden sağlamak için başvurulan bu “böl-parçala-yönet” taktiğini boşa çıkarmak için emekçilerin Tahrir ruhunu kuşanarak sınıf kavgasını yükseltmesi zorunlu. Aksi halde düzen güçleri ülkeye egemen olmak için her türlü kirli yönteme başvurmaktan kaçınmayacaktır.

 

 

 

K-Pet’te süresiz grev

Kıbrıs Türk Petrolleri’nde (K-Pet) örgütlü Dev-İş’e bağlı Petrol İş Sendikası, K-Pet’teki özelleştirme saldırısına karşı 11 Ekim günü süresiz grev başlattı.

Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’yla yapılan görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine bu sabah 06.00’dan itibaren süresiz grev kararını hayata geçiren işçiler 10 Ekim akşamı Kalecik’teki dolum tesislerinde petrol boşaltımını durdurdular. Kalecik’teki dolum tesislerine akaryakıt boşaltmak için gelen petrol yüklü tankerin grev sonlanana kadar bekletileceği bildirildi.

Sendika, hükümet yetkililerinin K-Pet’in yüzde 100 hissesi ile ilgili “birden fazla yerel sermaye grubuyla şaibeli bir şekilde pazarlık sürdürdükleri” iddiaları üzerine, Perşembe günü Kalecik’teki dolum tesislerinde 24 saatlik uyarı grevi yapmıştı.

Sendika, uyarı grevinin ardından hükümetle konuyla ilgili görüşme talebinde bulunmuş ve hükümete 10 Ekim günü mesai saati bitimine kadar süre tanımıştı. Ancak Ekonomi Bakanlığı’ndan görüşme talebiyle ilgili herhangi bir yanıt alamayan Petrol-İş, grev uygulamasını hayata geçirdi.

 

 

 

 

Açlık grevi yayılıyor

Siyonist İsrail rejiminin zindanlarında tutsak edilen Filistinli mahkumların keyfi aramalara son verilmesi, tecrit cezası verilen esirlerin tek kişilik hücrelerden çıkarılması, ziyaretlerin mutat şekilde gerçekleşmesine izin verilmesi, eğitim haklarının iade edilmesi ve esirlere yapılan baskı ve şiddete son verilmesi gibi haklar için başlattığı açlık grevi yayılıyor.

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) tarafından 27 Eylül’de başlatılan ve İsrail hapishanelerinde hızla yayılan açlık grevine geniş çapta katılım olduğu ifade ediliyor.

Filistin Hlak Kurtuluş Cephesi Genel Sekreteri Sedat, açlık grevinin bütün İsrail hapishanelerine yayıldığını açıkladı ve diğer mahkumları da açlık grevine davet edeceklerini dile getirdi.

Tutsaklar talepleri yerine gelinceye kadar grevi sürdüreceklerini belirtirken, İsrail cezaevi idaresi ve işgal güçleri ise esirleri tehdit etmeyi sürdürüyor. İşgal zindanlarında bulunan yedi bine yakın Filistinli esir insanlık dışı uygulamalara maruz kalıyor.

 

 

 

Paris’te yürüyüş

8 Ekim günü Paris’te gerçekleştirilen kitlesel eylemde Öcalan’a yönelik tecrit ile siyasi ve askeri operasyonlar protesto edildi. Avrupa’nın birçok kentinden binlerce kişinin katıldığı eylemde Fransız sol partiler de yer aldı. Fransa Kürt Dernekleri Federasyonu (FEYKA), yürüyüşe katılımın 15 bin kişi olduğunu bildirdi. Mitingde 9 Ekim komplosu, Öcalan’a uygulanan tecrit, Türkiye’deki siyasi ve askeri operasyonlar ile Türk devletiyle Fransa’nın işbirliği protesto edildi.

Binlerce kişi Denfert-Rochereau Meydanı’nda toplandı. Eylemde Kürtçe, Fransızca, Almanca ve Türkçe döviz ve pankartlar taşındı. Eylem Place d’İtalie’de yapılacak bir miting ile son buldu.

 

 

 

Fransa’da grev günü

Fransa’da emekçiler hükümetin ”kemer sıkma politikalarına” karşı 11 Ekim günü greve çıktı.

Ülkenin beş büyük işçi konfederasyonunun da destek verdiği bir günlük grev nedeniyle kamu sektörünün büyük kısmı, Paris’in iç ve dış çeperindeki ulaşım hatları da ciddi şekilde etkilendi. Özellikle ulaşım sektöründe çalışanların ve büyük işletme işçilerinin greve katılımı hizmetleri büyük ölçüde aksattı.

Grevler, Fransız hükümetinin kamu açığını bu yılki gayrisafi yurtiçi hasılanın % 5.7’sinden önümüzdeki sene % 4.5’e ve 2013’e kadar da AB limiti olan %3’e azaltmayı hedeflemesiyle başladı. Sendikalar, işçilerin sağlık sigortalarında vergilerin ikiye katlanmasını protesto ediyorlar ve mesainin vergisiz olmasını istiyorlar. Sendikalar aynı zamanda, mali işlemlerde yeni vergilerin olmasını ve kamu hizmetlerinde işten çıkarmaların durdurulmasını talep ediyor.

Paris’te eyleme en az 25 bin kişi katıldı.