26 Ağustos 2011
Sayı: SİKB 2011/33

 Kızıl Bayrak'tan
Dinci-gerici partinin saldırganlığının gerisinde ABD emperyalizmi var...
Saldırganlık dizginlerinden boşalıyor
Kürt halkının özgürlük, eşitlik,
gönüllü birlik!
Kirli savaşın faturasını emekçiler ödüyor!
Kürt anneleri ‘canlı kalkan’ oldular
Sendikal bürokrasi işçi sınıfının tahammül sınırlarını aşıyor...
Sendikalar Yasası üzerine kapalı kapılar ardında pazarlıklar...
İşçi sınıfına topyekün saldırı stratejisi 
İşçiler kıdem tazminatı hakkı için
sokağa çıktı...
Tekstil İşçileri Bülteni’nden seminer
Birleşik Metal-İş Anadolu Şube Başkanı Seyfettin Gülengül ile konuştuk...
Ontex/Canbebe direnişçileri: Direniş bayrağı elden ele yükselecektir!
Gerçek barış için
sınıfsız-sömürüsüz bir dünya!
Libya’da Kaddafi devrildi…
Siyonist saldırganlığı ancak halkların birleşik direnişi önleyebilir…
Şili’de 1 milyon kişi yürüdü
“İki, üç daha fazla Vietnam!"
Somali yalanları ve gerçekler
Somalili kadınlar ve
burjuva ikiyüzlülük...
Balcalı taşeron işçilerine
gözaltı terörü…
Katliamda ihmaller zinciri
Direnişçi Savranoğlu işçileriyle konuştuk...
Direnişteki Form Mukavva işçileriyle konuştuk...
Mihri Belli ‘Enternasyonal’le
sonsuzluğa uğurlandı....
Hacıbektaş Şenlikleri ve bazı gözlemler
“Savaş politikalarında ısrar etmeyin”
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Mihri Belli ‘Enternasyonal’le sonsuzluğa uğurlandı...

“Yaşasın devrim ve sosyalizm!”

Türkiye sosyalist hareketinin önemli isimlerinden olan, yaşamını devrim ve sosyalizm mücadelesine adayan Mihri Belli, 18 Ağustos günü binlerce ilerici ve devrimcinin katıldığı kitlesel bir cenaze töreniyle sonsuzluğa uğurlandı. Belli, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganları ve Enternasyonal marşı eşliğinde toprağa verildi.

Şişli Camii’nde toplanmaya başlayan devrimci ve ilerici güçler cami avlusuna sığmadı. Dini törenin tamamlanması için bekleyişini sürdüren kitle Belli’nin tabutu başında nöbet tuttu. Aralarında BDSP, ESP, EÖC, Kaldıraç, SDP, SP ve ÖDP’nin de bulunduğu birçok ilerici ve devrimci kurum temsili flamalarla Belli’nin tabutu başındaydı.

Buradaki törenin ardından kitle Feriköy Mezarlığı’na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş kortejinin en önünde “Yüreğini ferah tut yoldaş” pankartı yer alırken, yol boyunca Şişli sokaklarında devrim ve sosyalizm sloganları atıldı.

Belli’yi mücadele arkadaşı Yazar Vedat Türkali de yalnız bırakmadı. Türkali, ilerlemiş yaşına rağmen tekerlikli sandalyesiyle Feriköy Mezarlığı’na kadar kitleyle beraber yürüdü.

BDP Parti Meclisi üyeleri ile BDP’li milletvekillerinin de katıldığı yürüyüşte DİSK, KESK ve Türk-İş’e bağlı çeşitli sendikaların üye ve yöneticileri de yer aldı. Onlarca kişi Belli’nin tabutuna omuz vererek ona ve bıraktığı değerlere sahip çıkma sözü verdi.

Dostları ve yoldaşları Belli’yi anlattı

Yürüyüşün ardından kitle, Belli için Feriköy Mezarlığı’nda hazırlanan mezarın başında toplandı. Burada dini törenin gerçekleştirilmesinin ardından anma törenine geçildi.

Mihri Belli’nin mezarı başında yapılan konuşmaların ana vurgusu, Belli’nin enternasyonalist devrimci mücadeleye ve Türkiye devrimci hareketine yaptığı önemli katkılardı. Saygı duruşuyla başlayan tören Belli’nin mücadeleyle dolu yaşamının önemli eşiklerinin anlatılmasıyla devam etti.

Törende söz alan Vedat Türkali konuşmakta oldukça güçlük çekti. Belli’nin genç kuşaklar tarafından yeterince tanınmadığını söyleyen Türkali, onun yüksek özelliklerini iyi bildiğini belirtti.

Törendeki son konuşmayı ise Belli’nin eşi ve mücadele arkadaşı Sevim Belli yaptı. Sansaryan Han’daki tutukluluk süreçlerinde Belli’yle nasıl tanıştıklarını anlatan Sevim Belli, Mihri Belli’nin en önemli yanının devrimci enternasyonalizmi olduğunu vurguladı. Sevim Belli, eşinin anısını yaşatma çağrısında bulundu.

Anma töreni Grup Yorum’un söylediği ‘Bize ölüm yok’ ve ‘Enternasyonal’ marşlarına tüm kitlenin eşlik etmesiyle son buldu.

Kızıl Bayrak / İstanbul


 


AKP’den KHK kurnazlığı

SES’ten tasfiyeye karşı eylem

SES İzmir Şubesi, AKP hükümetinin, Kanun Hükmünde Kararname yetkisini kullanarak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nu kapatmasına tepki gösterdi.

24 Ağustos günü SHÇEK İzmir il binası önünde yapılan açıklamayı okuyan SES İzmir Şube Başkanı Veli Atanur, çıkarılan KHK ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı çalışacak personelle il özel idaresine bağlı çalışacak personel arasında maddi ve özlük hakları itibari ile büyük eşitsizlikler yaşanacağı uyarısında bulundu.

Sosyal Hizmet alanında var olan ücret adaletsizliğinin daha da artacağına dikkat çeken Atanur, İl Özel İdarelerine devredilen personelin “esnek istihdam” modeli ile karşı karşıya kalacağını söyledi.

Yıkımın ağır sonuçlarından birinin de her gün en az 5 kadının katledildiği, yüzlerce kadının, çocuğun şiddete, cinsel istismara maruz kaldığı gerçeği olduğuna değinen Atanur, çıkarılan bu KHK ile Kadın Sığınma Evleri, Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı ve Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün ortadan kaldırıldığını ifade etti.

Gerici kadrolaşmaya da dikkat çeken Atanur, bu saldırıların önüne geçmek için mücadele edeceklerini vurguladı.

Kızıl Bayrak / İzmir

 

 

 

 

Kentler sınırsız yağmaya açılıyor

Sermaye hükümeti AKP, kentleri ranta açmak için elini kolunu bağlayan tüm engelleri basit bir yolla devre dışı bıraktı. Hükümet kanun hükmünde kararname (KHK) yöntemine başvurarak koruma kurullarını tasfiye etti.

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulları ve Yüksek Kurul üyelerinin görevlerine 17 Ağustos tarihi ile son verildi. Yeni oluşturulacak “Kültür Varlıklarını Koruma” kurulları ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlandı. Bu kurullara üniversiteden yapılan atamalara son verildi.

Böylece İstanbul, İzmir, Antalya, kıyı kentleri vb.’nin sermayenin talanına açmak için AKP’nin önünde hiçbir engel kalmadı. AKP’nin de desteklediği Haydarpaşa, Galataport gibi pekçok proje, sit alanında gerçekleştirilmek istendiği için bekletilmekteydi. Böylece sınırsız bir kentsel yağmanın da önü açılmış oldu.

Bugüne dek belirlenen tüm doğal sit alanları, korumaya alınmış tabiat varlıkları hakkında değerlendirmeyi artık ‘AKP’nin memurları’ yapacak.

Milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları, sulak alanlar ve benzeri koruma statüsü bulunan diğer alanların tescil, onay ve ilanına dair usul ve esasları bu kurullar belirleyecek.

 

 

 

Gerze’de termik santral nöbeti

Anadolu Grubu’na bağlı Gerze Enerji’nin (GES) çalışanları Sinop’un Gerze ilçesine bağlı Yaykıl Köyü’nde termik santral kurulacak alanda sondaj yapmak için 22 Ağustos gecesi bölgeye giriş yapmaya çalıştı. Halkın tepkisinden çekinen firmanın jandarma eşliğinde bölgeye gelmesi ise yöre halkına ve destek için gelen çevre örgütlerine geri adım attıramadı.

İş makineleri ve çalışanlara eşlik eden jandarma Yaykıllı köylülerine saldırırken, iki köylü çıkan arbedede yaralandı.

Sondajı başlatamayan şirket çalışanları, tepkilerin yoğunlaşması ve protestocu sayısının artması üzerine bölgeyi terk etti.

“SİT ilan edilmeli”

Köylülerin avukatı Cömert Uygar Erdem, santral girişiminin 2009’da başladığını söyledi. Erdem, firmanın ÇED süreci tamamlanmadan, Çevre Bakanlığı’ndan yer ve üretim lisansı olmadan çalışmalarını sürdürdüğü bilgisini verdi. Firmanın sadece valilik izni olduğunu belirtti.

Erdem ayrıca “Roma ve erken Bizans dönemine ait buluntular nedeniyle bölgenin SİT alanı ilan edilmesi gerektiğine” dikkat çekti.


Ovacık’ta siyanür protestosu

Dersim’in Ovacık ilçesinde siyanürle altın arama faaliyetleri 22 Ağustos günü protesto edildi. Cevizlidere Köyü’nde Rio Tinto adlı maden şirketinin siyanürle maden arama çalışmaları yürütmesini protesto eden Cevizlidere Köyü halkı, BDP, EMEP, Partizan, Dersim Dernekleri Federasyonu, Ovacık Kültür Derneği ve birçok demokratik kitle örgütü yürüyüş gerçekleştirdi. Eyleme halk da katılım sağladı.

Yapılan açıklamada, HES’lerin, siyanürlü altın aramalarının 1938 Dersim katliamının devamı olduğu belirtildi. Dersim’i yok etme politikasının devam ettirilmek istendiği ifade edilen açıklamada, yaşanan saldırı karşısında Karadeniz’den Dersim’e kadar ortak mücadelenin önemine dikkat çekildi.

Açıklamada ayrıca, taşeron firma Tunçpınar tarafından ilçe merkezinde faaliyetlerin hızlandırılması için büro tutulduğu ve şirket tarafından altın arama faaliyetleri için çalışmaların başlatıldığı söylendi.