12 Ağustos 2011
Sayı: SİKB 2011/31

 Kızıl Bayrak'tan
Özel bir tarihsel dönemin içerisinde!
Emperyalist saldırı ve savaş planlarına geçit vermeyelim!
Kürt halkına karşı kirli bir ittifak kurdular...
Emperyalistlerin Libya’daki kirli planları ifşa oldu
“Savranoğlu’na sendika girecek!”
Birleşik Metal-İş Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Beşeli ile “UİS” üzerine....
BDSP’den mücadele çağrısı
GEA işçileri destek bekliyor
PTT direnişi deneyimimiz...
Bütünlüğü içinde
kapitalizmin krizi…
“Halklar ayakta, emperyalistlerin işi
daha da zor”..
Londra’da öfke patlaması…
İsyan dalgası İsrail’de!
TC’nin transformasyonu, GOP ve hegemonya savaşları / 2 - V.Yaraşır
8. Mamak Kültür Sanat Festivali başarıyla gerçekleştirildi...
Hacıbektaş şenlikleri, gericilik ve devrimci sorumluluk!
Filistinli şair Mahmud Derviş’i saygıyla anıyoruz....
Yerel bültenler yaz sayılarıyla sınıfın nabzını tutuyor.....
Mücadele sonuç verdi: Toplu mezar açılıyor
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Emperyalistlerin Libya’daki
kirli planları ifşa oldu

19 Mart gününden bu yana Libya halkının üzerine bombalar yağdırmayı sürdüren emperyalist haydutların kirli emelleri ifşa olmaya devam ediyor.

İngiliz The Times gazetesinde 8 Ağustos günü, NATO ile Ulusal Geçiş Konseyi arasında gerçekleştirilen mülakatlar sırasında sızdırıldığı iddia edilen 70 sayfalık “Kaddafi sonrası Libya planı” belgesi yayınlandı. Libya’da emperyalist hegemonyanın işbirlikçi “Ulusal Geçiş Konseyi” eliyle nasıl yeniden tesis edileceğine ilişkin başlıkların ele alındığı belge, emperyalist haydutların işgal sonrası Libya’da yaşadığı sıkışmaya ışık tutuyor. Zira belgenin merkezine, NATO’nun bombardıman desteğine rağmen Trablus’u elinde tutan Kaddafi’nin “içerden devrilmesi” için yapılmış planlar oturuyor.

Belgeler aynı zamanda, NATO saldırganlığına uydurulan “demokrasi ve özgürklük götürme” kılıfını çarpıcı biçimde parçalayarak, emperyalistlerin ve onların eteğindeki işbirlikçilerinin yalanlarını da açıkça gözler önüne seriyor.

“Kaddafi içerden devrilmeli”

Belgelerde Bingazi merkezli Ulusal Geçiş Konseyi’nin Trablus’u ele geçirmesinden umudu kesen emperyalistlerin Kaddafi’yi içerden devirmek için “yeni isyan” planladıkları belirtiliyor.

Plan, Trablus’ta içeriden örgütlenecek bir “halk isyanı” veya “darbe” ile Kaddafi’nin devrilmesini öngörüyor. Trablus’ta Ulusal Geçiş Konseyi’ni destekleyen 8 bin 660 kişi olduğu, bunlardan 3 bin 255’inin Kaddafi’nin ordusunda yer aldığı belirtilerek, Kaddafi’yi destekleyenlerin yüzde 70’inin bunu sadece korktuklarından yaptıkları ifade ediliyor.

Belgelerde Libya’da “yeni bir Irak” süreci yaşamak istenmediği de vurgulanıyor. Irak’ta yaşanan süreçte içeriden sağlıklı bir destek alınamamasının yarattığı “anarşinin” bir daha yaşanmaması gerektiği üzerinde duruluyor.

Adım adım “Trablus ayaklanması”

Sürecin “Batılı ülkeler, özellikle de İngiltere” tarafından yönetilmesi gerektiğine değinilen belgelerde, Trablus’ta emperyalistlerin ve Ulusal Geçiş Konseyi’nin hayata geçirmeye çalışacağı isyan adım adım planlanmış.

Buna göre, ilk olarak Trablus halkı Kaddafi’ye karşı ayaklanacak. Kitlesel saf değiştirmeler olacak. NATO bombardımanı daha da arttırılarak “dayanılmaz” hale gelecek.

Bu tablonun hemen ardından devreye “Müslüman ülkeler” girecek. Birleşik Arap Emirlikleri tarafından silahlandırılan ve desteklenen 10-15 bin militandan oluşan ‘Trablus görev gücü’ Trablus’ta kontrolü ele geçirecek.

“Yeni sistem”in belkemiği Kaddafi artıkları

Emperyalistlerin kirli planlarındaki sonraki adımlar şöyle tanımlanmış:

“Üst düzey Kaddafi destekçileri gözaltına alınacak. Kaddafi’nin ölmesi durumunda, muhalifler oğullarıyla müzakere edecek. Kaddafi’nin güvenlik yetkililerinden 800’ü gizlice muhalif saflara geçmiş durumda. Yeni güvenlik sisteminin belkemiği onlar olacak. Bugün rejime hizmet eden 5 bin polis, Kaddafi’ye ideolojik olarak bağlı değil. Güvenlik boşluğu oluşmaması için onlardan da faydalanılacak.”

“İşgal ediliyoruz hissi oluşmamalı”

Emperyalist haydutlar söz konusu uğursuz emellerine ulaşmak için Libya halkını kandırmak gerektiğini de açık biçimde planlarında ifade ediyorlar. Öyle ki, Libya halkının, emperyalistler ve işbirlikçileri tarafından atılan her adımı olumlu görmelerinin sağlanması gerektiği çeşitli biçimlerde vurgulanıyor. Bu çerçevede, belgelerde yer alan “İşgal ediliyoruz hissi oluşmamalı” ifadeleri dikkat çekiyor. Atılacak adımlar ise şöyle tanımlanıyor:

“Rejim devrildikten saatler sonra; iletişim, enerji ve ulaşım altyapısı koruma altına alınacak. Tarihi eserler de korunacak.Trablus halkında 'işgal ediliyoruz' hissi oluşmaması sağlanacak. Bu yüzden başkente doğudan asker getirilmeyecek.

BM insani yardım programı ile yine uluslararası destekli doğalgaz ve petrol yardım programı hemen Trablus’ta da uygulamaya geçirilecek”

Özgürlük değil egemenlik peşindeler!

Söz konusu belgeler aslında yeni bir durum tespitinden ziyade bilinen gerçekleri “sahibinin sesinden” onaylamış oluyor. 

Emperyalistlerin Libya’da da “özgürlük” değil işgal, yağma ve egemenlik peşinde oldukları, sefil çıkarları uğruna her türlü kirli plan ve tezgahı devreye soktukları tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor.


 

 

"DTK'ya operasyon hazırlığı var"

BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş BDP’nin 4 Eylül’de yapacağı olağan kongresi öncesi Van’da düzenlenen toplantıya katıldı. Burada basına açıklama yapan Demirtaş, DTK’ye yönelik basında çıkan haberleri değerlendirdi

Demokratik Özerklik ilanından sonra DTK’nin hedef gösterildiğine dikkat çeken Demirtaş, siyasi bir operasyon beklediklerini söyledi. “Önümüzdeki süreçte DTK’ye bir siyasi operasyon hazırlığı olduğu anlaşılıyor. Savcılar da buna hazırlık yapıyorlar. DTK’ye yönelik zaten soruşturma başlatılmış durumda. Gazeteler DTK’yi hedef göstererek bu operasyonun psikolojik zeminini hazırlıyorlar. Bölgedeki birçok cezaevinden tutukluların Karadeniz’deki cezaevlerine gönderilmesi, önümüzdeki süreçlerde operasyonların yapılacağına dair bir işarettir” dedi.

Bölgedeki birçok cezaevinden Karadeniz ve Türkiye’nin değişik bölgelerine nakillerin yapıldığı bilgisini veren Demirtaş, bunun yer açma çalışmaları olduğunu dile getirdi. Bu operasyonların çözüme zerre kadar katkı sunmadığını, hatta çözümsüzlük ve gerilime neden olduğunu söyleyerek “DTK ve BDP olarak çalışmalarımız büyük bir özgüvenle yürüyor. Bu önerilerimizi değerlendirmek yerine, siyasi operasyonlar ve tutuklamalar yapılırsa emin olun ki biz kaybetmeyeceğiz” dedi.

“AKP savaşa hazırlanıyor”

Demirtaş, Diyarbakır’da yapılan BDP grup toplantısında ise AKP’nin içte ve dışta savaş hazırlığı yaptığını dile getirdi.

Kürt sorunu konusunda AKP iktidarının samimi bir çözümden yana olmadığını belirten Demirtaş, AKP’nin içeride ve dışarıda büyük bir savaş hazırlığı yaptığına dikkat çekti. “Bu ortaya çıkacak savaştan içeriden ve dışarıdan kazanım elde etmeyi hedefliyor” dedi.

Demokratik Özerlik’in Türkiye için bir tehlike olmadığını ve barış meselesinin bir hafta içinde çözülebilecek durumda olduğunu sözlerine ekleyen Demirtaş şunları söyledi:

“Devletin tehlikede olmadığı ortada. Ortada bir tek AKP rejimi kalıyor. Demokratik özerklik tam da tek kişilik siyasete karşı çözümdür. Öyle ‘Vatan, millet Sakarya’ felsefesiyle sorunu çözemezler. Bu savaşın durdurulması lazım. Hiçbirimiz AKP’nin iktidarı büyüsün diye ölümlere başvuramayız. 3 hakimle Kürt siyasetini yargılıyorlar sonra da adını yargı diyorlar”