12 Ağustos 2011
Sayı: SİKB 2011/31

 Kızıl Bayrak'tan
Özel bir tarihsel dönemin içerisinde!
Emperyalist saldırı ve savaş planlarına geçit vermeyelim!
Kürt halkına karşı kirli bir ittifak kurdular...
Emperyalistlerin Libya’daki kirli planları ifşa oldu
“Savranoğlu’na sendika girecek!”
Birleşik Metal-İş Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Beşeli ile “UİS” üzerine....
BDSP’den mücadele çağrısı
GEA işçileri destek bekliyor
PTT direnişi deneyimimiz...
Bütünlüğü içinde
kapitalizmin krizi…
“Halklar ayakta, emperyalistlerin işi
daha da zor”..
Londra’da öfke patlaması…
İsyan dalgası İsrail’de!
TC’nin transformasyonu, GOP ve hegemonya savaşları / 2 - V.Yaraşır
8. Mamak Kültür Sanat Festivali başarıyla gerçekleştirildi...
Hacıbektaş şenlikleri, gericilik ve devrimci sorumluluk!
Filistinli şair Mahmud Derviş’i saygıyla anıyoruz....
Yerel bültenler yaz sayılarıyla sınıfın nabzını tutuyor.....
Mücadele sonuç verdi: Toplu mezar açılıyor
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Savranoğlu’na sendika girecek!”

Deri-İş Sendikası, Menemen Savranoğlu Deri fabrikası önünde gerçekleştirdiği eylemle patronun sendikal haklara karşı tahammülsüz tutumunu ve işten atma saldırısını protesto etti.

Eylemde kıdem tazminatı gaspına, taşeronlaşmaya, esnek ve kuralsız çalışmaya karşı ortak mücadele vurgusu öne çıktı.

“Bütün ülkelerin işçileri birleşiniz / Deri-İş Sendikası İzmir Şube” pankartının açıldığı eylemde işçiler taleplerinin yer aldığı dövizler ve flamalar taşıdı.

Eylemde konuşan Deri-İş Sendikası Genel Başkanı Musa Servi, Kampana Deri işçilerini ve direnişe yeni başlayan Savranoğlu işçilerini selamladı. İşçi sınıfına yönelik saldırıları anlatarak konuşmasına devam eden Servi, hükümetin işçilerin iki sendikaya üye olabileceği söyleminin sahteliğini teşhir ederek haklarını arayan ve sendikalaşan işçilerin işten atıldığını belirtti.

Eylemde Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Tuncay Kireçkaya, KESK İzmir Şubeler Platformu adına Servet Ertaş ve TÜMTİS Şube Başkanı Şükrü Günseli konuştu.

Basın açıklamasını okuyan Deri-İş İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz, Kampana ve Savranoğlu deri fabrikalarının aynı kişiye ait olduğunu söyleyerek Savranoğlu patronunun işçilere yönelik uyguladığı baskılardan bahsetti. Sendika girene kadar eylemlerini sürdüreceklerini vurguladı. Açıklamanın ardından Savranoğlu Deri Fabrikası önünden Menemen Belediyesi’ne topluca yürüyüş yapıldı.

Eyleme Deri-İş Genel Başkanı, Deri-İş Tuzla Şube başkanları ve yönetimi, Kampana Deri direnişçileri, Türk-İş 3. Bölge Temsilciliği, Haber-İş Yönetim Kurulu, Tek Gıda-İş 7 Nolu Şube, Birleşik Metal-İş, Tez-Koop-İş, Petrol-İş, TÜMTİS, Hava-İş, Belediye-İş 1, 2, 6 Nolu Şube’ler, KESK İzmir Şubeler Platformu, BTS, BES, Tek Gıda-İş, BDSP, Halkevleri, EMEP, İşçi Gazetesi ve EDP destek verdi.

Kızıl Bayrak / İzmir



“Taşeron çalışmaya hayır!”

Merhaba!

Ben Rota İnsan Kaynakları adlı taşeron şirkete bağlı olarak Tezel Lojistik’te yevmiyeci olarak çalışıyorum. Biraz daha açmak gerekirse; adam lazım olduğu zaman bizim gibi insanları istiyorlar biz de gidiyoruz. Bir nevi insan tacirliği yapıyorlar. Çalıştığımız zaman içerisinde sigortamız yapılmıyor ve bir kağıda isimlerimizi yazıyorlar. Orada çalıştığımızı ispat etmemiz oldukça zor bir hal alıyor bu durumda. Depodaki en ağır işleri de bize yaptırıyorlar.

Bütün bunlar yetmezmiş gibi paralarımız eksik yatıyor. Bazı arkadaşlarımız 2 aydır para alamıyorlar. Ben paramın eksik ödendiğini görünce karşı çıktım ve “çalıştığını ispatla vereyim paranı” cevabını aldım. Bunun üzerine “işyerine geleceğim seni de Çalışma Bakanlığı’na şikayet edeceğim” dediğim zaman telefonu suratıma kapattı. 5 dakika geçmeden taşeron firma sorumlusunun telefonundan başkası aradı ve “Bu adamı rahatsız etme. Yok para falan” dedi. Muhatabım olmadığını söylediğim halde gece 23.00’e kadar bu tacizler sürdü. Saat gece 02.00 olduğu zaman ise evimin önünde bir araba durdu. Ben de bakmak için dışarı çıktım. Arabadan 5 kişi indi ve “O işyerine gitmeyeceksin” diye bana ve babama saldırmaya başladılar. Mahalledeki insanlar dışarı çıkmaya başlayınca kaçtılar. Bunun üzerine polis geldi, biz de durumu olduğu gibi anlatarak şikayetçi olduk. Fakat polis bu durumla fazla ilgilenmedi. Şikayetçi olmamıza rağmen 4 gün boyunca o adamlar hakkında herhangi bir işlem yapılmadı.

Olayın ertesi günü telefonum çaldı ve arayan şirketin büyük patronuydu. Bize gelmek istediğini, sorunu çözmek istediğini söyledi. Ben de buyur gel konuşalım dedim. Bir saat sonra mahallemizdeki evlerin hepsinden çok daha değerli bir arabayla geldi. Şikayetimizi geri almamızı istedi. Bunun karşılığında bizi barıştırmayı teklif etti. Ben kabul etmedim. Şikayetimi geri almayacağımı söyledim. Bunun üzerine “Sen işine devam et senin paranı eksiksiz yatıracağım ve raporlu olduğun için o günlerin parasını da vereceğim” dedi. Ben sorunun bu şekilde çözülmeyeceğini söyledim.

Bütün bunlara rağmen taşeron firmanın bütün bunlara sebep olan sorumlusu hala koltuğunda oturuyor. Kısacası bütün bu olanların bir tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Hepsinin birbiriyle bağlantılı bir şebeke olduğunu ve çatlak ses çıktığı zaman bu şekilde susturmaya çalıştıklarını anladım. Ben sonradan anlasam da bütün bu taşeron firmalar, çeteleri kullanarak işlerini çözüyorlar. Sözlerimi bitirirken taşeron çalışmaya hayır diyorum.

Gebze’den bir taşeron işçisi


Taşeron-polis işbirliği teşhir edildi

Rota İnsan Kaynakları adlı taşeron şirketin, işçisine dönük saldırısı Gebze’de protesto edildi. 6 Ağustos günü Gebze Çarşı Meydanı girişinde toplanan Devrimci Sendikal Birlik, Emekli-Sen, ÖDP Gebze İlçe Teşkilatı ve BDSP saldırıyı protesto etti.

Eski çarşıdan başlayan yürüyüşte kitle, ajitasyon konuşmaları eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’na oradan da Rota İnsan Kaynakları adlı taşeron şirketin bulunduğu Hüseyin Demir İş Merkezi’nin önüne yürüdü. Açıklama, saldırı hakkında yapılan bilgilendirme ile başladı. Saldırganların eşkalinin alınması ve bulunmasına rağmen polisin hiçbir şey yapmamasına dikkat çekilen açıklamada ‘taşeron-polis-çete’ üçgeni teşhir edildi.

Örgütsüzlüğe ve saldırılara karşı örgütlü mücadelenin önemine değinildi.

Kızıl Bayrak / Gebze





Karteks’te polis-patron işbirliği

Adana’da Hacı Sabancı Organize Sanayi’nde kurulu bulunan Karteks Tekstil ve Ticaret A.Ş.’de çalışan 8 işçi sendikalaştıkları için işten atıldılar. İşyerindeki kuralsız sömürü koşullarına karşı yaklaşık 1,5 aydır DİSK’e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası çatısı altında sendikal faaliyet yürüten işçiler, patronun sendikalaşmayı duymasıyla işten atıldı.

Karteks patronu Halil Kadı sendikal faaliyeti engellemek için işçilerin çalışma koşulla rını düzelteceğini vaat ediyor.

Gazetemize konuşan işten atılan Karteks işçi­leri, sağlıksız çalışma koşullarına ve ücret gasplarına karşı sendikal örgütlenmeye yöneldiklerini ifade ettiler.

Mesaiye kalmalarına rağmen ücretlerinin ödenmediğini belirten işçiler, servislerin sürekli 1-2 saat geç kalktığını ve çeşitli nedenlerle rapor alanların keyfi biçimde işten atıldığını belirtiyorlar. Fabrikada, iş kazalarına karşı önlem alınmadığı bilgisini veren işçiler, iş kazası geçiren bir arkadaşlarının sigortası olmadığı için bekletildiğini ve bu olayı örtbas etmek için işçinin sigortasının geriye dönük yapıldığı örneğini anlatıyorlar. İş kazası geçiren işçiler eski bir kamyonla veterinere götürülüyorlar.

İşçilere kölece çalışma dayatan Karteks patronu sendikaya üye işçiler üstünde baskı kurarak işçileri sendikadan istifa etmeye zorluyor. Polisi de arkasına alan patron işçilere gözdağı vermek için fabrikaya polis eskortu eşliğinde geliyor.

Kızıl Bayrak / Adana