İçindekiler:

11 Haziran 2022
Sayı: KB 2022/21

Yeni 15-16 Haziranlar için ileri!
Rejimin savaş-işgal-ilhak histerisi
AKP ve devletin paramiliter güçleri
TÜİK'ten enflasyon oyunu
"AP'nin sığ eleştirisi"
Saray iktidarının yargı sopası
MİB MYK toplantısı sonuç metni
Eriyen ücretler ve eşel-mobil
Solufert'te sendikal mücadele programı
TÜPRAŞ ve sendikal bürokrasi üzerine
Kapitalizm, savaş ve parti programı / 3
Ukrayna krizi sonrası dünya
NATO'nu Ukrayna'daki liberalleri?
Amerikan Zirvesi
Askerlik karşıtlığından...
Pressan işçileriyle enternasyonel dayanışmaya!
Novares'te birliğimizi güçlendirelim!
Yeni milyoner sayısı arttı
20 yılda büyük tahribat!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Solufert’ta sendikal mücadele programı…

“Hep beraber kazanmak için hareket edeceğiz”

 

Sermayenin saldırıları, bürokratik sendikal anlayışların oyalamaları ne kadar etkili olursa olsun işçi sınıfımız er ya da geç eskiyi yıkacak kendi mücadelesine önderlik edebilecek örgütlülükleri yaratmayı başaracaktır.

Tüm fabrika işçilerinin destek ve beğenisini toplayan ilkeleri yayınlıyoruz…

***

“Solufert Fabrikası’nda işçisi arkadaşımız Serdar Gür, aday olduğu temsilcilik seçimlerine 5 gün kala kazanma ihtimali de gayet yüksek görünürken bir komplo ile işten çıkarılmıştır. Bu işten çıkarmanın esas hedefinin neredeyse sektörün en kötü sözleşmesini yapan Solufert işçilerinin güçlü bir sendikal örgütlenmeye kavuşmasının önünü kesmek olduğu açıktır. Krizin faturasını biz emekçilerin sırtına yüklemek için her şeyi yapan patronların en önemli silahı biz işçilerin gerçek mücadele örgütlerinden yoksun bırakılmamızdır. Serdar Gür ve arkadaşlarının Solufert işçileri ile birlikte oluşturduğu mücadele programı tam da böyle bir ihtiyaca yanıt vermek için Solufert işçilerinin kolektif bir çabasının ürünü olarak oluşturulmuştu. Tüm fabrika işçilerinin destek ve beğenisini toplayan ilkeleri şimdi buradan yayınlıyoruz. Ve bir kez daha ilan ediyoruz: Sermayenin saldırıları, bürokratik sendikal anlayışların oyalamaları ne kadar etkili olursa olsun işçi sınıfımız er ya da geç eskiyi yıkacak kendi mücadelesine önderlik edebilecek örgütlülükleri yaratmayı başaracaktır.

“1- Şeffaflık

Sendikal yaşam içinde tüm süreçlerden işçilerin haberi olması, ayrıntılarını bilmesi etkin katılım adına en önemli adımlardan biridir. Sözleşme süreçleri, çalışma yaşamı vb. tüm süreçlerin üyelere aktarımının sağlanması bizlerin birinci önceliğidir. Bu duruma ek olarak, önerilerin üyeler arasında geliştirici bir tarzda tartışılması şeffaflığı sağlamak adına görevimizdir.

2- Birlik ve beraberlik

Sendika demek birlik ve beraberlik demektir. Lakin, bu sözle sağlanabilecek bir durum değildir. Bu sendikal örgütlülüğün geliştirilmesi ve disiplin içinde davranması ile olabilir. Bu nedenle;

a) Fabrika Kurulu

Seçimden hemen sonra bölümlere dayalı fabrika kurulu kurmak, kurulu demokratik yöntemler ile belirlemek için adım atılacaktır. Fabrika kurulu içinde her bölümden sözcüler yer alacaktır. İşletme, elektrik, mekanik, hammadde, kazan, laboratuvar, Demi, forklift, meydancı olmak üzere seçilecek sözcüler bölümlerin ve fabrikanın genel sorunlarını tartışıp, tüm işçilerin onayı ile karar alacaktır. Fabrika Kurulu, hem bölümler arası ayrılığa son verecek hem de her bölümün sorunları bir bütün halinde çözüme ulaştırmak amacı ile gündeme alınacaktır. Bu yöntem ile bölümler birliğinin kurulması için önemli bir adım atılmış olacağız.

b) Üye toplantıları

Üyelerin kendi görüşlerini dile getirebileceği toplantılar örgütlemek her işçinin söz hakkı olacağı alanlar yaratmak önemlidir. Solufert emekçileri üye toplantıları sayesinde sendikal yaşamın içinde görüş ve önerilerini paylaşabilecektir. Karar mekanizması olarak en güçlü alan üye toplantıları olacaktır.

c) İşçi kimliğimiz önceliklidir. Birlik ve beraberliğin temeli işçi kimliğimizdir. Hiçbir üye dili, dini, ırkı ve siyasal görüşleri nedeni ile dışlanamaz. Tüm süreçlerde birleştirici gücümüz olan işçi kimliğimiz ön plana alınacak, emeğimiz bu yöntem ile korunacaktır. Diğer fabrikalar ile dayanışma içinde olmak için çaba sarf edilecektir. Direnen işçi bölükleri, sendikalaşmaya çalışan sınıf kardeşlerimizin yanında olacağız. Çünkü dayanışma işçi sınıfının sanatıdır.

3- Söz, yetki, karar işçilerindir. Solufert işçilerinin onayı olmadan hiçbir karar alınmayacaktır. Sözleşme süreçleri başta olmak üzere işçilerin onay vermediği sürece temsilcilik kendi başına karar almayacaktır. Son sözleşmede olduğu gibi imzaladık ve açıklayacağız yöntemi bizlere kaybettir. İmzalanmadan önce son kararı işçiler vermelidir. Fabrikamızda gerçekleşecek her önemli süreçte kararlar bu yöntemle alınacaktır. Fabrika Kurulu, üye toplantıları sayesinde karar zamanına kadar ilerleyen her süreçte Solufert emekçilerinin etkin katılımı sağlanmış söz, yetki ve karar ilkesi sağlanmış olacaktır.

4- Geri çağırma hakkı

Geri çağırma hakkı, temsilcilik seçimine giderken bu görevi yerine getireceğimizin teminatıdır. Görevini ve sorumluğunu yerine getirmeyen, işçilerin iradesi dışında davranan temsilciler bir sonraki seçimi beklemeksizin işçilerin çoğunluğu ile görevinden alınması sağlanacaktır.

5- Eğitim

Genç işçilerin yoğun olarak çalıştığı bir fabrikayız. Birçok işçi arkadaşımız ilk defa sendikalı bir işletmede çalışıyor. Eğitim sendikal örgütlülüğün olmazsa olmazıdır. Sendikal haklarımızı geliştirmek ve korumak için en uygun yöntemin bu 5 madde etrafında toplanması gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçeve sendikal yaşamda yer bulduğunda ücret, nitelikli yemek, sosyal haklar, skala ve iş tanımı, çalışma yaşamı vb. tüm gündemlerimiz kazanımlar ile birlikte geliştirilebilecektir. Fabrikamızda gerçekleşecek her kazanımın altında Solufert işçilerinin imzası olması gerektiğini düşünüyoruz. Birliğin ve beraberliğin sağlanamadığı her örgütlülük kişilerden bağımsız kaybetmeye mahkumdur. Solufert emekçilerinin birliğine güvenerek hep beraber kazanmak için hareket edeceğiz!”

 

 

İşten atılan Solufert işçisinden eylem

 

Petrol-İş Sendikası Aliağa şubeye bağlı Solufert Fabrikası’nda temsilcilik seçimine 5 gün kala temsilci adayı Serdar Gür işten atıldı. Hem işten atmaları hem de Solufert sermayesinin sendikal hak ve özgürlüklere müdahalesini protesto etmek için bugün, fabrikanın bulunduğu Menemen Maltepe Serbest Bölge önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Solufert işçilerini taşıyan servislerin geçtiği sırada işten atılan Gür, işçi arkadaşlarına seslendi.

Eylemde “Örgütlenme özgürlüğüne ve sendikal süreçlere yapılan açık müdahale kabul edilemez!” denildi. Yapılan açıklamada sınıfa dönük saldırılara değinilerek gemi söküm ve TÜPRAŞ işçilerinin direnişlerine vurgu yapıldı. Solufert’te Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’ndeki örgütlenme süreci özetlenerek “Mücadele eden, haksızlığa boyun eğmeyen işçileri hangi patron ister ki!” denildi.  “Aday olmam ve sonrasında, siyasal kimliğim ve önceki çalışma yaşamım birleştirilerek bir iftira kampanyası başlamış oldu”ğunu anlatan Gür, “Bu kampanyada Solufert patronu ile işyeri ikinci temsilcisinin el ele davrandığı görmek beni gerçekten yaraladı” dedi. Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi:

 “İşten çıkarılma sürecimin öncesinde ve sonrasında sosyalist kimliğim hedef alınarak Gezi direnişi, Soma eylemleri, işçi sınıfının hak ve özgürlük mücadelesine verdiğim destekler içeride sanki bir suçmuş gibi işçi arkadaşlarıma servis edildi. Ne yazık ki bilinen baskı ve ikna mekanizmalarının ve topluma boca edilen önyargıların ürünü olarak bir ölçüde etkili de oldu bu hamleler. Ben sosyalist bir işçi olarak sizlerin nezdinde şunu yeniden ifade etmek istiyorum. Söz konusu eylemleri büyük bir gururla sahipleniyorum. Tüm bunlar suç değil, sınıf mücadelesinin bir parçasıdır. Hep şuna inandım, hep bunu bilerek yaşadım; işçi sınıfı baskıya, sömürüye, adaletsizliğe son verebilecek tek güçtür. Ve er ya da geç hem kendisini hem de tüm toplumu özgürleştirecektir.”

Yapılacak temsilcilik seçimlerinin meşruluğunu yitirdiğini vurgulayan Gür son olarak şunları ifade etti:

“Bu gayri meşru seçimin sonuçları ne olursa olsun Solufert işçisinin daha güçlü, daha mücadeleci bir sendikal örgütlülük yaratma çabası sürecektir. Ben de bu çaba için dün olduğu gibi bundan sonra da bütün gücümle çalışmaya devam edeceğim. Geçtim yalan ve iftiraları bu işten atma saldırısının dahi beni yolumdan döndürmesi mümkün değildir.”

İşten atılan Serdar Gür annesine teşekkür ettiği eylemde sık sık “Solufert işçisi köle değildir!”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Atılan işçileri geri alınsın!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber!” sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak / İzmir