2 Mart 2018
Sayı: KB 2018/09

Sermayenin tetikçileri emekçilere karşı birleşiyor!
İşçi sınıfı kapitalistlerin yağma savaşını reddetmelidir!
“Şehitlik, cihat” vb. kavramlarla işçilerin bilinci bulandırılıyor
İhbarcılık sermayenin en iğrenç ama etkili bir silahıdır
Çocuklarımızı sizden koruyacağız!
Çocuğa yönelik şiddete son!
Şekerde özelleştirme işçilere ne getirir?
“Taşerona kadro” yalan, “işsizlik ve hak gaspı” gerçek!
Tek yol mücadele!
Öğretmenlere “performans” saldırısı
8 Mart ve burjuva toplumunda kadın hakları - H. Fırat
Ekim Devrimi’nin 100. yılında Kollontay’ı okurken... / 6
Soylu bir yolda ilerleyen bir kadın: Praskovya İvanovskaya
Eşitlik ve özgürlük için mücadeleye!
8 Mart’ın çağrısına yanıt ver
MEB ve tarikat işbirliği
Suriye’de “ateşkes” kararı ve emperyalist ikiyüzlülük
Ortadoğu halklarıyla dayanışmaya!
Emperyalist hegemonya kavgası ve Avrupa Birliği
Avrupa’da üniversiteli emekçiler ve öğrenciler ayakta
Ölümünün 65. yılında Stalin...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Öğretmenlere “performans” saldırısı

 

KHK ile yaşanan ihraçların ardından sözleşmeli öğretmenlik, esnek çalışma saldırılarının ardından bir de “performans değerlendirme” saldırısı devreye sokulmak isteniyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, “Öğretmen performans değerlendirme ve aday öğretmenlik iş ve işlemleri yönetmeliği” taslağını açıkladı. En az 3 ay öğretmenlik yapmış olanların değerlendirileceği söylenen taslakta değerlendirmenin amacı “Görevindeki gayret, verimlilik ve başarısının tespit edilmesi, bilgi ve beceri düzeyinin belirlenerek, gerekli eğitim ihtiyacının tespit edilmesi ve buna yönelik tedbirlerin alınması, ödüllendirilmesinin sağlanması” olarak ifade edildi. Değerlendirmenin kurum müdürü, zümre öğretmeni, öğrenciler, velileri ve öğretmenin kendisi tarafından yapılacağının yer aldığı taslakta, daha üst makamlarda görev yapanlar içinse müdürler/amirler ve iş arkadaşları ile kendisi tarafından değerlendirme yapılacağı anlatılıyor.

Belgede, öğretmenlik mesleği yeterlilikleri arasında “bakanlıkça belirlenmiş bilgi, beceri, tutum”ların yanı sıra “değerler”in de sayılması dikkat çekti.

Aday öğretmen ve öğretmen performans değerlendirme sürecinde esas alınacak ilkelerin adalet, şeffaflık, katılımcılık ve uzlaşma, belirlilik ile işlevsellik ve çok yönlülük olduğu iddia edildi.

Değerlendirmenin her eğitim öğretim yılında bakanlıkça yayınlanan takvim doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemi (MEBBİS) üzerinden bir defa yapılacağı ve nihai performans değerlendirme puanının da MEBBİS üzerinden duyurulacağı belirtildi.

Milli ve manevi değerler” değerlendirme kriteri

Taslağın “Öğretmenlik Mesleği Yeterlikleri Sınavı” başlığı altında öğretmenlerin 4 yılda bir bu sınava tabi tutulacağı yazıldı. Ancak bakanlıkça sınava gireceklerin sayısı, altyapı imkanları vb. göz önünde bulundurularak her yıl düzenlenebileceği eklendi. Öğretmenlerin sınava tabi tutulacağı konular ise şöyle sıralandı: “a) Alan bilgisi (% 20), b) Alan eğitimi bilgisi (%20), c) Mevzuat bilgisi (%5), ç) Eğitim öğretimi planlama (%5), d) Öğrenme ortamları oluşturma (%5), e) Öğretme ve öğrenme sürecini yönetme (%10), f) Ölçme ve değerlendirme (%5), g) Milli, manevi ve evrensel değerler (%10), ğ) Öğrenciye yaklaşım (%5), h) İletişim ve işbirliği (%5), ı) Kişisel ve mesleki gelişim (%5), T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük (%5)”

Yazılı yapılacak sınavların sonuçlarının 30 gün içerisinde bakanlığın internet sitesinde duyurulacağının yer aldığı taslakta sınavla ilgili işlerin “sınav koordinasyon komisyonu” tarafından yürütüleceği belirtildi ve komisyon bileşeni şu şekilde sıralandı: “Müsteşar ya da görevlendireceği müsteşar yardımcısının başkanlığında, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürü ve İnsan Kaynakları Genel Müdürü ya da görevlendirecekleri birer daire başkanı ile bir hukuk müşavirinden oluşur.” Sınav sonuçlarına açıklanmasının üzerinden 5 gün içerisinde itiraz edilebileceği ve itiraz süresinin bitiminden itibaren en geç on iş günü içerisinde, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nce sonuçlandırılacağı kaydedildi.

Öğretmenlerin aldıkları değerlendirme puanlarına göre A, B, C ve D düzeylerinde sınıflandırılacakları, öncelikle D olmak üzere C ve B düzeylerindeki öğretmenlerin “performansının iyileştirilmesine” yönelik hizmetiçi eğitimler ve eğitim sonucu yapılacak sınavların il milli eğitim müdürlükleri tarafından yürütüleceği belirtildi. A düzeyindeki öğretmenlere hizmet puanının yüzde 50’si kadar ek hizmet puanı ve başarı belgesi verileceği yer alan taslakta puanların, sözleşmeli öğretmenlerin sözleşmelerinin yenilenmesinde kullanılacağı söylendi.

Taslağın devamında kurum müdürlüğü için ne kadar süre içerisinde kaç kez A düzeyinde puan almış olmak gerektiğine dair hükümler yer alıyor.

Değerlendiriciler tarafından doldurulacak formlarda ise “Öğrencilerin milli ve manevi değerlere saygılı yetişmelerine katkıda bulunur” ifadeleri dikkat çekti.

 

 

 

 

İhraçlara karşı direniş sürüyor

 

Sermaye devletinin darbe girişimi bahanesiyle kendisine muhalif kamu emekçilerini KHK ile işten atmasına karşı bir yıldan fazladır direnişler sürüyor.

İstanbul’da KESK’li emekçiler bir yılı geride bırakan direnişlerini haftanın 4 günü Bakırköy, Kadıköy ve Kartal’da sürdürüyor. Geçtiğimiz hafta içinde yapılan oturma eylemlerine BDSP ve KÇB de destek verdi.

Eylemleri sırasında konuşmalar yapan direnişçiler “Gericiliğin, şeriatın, taciz ve tecavüzlerin sözcülüğünü yapan bir iktidar”a karşı aydınlık bir gelecek için mücadele çağrılarını yükselttiler. Atanamadığı için çalıştığı fabrikada iş cinayetine kurban giden öğretmenlere dikkat çektiler.

Düzce’de bir yılı aşkın süredir direnen mimar Alev Şahin, polis destekli provokasyonların, yerel basın ve valiliğin hedef göstermesinin ardından 26 Şubat günü OHAL yasağı gerekçesiyle saldırıya uğrayarak gözaltına alındı.

Nuriye Gülmen’in 9 Kasım 2016’da başlattığı Yüksel direnişi, her gün 13.30 ve 18.00’de yapılmak istenen eylemlerle sürüyor. Konur Sokak’ta toplanan emekçilere saldıran polis emekçileri işkence ile gözaltına alıyor.

Öte yandan, Ankara’da işyerleri önünde direnen Cemal Yıldırım ve Zeynep Yerli ile Mahmut Konuk da polisin “Valilik yasağı var” gerekçesiyle gözaltına alınıyor.

Her Pazartesi günü Çankaya Toplum Sağlığı Merkezi önünde eylem yapan Konuk, 26 Şubat’taki eyleminde de, Veli Saçılık’ın da aralarında olduğu destekçileriyle beraber gözaltına alındı. Ulus’ta Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü önünde direnen Cemal Yıldırım ve Zeynep Yerli de polisin gözaltı saldırısıyla karşılaşıyor.

 

 

 

 

Görkemli açılışın gölgeleyemediği işçi kıyımı!

 

Güneş enerji sektörünün kısa sürede önemli firmalarından biri haline gelen Solonn Enerji’nin remi açılışı Enerji ve Tabii Kaynaklar Eski Bakanı Taner Yıldız tarafından Kayseri’de 24 Şubat’ta gerçekleştirildi. Taner Yıldız, enerji sektörü ve özellikle güneş enerjisinin Türkiye için değerini vurgulayarak, Solonn Enerji fabrikasındaki üretimin ve Türkiye’deki benzer tüm fabrikaların Türkiye’nin güneş enerjisi sektöründeki konumunu güçlendireceğini ilan etti.

Solonn Enerji yönetiminin açılışa yansıyan iddialı söylemleri ve artan kârı, emek sömürüsü üzerinden gerçekleşti. Solonn işçilerinin mucizevi üretim artışına imza atması, işten çıkarılma saldırısına maruz kalmalarını engellemedi. Üretimin ana kaynağının altına imza atan 110 işçiden 70’inin payına işsizlik düştü. Hem de bu kıyım görkemli törenle resmi açılışın yapıldığı günlerde gerçekleştirildi. Yani görkemli açılışa işçi kıyımı eşlik etti.

Solonn işçilerine seslenen Kayseri İşçi Birliği, dağıtımını gerçekleştirdiği bildiriyle, Solonn işçilerinin yarattığı üretim mucizesine reva görülen sefalete değindi. Bildiride “Solonn işçileri mucizevi bir şekilde 200 Mw üretim için çalışırken, kendilerine reva görülen ücret sadece ve sadece asgari ücretti” denildi.

Şirket sahiplerinin üretim mucizesini yaratan Solonn işçilerine zerre kadar değer vermediklerinin belirtildiği bildiride, “Şirket sahipleri emeğe verdikleri değeri söylemekte mahirdiler. Hatta şirketlerini emeğe değer veren bir şirket olarak tanıtmaya özen gösteriyorlardı. Aynı şirket yöneticileri asgari ücret karşılığında üretim mucizesi yaratan 70 işçiyi işten atmakta tereddüt etmediler. Böylece Solonn işçilerinin emeğine zerre kadar değer vermediklerini gösterdiler” ifadeleri yer aldı.

Bildirinin son bölümünde, “İşten çıkarma saldırısın püskürtmenin yolu birliğin yoludur. Solonn işçileri birleşmeli işsizliğe boyun eğmeyeceğini göstermelidir” denilerek Solonn işçileri mücadeleye çağrıldı.

Kızıl Bayrak / Kayseri

 
§