2 Şubat 2018
Sayı: KB 2018/05

Halkların kardeşliği ve onurlu bir yaşam için mücadele!
“Zeytin Dalı Harekatı” mı, işgal harekatı mı?
Efrîn’e dönük saldırılarda siviller katlediliyor
Düzen siyasetine “savaş” ayarı
Tek Tipe Karşı Mücadele Platformu kuruldu
Sermayenin cankurtaranı AKP
İhanet ve satış düzeni sürüyor, mücadeleye ve direnişe devam!
Direnişçi emekçilerden KESK ve bağlı sendikalara çağrı
Tekstil sektöründe örgütlenme arayışı ve sendikalar
Fabrikalarda emeğin korunması mücadelesi ve mesleki eğitim
Ekim Devrimi ve ulusal sorun
8 Mart’ta özgürlük ve eşitlik mücadelesini yükseltelim!
Devrime giden yolda yürüyen kadınlar: Vera Figner
Kibritçi kızlardan radyum kızlarına süren mücadele
Meslek liseleri ve temel eğitim sorunu
Almanya özgülünde Avrupa’da mesleki eğitim
Endüstri 4.0 ve yaşama etkilerine örnekler
Suriye’de anayasa hazırlığı için Soçi’de “anlaşma”
Trakya’da metal işçisi MESS’le yapılan TİS’e ne diyor?
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Endüstri 4.0 ve yaşama etkilerine örnekler

 

2001’den 2016’ya dünyanın en büyük 5 şirketine dönük yapılan araştırmalar gösteriyor ki teknoloji tabanlı şirketler dönemindeyiz. 2001’de ilk 5’in içinde sadece Microsoft varken, 2016’ya gelindiğinde ilk 5’i teknoloji şirketleri oluşturdu: Apple, Alphabet, Microsoft, Amazon, Facebook.

Bebeğinden “mezara 5 dakika kalmışına” kadar herkesin elinde telefonlar, tabletler, bilgisayarlar var, hem de en akıllısından. Kapitalistler yaşamımızın tüm ayrıntılarının sanal gerçekliğin veri tabanında olmasını istiyorlar.

Teknoloji şirketlerinin öne çıkmasında önemli bir etken de üretim sisteminin internet tabanlı yeni bir otomasyonla kurgulanmasıdır. Endüstri 4.0 sadece ürünün üretimi ile alakalı değil tabii ki. Hedef, internet tabanlı bu ürünün yaşamımızla kurduğu bağ. Bir yanıyla hayatımızı kolaylaştırması, belki de bir yanı ile kontrol edebilme yeteneğine sahip olması.

Bu yönüyle gelişecek yaşama dair çeşitli öngörüler var. Örneğin 2045 yılıyla birlikte dünyadaki neslin tek dil konuşacağı düşünülüyor. İngilizce vs. gibi hakim ülkenin hakim dili gibi bir varsayım değil bu. Söz konusu dilin emoji dili olacağı söyleniyor.

Sanal gerçekliği birçoğumuz tanıyor, ama daha çok oyunlardan. Bilgisayar oyunlarının çoğu bizi sanal gerçekliğe çağırır. Strateji oyunları, savaş oyunları, ev veya şehir kurmacalar, araba yarışları vb. Sanal dünyadan doğru arttırılmış gerçeklik…

Savaşta, üretimde, tasarımda, satışta, tamirde önce simülasyonda deneme, sonra uygulama imkanına sahip olmak... Kadavraya veya kobaya ihtiyaç duymadan bir ameliyatın ön denemesini yapabilmek... Yapamayacağınız birçok hayalinizi bir kask, bir gözlükle yaşadığınızı hissetmek… İşyerine hologramınızı göndermek…

Kolaylık mı? Denetim mi? Ya da...

Her bilimsel ve teknolojik gelişme üretimi etkilediği gibi doğrudan hayatı da etkiliyor. Üretilen bir ürünün kullanımının yaygınlığı kapitaliste kâr demekken, kullanan için hayatının şekillenmesini kolaylaştıran bir şeye dönüşüyor. Olumlu veya olumsuz örnekleri var elbet. Örneğin internet bilgiye hızlı ulaşım, dünyanın diğer ucunda olanı hızlıca duymak anlamına geliyor. Fakat aynı zamanda internet içinde kurulan bir dünyaya gömülüp asosyalleşen toplum anlamına da geliyor. Bulaşık veya çamaşır makinesi, küçük ev aletleri, kendi ütüleyip katlayan makine ev işlerinin dışında insana zaman kalmasını da sağlıyor, doğaya verdiği zarar da var.

Endüstri 4.0’a başka bir açıdan bakalım. Birçok tehlikeli iş makineler veya robotlar tarafından yapılabilecek. İş kazalarının, iş cinayetlerinin, meslek hastalıklarının epey bir azalması anlamına da gelebilir. İnsanların çalışmanın dışında kendilerine, sevdiklerine, ilgi alanlarına ayıracak zamanları artacak bir gelişme gibi sunuluyor. Fakat kapitalizmde olduğumuzu unutmayalım! Madalyonun hep bir diğer yüzü var kapitalizmde. Kapitalizmde üretim alanının dışındaysan işsizsin, açsın, yoksulsun demektir. Alıp karnını doyuramıyorsun, yani en “önemlisi” tüketemiyorsun. Yeni krizleri doğuracak, yeni iç çelişkiler yaratacak bir durum..

Hayal değil gelecek!

Bilimsel ve teknolojik gelişmeler üretim alanında planlanırken tercihte bulunulması gereken kriterler, insan ve doğaya zarar vermemesi, insanlığa olumlu katkı sunması vb. olmalı. Fakat kapitalizm koşullarında, en çok para kazandıracak olan tercih edilir, bunun iyi pazarlaması yapılır, insanlar hızlı tüketime yönlendirilir. İhtiyaç fazlası üretilir ve alınır, dünya koca bir çöplüğe dönüştürülür.

Ama bir de şöyle hayal edelim. Sosyalist bir toplumdayız. İnsanın insan tarafından sömürülmediği… İnsanlığın ihtiyaçlarına göre ve ihtiyacı kadar üretim yapıldığı... İhtiyaç sahiplerine ücretsiz ulaştırıldığı… Açlığın, yoksulluğun, savaşların kalmadığı…

Bugün böyle olmamasının, olamamasının, kapitalizm sürdüğü sürece olamayacak olmasının nedeni bellidir: bilim ve teknoloji kapitalistlerin ellerindedir ve kâr merkezli bir bakışın hizmetindedir.

Hayalini kurduğumuz, aslında işçilerin, emekçilerin, gençlerin, kadınların devrimci bir sınıf hareketi çizgisinde mücadele edip kapitalistleri devirdiğinde birlikte kuracağımız dünyadır. Yani hayal değil, gelecektir!

 
§