15 Aralık 2017
Sayı: KB 2017/48

ABD-İsrail-Suudi saldırganlığının Kudüs hamlesi
Stratejik ortakların açık-gizli suç dosyası!
Dinci faşizmin karanlığı ve çıkış arayışı
Taşeron işçisine kadro aldatmacası
Yapılması gereken açıktır: Grev!
“Mücadele etmeyen işçi köleliğe mahkumdur”
HT Solar’da hiçbir şey bitmiş değil!
İstanbul’da direniş sürüyor
Dünyayı sarsan altmış yıl!
Emperyalist savaşa karşı mücadeleye!
Gerici kuşatmayı kırmak için tek yol mücadele!
Kurultay Hazırlık Komitesi toplandı
Bugünün mücadelesini yarına bırakma!
Gençlik Erdal Eren’i andı
Suriye’de “siyasi çözüm” ve Ortadoğu’da artan gerilim
Almanya’da siyasi kriz sürüyor
Silahların gölgesinde kâr hesapları
19 Aralık Katliamı’nın 17. yılı
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İstanbul’da direniş sürüyor

 

OHAL’i fırsata çeviren sermaye hükümeti tarafından KHK’larla ihraç edilen KESK üyesi kamu emekçileri, İstanbul’daki direnişlerini sürdürüyor.

8 Aralık günü Kartal’daki direniş alanı Kudüs’ü sözde savunan AKP tarafından yaklaşık 40 dakika boyunca işgal edildi. Kamu emekçileri direniş alanlarının az ilerisinde pankartlarını açarak direnişi her zamanki saatinde başlattılar. Daha sonrasında direniş alanına gelerek eyleme kaldığı yerden devam ettiler. Eğitim Sen İstanbul 5 No’lu Şube önünden yürüyüş yaparak gelen destekçilerle birlikte basın açıklamasına geçildi. Açıklamada açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya değinilerek OHAL inceleme komisyonu göreve çağrıldı. Son olarak direnişçi Ali Haydar Arıkuşu KHK ile ilgili hazırladığı şiirini okudu. Emekçiler sık sık imza standına imzalar attılar.

9 Aralık günü yapılan eylemlerle direnişte 42. hafta geride bırakıldı. Bakırköy’deki eylemde direnişçiler adına yapılan konuşmada ihraçlar teşhir edilerek ABD emperyalizminin baskılarına karşı direnen halkların yanında oldukları belirtildi. Halayların çekildiği ve coşkulu sloganların atıldığı eyleme BDSP de destek verdi.

Kadıköy’deki eylemde meslek hayatları boyunca emekçiler için çalıştıklarını ifade eden direnişçiler keyfi uygulamalara boyun eğmedikleri için ihraç edildiklerine dikkat çekti. İhraç listelerini hazırlayanların 50 civarında insanın intiharından sorumlu olduğunu söyleyen direnişçiler “Umutsuzluğa umut, karanlığa ışık olmak için direniyoruz” dediler.

11 Aralık günü Bakırköy’de yapılan eylemde sağlıkları kritik durumda olan Gülmen ve Özakça için OHAL inceleme komisyonunun adım atması istendi. Kadıköy’de de OHAL ile hak gasplarının ve faşizan uygulamaların süreklileştirilmeye çalışıldığına dikkat çekildi. KESK’e yöneltilen açığa alma, ihraç etme ve tutuklama saldırılarına değinilerek KHK’ların tüm sonuçlarıyla beraber geri çekilmesi istendi.

13 Aralık’ta Bakırköy’deki direnişçiler İHD ve TİHV tarafından ziyaret edildi ve dayanışma konuşmaları yapıldı. Yanı sıra savaş halinde dahi kısıtlanamayacağı kaydı olan temel hakların ihlal edildiğine dikkat çekildi. Birlikte halaylar çekilerek oturma eylemi gerçekleştirildi.Kadıköy’de de ihraçların hukuksuzluğu ve OHAL’in işçi, emekçilere karşı olduğu teşhir edilerek mücadele çağrısı yapıldı. Tekbir çeken bir gericinin provokasyon girişimi de boşa düşürüldü.

 

 

 

 

Yüksel direnişi 400’lü günlere girdi

 

KHK’yla işten atılan kamu emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevlerine devam ederken, 9 Kasım 2016’da Yüksel Caddesi’nde başlattıkları direniş ise destekçileri tarafından sürdürülüyor. Günde iki kez gerçekleşen polis saldırılarına karşın Gülmen ve Özakça’nın işe iadesi talep ediliyor.

Açlık grevinin 275, Yüksel direnişinin 395. günü olan 8 Aralık’ta 13.30 eylemine saldıran polis 7 kişiyi gözaltına aldı. 18.00 eyleminde de 6 kişiyi darp ederek gözaltına alan polis basının görüntü almasını da engellemeye çalıştı.

9 Aralık günü 13.30 ve 18.00 eyleminde toplam 12 kişiyi gözaltına alan polis, sokağı da kalkanlarla kapattı.

10 Aralık’ta 13.30 eyleminde 7, 18.00 eyleminde ise 5 kişi gözaltına alındı.

11 Aralık günü “Nuriye Semih onurumuzdur!” sloganıyla 13.30’da gerçekleştirilen eyleme saldıran polis 3 kişiyi gözaltına aldı. Saat 18.00’de bir kez daha aynı şiar ve sloganlarla gerçekleştirilen eyleme saldıran polis ozaliti yırtarak 9 kişiyi gözaltına aldı. Polisin eylemciler slogan atmasın diye aracın içine biber gazı da sıktığı öğrenildi.
12 Aralık günü 13.30 eylemine saldıran polis 5 kişiyi yere yatırarak darp etti. Sürüklenerek gözaltı aracına götürülen emekçiler araç içerisinde de eylemlerini sloganlarla sürdürdü. 18.00’de eyleme saldırıya geçen polisin yanı sıra, bir grup da bozkurt işaretleriyle provokasyon yaratmaya çalışarak emekçilere saldırmaya kalktı. Polis faşistlere göz yumarken direnişçilerden Acun Karadağ saldırıyı teşhir etti. Saldırı sonucu 7 kişi gözaltına alındı.

13 Aralık’ta 13.30 eyleminde 7 gözaltı yaşanırken akşam da 6 kişi gözaltına alındı.

 

 

 

 

OHAL Komisyonu’na çağrı

 

Nuriye ve Semih İçin Dayanışma, 11 Aralık’ta İHD İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirdiği basın toplantısı ile OHAL İnceleme Komisyonu’nu, Gülmen ve Özakça hakkında kararını bir an önce açıklamaya çağırdı.

Toplantıda ilk sözü, KHK direnişçisi Dursun Doğan aldı. Doğan; Gülmen ve Özakça’nın, toplumun geniş kesimlerince sahiplenilmeleri ve ortaya konan mücadele sonucunda serbest bırakıldıklarını ifade etti.

Dayanışma adına basın açıklamasını ise TİHV temsilcisi Ümit Efe okudu. Efe, KHK saldırıları ve OHAL Komisyonu hakkında bilgi verdi. Komisyonun, Kasım ayının ikinci haftasında kararlarını açıklaması gerektiğini hatırlatan Efe, hâlâ bir açıklama yapılmadığına dikkat çekti.

Açlık grevini bitirmeleri dayatmasıyla Gülmen ve Özakça’nın başvurularına öncelik vereceğini açıklayan hükümet yetkililerine seslenerek hayati tehlikeleri bulunan açlık grevi direnişçileriyle ilgili kararın bir an önce açıklanması istendi.

Yüksel direnişçisi Veli Saçılık ise, Gülmen ve Özakça’nın işlerine geri dönebilmek talebiyle direnişe ve ardından açlık grevine başladıklarını ifade ederek Gülmen’in 34 kiloya düştüğünü belirtti.

Özakça’nın da çok farklı olmadığını belirten Saçılık, Yüksel Caddesi’nde saldırılara karşı direnişin sürdüğünü de hatırlattı.




Defterdarlıkta direniş devam ediyor

 

Ulus Defterdarlığı önünde Cemal Yıldırım ve Zeynep Yerli’nin direnişi 39. haftasına girerken emekçiler ve destekçileri 13 Aralık günü de eylem yaptı.

677 sayılı KHK ile işleri elinden alınan kamu emekçileri işyerleri önünde saat 09.00’da eylemlerine başladılar. Gün içinde birçok ziyaretçi gelirken, defterdarlık çalışanları da desteklerini sundu.

Cemal Yıldırım saat 12.00’de eylem sonlandırılırken yaptığı konuşmada hukuksuzca işten atıldıklarını bir kez daha dile getirdi. Ayrıca Ankara Adliyesi’nde çalışanlara dönük soruşturma başlatılmasını teşhir eden Yıldırım’ın ardından Mahmut Konuk söz aldı. Konuk, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın işe iade edilmelerinin aciliyeti üzerinde durdu.

 
§