8 Aralık 2017
Sayı: KB 2017/47

Hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvetin kaynağı kapitalizmdir!
Büyük resmin gösterdiği mesele “milli” değil, sınıfsaldır!
Reza Zarrab’dan rüşvet itirafları
“Avukatların dayanışma ve direniş hattı bu saldırıyı boşa çıkaracaktır!”
Kasım ayı enflasyonuyla yeni rekor
“OHAL’le hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran bir sürece girildi”
Çürümüş anlayışların tükettiği KESK
Metalde süreç hareketleniyor
HT Solar Enerji’de işten atma saldırısı ve işgal
“Yeni Ekimler için ileri!”
İstanbul’da ‘Gelecek mutlak sosyalizm’ etkinliği
Petrol-İş Aliağa Şubesi Genel Kurulu’nun ardından
“İş güvenliği önlemleri alınmalı, taşeron işçilerinin koşullarına özen gösterilmelidir!”
İş cinayetlerinin sorumlusu sermayedarlardır!
Cehennem koşullarında çalışmak kaderimiz değildir!
Mesleki Eğitim Kurultayı toplanıyor!
Birinci Filistin İntifadası’nın 30. yılı
“Oslo Barışı”ndan günümüze, Filistin davası
Suriye’de çözüm mü, çözümsüzlük mü?
Erdal Eren mücadelemizde yaşıyor!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Mesleki Eğitim Kurultayı toplanıyor!

 

Sermaye düzeni, mesleki ve teknik eğitim alanına kapitalist üretim sürecinin ihtiyaçları çerçevesinde her dönem ilgi göstermiştir. Meslek okullarını üretim süreçlerinde yaşanan teknik ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak nitelikli-ucuz işgücü yetiştirilen bir alan olarak değerlendiren sermaye, dönemsel ihtiyaçlara göre mesleki eğitim politikaları geliştirmiştir.

2000’li yıllardan itibaren bu alana daha özel bir ilgi gösteren kimi sermaye grupları meslek liselerini “memleket meselesi” ilan ederek mesleki ve teknik eğitim alanını daha sistemli bir şekilde önüne aldı.

Sermayenin bu yöneliminin gerisinde, Türkiye toplumunun genç potansiyelini kapitalist üretimin ihtiyaçları çerçevesinde ucuz, dinamik ve nitelikli iş gücü olarak değerlendirme yaklaşımı yer alıyor. Bu yönelime yanıt olarak sermaye devleti mevcut liselerin yüzde 70’ini meslek liselerine çevirmeye hazırlanıyor. Üretim süreçlerinin tanımlı alanları üzerinden ise “tematik liseler” açıyor. Halihazırdaki mesleki eğitim okullarının atölyeleri doğrudan üretim sürecine entegre edilirken, staj adı altında on binlerce genci fabrikalara sürüyor. Önümüzdeki dönem içerisinde staj süresini haftada 4 güne çıkarmayı hedefleyen sermaye ve devleti, okullarda verilecek olan temel eğitim süresini ise haftada tek güne indirmeyi planlıyor. Devlet teşviki ile sermaye çevreleri Organize Sanayi Bölgeleri’ne üretime endeksli meslek okulları açıyor vb... Bütünlüğü içerisinde bu tablo, yoğun bir çocuk ve genç emeği sömürüsü anlamına geliyor.

***

Mesleki eğitim alanında atılan bu adımlar gerek sınıf hareketini, gerekse gençlik mücadelesini dolaysız olarak kesen sonuçlar yaratmaktadır. Zira, bu politikalar doğrultusunda mesleki eğitim okullarında eğitim gören on binlerce çocuk ve genç, işçi sınıfının organik parçası haline getiriliyor. Bir örnekle açıklamak gerekirse; bugün Mercedes gibi uluslararası otomotiv tekelinin Esenyurt fabrikasında çalışan 2000 işçinin 850’si stajyer. Yine başta metal olmak üzere, çeşitli iş kollarında faaliyet gösteren büyük fabrikalarda çalışan işçilerin çoğu meslek okulu mezunları. Üretim birimlerinde çalışan meslek okulu mezunlarının oranının her geçen gün arttığı ise ayrı bir gerçek.

Tüm bu gelişmeler mesleki eğitim öğrencilerinin fabrikalarda yaşadığı staj sömürüsü, düşük ücretler, sendikal haklardan yoksunluk vb. sorunları sınıf hareketinin dolaysız olarak gündemine taşıyor. Daha da önemlisi, sınıf hareketinin geleceği açısından mesleki eğitim alanını daha bir öne çıkarıyor. Metal Fırtına’da harekete geçen ve mücadele eden sınıf bölüklerinin içerisinde genç işçilerin ve meslek okulu mezunlarının tuttuğu yer bu durumun en somut göstergesi sayılabilir.

Mesleki eğitim alanında öğrenim gören genç nüfusun yaşadığı bir diğer sorun alanı ise, temel eğitim haklarının gasp edilmesidir. “4 gün staj, tek gün eğitim” politikasının halihazırda yetersiz ve niteliksiz olan eğitim sürecini daha da zayıflatacağı ise açık. Kaldı ki o tek gün de yine eğitimi alınan mesleğin ihtiyaçlarına göre planlanacaktır. Mesleki eğitim gören öğrencilere üniversite kapıları tamamen kapatılırken, sosyal-kültürel birikimin de dışına itilerek fabrikaların yolu gösterilmektedir.

AKP iktidarının gerici-piyasacı eğitim politikaları dolaysız olarak mesleki eğitim alanını da kapsamaktadır. Başta dinsel gericilik olmak üzere, her türden burjuva gericiliği meslek okullarında da sistemli olarak gençliğe empoze edilmekte, dinci-faşist örgütlenmeler bu okullarda cirit atmaktadır.

Tablo açıktır; toplumun genç kuşaklarını sanayinin ihtiyaç duyduğu iş gücü potansiyeli olarak değerlendiren sermaye düzeni, gençliğe tam anlamıyla geleceksizlik dayatmaktadır.

***

Döneme “Devrimci bir sınıf hareketi için ileri!” şiarı ile yüklenen sınıf devrimcileri olarak, mesleki eğitim alanının siyasal sınıf mücadelesinde tuttuğu yerin önemi hakkında fazlasıyla bilince sahibiz. Bu bilinç ve bakışla, mesleki eğitim alanı üzerinden zengin ve sonuç alıcı bir tartışma gerçekleştirmek için ‘Mesleki Eğitim Kurultayı’nın hazırlıklarına başlamış bulunuyoruz.

Mesleki Eğitim Kurultayı, yukarıda en genel çerçevesi ile ele aldığımız sorun alanlarını tartışmak, gerek sınıf hareketi, gerekse gençlik mücadelesi açısından sonuçlar çıkarmak için 2018 yılının Ocak ayında toplanacak.

Mesleki Eğitim Kurultayı programı:

1- Açılış konuşması: Devrimci bir sınıf hareketi için ileri!

2- Eğitim alanı

a) Genel olarak eğitim alanının sorunları

b) Mesleki eğitim alanının sorunları

* Mesleki eğitimde atölye ve staj sorunu

* Atölye-staj çalışması ve emeğin korunması mücadelesi

* Fabrika örgütlenmesi ve mesleki eğitim

* Meslek okullarında temel eğitim sorunu

c) Avrupaðda mesleki eğitim

3- Sınıf alanı

a) Mesleki eğitim ve sermayenin hedefleri

b) Sınıf hareketinin tablosu, deneyimler ve mesleki eğitim

c) Emeğin korunması mücadelesinde mesleki eğitim alanının yeri 

d) Fabrika örgütlenmesi ve mesleki eğitim

4- Kürsü konuşmaları

a) Meslek lisesi çalışması, MLB ve İstanbul deneyimi

b) Ekim Devrimiðnin 100. Yılı ve Politeknik Eğitim

c) Çocuk işçilik

d) Mesleki eğitim ve gerici örgütlenmeler

e) Mesleki eğitim alanında kadın öğrencilerin karşılaştığı sorunlar

Kurultay Hazırlık Komiteleri

 

 

 

 

Meslek Yüksekokulları Koordinasyon Kurulu” yönetmeliği yayımlandı

 

Sermaye devletinin nitelikli ucuz iş gücü ihtiyacını karşılamak amacıyla, meslek liselerine ve yüksekokullarına yönelik politikaları doğrultusunda gündeme getirilen Meslek Yüksekokulları Koordinasyon Kurulu yönetmeliği 6 Aralık’ta yürürlüğe girdi.

2017 yılının Haziran ayında meclisten geçen “Meslek Yüksekokulları Koordinasyon Kurulu” hakkındaki yönetmelik 6 Aralık tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.

Kurulun; YÖK başkanı başkanlığında oluşturulacağı, “meslek yüksekokul müdürleri arasından Üniversitelerarası Kurul tarafından seçilen bir müdür, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğini temsilen görevlendirilen başkan dışında toplam beş üye”den oluşacağı ifade edildi.

Eğitim Sen: Yükseköğretim sisteminin ikinci YÖK’ü

Yönetmeliğe ilişkin Eğitim Sen’den yapılan açıklamada, “meslek liselerindeki dönüşüme paralel biçimde ve gençlerin işçileştirilmesi amacına uygun şekilde mesleki eğitimin tüm kademelerinde eşgüdümü sağlamak istemektedir” denildi.

Kurula ilişkin yönetmelikten yapılan alıntılarla görevlerinin aktarıldığı açıklamada, AKP hükümeti ve MEB’in politikalarının, eğitimdeki sorunları çözmekten uzak olduğu belirtildi.

Açıklamada, mesleki eğitimle ilgili politikaların temel sorununun, “ucuz iş gücü yaratmak” amacının kendisinde bulunduğunun altı çizildi.



 
§