13 Ekim 2017
Sayı: KB 2017/39

Efendi-uşak ilişkisinde kriz büyüyor
İdlib savaşı ve bölgede değişen dengeler
Rant ve talanın önündeki engeller kalkıyor!
İzmir’de ev baskınları: 4 gözaltı
Krizin faturasını yine işçi ve emekçiler ödeyecek
MİB MYK Ekim ayı toplantısı sonuçları
“İşte barış, dünyayla yarış” mı, “sınıfa karşı sınıf” tutumu mu?
Otomotiv iş kolunda kırılan “rekor”lar sermayedarlara yetmedi
Trakya Cam’da işten atma ve direniş
Nuriye Gülmen: Boyun eğmeyeceğim!
Gerçek ve kalıcı çözüm için devrim, devrim için devrimci sınıf hareketi!
Avrupa’da burjuva demokrasisinden koyu polis devletine doğru
Katalonya’da bağımsızlık ilanı askıya alınıyor
Avrupa’da Ekim Devrimi etkinlikleri
İlan edilen “şehitliğin” ardında gizlenen suç ortaklığı
Düzen yargısı kadın cinayetlerinin, şiddetin önünü açıyor
Ucuz iş gücü yetiştirme eğitimi
İstanbul’da 10 Ekim anmaları
Sarıgazi Halk Festivali yine yasaklandı!
İstanbul ve Çorlu’da devrimci faaliyetler
Ağaçlar kökleri yaşadıkça yaşar
Sosyalist devrim ve demokrasi mücadelesi - V. İ. Lenin
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Düzen yargısı kadın cinayetlerinin, şiddetin önünü açıyor

 

Erkek egemen düzen yargısının kadın katillerini koruyan, onları “iyi hal” indirimleri ile ödüllendiren, şiddete uğrayan kadını suçlayan yaklaşımları geride bıraktığımız haftada da devam etti.

Parkta ÖGB’nin saldırdığı genç kadına dava

İstanbul Maçka Parkı’nda Çağla Köse adlı genç kadının, özel güvenliğin taciz ve hakaretlerle saldırısına uğramasına dair soruşturma tamamlandı. Köse’ye de “hakaret” iddiasıyla dava açılırken, özel güvenliğin saldırısı da “hakaret” sınırında değerlendirildi.

Soruşturmayı yürüten savcı, özel güvenlik Savaş İ.’nin; “kişiler arasında ayrımcılık yapmak”, “inanç, düşünce ve kanaat hürriyetlerinin kullanılmasını engellemek”, “cinsel taciz”, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” ve “kişilerin huzur ve sükûnunu bozmak” fiillerini işlemediğini iddia etti.

Saldırıya uğrayan Çağla Köse’yi de “kamu görevlisine hakaret” iddiasıyla suçlayan savcı, Savaş İ. hakkında ise sadece “alenen hakaret” suçlamasında bulundu.

Bu suçlamalar doğrultusunda, özel güvenlikçi 3 aydan 2 yıla kadar, Çağla Köse ise 1 yıldan az olmamak üzere hapis cezası istemiyle yargılanacak.

Devlet genç kadını korumadı

“Koruma kararı”na rağmen, boşanmak istediği kocası tarafından üç kez saldırıya uğrayan Gizem Tatlısert, en son da BİMER’e şikâyet mektubu yazdığı sırada eşi tarafından bir kez daha vuruldu.

Tatlısert “Devlet beni korusaydı, Zafer’i tutuklasaydı, ben vurulmazdım” diyerek tepki gösterirken, şu anda tutuklu bulunan eşinin bırakılması durumunda ailesinin ya da kendisinin zarar göreceğinin altını çizdi.

Polislerin saldırdığı kadına soruşturma

Antalya’nın Alanya ilçesinde iki polisin saldırdığı 40 yaşındaki Kırgız Rahokhan Arıpova isimli kadın hakkında soruşturma başlatıldı.

3 Ekim’de sabah saat 07.20 sularında iki polis, Arıpova’ya tekme ve copla saldırmış, görüntülerin kamuoyuna yansımanın ardından polislerden biri tutuklanmış, diğeri ise adli kontrolle serbest bırakılmıştı.

Buna karşın, saldırıya uğrayan kadın hakkında “polise direnme” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.

Olayla ilgili hazırlanan polis fezlekesinde de “Bayanın görevlilerimize küfür ve hakaret ettiği, yumruk vurması üzerine Kafadar’ın copla vurduğu, ekip otosuna bindirerek, bölge dışında çıkarıldığı tespit edilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Kadın taksici darp edildi

İstanbul Beyoğlu’nda taksicilik yapan 59 yaşındaki Tülay O. şiddete maruz kaldı.

Bir taksi durağında şoför olan Tülay O. müşteri beklediği yerde bir grup taksicinin saldırısına uğradı. “Burası bizim mekan. Arabanı çek” tehditleri eşliğinde darp edilen kadının aracına da zarar verildi. İki saldırgan hakkında 6 yıl hapis istemiyle dava açıldığı öğrenildi.

Bursa’da kadın cinayeti

Kadını erkeğin mülkü olarak kodlayan kapitalist düzende kadın cinayetleri devam ediyor. Şikayetlere, koruma kararlarına rağmen yaşanan kadın cinayetleri ise, kadınların sermaye devletinin gözetiminde katledildiğini gözler önüne seriyor. Son olarak da Bursa’da bir kadın, kendisini rahatsız eden ve hakkında polise şikayette bulunduğu eski erkek arkadaşı tarafından katledildi.

Bursa’da Mağusa Devlet Hastanesi’nde hemşire olan Halime Çetin ayrıldığı erkek arkadaşının “barışma” adı altında sürdürdüğü taciz sonucunda Hayrettin Özcömert’i polise şikayet etti. Çetin’in evine gelerek tacizlerini sürdüren Özcömert, genç kadını 9 Ekim akşamı evinde silahla vurarak katletti. Çetin olay yerinde yaşamını yitirirken saldırgan daha sonra av tüfeği ile intihar girişiminde bulundu.

 

 

 

 

Hakikatin Gücü” galası

 

KHK’larla ihraç edilmelerine karşı İstanbul’da direnen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi kadınları anlatan “Hakikatin Gücü” belgeselinin gala gösterimi 5 Ekim’de gerçekleştirildi.

Dünya Öğretmenler Günü’nde yapılan etkinlikte ilk olarak KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy kısa bir konuşma yaptı. Yaklaşan yıl dönümü vesilesiyle 10 Ekim’de katledilenleri anarak konuşmasına başlayan Atasoy, iktidarın tüm topluma savaş açtığını ifade etti. İktidarın başta kadınları hedef aldığını söyleyen Atasoy, ihraçlarla da itibarını sağlamaya çalıştığını ifade etti.

KESK İstanbul Kadın Meclisi adına yapılan konuşmada ise, öğretmenler günü vesilesiyle AKP iktidarının eğitim sisteminde yaptığı değişikliklerle toplumu dizayn ettiği ifade edildi. Kadınlara dönük gerici saldırılara dikkat çekilen açıklamada “33 haftalık direnişte erkek yoldaşlarıyla ön safta yer alan kadınlar” selamlandı.

Belgeselin yönetmeni, Haber Sen 5 No’lu Şube Kadın Sekreteri Deniz Salmanlı ise belgeselin yapımına değindiği konuşmasında direniş alanlarının güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Salmanlı’nın konuşmasının ardından belgesel izlendi. Belgeselde ihraçlara karşı direnişte yer alan kadınların anlatımları ve direniş alanlarından görüntüler yer aldı.

Belgeselin sonlanmasıyla direnişçiler “KHK’lar gidecek biz kalacağız!” sloganlarıyla sahneye çıktı. Etkinlik BEKSAV Müzik Topluluğu’nun sahne almasıyla beraber halaylarla sona erdi.

Etkinlikten notlar

- Gösterimin yapıldığı Şişli Kent Kültür Merkezi’ndeki salonda “Nuriye, Semih yalnız değildir”, “OHAL kaldırılsın KHK’lar iptal edilsin”, “Çocuklar ölmesin demeye devam edeceğiz” ozalitleri asıldı. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın fotoğraflarının olduğu bir pankart da salonda yer aldı.

- 500 civarı katılımın olduğu etkinliğe BDSP, DGB de katılırken, BES ve Haber Sen yöneticileri, Felsefeciler Derneği, HDP İstanbul Kadın Meclisi, ESP, Gençlik Muhalefeti, SEP, MFT, BHH, CHP Bakırköy ve Bahçelievler ilçe örgütleri, Kültür Sanat Sen’in aralarında olduğu kurumlardan katılım olduğu duyuruldu.

- Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan’ın gönderdiği mesaj da okundu.

 

 

 

 

Müftülüklere nikah kıyma yetkisi mecliste

 

Müftülüklere nikah kıyma yetkisi veren yasa tasarısı, meclis komisyonlarında kabul edilmesinin ardından TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek. Ancak bu hafta görüşülmesi beklenen tasarının haftaya meclis gündemine alınacağı belirtildi.

“Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” başlıklı düzenleme, geçtiğimiz hafta içerisinde önce alt komisyonda ardından da içişleri komisyonunda onaylanmıştı.

Nüfus düzenlemelerinin yer aldığı tasarıda il ve ilçe müftüleri de “evlendirme memuru” kapsamına alınıyor. Ayrıca tasarıda, “il ve ilçe müftüleri” yerine “il ve ilçe müftülükleri” tanımlaması kullanılarak imamlara da nikah kıyma yetkisi verildiği belirtiliyor.

Kadın örgütleri, yasa tasarısına karşı pek çok ilde eylemler düzenlemiş, meclis önünde ise polisin engellemesi ve saldırısıyla karşılaşmıştı.

 
§