13 Ekim 2017
Sayı: KB 2017/39

Efendi-uşak ilişkisinde kriz büyüyor
İdlib savaşı ve bölgede değişen dengeler
Rant ve talanın önündeki engeller kalkıyor!
İzmir’de ev baskınları: 4 gözaltı
Krizin faturasını yine işçi ve emekçiler ödeyecek
MİB MYK Ekim ayı toplantısı sonuçları
“İşte barış, dünyayla yarış” mı, “sınıfa karşı sınıf” tutumu mu?
Otomotiv iş kolunda kırılan “rekor”lar sermayedarlara yetmedi
Trakya Cam’da işten atma ve direniş
Nuriye Gülmen: Boyun eğmeyeceğim!
Gerçek ve kalıcı çözüm için devrim, devrim için devrimci sınıf hareketi!
Avrupa’da burjuva demokrasisinden koyu polis devletine doğru
Katalonya’da bağımsızlık ilanı askıya alınıyor
Avrupa’da Ekim Devrimi etkinlikleri
İlan edilen “şehitliğin” ardında gizlenen suç ortaklığı
Düzen yargısı kadın cinayetlerinin, şiddetin önünü açıyor
Ucuz iş gücü yetiştirme eğitimi
İstanbul’da 10 Ekim anmaları
Sarıgazi Halk Festivali yine yasaklandı!
İstanbul ve Çorlu’da devrimci faaliyetler
Ağaçlar kökleri yaşadıkça yaşar
Sosyalist devrim ve demokrasi mücadelesi - V. İ. Lenin
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Trakya Cam’da işten atma ve direniş

 

Trakya Cam’da çoğu patronun dayatmalarına karşı grev ve eylemlerde öne çıkan işçiler olmak üzere 90 işçi geçtiğimiz hafta işten atıldı. Üstelik işten atma saldırısı tam da delege seçimleri öncesinde yaşandı.

İşten atma saldırısına attığı imza ile ortak olan Kristal-İş Lüleburgaz Şube yönetimi; “Patron 290 işçi çıkarmamızı istedi ama biz olmaz dedik, müsaade etmedik. Bu kadarına şükür, daha fazla işçi ekmeğinden olmadı” diyerek kendini savundu.

Ancak işten atma saldırısı ve sendika bürokratlarının bu duruma ortaklığı işçilerin öfkesi ile karşılandı. Sendikanın Lüleburgaz şubesini işgal eden işçiler, işe giriş ve çıkış saatlerinde ise fabrika önünde direnişe geçtiler. Sendika yönetimi işçileri ihbar ederek sendika binasına polisi çağırdı.

Paşabahçe Kırklareli Cam Sanayii’nde çalışan işçilere yönelik atılan işçiler tarafından yapılan açıklamada; iş yerinde 200’den fazla sözleşmeli işçi olduğu, 20 yıldır birlikte çalıştıkları taşeron işçileri olduğu hatırlatılarak sendika yönetiminin elinde “Daimi işlerde taşeron çalıştırılamaz” kararı olduğu belirtildi. Ancak sendika yönetiminin bu kararı patronun önüne sunmayarak taşeron çalışmaya ortak olması teşhir edilerek atılan işçiler olarak işlerine dönene kadar mücadele edecekleri vurgulandı.

Sendika direnişi sahiplenmek zorunda kaldı

İşçilerin kararlı duruşu ve basıncı sonucu sendika yönetimi eylemi sahiplenmek zorunda kaldı. İşçiler, 8 Ekim’de Lüleburgaz Belediye Meydanı’na direniş çadırı kurarak yürüyüş gerçekleştirdiler. Aynı gün sendika şube başkanı ile yapılan toplantıda “ne haliniz varsa görün” diyen şube başkanı sonrasında ise direniş çadırını ziyaret ederek “sonuna kadar sizi destekliyoruz” açıklaması yapmak zorunda kaldı. Gün boyu direniş çadırında bekleyen işçiler akşam da sendikalarında nöbet tutuyorlar.

Dayanışma eyleminde sendikal bürokrasiye öfke

Atılan işçilerle dayanışmak için 9 Ekim’de ise Lüleburgaz Kongre Meydanı’nda buluşularak Belediye Meydanı’na yüründü.

Eyleme Metal İşçileri Birliği, DEV TEKSTİL, Petrol-İş üyesi işçiler, Eğitim Sen ve Emekli Sen’in aralarında olduğu kurumların yanı sıra Lüleburgazlı emekçiler katıldı. Şişecam işçilerinin eyleme yoğun katılımı dikkat çekiciydi.

Yürüyüşün ardından konuşan sendika şube başkanı, işten atma saldırısının kapsamlı bir saldırının ilk adımı olduğuna değinerek, buna karşı mücadele edeceklerini ifade etti.

Ancak bu sırada işçiler sendika bürokratlarına tepkilerini sloganlarla gösterirken, işçilerin bu kararlı tutumlarının önünü almak ve yumuşatmak için DİSK Eski Genel Başkanı Süleyman Çelebi konuşma yaptı. Çelebi, öfkeli işçileri sakin olmaya davet ederek, sendika yönetimini aklamaya çalıştı.

Ardından Kristal-İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş’ın konuşması da işçilerin öfkesi ile karşılandı. Kürsüye sırtını dönen işçiler “Şalter inecek bu iş bitecek!” sloganı ile sendikayı üretimi durdurmaya çağırdı. Çetintaş, konuşmasını tamamlayamadan tepkilerin altında ezilerek kürsüden ayrıldı.

Son olarak ise işten atılan işçiler adına konuşma yapıldı. Konuşmada işten atmayı meşrulaştırmak için atılan yalanların geçersizliği anlatıldı. Atılan işçiler arasında başarı belgeleri alan, fabrika yönetimi tarafından başarılı çalışma yaşamından kaynaklı beyaz yakalı çalışmaya davet edilen işçiler olduğu anlatıldı. 90 işçi olarak işe alınana kadar mücadeleye devam edecekleri ifade edildi.

Eylem “Bu daha başlangıç mücadeleye devam!” sloganı ile sonlandı.

Metal İşçileri Birliği de dağıttığı bildirilerle atılan işçileri üretimden gelen güçlerini kullanmaya ; ayrıca şu an üretim yapan, taşeronda bulunan ve atılan işçiler olarak birlik olup fiili meşru mücadeleye çağırdı.

Kızıl Bayrak / Trakya

 

 

 

 

Sıfır kaza” kampanyasında iş cinayetleri arttı

 

Eski Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 13 Mayıs’ta iş cinayetleriyle gündeme gelen 3. havalimanı şantiyesinde, “sıfır kaza” kampanyası balonunu şişirmişti. Şişirilen bu balon daha ilk ayında patladı. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin verilerine göre 2017 Mayıs ayında en az 147 işçi iş cinayetlerinde katledildi.

“Sıfır kaza” döneminde yaklaşık bin 500 işçi katledildi

Kampanya 12 Eylül’e dek sürdü. Daha ilk ayında patlayan “sıfır kaza” balonunun itirafı yerine, hem Müezzinoğlu hem de ardılı Jülide Sarıeroğlu bu konuda suskunluk fesadına girdiler. 2017 yılının ilk 9 ayını kapsayan bu dönem boyunca da iş cinayetlerinde bin 500’e yakın işçi katledildi.

İSİG Meclisi’nin Eylül ayı iş cinayetleri raporuna göre, bu 9 ayda yaşamını yitiren işçi sayısı, aylara göre şöyle sıralandı: Ocak ayında en az 161 işçi, Şubat ayında en az 133 işçi, Mart ayında en az 152 işçi, Nisan ayında en az 151 işçi, Mayıs ayında en az 147 işçi, Haziran ayında en az 170 işçi, Temmuz ayında en az 207 işçi, Ağustos ayında en az 217 işçi, Eylül ayında ise en az 147 işçi iş cinayetlerinde katledildi.

Katledilen işçi sayısı her yıl artıyor

Sözde “sıfır kaza” balonunun şişirildiği bu dönemde, geçtiğimiz yıllara göre katledilen işçi sayısındaki artış da dikkat çekti. İSİG Meclisi raporuna göre, 6331 Sayılı İSG Yasası çıktıktan sonraki yıllarda, ilk dokuz ayda iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçi sayıları şöyle sıralandı: 2013 yılında en az 881 işçi, 2014’te 1451 işçi, 2015’te 1319 işçi, 2016’da 1464 işçi, ve son olarak bu yıl da en az 1485 işçi yaşamını yitirdi.

 

 

 

 

Pakplast işçileri mücadeleyi sürdürüyor

 

Konya’da kurulu Pakplast’ta kölelik uygulamalarına ve işten atma saldırısına karşı işçiler 8 Ekim’de yaptıkları eylemle mücadelelerini sürdürdü.

Kent meydanında gerçekleştirilen eylemde konuşan Petrol-İş Ankara Şube Başkanı Şuayip Gül, “Mesele sadece 34 arkadaşımızın işten atılmasıyla sınırlı değildir” diyerek Pakplast patronunun asıl amacının fabrikadan sendikayı çıkarmak olduğunu dile getirdi. Patronun taşeron çalışmayı fabrikada hakim kılmak ve ucuz işçiliğin tadını çıkarmak istediğini de söyleyen Gül, “Buna izin vermeyecek, 34 arkadaşımızın işten atılması ve sendikal örgütlülüğümüzün dağıtılması girişimlerine son verilene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.

İşçiler eylem boyunca “Patron şaşırma sabrımızı taşırma!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Birleşe birleşe kazanacağız!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganlarını attılar.

İşten atma saldırısı ve sendika düşmanlığı

Konya Selçuklu’da 3. Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan Pakplast fabrikasında patron, 34 işçiyi işten çıkarmıştı. İşten atma saldırısıyla yetinmeyen patron bunun için sendikanın üyesi olan 311 işçiyi farklı yedi iş kolunda göstererek sendikalaşmaya engel olmaya çalıştı. Polis ise direnişe başlayan işçileri ilk günden itibaren saldırı ve gözaltı tehdidiyle korkutmaya çalışıyor.

 
§