13 Ekim 2017
Sayı: KB 2017/39

Efendi-uşak ilişkisinde kriz büyüyor
İdlib savaşı ve bölgede değişen dengeler
Rant ve talanın önündeki engeller kalkıyor!
İzmir’de ev baskınları: 4 gözaltı
Krizin faturasını yine işçi ve emekçiler ödeyecek
MİB MYK Ekim ayı toplantısı sonuçları
“İşte barış, dünyayla yarış” mı, “sınıfa karşı sınıf” tutumu mu?
Otomotiv iş kolunda kırılan “rekor”lar sermayedarlara yetmedi
Trakya Cam’da işten atma ve direniş
Nuriye Gülmen: Boyun eğmeyeceğim!
Gerçek ve kalıcı çözüm için devrim, devrim için devrimci sınıf hareketi!
Avrupa’da burjuva demokrasisinden koyu polis devletine doğru
Katalonya’da bağımsızlık ilanı askıya alınıyor
Avrupa’da Ekim Devrimi etkinlikleri
İlan edilen “şehitliğin” ardında gizlenen suç ortaklığı
Düzen yargısı kadın cinayetlerinin, şiddetin önünü açıyor
Ucuz iş gücü yetiştirme eğitimi
İstanbul’da 10 Ekim anmaları
Sarıgazi Halk Festivali yine yasaklandı!
İstanbul ve Çorlu’da devrimci faaliyetler
Ağaçlar kökleri yaşadıkça yaşar
Sosyalist devrim ve demokrasi mücadelesi - V. İ. Lenin
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Avrupa’da Ekim Devrimi etkinlikleri

 

Avrupa’da komünistler Ekim Devrimi’nin 100. yılı vesilesiyle, “Ekim Devrimi 100. yılında / Gelecek mutlak sosyalizm!” şiarı ile Almanya’nın Wuppertal kentinde ve Fransa’nın başkenti Paris’te etkinlikler gerçekleştirdi.

Wuppertal

Almanya’nın Wuppertal kentinde 7 Ekim’de gerçekleştirilen etkinliğe emekçi ağırlıklı bir katılım oldu.

TKİP sempatizanı Zafer Aktan’ın ölüm yıldönümüne denk gelen etkinlik Nazım Hikmet’in “Elveda dostlarım” adlı şiiri eşliğinde  Zafer Aktan’a dair kısa bir konuşma ile başlatıldı.

Ardından, DGB’li gençler; Ekim Devrimi, parti ve Lenin temalı şiirlerden oluşan bir şiir dinletisi gerçekleştirdi. Dinletiyi, BDSP tarafından hazırlanan “Ekim Devrimi yolumuzu aydınlatıyor” başlıklı sinevizyonun gösterimi izledi.

Ardından ise Ekim Devrimi’nin, tarihsel, toplumsal ve siyasal yönlerine değinen, Rusya’da ne tür sonuçlara yol açtığının ve evrensel boyutlarının altını çizen bir sunum yapıldı. Bu çerçevede, Ekim Devrimi’nin kendisini önceleyen devrimlerin yeni bir halkası olmadığı, onların tümünü içermekle birlikte, esas özelliğinin onları aşan karakteri olduğuna vurgu yapıldı. Çok sarsıcı ve çok köklü bir devrim olduğu, en görkemli burjuva devrimlerin 125 yılda yapamadığını, sadece on hafta içinde gerçekleştirdiği belirtilirken diğer devrimlerle karşılaştırıldı.

“1905, 1917 Şubat ve Ekim Devrimi devrimci bir sınıfın, işçi sınıfının devrimci girişkenliğinin eseridir. Hepsine esas olarak işçi sınıfı damgasını vurmuştur. Sınıfın devrimci partisi olan Bolşevik Parti’nin tartışılmaz öncülüğünde başarılmıştır” denilen konuşmada; aradan 100 yıl geçmesine rağmen Ekim Devrimi’nin teorisi ve pratiğinin aşılamadığı ve hâlâ güncel olduğu vurgulandı.

“Çarlığın karanlığına Sosyalist Ekim Devrimi ile son verildi. Biz de Türkiye’deki dinci-gerici karanlığa ve bunu sırtında taşıma utancı içindeki sermaye diktatörlüğüne yeni Ekimlerle cevap olacağız” sözleri ile konuşma sona ererken 18 Kasım’daki merkezi geceye katılım çağrısıyla etkinlik bitirildi.

Paris

Yurtdışındaki etkinliklerin ikincisi 8 Ekim Pazar günü Paris’te yapıldı. Ekim Devrimi etkinlikleri hakkında kısa bir bilgilendirmenin ardından devrim ve sosyalizm kavgasında ölümsüzleşenler için saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşunu Nazım Hikmet’in, “Sosyalizm” ve “Onlar” adlı iki şiirinin okunması izledi.

Şiir dinletisinden sonra, BDSP’nin hazırladığı “Ekim devrimi yolumuzu aydınlatıyor” sinevizyonu gösterildi.

Sinevizyonun ardından Ekim Devrimi konulu sunuma geçildi.

Sunum, Ekim Devrimi’nin 100. yılı olduğu, aradan bir asırlık bir zaman geçtiği, bu uzun zaman zarfında “Sosyalizmin tarihsel yenilgisi” de dahil, pek çok gelişmenin yaşandığına değinilerek başladı. Tüm bunlara rağmen, bu büyük devrimin; tarihsel, sınıfsal ve siyasal anlamını ve değerini yitirmediği, hâlâ güncel olduğu ve dünya işçi ve emekçilerinin, sömürü ve kölelik düzeni olan kapitalist-emperyalist barbarlıktan kurtuluşunda yegane çözüm olmaya devam ettiği vurgulandı.

Ekim Devrimi’nin olmazsa olmaz koşullarının anlatıldığı sunumda devrimci sınıf ve devrimci partinin önemine vurgu yapıldı.

“Devrimci teoriyi, devrimci sınıfı ve devrimci örgütü birleştirmek, Lenin’in sırrı işte budur” denilen sunumda Lenin’in yürüttüğü ideolojik mücadelesine de değinildi.

Ekim Devrimi’nin kazanımlarına değinilen sunumda sosyalist işçi-emekçi iktidarının bu kazanımları sağladığı belirtildi.

“Bunalımlar, savaşlar ve devrimler dönemi” olduğu hatırlatılan sunum “Türkiye de bir devrim toprağıdır. Yeni Ekimler için aday bir coğrafyadır. Buna inanılmalı ve dosdoğru işçi sınıfına gidilmelidir. İşçi sınıfının devrimcileştirilmesi ve devrimci parti... Gerçek devrimcilerin görevi ve sorumluluğu işte budur” ifadeleriyle sona erdi.

 

 

 

 

BİR-KAR LSG işçilerini birlik olmaya çağırdı

 

Almanya’nın en büyük sendikalarından Birleşik Hizmet İşleri Sendikası’nın (ver.di) 2013’te imzaladığı toplu sözleşmenin ardından, patronların işçilerin haklarını parça parça gasp ettiği LSG Sky Chefs’te son aylarda da işçi kıyımı gerçekleşmişti.

LSG’deki gelişmeleri takip eden; işçileri aydınlatmaya, mutlaka bir şeyler yapılması gerektiğini anlatmaya ve mücadeleyi yükseltmeye odaklanan BİR-KAR İşçi Komisyonu, taban örgütlülüğünün önemini, işçilerin birleşirlerse saldırıyı geçici de olsa durdurabileceklerini vurgulamaya devam ediyor.

Bu çerçevede 8 Ekim Pazar günü bildiri dağıtımı gerçekleştiren BİR-KAR İşçi Komisyonu, özelleştirilmek istenen iki bölümle ilgili sorunları işçilerin gündemine taşıdı.

İşçiler tarafından ilgiyle karşılanan bildiri dağıtımında işçilerle sohbetler edildi. “Ne olacak, neler yapılabilir” soruları soran işçilerle yapılan sohbetlerde işçiler bilgilendirildi.

2013 sözleşmesiyle LSG’de önü açılan kölelik

ver.di’nin 2013’te imzaladığı sözleşmeyle işçiler, üç gün izin haklarından feragat etmiş, her gün 1,5 saat daha fazla çalışmayı kabul etmek zorunda kalmış ve ücretlerinde herhangi bir iyileşme olmamıştı. Karşılığında LSG şirketi, 2020 yılına kadar ver.di’ye “iş garantisi” vaadinde bulunmuştu.

Ancak o tarihten itibaren şirket “işimiz yok, rekabet çok fazla” diyerek işçilere para teklif etmiş ve işten çıkarmaya başlamıştı.

Şimdi de bazı bölümlerin “kâr getirmediği” öne sürülerek özelleştirmenin yolu açılmış oldu.

Bütün bunlara karşın LSG, cirosunu katlamaya devam ediyor.

Kızıl Bayrak / Frankfurt


 
§