5 Şubat 2016
Sayı: KB 2016/05

Bahar dönemi, gelişmeler ve görevler
Eski düzende yeni anayasa hayalleri!
Yeniden imha, yeniden inşa!
Sermaye devleti yeni karakollar kuracak
Sermaye tam kölelik dayatıyor
Ek ücret zammı için ortak mücadele!
MİB’den iki günlük çalıştay!
EKU’da işçiler kararlılıklarını koruyor
Köle pazarları kurulmak isteniyor
“Ve (aynı) katil cinayet mahalline döner”
Mücadele tarihinde kadının yeri: İşçi kadınlar en ön safta!
Osmanlı’nın son yıllarından Cumhuriyet’in ilk yıllarına...
Greif deneyiminden öğrenelim!
Yasalar kadını koruyabilir mi?
Torba yasa işçi ve emekçilere esnek çalışmayı dayatıyor!
“Yeni mücadele döneminde liseleri fethedelim!”
3. Cenevre görüşmeleri; “Üçlü şer ekseni”nin kundakçılığı
Kapitalizm insana dair hiçbir sorunu çözemez!
Hayaller ve sınıfsal gerçekler!
Essen’de ‘Kürt sorunu’ konulu panel
Zincirlerimizden başka kaybedecek neyimiz var?
Hasta tutsak Türkan Özen’e ‘siyasi cezalandırma’
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

MİB’den iki günlük çalıştay!

 

Metal İşçileri Birliği (MİB) 30-31 Ocak tarihlerinde iki günlük bir çalıştay düzenledi. Çalıştayda bir araya gelen MİB’liler bir dizi konu başlığı üzerine yoğun bir çalışma yürüttüler.

İki güne yayılan Çalıştay’ın gündemi MİB MYK tarafından önden şöyle sunuldu:

“1. gün:

a) Mayıs-Haziran ayındaki hareketin gelişme süreci, kırılma ve sıçrama noktaları, mantığı ve gelişme seyri içerisinde ortaya çıkardığı sonuçlar...

b) Siyasal sınıf bilinci edinme sorunu. Metal fırtınada eylem içerisinde işçiler pek çok şey öğrendi. Ancak işçi sınıfını siyasallaştırmadan, politik bir bilinç kazandırmadan sınıflar arası mücadelede anlamlı bir mesafe alınamayacağı ortada...

c) Kadın işçilerin mücadeleye katılımları ve kadın işçi çalışması

d) Metal fırtına içerisinde genel olarak taktik eylem çizgisi ve şiddet sorunu...

e) Deneyimler ışığında yayın faaliyetimiz. Nedir nasıl olmalıdır?

2. Gün:

a) MİB programı, örgütlenme ve taktik eylem çizgisi... MİB nedir? Ne değildir? Hareket içerisinde değişen ve gelişen rolü ile birlikte bundan sonra MİB’i nasıl güçlendirmeli...

b) Sendikalar ve tutumumuz. Mevcut sendikalar ile yeni sendika konusundaki tutumumuz. Süreç boyunca ortaya çıkan taktik tutumlarımız. MİB sendikalar ilişkisi, sendikalar içinde çalışma...

c) Fabrika çalışması. Deneyimler ışığında ve metal işçilerini mevcut gelişme düzeyi üzerinden fabrika çalışması üzerine tartışma.

d) 2017'ye nasıl hazırlanmalı, ne yapmalı?”

Bu konu başlıklarının her biri ile ilgili olarak farklı kent ve bölgelerden sorumluluk alan MİB’liler sunumlar yaptılar. Yapılan sunumların ardından ise katılımcı olan herkesin konuştuğu tartışmalara geçildi. Çalıştayda her bir başlığa yaklaşık yarım saat ayrıldı. Birinci gün programında yer alan iki başlık üzerine yapılan sunum ve tartışmalar belirlenen bu süreyi fazlasıyla aştı.

Yapılan canlı ve anlamlı tartışmalarla deneyimler ve düşünceler paylaşıldı. Beyin fırtınası yapılarak ortak bir akıl oluşturuldu, düşünce ve ruh birliği sağlamlaştırıldı.

Çalıştayda ilk gün ilk başlık altında metal hareketinin gelişme seyri, kırılma ve sıçrama noktaları ele alınırken, önemli bilgiler verilerek bu sürecin daha iyi anlaşılması sağlandı. Farklı cephelerden sürecin seyri hakkında gözlem ve değerlendirmeler yapıldı.

İkinci başlıkta metal işçisinin mevcut bilinç düzeyi ele alındı. Siyasal bir sınıf bilincinden uzaklığı, dostunu düşmanını ancak kısmen deneyimlerle öğrendiği belirtildi. Hareketin başlangıç evresinde birliğin üzerine yığılan görevlerin ağırlığı ile birlikte yaşanan zorlanmalar ne olursa olsun, birliğin metal işçisini kendisi için bir sınıf haline getirmek, dünyaya ve iktidar sorunlarına dair bir siyasal sınıf bilinci kazandırmak için sistemli, ısrarlı, cüretli bir çaba göstermesi gerektiğinin altı çizildi. Bu konuda özellikle dil sorunlarına özel bir önem gösterilmesi, bu konuda dikkat edildikten sonra işçiye anlatılamayacak hiçbir şeyin olmadığı vurgulandı.

Üçüncü başlıkta metal işkolunda ve fırtına sırasında kadın işçilerin gerçeğinin bir tablosu sunuldu. Bu alanda alınması ve yapılması gerekenler üzerinde duruldu. Sorumlulukların altı çizildi.

Eylem çizgisi ve şiddet sorununda, sermaye ve uşaklarının işçi sınıfına uyguladığı şiddete yönelik vurgu yapılırken bunun karşılığında hem metal işçisinin hem de MİB’in sert bir mücadele verebilecek bir kapasiteye ulaşması gerektiği üzerinde duruldu.

Diğer başlıklar üzerinde de anlamlı tartışma ve sunumlar gerçekleştirildi.

İkinci gün programında ise özellikle MİB ve sendikalar konusu kapsamlı tartışmalara konu edildi.

Birliğin kurulma aşamasındaki işlevi, misyonu ile hareket sırasında üstlendiği rol ele alındı. Tıkanma noktaları, MİB’in işlevine uygun kavranması, ona uygun bir söylem ve pratiğin içerisinde giderek mücadeleci bir işçi örgütü olması, öncü rolünü fabrikalarda ete kemiğe büründürmesi sorumluluğunun altı çizildi.

Sendikalar konusunda ise sendikalar içinde çalışma, sendikalara tutum, bu alanlarda gözlemlenebilen sekter ve zaman zaman dar bakış açısı tartışıldı. İşçi sınıfının birliği ve mücadelesinin ihtiyaçlarına, dengelerine, gelişimine bağlı olarak bu alanda her türlü yaratıcı inisiyatifin gösterilmesi gerektiği vurgulandı.

Çalıştay diğer konu başlıkları üzerinden yapılan sunum ve tartışmalarla devam etti.

İki günlük yoğun ve verimli bir çalıştay gerçekleştiren MİB’liler, kenetlenmiş ve güçlenmiş olarak toplantıyı bitirdiler.

 

 

 

 

Bursa’daki işçiyi görmedi,
gözünü İran’a dikti

 

Bursa’daki fabrikasında işçilerin haftalardır yükselttiği ek zam talebini görmezden gelen Renault, gözünü İran pazarına dikti.

Batılı emperyalistlerle yapılan anlaşmalar neticesinde İran’a yönelik yaptırımların sona ermesiyle birlikte kapitalist tekeller İran pazarında yer edinmek için kolları sıvadı. İran’ın iki büyük otomobil üreticisi Saipa ve İran Khodro’nun kurduğu ortak girişim sayesinde ülkede üretim yapan Renault’nun da yaptırımların kaldırılmasıyla birlikte yatırımlarını ve Pazar payını arttırma kararı aldığı belirtildi.

Konuyla ilgili olarak Renault tarafından yapılan açıklamada “İran Khodro ile birlikte Logan Pick-up ve Saipa ile de Sandero. Bu modeller İranlı müşteriler arasında büyük beğeni kazanan serinin son örnekleri. 16 Ocak’ta İran’a karşı uygulanan ekonomik yaptırımların kaldırılması ve Fransız ve İran bankaları arasında ilişkilerin yeniden oluşturulması sayesinde Renault, İran’daki operasyonlarını yoğunlaştırabilecek ve yerel ortaklarıyla gelecekte yeni modellerin lansmanına hazırlanacak” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, şirketin Afrika, Ortadoğu ve Hindistan bölgesi Direktörü Bernard Cambier’in “2020 yılına kadar iki milyona çıkacak bir pazara sahip İran büyük bir potansiyele sahip. Renault’nun İran konusunda büyük planları var. Bu konuda Saipa ve İran Khodro ile ileri düzeyde görüşmelerimiz devam ediyor. Bu sayede ülkedeki varlığımızı daha ileriye taşıyacağız ve İran’da hem yapılarımızı geliştireceğiz hem de İran otomobil sektörüne katkıda bulunacağız” değerlendirmelerine de yer verildi.

Satışlar katlandı, işçi yine sefalete mahkum

2015 yılında İran’daki üretimini bir önceki yıla göre yüzde 56,1 arttıran Renault, başta Bursa olmak üzere, dünyanın farklı bölgelerindeki fabrikalarında işçilere sefalet ücretlerini ve kölece çalışmayı reva gördü.

Geçtiğimiz Nisan-Mayıs-Haziran aylarında işçilerin üretimi durdurarak direnişe geçtiği Bursa fabrikasında, son haftalarda işçiler ek zam talebiyle fazla mesaiye kalmama eylemi ve vardiyalardan toplu çıkışlar yapıyor. Ancak Renault, MESS’in arkasına sığınarak yine işçilerin taleplerini karşılamıyor.


 
§