21 Kasım 2014
Sayı: KB 2014/46

Suriye savaşında yeni dönem
Kanla yazılan tarih özürle silinemez!
Kobanê’de IŞİD hezimeti
TKİP militanı Alaattin Karadağ katledilişinin 5. yılında anıldı
Tüm ülkeyi gaza boğacaklar
TOMA terörüne soruşturma yok!
“Mükemmel” iş güvenliği paketi açıklandı!
Reklam heveslisi Ülker’in “sosyal sorumluluğu”
Metal işçisinin ihtiyacı devrimci ve kararlı bir önderliktir!
Gebze’de DEV TEKSTİL tanıtım toplantısı
Son sözü Yatağan işçisi söyleyecek
Maden işçisine patron-sendika-AKP kumpası
Genel kurul kürsüsünde mücadele çağrısı
Kadın sorunu ve kapitalizm
Sömürü ve şiddete karşı diren, özgürleş!
Gün; sokakları eylem alanına çevirme günüdür!
Özgürlüğün ölümsüz kelebekleri - K. Ehram
“Başarmak için önce başlamak gerekir!”
G20 Zirvesi ve yükselen savaş naraları
ABD yerel seçimleri üzerine
Filistin yeni bir intifadanın eşiğinde - M. Ak
FHKC: Savaşımız Yahudiler ile değil!
Dünyadan eylemler...
DGB’den yaygın genel kurul çağrısı
DLB’liler Oğuzhan Çalışkan’ı unutturmuyor!
Taksim Gezi Parkı AKP’nin hedefinde!
Mirabeller’den Arinler'e...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

FHKC: Savaşımız Yahudiler ile değil!

 

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Merkez Komite Üyesi Halil Makdisi, 18 Kasım günü Kudüs’te bir sinanogu hedef alan saldırıya ilişkin açıklama yaptı. Kudüs’teki eylemin İsrail’in ırkçı politikalarına doğal bir tepki olduğunu söyleyen Makdisi “Kudüs’teki operasyon, işgalin süren ırkçı politikalarına ve suçlarına doğal bir yanıttır” dedi.

Açıklamanın satır başları şu şekilde:

Tek yolumuz direniş!”

Her gün Filistinlilerin linç edilmesine, hedef alınmasına, evlerinin yıkılmasına, topraklarına el konulmasına, koloniler inşa edilmesine ve Kudüs’teki Müslüman ve Hristiyanların kutsal mekanlarına yönelik görülmemiş tedbirler alınmasına şahit oluyoruz. İşgalcinin saldırısı sürdükçe bu tür eylemlerden daha fazlası olacaktır. FHKC, işgalin her kurumunu hedef almaya devam edecektir. Filistinliler güvende olmadığı müddetçe Kudüs’te hiçbir yer güvenli olamaz. Tek yolumuz direniştir. Filistinlilerin topraklarını kurtarabilecekleri ve haklarını elde edebilecekleri bundan başka bir yol yoktur. Direniş, en başta silahlı direniş ve silahlı mücadele olmak üzere çeşitli mücadele yöntemlerini içerir. Devrimci şiddet, topraklarımızın sömürgeleştirilmesine ve haklarımızın gasp edilmesine karşı koymak ve yenmek için zorunludur.”

“‘Har Nof’ denilen yer, aslında 1948 yılında Hagana ve diğer siyonist terör örgütleri tarafından etnik temizlik yapılan ve yüzlerce Filistinlinin katledildiği Deyr Yasin köyünün yıkıntıları üzerinde inşa edildi.”

FHKC dini bir örgüt değildir”

FHKC, dini bir örgüt değildir ve direnişimiz dini saiklere dayalı değildir. Biz, halkımıza dayatılan yerleşimci sömürgeci projeden Filistin’i kurtarmak için mücadele ediyoruz. İşgalciler ve ırkçılar Filistin toprağına ait değildir; topraklarımızın ve haklarımızın çalınmasının sonuçları ve yansımaları olur.”

Savaşımız Yahudiler ile değil”

Dünya genelindeki Yahudi halkına mesajımız, Filistin-İsrail çatışması asla Müslümanlar ile Yahudiler arasında bir çatışma olmamıştır. Irkçılık hiçbir ihtilafi çözemez ve apartheid bir çözüm değildir. Dünya genelinde binlerce Yahudinin Filistin kurtuluş mücadelesine katıldığını ve boykot hareketlerine öncülük ettiğini biliyoruz. Onlar mücadelenin gerçek sesleridir. Her birini tek tek selamlıyoruz. 1,5 milyar Müslüman kardeşimize FHKC’nin göndermek istediği mesaj: Bizim savaşımız Yahudiler ile değildir ve dine dayanmamaktadır. Adalet, kurtuluş ve anayurda dönüş içindir. Bu sizin mücadelenizdir.”

 

 

 

 

 

Kudüs’te İsrail vahşeti

 

Kudüs’te Filistin halkı üzerindeki baskının artması üzerine başlayan çatışmalar son iki hafta içerisinde yeni bir boyut kazandı. Filistin halkının yanı sıra İsrail vatandaşı olan Araplar’ın birçok kentte başlattıkları eylemler üzerine Mescid-i Aksa üzerindeki kısıtlama kaldırıldı. Bir Filistinli ulaşım emekçisinin işkence edilerek siyonistler tarafından katledilmesi üzerine Kudüs’te iki FHKC militanının yaptığı eylem sonrasında birçok kentte saldırılar yaşandı.

Geçtiğimiz hafta gösterilen büyük direniş sonrasında Mescid-i Aksa üzerindeki kısıtlamayı parçalayan Filistin halkı Kudüs’te sokaklara döküldü. 40 bin civarındaki kitle Mescid-i Aksa’ya akarken İsrail askerlerinin saldırısı üzerine çatışmalar çıktı.

İsrail sınırları (48 toprakları) içerisindeki Abu Sinan’da ise Arap halkı İsrail askerlerinin saldırısına uğradı. Halk ile askerler arasında çıkan gerginlikte 1 İsrail askerinin öldürüldüğü duyuruldu.

Batı Şeria’nın da birçok kentinde işgal güçleri ile halk arasında çatışmalar yaşandı.

Direniş üzerine Mescid-i Aksa’yı açan siyonist rejim ertesi gün aşırı siyonist çetelerini kullanarak camide bir kez daha gerginlik çıkardı. Her zaman olduğu gibi Filistinli kadınlar ırkçı grubun saldırılarına geçit vermemek için etten duvar ördü.

İşbirlikçi devlet başkanı Mahmud Abbas, gerginlik için “söndürülemeyecek büyük bir yangına dönüşebilir” ifadelerini kullanırken siyonist rejim yeni yerleşim yerleri ve eylemlere katılan Filistinlilerin evlerinin yıkılacağı tehdidini savurmaya devam etti.

17 Kasım günü ise daha önce 1 Filistinli çocuğu yakarak katleden siyonist çeteler, Hasan Yusuf er-Ramuni adlı otobüs şoförünü, işkence eşliğinde çalıştığı otobüse astı. Olayın duyulması üzerine Kudüs’ün birçok mahallesinde işgal güçleri ile çatışmalar yaşandı. Direniş örgütleri ve ulaşım emekçileri katliamın grevle protesto edilmesi çağrısında bulundu. Er-Ramuni, binlerce kişi tarafından toprağa verildi.

18 Kasım günü iki FHKC’linin bir sinagogdaki siyonistlere karşı eylem düzenlemesi ve 5 kişinin ölmesi üzerine İsrail terörü had safhaya vardı. Eylem sırasında öldürülen iki FHKC’linin ailesinden 12 kişi gözaltına alındı ve evleri yıkıldı. Nablus kentinde ise 500 siyonist yerleşimci, bir Filistin okuluna saldırırken, Kudüs ve Batı Şeria’nın birçok kentinde saldırılar yaşandı. Filistin halkı birçok bölgede olası saldırılara karşı hazırlık yaptı. İsrail askerleri ile çatışmalar yaşandı.

Siyonist devletin şefi saldırılar üzerine Kudüs’e çok sayıda asker konuşlandırılacağını söylerken askerler birçok cadde ve sokakta Filistinlileri sorgulamaya başladı.

Benzer saldırılar 19 Kasım günü de devam ederken geçtiğimiz hafta Siyonistlere yönelik eylem yapan Şeludi’nin evi askerler tarafından basıldı ve havaya uçuruldu.

 
§