13 Aralık 2013
Sayı: KB 2013/48

“Çözüm süreci” ve Öcalan’ın Gever açıklaması..
Erbil’deki hesap Bağdat’tan döndü!
Ecel korkusu pervasızlaştırıyor!
Hak ve özgürlükler mücadele ile kazanılır!
“Yargılanan değil, yargılayan olacaklar!”
Maraş Katliamı’nı unutmadık, unutturmayacağız!
‘Kızılelma’ ve Alevi gerçekleri
Kazanmak için bir adım ileri!
Asgari ücret görüşmeleri başladı
Sefalet ücretine hayır!
Saldırı paketi, güç dengeleri ve sendikal hareket...
“İşçi sınıfı kazanılmış hakları konusunda ortaya bir irade koydu!”
Grev, soluklu bir mücadelenin parçası olarak değerlendirilmelidir
Köksüz bir yazarın kök arayışı - 2 K.Toprak
Mandela; düzene karşı direnişten düzenle uzlaşmaya...
ABD yönetimi ‘yeni bütçe krizi’ telaşında
Bölgede yeni durum ve İran
Savaşlarda kadına yönelik şiddet tırmanıyor
Kadın cinayetleri hız kesmiyor
Direneceğiz! Örgütleneceğiz!
İÜ’de gençlik, polisin keyfini kaçırıyor
Gençlik hareketi ve örgütlenme ihtiyacı
Gezi tutsaklarıyla dayanışmayı yükseltelim
Büyük zindan direnişinin 13. yıldönümü
“Bedel ödeteceğimiz günler çok uzakta değil”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Gençlik hareketi ve örgütlenme ihtiyacı

 

Gençlik hareketinde 6 Kasım’ın ardından bir durgunluk yaşanıyor. Sol hareket, dönemin açılışından 6 Kasım’a kadar bir “Eylül patlaması” ile çıkış aradı fakat bunu yakalayamadı. Düzenin gençliğe yönelik saldırıları yükseköğretime 6-7 yıl sınır getirilmesi, soruşturmalar, kızlı-erkekli evler tartışması, siyaset yasaklarını arttırma, eğitim sistemini piyasaya ve rekabete daha fazla entegre etme çabalarıyla sürüyor. Ve bu baskılara, gericiliğe karşı nasıl mücadele edeceğiz, gençliğin öfkesini nasıl örgütleyeceğiz soruları, şu anki durgunluk düşünüldüğünde hala varlığını koruyor. Bunun kendisi gençlik örgütleri açısından kendi politikalarına uygun birtakım süreçler işletmiyor anlamına gelmiyor. Fakat Haziran Direnişi sonrasında oluşan ve geniş gençlik kitlelerini kapsayacak örgütlenme çabaları, buna uygun geliştiği iddia edilen forumlar şu dönemde hepten geri çekilmiş bulunuyor.

Forumlar nasıl işlevsizleşmiştir?

Forum”lar soyut anlamda, kitlelerin enerjisini açığa çıkaracak daha geniş örgütsel zeminler olabilirdi. Fakat somutta forumlar bu işleve uygun şekilde işletilemedi. Zira forumlar bir çok yerelde reformizmin etki ve denetimi altında şekillendi. AKP karşıtlığının ötesini görememek; düzen içi ilişkileri algılayamamak, bunları yeterince güçlü teşhir edememek ve bunlara karşı güçlü bir politik mücadele geliştirememek, sürecin gerileyişini hızlandıran etkenlerden birisi oldu.

Gelinen yerde ise AKP karşıtlığı (özellikle yaklaşan seçimler üzerinden), düzen içi başka kanallara yönelmek, gençlik güçlerini düzen içi çözüm arayışlarına mahkum etmek üzerinden kendisini ortaya koymuş bulunuyor. Forumların işlevsizleşmesinin temel sebebi, bu politik bakışın platformu olması ve birleşikliğin bu bakışla sınırlanmış olmasıdır. Bunu aşmak için bu politik bakışın kırılması, birleşikliğin farklı bir politik düzeyde yeniden oluşturulması gerekmektedir. Tüm bunlar devrimci bir politik gençlik örgütü ihtiyacını ortaya koymaktadır.

Politik gençlik örgütü deneyimleri

1965 Aralık ayında çeşitli öğrenci kulüplerini birleştirerek oluşan Fikir Kulüpleri Federasyonu da o dönemde TİP’in parlamenterist-reformist çizgisiyle gençlik kitlelerinin mücadelesini sınırlamaktaydı. (Bugün benzer bir çizgide TKP eliyle yeniden kurulmuştur.) Kapitalist gelişmenin yarattığı sorunların Türkiye’de yakıcı hale gelmesi ve tüm dünyada büyüyen devrimci atmosfer, kitle hareketi üzerindeki reformizmin etkisinin giderek kırılmasına yol açmıştır. Gençlik hareketi içerisindeki mücadele dinamiklerine dayanarak reformizmden devrimci bir kopuş gerçekleştiren DEV-GENÇ, Türkiye devrimci hareketine yeni bir ivme kazandırarak İbrahimler’i, Denizler’i, Mahirler’i ortaya çıkarmıştı. Bu örgüt, politik bakışında birçok sorun ve sınır barındırsa da devrimci çıkışıyla kitlelerin mücadelesini yeni bir evreye taşımıştı. Bugün gençlik kitleleri de önüne çıkan reformizm engelini aşma sorunuyla karşı karşıyadır. “Sorun geniş öğrenci kitlesindeki ideolojik karmaşaya uygun araçlarla müdahale edebilmek ve kitlenin toplumsal sorunlara duyarlılığını arttıracak ortak tartışma ve eylem platformları yaratabilmektir.” (Ekim I. Genel Konferansı, Değerlendirme ve Kararlar)

Direnişi yaratan sorunlar yerli yerinde duruyor

Düzen birçok alanda gençliğin karşısına çıkmaktadır. Kapitalizm sanat, bilim, meslek vb. bir dizi alanda sorunlarını kendi işleyişiyle harmanlayıp karmaşıklaştırarak ve bu sorunları farklı biçimlere sokarak “yeni sorunlar” şeklinde gençliğin karşısına çıkarmaktadır.

Haziran Direnişi yabancılaşmış, bireyselleşmiş, yozlaşmış, apolitik gençlik kitlelerinin yılların birikimi üzerinden sokağa çıktığı ve AKP zorbalığına karşı direndiği büyük bir adımdı. Bugün gençlik kitlelerini sokaklara döken sorunlar yerli yerinde durmaktadır. Güncel devrimci sorumluluk, gençlik kitlelerini bu sorunlar etrafında örgütlemek ve yeni patlamalara hazırlamaktır.

Somut politikaya uygun örgüt zeminleri

Kitle çalışması (...) sürecinin somut politika ve talepler ekseninde inşa edilmesi, örgütlenmeye hizmet ettiğinde gerçek manada işlevini yerine getirmiş olur. Genel politik şiarların içinin doldurulacağı alan somut talepler ve araçlar ise, bunun maddi kuvvete dönüşeceği alan da yaratılacak somut örgütsel araçlarıdır. Kitle çalışmasının (...) temelde bağlanacağı yer burasıdır. Alanların özgünlüğü ve günün ihtiyaçları üzerinden farklılıklar taşıyacak somut örgütsel araçlar, geniş kitleleri kapsamaya açık bir içeriğe sahip olmak zorundadır. Bu örgütsel araçlar, kitlelerin inisiyatifinin ve iradesinin açığa çıkacağı, sorunlara ve bu sorunlar üzerinden ortaya çıkan taleplere müdahil olacakları alandır.” (Ekim, Sayı 282, Haziran 2012)

Tabanın enerjisiyle oluşturulacak yaratıcı ve çok yönlü örgütsel zeminler topluluklar, platformlar, okuma-tartışma grupları vb. olabilir. Bu zeminler, gençlik kitlelerini devrimci sınıf mücadelesine çekmenin aracı olacak ve böyle olduğu ölçüde gençliğin devrimci/politik kitle örgütünün oluşmasının da önü açılmış olacaktır. Mücadelenin sertleşmesi ve AKP karşıtlığı ekseninin ömrünü doldurması kitlelerde politik niteliği güçlü, devrimci örgütlenme ihtiyacını arttırmaktadır. Devrime hazırlanmanın gençliğin karşısına çıkardığı görev ise bir an önce kitleleri kucaklayabilecek örgütsel zeminlerin oluşturulmasıdır.

 

 

 

 

YÖK talimatı aldı, kolları sıvadı

 

Dinci partinin şefi Tayyip Erdoğan, Edirne’deki bir toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada üniversitelerde atılmanın geri geleceğini, öğrencilerin 6-7 yılda üniversiteyi bitirmeleri gerekeceğini söyledi. Dinci şef konuşmasında devrimci ve ilerici gençliğe de saldırdı.

Erdoğan’ın sözlerini talimat kabul eden Yükseköğretim Kurulu (YÖK), üniversitelerde atılmanın yeniden hayata geçirilmesi için çalışmalarına başladı.

YÖK’ün çalışmasına göre öğrencinin sınırsız hakkı olmayacak. Hazırlık sınıfının ardından 4 yıllık bölümleri 6 yılda, 5 yıllık bölümleri 7 yılda; 6 yıllık bölümleri de 8 veya 9 yılda bitirmek zorunda olacak.

Uygulanmadığı’ için kaldırılıyor

2010 yılında çıkan öğrenci affının ardından yapılan düzenleme ile üniversiteden atılma kaldırılmıştı. YÖK, bu düzenlemeden “uygulanamadığı” ve “eğitimde sorunlara yol açtığı” gerekçesiyle vazgeçtiğini açıkladı. Üniversite okuma süresinin sınırlanması için çalışma başlattı.

YÖK’ün iddialarına göre, rektörler “Kayıt yaptıran öğrencilerin bir kısmı o yıl gelmiyor” diyerek, YÖK’e mevcut sistem hakkında şikayette bulundu. Üniversitelerde okuyan 4 milyon 400 bin öğrenciden yaklaşık 800 bininin bu durumda olduğu ve kayıtlı olduğu halde okula gitmedikleri ifade edildi.

Rektörlerin de devrimci ve ilerici öğrencileri karalamaya çalıştığı anlaşıldı. Zira YÖK’ün ifadelerine göre, rektörler “terör örgütleriyle ilişkisi olan insanlar öğrenci kimliği ile kampüslerde dolaşıp, derse girmeden öğrenci yönlendiriyor. Bu kişiler okuldan atılamıyor” diyerek şikayette bulundular.

Hazırlık +6 yıl

Artık öğrencinin sınırsız hakkı olmayacak. YÖK’ün yeni düzenlemesine göre, hazırlık sınıfının ardından 4 yıllık bölümleri 6 yılda, 5 yıllık bölümleri 7 yılda; 6 yıllık bölümleri de 8 veya 9 yılda bitirmek zorunda olacak.

 
§