17 Mayıs 2013
Sayı: KB 2013/20

 Kızıl Bayrak'tan
Reyhanlı katliamının sorumluları emperyalistler ve yerli taşeronlarıdır!
Tayyip Erdoğan Washington’da
Amerikancı gericilerin özlü sözü
Sahibinin sesi medya iş başında
Bu fotoğrafa iyi bakın!
Reyhanlı için emekçiler hesap soruyor!
THY siyonist İsrail’e sponsor oldu
Kargo işçisi geleceği için direniyor!
THY’de baskılara rağmen grev kararlılığı
“Bu işin peşini bırakmayacağız!”
Taşeron cumhuriyeti - Volkan Yaraşır
Anti-emperyalist mücadele ve ulusal etken - H.Fırat
Libya’da çeteler savaşı
Ölümü değersiz gören değersiz yaşayanlara dair... - T. Kor
15-16 Haziran direniş ruhuyla...
“Bedeller ödemeliyiz ki yarın çocuklarımız daha iyi bir dünyada yaşasınlar!”
Üniversitelerden...
Geleceğimiz ve özgürlüğümüz için
yaz kampında buluşalım!
Faşizmin işkencehanelerinde
devrim savunması!
Nükleer tekellerin çıkarına insan ve doğa sağlığı katlediliyor!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Bu işin peşini bırakmayacağız!”

 

Sendikal örgütlenme nedeniyle işten atılan Plasko Plastik işçileri fabrika önünde kurmuş oldukları direniş çadırı ile mücadelelerini sürdürüyor. Sendikalaşma sürecine dair direnişçi işçilerle konuştuk...

- Sizleri sendikalaşmaya doğru götüren nedenleri anlatabilir misiniz.?

Davut Karadağ: Yaklaşık 15 yıldır burada çalışmaktayım. Aslında bir dizi nedenimiz vardı diyebilirim. Fabrika inanılmaz bir çalışma temposu var. Fabrika ilk açıldığında yapmış olduğumuz üretimin yaklaşık 10 katını üretiyoruz şimdi. Bu üretimi de aynı sayıda işçiyle yapıyoruz.

İşyerinde mobbing uygulamaları yapılıyor. Ustabaşılar ve yöneticiler tarafından yapılan bu uygulamadan biz işçiler çok olumsuz etkileniyoruz. Özellikle İsmail dediğimiz ustabaşı işçilerden bu yüzden çok tepki alıyor.

Her yıl enflasyon oranı ne olursa olsun 40-50 lira zam alıyoruz. Başlangıçta biraz yüksek gibi gözüken ücretler zamanla eriyor. Bu yüzden ay sonunu getiremez olduk.

Çalışma saatleri o kadar uzun ve düzensiz ki neredeyse evin yüzünü göremiyoruz. Zaman oluyor 16 saat çalışıyoruz. Hafta sonu tatillerini neredeyse tamamen unuttuk. 2 yıldır yoğun çalışma temposu yüzünden yıllık izinlerimizi kullanamıyoruz.

Serkan Çeşmeli: Fabrika ilk açıldığında ikramiye hakkımız vardı. Ancak patron “rekabet koşulları” diyerek, “büyümemiz gerekiyor” diyerek bu hakkımızı elimizden aldı. Ben ‘98’de buraya iş başı yaptım. Fabrikaya onca emek harcadık ancak anayasal hakkımı kullandığım için kapı önüne konuldum

Patron fabrikası için Avrupa’nın en büyükleri arasındayız diyerek övünüyor. Ancak bunun bize hiçbir etkisi olmuyor.

Tuğrul Ülkü: Yoğun çalışma temposundan kaynaklı fabrikada çok fazla iş kazası oluyor. Birçok işçi arkadaşımız parmaklarını makinalara kaptırdı. Şu anda bir arkadaşımız Edirne’de tıp fakültesinde.

Size bir olay anlatayım. Bir işçi arkadaşımız parmakları makine silindirleri arasında kaldı ve ezildi. Mesai bitimine 2 saat kala olan kazada müdürlerin işçiye dediği şey şu oldu: “Servislerin gelmesine 2 saat var. Bekle servislerle gidersin!”

- Sendikalaşma çalışması ne zaman başladı? Şu an hangi aşamada?

Davut Karadağ: Yaklaşık 1 yıl önce sendikayla bağlantı kurduk. Bir kıpırtı oldu ancak çok fazla ilerleyemedik. Fakat koşullar gün geçtikçe çekilmez hale geldi. Bizde sendikaya gittik. Üyeliklere başladık ve hızla çoğunluğu aldık. İlk aşamada 110 işçinin çalıştığı fabrikada 60 arkadaş sendikaya üye oluk. Çoğunluğu alıp Ankara’ya yetki başvurusunda bulunduk. Bu esnada ilk başta 4 işçi arkadaş sonrasında ise 23 arkadaş işten çıkarıldık. Ayrıca üyelik çalışmalarımız da devam ediyor. Biz sendika için kararlıyız.

Dün patron fabrikaya geldi. Sendika yöneticimiz ile konuştu. Ben işçilerle karşı karşıya gelmek istemiyorum ancak tek başına benimle olmuyor dedi. Bizler sendikalı olarak işbaşı yapmak istiyoruz.

Sağolsun sendika da bizim arkamızda duruyor.

- İşten çıkarılma sürecini ve içerdeki durumu özetleyebilir misiniz?

Serkan Çeşmeli: Yoğun mesailerden başını kaldıramayan bizler bir anda patronun “küçülmeye gidiyoruz” gerekçesiyle kapı önüne konulduk. Bu gerekçe gerçekten çok komik! Geceli-gündüzlü yoğun bir şekilde çalışırken bir anda “küçülmeye gidiyoruz” demelerinin bir ciddiyeti yok.

İşten atma nedenleri bizim sendikaya üye olmamız. Zaten atılan arkadaşlar da bu işin öncülüğünü yapan arkadaşlar.

Üretimin tamamında örgütlüyüz. Üretimi şu an yavaşlatmış durumdayız. Zaten işten çıkarılan arkadaşlarda çekirdek kadrodan arkadaşlar da var. Üretim neredeyse yarı yarıya yavaşlamış durumda. İçerden arkadaşlarla görüşüyoruz. Bize sonununa kadar destek veriyorlar. Biz de bu işin peşini bırakmayacağız.

- Direnişinize destek ziyaretleri oluyor mu? Gazetemiz aracılığyla duyarlı kamuoyuna bir mesajınız var mı?

Davut Karadağ: Sağolsunlar Lüleburgaz’daki duyarlı sendika ve partilerden destek alıyoruz. Geçen fabrika önünde yapmış olduğumuz eyleme de geldiler. Yer yer destek ziyaretlerinde bulunuyorlar.

Geçenki eylemde başkanımız da söyledi. Bu mücadelenin kazanımı için desteğe ihtiyacımız var. Özellikle Lüleburgaz’da eylemimiz yankı yarattı. Ancak işçi arkadaşlar kendilerini güçsüz hissettikleri için desteklerini net olarak gösteremiyorlar. Bizler daha fazla destek bekliyoruz

Kızıl Bayrak / Trakya

 

 

 

 

Plasko Plastik’te işten atma ve direniş!

 

Lüleburgaz’da kurulu olan Plasko Plastik fabrikasında sendikaya üye olduğu için 27 işçi atıldı.

Plasko Plastik fabrikası azgın sömürü koşullarının olduğu bir fabrika. İşçiler asgari ücrete çalıştırılıyor. Düşük ücretlerden kaynaklı, işçiler yoğun mesailer yapmak zorunda kalıyor. Fabrikada sorumlu postabaşıların işçilere dönük hakaret ve baskıları ise katlanılamayacak boyutlarda.

Bu uygulamalara karşı Petrol-İş Sendikası’nda örgütlenen işçiler Çalışma Bakanlığı’na yetki için başvurdular. Ardından, 3 Mayıs Cuma günü sabah vardiyası girişinde 27 işçi “daralma” gerekçesiyle işten çıkarıldı.

İşten çıkarma saldırısına sendikalı işçiler fabrika önünde direniş çadırı kurarak cevap verdiler.

Petrol-İş Sendikası ve işçiler, işten atma saldırısına karşı kararlılıklarını göstermek amacıyla 10 Mayıs’ta basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Basın açıklamasına Petrol-İş Sendikası Trakya Şubesi’ne bağlı Zentiva, TPOA, BOTAŞ, Jotun Boya, Elba Bant fabrikalarından işçiler de katıldı. Yanısıra eyleme Yol-İş üyesi işçiler, Kristal-İş, DİSK Tekstil ve siyasi partiler destek verdi.

Açıklamayı Şube Başkanı Turgut Düşova yaptı. Açıklamada işçilerin kararlılığının altı çizildi. Yanı sıra sınıf dayanışmasının mücadelelerinin başarıya ulaşması açısından önemli olduğu vurgulandı. Direnişe destek veren işçilere, sendikalara ve siyasi partilere tek tek teşekkür edildi.

Kızıl Bayrak / Trakya