Onbinler Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’i andı...
“Dün olduğu gibi, bugün de
devrim için binlerce nedenimiz var!”
Alman proletaryasının ve sosyalizmin iki seçkin önderi Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht, 13 Ocak Pazar günü Berlin’de yapılan yürüyüş ve ardından gerçekleştirilen anıt-mezar ziyareti ile bir kez daha anıldı.
Yürüyüşe, Almanya’nın farklı bölgelerinden gelen yaklaşık onbin işçi, emekçi ve genç katıldı. Sabahın erken saatlerinde başlayan anıt-mezar ziyeretine katılım gün boyu artarak devam etti. Yürüyüşte oldukça güçlü bir gençlik katılımı gözlenirken, özellikle yaşlı kuşak sosyalistler her zamanki gibi yine anıt-mezar ziyaretini tercih ettiler. Bu yılki yürüyüşte dikkati çeken bir başka şey de, hemen tüm kortejlere hakim canlılık ve coşkuydu.
Kriz Almanya’da da iyiden iyiye hissedilmeye başladı. Bochum Opel gibi büyük ölçekli işyerlerinin kapanması gündemde. Buna paralel olarak işsizlik oranı gittikçe yükseliyor. Yoksulluk giderek derinleşiyor. Sosyal kısıtlamalar yeniden hız kazanmış bulunuyor. Bir başka önemli gelişme ise, Almanya’da militarist politikaların gittikçe azgınlaşmasıdır. Savaş suçlusu Alman tekelci burjuvazisi, dünyaya egemen olma hırsı ile, bir kez daha, hummalı biçimde savaş hazırlığı yapıyor. Son olarak 400 askeri ile birlikte Patriot füzelerinin Türkiye’ye sevkiyatına başladı. Bütün bunlara yönelik tepki haliyle, bir gün öncesindeki R. Luxemburg Konferansı’na ve 13 Ocak’taki yürüyüş ve anıt-mezar ziyaretine de yansıdı.
Yürüyüş sırasında dağıtılan bildirilerde ağırlıklı olarak bu konu işlenmişti. Taşınan pankart ve dövizlerde en çok savaş karşıkı şiarlar yer alıyordu. Yerli devrimci partiler tarafından yol boyunca zaman zaman ses cihazları üzerinden savaş karşıtı konuşmalar yapıldı.
Anma yürüyüşüne yerli sosyalist partilerden DKP, MLPD, Alman Sol Parti-Die Linke gibi partiler katıldı. Yanı sıra, İspanya, Şili, Danimarka, Çek Cumhuriyeti’ne mensup devrimci partiler de yürüyüşte yer aldılar. DKP ve MLPD kortejleri hem güçlü katılımları hem de canlılık ve coşkuları ile dikkati çektiler.
TKP/ML, MLKP, ADHK, Anadolu Fedarasyonu, DİDİF, TKP, Özgürlük ve Dayanışma Partisi gibi Türkiyeli sol parti ve örgütler de her yıl olduğu gibi yürüyüşte yerlerini aldılar. Bu kortejler de canlıydı, sloganları hiç susmadı, ancak bazılarının katılımı geçen yıla göre zayıftı. Hemen her parti ve örgütten belli güçler, aynı gün aralarında PKK kurucu kadrosu Sakine Cansız’ın da yer aldığı üç Kürt için Paris’te yapılacak olan yürüyüşe katılmak üzere Paris’e gitmişti. Bu, haliyle katılıma da yansımıştı.
Bu yılki yürüyüşte çok sayıda kızıl bayrak taşındı ve bu da dikkati çekti.
Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht için yapılan anma eylem ve etkinlikleri sırasında Paris’te alçakça katledilen üç Kürt siyasetçisi de unutulmadı. 12 Ocak günü yapılan XVIII. Rosa Luxemburg Konferansı, Sakine Cansız ve arkadaşları için yapılan saygı duruşu ile başlatıldı. 13 Ocak yürüyüşü sırasındaysa onlara ait posterler taşındı, sloganlar atıldı.
Coşkulu yürüyüş ve anıt mezar ziyareti
Yürüyüş saat 10.00’da ve Frankfurter Tor’da başladı. Bu yılki yürüyüş gerçekten de geçen yıllara göre daha canlı ve coşkulu bir atmosferde gerçekleşti. Yol boyunca sürekli sloganlar atıldı, ses cihazlarıyla devrimci marşlar çalındı. Yine ses cihazları aracılığıyla güne ilişkin ve çeşitli konularda ajitasyon konuşmaları yapıldı, bildiriler okundu. Ve her zamanki güzergahtan geçilerek anıt-mezarlara gelindi. Anıt mezarların girişinde coşku iyice arttı. Sloganlar daha bir gür atılmaya, marşlar daha bir canlı söylenmeye başladı. Bunu, her yılki gibi yaşlı kuşak sosyalistlerin bu devrimci coşkuyu tetikleyen selamlamaları ve alkışları tamamlıyordu.
Bu kez topluca anıt-mezarlar ziyaret edildi. Bir kez daha, Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht ve onların şahsında devrim ve sosyalizm kavgasında ölümsüzleşenler için saygı geçidi yapıldı, anılarına bağlılığın bir ifadesi olarak anıt-mezarlarına kırmızı karanfiller ve güller bırakıldı.
Anıt-mezarların bulunduğu alanda bir de çeşitli partiler küçük etkinlikler yaptılar. Örneğin MLPD kurduğu platformda da Rosalar için bir anma etkinliği gerçekleştirdi.
Komünistler komünizme ait sembol ve değerlere
sahip çıkıyor!
Komünistler bu yıl da sosyalizmin seçkin temsilcileri olan Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht yürüyüşüne özel biçimde hazırlandı. Büyük bölümünü genç komünistlerin oluşturduğu bir kortejle yürüyüşteki yerini aldı.
Komünistler, yürüyüşte, üzerinde Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’in resimlerinin olduğu, “Gelecek her yerde sosyalizme aittir!” yazılı TKİP pankartı ve kızıl bayraklar taşıdılar. Genel sloganların yanı sıra, parti sloganları da haykırıldı. Avusturya İşçi Marşı hep beraber söylendi.
Yürüyüş sırasında taşınan diğer pankartta da “Savaş aygıtı NATO dağıtılsın!’’ şiarı yazılıydı.
Komünistler, Paris’te katledilen Kürt siyasetçileri de unutmadı. Yürüyüş boyunca Sakine Cansız’ın büyük boy bir posteri de taşındı.
Hem yürüyüş sırasında ve hem de anıt-mezarların olduğu alanda yoğun biçimde, “Kapitalist barbarlığa ve emperyalist saldırganlığa karşı, sosyalizm için ileri! / TKİP-Yurtdışı Örgütü” imzalı bildirilerin dağıtımı yapıldı. Ayrıca, BİR-KAR’ın NATO ve Patriotlar karşıtı kampanya çerçevesinde çıkarttığı bildiriyi yaygınca dağıttığı gözlendi.
Anıt mezarlara çok yakın bir mesafede bulunan yüksek bir binanın tepesinden aşağı salınan oldukça büyük bir pankart hemen her kesin dikkatini çekti. Havai fişeklerin havaya fırlatılması eşliğinde aşağıya sarkıtılan bu pankartın üzerinde, “Dün olduğu gibi, bugün de devrim için binlerce bedenimiz var!’’ yazılıydı. Günün belki de en anlamlı sözü buydu.
Başta Alman kökenliler olmak üzere, Almanya’daki tüm uluslardan işçi ve emekçiler burjuvazinin tüm karalayıcı çabalarına inat, bir kez daha, Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’e sahip çıkarak bu veciz söze karşılık verdiler.
Kızıl Bayrak / Almanya
XVIII. Rosa Luxemburg Konferansı gerçekleştirildi!
Junge Welt gazetesinin düzenlediği XVIII. Rosa Luxemburg Konferansı, 12 Ocak günü, Urania Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Konferansa her yıl olduğu gibi çeşitli ülkelerden ve partilerden temsilciler çağrılmıştı. Oturumları yaklaşık 400-500 kişi izledi. Kriz, her geçen gün biraz daha artan yoksulluk ve savaş yine önemli temalardı. Buna karşın sendikalar, gençlik ve Almanya’da hala önemli gündem olan ırkçı-faşist saldırganlık, bu çerçevede neonaziler ve göçmen cinayetleri konulu tartışmalar öne çıktı.
Alman solu bugüne dek ağırlıklı olarak dünya solu ve sorunlarını daha çok tartıştırıyordu. Bu yıl Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü gibi ırkçı-faşist çeteyi gündemleştirmesi bir yenilik olarak dikkati çekti.
Geçen yıllara göre konferansa hem ilgi azdı ve hem de katılım zayıftı. Bu konferans sırasında da, yine çeşitli ülkelere mensup parti ve örgütler stand açtı.
Konferansın akşamki bölümü kültürel etkinliklerden oluşturulmuştu. Gündüz bölümündeki tartışma forumlarının ardından kültürel programın sunumuna geçildi. Çeşitli müzik dinletileri yapıldı. XVIII. Rosa Luxemburg Konferansı bu dinletilerin ardından sona erdi.
Konferansa binden fazla kişi katıldı.
Konferans sırasında, “Kapitalist barbarlığa ve emperyalist saldırganlığa karşı, sosyalizm için ileri!/ TKİP YDÖ” imzalı bildiriler de dağıtıldı.
Kızıl Bayrak / Berlin |