18 Ocak 2013
Sayı: KB 2013/03

 Kızıl Bayrak'tan
Paris katliamı ve “İmralı görüşmeleri” üzerine
Sermaye iktidarı, Suriye’deki çatışmaları körüklemeye devam ediyor
Kürt halkı tepkili,
AKP pervasız ve pişkin!
Devrimci Kadın Kurultayı’ndan 8 Mart’a
Yeni Akit, eski hikaye!
Devrimci sınıf faaliyetlerinden
Bir direnişin ardından... / Can Şafak
Teknopark işçileri: Ücret hakkımızı gaspettirmeyeceğiz!
Manisalı metal işçileri, birliğin çatısı altında güçleniyor!
Daiyang-SK Metal işçileriyle dayanışma etkinliği
“Eylemlerimizi sürdüreceğiz!”
Türk Metalciler’in gardiyanı olduğu
bir çalışma kampı!
Hatice Yürekli Parti Okulu Açılış Konuşması
Gıdanın jeo-politiği / Volkan Yaraşır
Mali’ye emperyalist müdahale, yalanlar ve gerçekler
Onbinler Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’i andı
Yeni YÖK Yasa Taslağı’nın son hali hazırlandı
RedHack YÖK’ü hackledi
Emperyalizmin Ortadoğu projesinin faturasını en çok kadınlar ödüyor!
Devrimci Kadın Kurultayı hazırlıklarından
“Sistem değişmedikçe
kadın sorunu da çözülemez!”
Kapitalizm enerji sorununu çözer mi?
Çocuk işçiliği üzerine
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Manisalı metal işçileri, birliğin çatısı altında güçleniyor!

 

Manisa, sermayenin yeni bir yatırım alanı, iş gücü kapasitesi ve olanaklarıyla sömürünün yoğun hissedildiği bir şehir. Manisa, aynı zamanda sermayenin her türlü saldırısının da ilk uygulanmaya başlandığı illerden biri. Örgütsüzlüğün, iş kazalarının, taşeron çalışmanın yani kuralsızlığın kural olduğu, işçilerin diplerde yaşam savaşı verdiği bir il. Yani Manisa, işçiler için bir cehennem, burjuvazi için ise tam bir cennet.

Manisa aynı zamanda sendikal ihanetten ve uzlaşmacı sendikal anlayıştan da nasibini almış bir işçi kenti.

İşte bu kuralsızlığa, saldırılara, ihanete, bürokrasiye ve sermayeye savaş açan sınıf bilinçli metal işçileri olarak bir süredir sürdürdüğümüz tartışmalar ışığında Metal İşçileri Birliği’nin (MİB) Manisa ayağının kurulduğunu dostun ve düşmanın önünde ilan ediyoruz.

Karanlığı yaran bir kıvılcım olacağız!

Bizler Manisa’da değişik fabrikalarda çalışan sendikalı ya da sendikasız öncü işçiler olarak bu gidişata dur demek, sermayenin her türlü saldırısını geri püskürtmek, her türlü sendikal ihanetle hesaplaşmak, metal işçilerinin ve Manisa işçi sınıfının umudu, inisiyatifi, yüreği ve yumruğu olmak iddiasıyla yola çıktık.

Yaklaşık altı aylık bir ön çalışma, toplantı ve tartışmalar sonucunda Manisa MİB olarak önümüze kısa, uzun ve orta vadeli bazı hedefler koyduk. Bu hedeflerimizden biri de MİB bileşenlerinin gelişimini sağlayacak, birliğin öneminin kavranmasına yardımcı olacak ve aynı zamanda ön açıcı olacak olan iç eğitim seminerlerinin gerçekleştirilmesiydi.

Manisa MİB olarak, hayati önemde bir sorun olarak gördüğümüz iç eğitim gündemini üç başlığa ayırdık. Bu başlıklardan birincisi, taban inisiyatifi ve taban örgütlülüğü, ikincisi; işçi sınıfının mücadele tarihi, deneyimleri ve dersleri, üçüncüsü ise işçi sınıfının yasal hakları ve fiili-meşru mücadelesi olacak.

Hedeflenen bu iç eğitimlerin ilkini, taban inisiyatifi ve taban örgütlülükleri gündemini (10 Ocak Perşembe) günü, eğitim uzmanı Volkan Yaraşır’la birlikte coşkulu ve başarılı bir toplantıyla gerçekleştirdik.

Manisa MİB 1. Eğitimi:

Manisa MİB olarak gerçekleştirdiğimiz eğitim toplantısını metal işçileri birliğinin çalışanlarını kapsayacak çerçevede bir hazırlık ve organizasyonla sınırlı tuttuk. Eğitim toplantımıza, 20’yi aşkın kişi katıldı.

Üç oturumla gerçekleşen eğitim toplantımızın ilk oturumunda kapitalizmin işleyişini kavramak ve dolayısıyla taban örgütlülüklerini bu kavrayışla tartışabilmek için ekonomi-politik kapsamlı bir sunum gerçekleştirdik. İkinci oturumda işçi sınıfının tarihsel rolü, misyonu ve örgütlenme araçları olarak taban örgütleri konusunu işledik. Ardından üçüncü oturumda, gerçekleşen iki oturumluk sunumdan hareketle Manisa gündemli olarak birliğin önemine işret eden bir tartışma yürüttük. Son derece canlı geçen eğitim toplantımızın MİB bileşenleriyle yapılan değerlendirme ve tartışma ayağında önemli belirlemeler ve kararlar aldık.

Gerçekleşen eğitim toplantısından çıkan sonuçlar;

1- Eğitim toplantılarının sıklaştırılması

2- Israrlı, soğukkanlı ve uzun soluklu bir çalışma tarzının yerleştirilmesi – kavratılması

3- Alanın ayrıntılı fizibilitesinin yapılması ve alanın nesnelliğine uygun bir faaliyet planının ilmek ilmek örülmesi yönünde kararlar alındı.

Sermayenin saldırılarını geri püskürtmek, ihanetçi uzlaşmacı sendikal anlayıştan hesap sormak, insanca yaşanacak bir dünyayı inşa etmek için tüm metal işçilerini, komitelerini kurmaya ve Metal İşçileri Birliği çatısı altında örgütlenmeye çağırıyoruz.

Manisa Metal İşçileri Birliği

 

 

 

 

MESS ve Türk Metal adım adım satış sözleşmesine hazırlanıyor…

Metal işçilerini hesabını sormak için mücadeleye çağırıyoruz!

 

Aylardır sürüncemeye bırakılan MESS Grup TİS süreciyle ilgili resmi görüşmeler 9 Ocak günü, MESS-Türk Metal buluşmasıyla başladı. Bu görüşmenin içeriğine ilişkin Türk Metal tarafından herhangi bir bilgi verilmedi. Sadece kendilerine ait internet sitesinden başkanları Pevrul Kavlak’ın “sözleşme sürecinin işçiye-işverene hayırlı olması” dileklerini içeren bir haber yayınlandı.

Kuşkusuz görüşmelerin içeriğini gizlemek bir Türk Metal geleneği, sendikacılık tarzıdır. Çünkü satış kesindir, bunun için işçileri uyandırmamak için her şeyi bir sır perdesinin altına gizlemek kuraldır.

Elbette bunun ötesinde bazı bilgiler de dışarı taşırılırsa bu artık metal işçilerinin ezbere bildiği danışıklı bir oyunun gereğidir. Bu oyunda MESS, sıfır zamdan esnekliğe kadar metal işçisinin öfkesini arttıracak dayatmalarda bulunur, böylelikle taslaklardaki işçi talepleri de unutturulur. Ardından da üç kuruşluk zamlar metal işçisine başarıymış gibi yutturulur. Yani ölümü gösterip sıtmaya razı ederler. Metal işçisi önümüzdeki günlerde bu oyuna hazır olmalıdır.

Asgari ücrete yüzde 6 oranında zam yapıldığı koşullarda hiç kimse kararlı bir mücadele olmaksızın MESS’in bu oranın üzerine çıkmasını beklememelidir. Dahası bir de ortada yüzde 18’leri bulan zam talepleri sözkonusudur. Ama Türk Metal’in başı, durum böyleyken sürecin hızlı biçimde işletileceğini söyleyebiliyor. Kuşkusuz satış sözleşmesinde anlaşanlar için sürecin ne zaman sonuçlanacağını, görüşmeleri değil, metal işçisinin satışa ne ölçüde hazırlanıp hazırlanmadığı belirliyor. Bu bakımdan da işçi kıyımlarıyla epey bir yol aldıkları açıktır.

Satış kesin olduğuna göre metal işçilerinin yapması gereken, satış taslağını çöpe atacak ve MESS-Türk Metal ittifakını yenecek bir mücadele için şimdiden hazırlanmaktır. Masa başı görüşmelerine ilişkin herhangi bir beklentisi olmayan metal işçilerinin bugün ana sorunu bu hazırlığın ne ölçüde yapıldığıdır.

Mücadeleye hazırlanmak ise işten atılan işçi arkadaşlarımıza sahip çıkmaktır. Türk Metal’in yalanlarını yutmamak, metal işçilerini aydınlatmaktır. Sorumluluk almak, en ağır görevleri omuzlayabilecek bir ruh ve bilinç kazanmak demektir. En önemlisi ise fabrikalarda mücadelenin yükünü taşıyacak komiteler kurmaktır.

Metal İşçileri Birliği, metal işçilerini satış sözleşmesini yırtmak üzere kararlı bir mücadele için harekete geçmeye çağırıyor.

Metal İşçileri Birliği

 

 

 

 

Direniş çadırına gece baskını

 

Dünyanın en büyük lojistik firmalarından biri olan DHL’nin İstanbul Esenyurt’ta bulunan deposu önünde direnişini sürdüren işçilerin kaldığı çadır Esenyurt Belediyesi’ne bağlı zabıta ekipleri tarafından yerinden sökülüp tahrip edildi.

Direnişçi işçilerin gece çadırdan ayrılmasının ardından alana gelen zabıtalar, çadırı yerinden sökerek işçilerin çadırdaki eşyalarını gasp ettiler. Sabah DHL deposu önüne geldiklerinde saldırıyı öğrenen işçiler, “Direnişimizi kırmaya çalışıyorlar ama yılmayacağız” sözleriyle saldırıya tepki gösterdi.

Sendikaya ait belge ve eşyalara da el konulduğunu belirten işçiler, belediye yetkililerinin “Bizim elimizdeki bir şey değil, talimat bize polis tarafından verildi” diyerek kendilerini savunduğunu ifade ettiler.

Saldırıya bir tepki de TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk’ten geldi. Öztürk, çadıra yönelik saldırı için şunları belirtti:

Yıkım talimatı kim tarafından verilmiş olursa olsun yapılan bu saldırıyı kınıyoruz. Çadırımızı yeniden kuracağız ve direnişimiz başarıya ulaşana kadar burada olmaya devam edeceğiz.”

11 Aralık 2013