Haydarpaşa ranta kurban
‘Yüksek Hızlı Tren Projesi’ adı altında Eskişehir-İstanbul demiryolu hattı 1 Şubat’tan itibaren iki yıl süreyle kapanacak. İki yıllık süre zarfında, tüm seferler duracağı için İstanbul’un en önemli mimari, tarihi, simgesel ve işlevsel binalarından Haydarpaşa Tren Garı da atıl hale gelecek. Yeni plan ve projeler, temiz ve güvenilir demiryolu taşımacılığı açısından da olumsuz sonuçlar yaratacak.
Rant planı
Haydarpaşa tren garını kıyı alanı ve liman sahasının dolgu alanları ilavesiyle küresel sermaye gruplarına açılarak otel, alışveriş merkezi, otopark, kurvaziyer liman haline getirilmesi için yapılan projelerin bir ayağı olan kapatma kararı, tarihi garın sermayenin rant ve yağma planlarına kurban edilmesi anlamına geliyor. Böylelikle, 2003 yılından bu yana yapılan yol bakım ve yenilemelerini bahane ederek trenleri seferden kaldıran ve halkın ulaşım hakkını yok sayan kapatma kararına Toplum, Kent ve Çevre için Haydarpaşa Dayanışması da tepki gösteriyor.
“Koruma” yalanı
Proje için hazırlanan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçen ‘Koruma Amaçlı İmar Planı’ ise tarihi Haydarpaşa Garı üzerinden oynanan oyunlara işaret ediyor. İmar planında garın korunacağı söylense de denizin doldurulmasıyla oluşacak yaklaşık 1.3 milyon metrekarelik alan üzerinde gerçekleşecek dönüşüm projesinde, yat limanı, yat kulübü, kurvaziyer limanı, hastane, oteller, kongre ve kültür merkezi, konutlar, iş merkezleri, ticaret alanları, alışveriş merkezleri, spor merkezleri, parklar, okullar ve otopark bulunması planlanıyor.
Yağmaya devlet garantisi
İstanbul’a yapılacak üçüncü köprünün ihalesini alacak olan kapitalistlerin en büyük garantörü devlet olacak. İstanbul’un kapılarını yağma ve talana ardına kadar açacak olan projede Hazine ya da Karayolları Genel Müdürlüğü’nün “köprüden az sayıda araç geçerse farkı kapatma garantisi” vereceği belirtiliyor.
Bütçeden karşılanacak
İhalesine hiçbir teklifin gelmediği ve sonunda devletin kendi yapmaya karar verdiği 3. köprü için yeni hazırlanan ihale yönteminde gündeme gelmesi beklenen Hazine garantisinin Karayolları Genel Müdürlüğü’ne verilmesi gündemde. Garanti yönteminde otoyol ya da köprüde belli bir araç sayısında belli bir bedel üzerinden anlaşma sağlanacak. Eğer bu araba geçişi olmazsa üstüne Hazine ya da Karayolları ödeme yapacak. Yani bütçeden karşılanacak.
Şirketlere tam garanti
Teklif gelmeyen ihalede üçüncü köprüden geçiş için şirketlere günlük 100 bin araç garantisi verilmişti. Şimdi ise bu garanti artırılacak. Bir aracın geçiş ücretinin KDV hariç 3 dolar olduğu düşünüldüğünde, şirketlerin cebine günlük en az 300 bin dolar girecekti. Şimdi trafik garantisinin artırılmasıyla, günlük gelir miktarının KDV hariç 450 bin doları bulması bekleniyor.
“Van’da hayat normal değil”
23 Ekim 2011’de meydana gelen Van depreminin üçüncü ayında TTB ve SES bölgedeki son durumu değerlendiren bir rapor hazırladı.
3 aylık süreçte alınan muayene sayısının 16750, ilaç dağıtılan kişi sayısının ise 18400 olduğunun belirtildiği raporda 21 Kasım 2011 tarihinden 27 Ocak 2012 tarihine kadar geçen 67 günlük sürede Van kent merkezindeki sağlık merkezinde de günde ortalama 10-15 arası sağlıkçının görev aldığı söylendi.
Çeşitli illerden yaklaşık 700–800 arası sağlık emekçisinin bölgede destek amaçlı sağlık hizmeti sunduğu bilgisinin verildiği raporda, depremden sonraki 95 günlük süre içinde 1500’e yakın gönüllü sağlık emekçisinin sağlık merkezimizde faaliyette bulunduğunun altı çizildi.
Raporda, hükümetin ve Sağlık Bakanlığı’nın görevlerini yerine getirmedikleri de söylendi. İlk günden itibaren yaşanan koordinasyonsuzluk, yerel yönetimler ve meslek örgütleri ile eş güdüm halinde çalışmama, dışlama, nüfus tespitlerinin ve ev ziyaretlerinin yapılmaması gibi sorunlar sıralandı.
Kamu yöneticilerinin, Van’da hayatın normale döndüğü iddialarını yalanlayan raporda, bu iddiaların arkasında, topluma sağlanan çeşitli hakların geri alınması çabası bulunduğuna dikkat çekildi.
“Haydarpaşa halkındır satılamaz!”
‘Yüksek Hızlı Tren Projesi’ nedeniyle iki yıl süreyle kapanacak Haydarpaşa Garı’ndan iller arası son tren seferi 31 Ocak gecesi gerçekleşti. Fatih Ekspresi’nin kalkış saati olan 23.30 öncesinde garda toplanan yüzlerce kişi Haydarpaşa Garı’na sahip çıktı.
Tarihi gar ve garın bulunduğu alanın sermayenin rant ve kar hırsına kurban edilmek istenmesini protesto eden yüzlerce kişi, kapatma kararıyla birlikte halkın ulaşım hakkının da engellendiğine dikkat çekti.
Garda eylem
KESK’e bağlı Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) üye ve yöneticilerinin yanısıra TMMOB’ye bağlı çeşitli odaların üye ve yöneticileri ile TKP üyeleri de garda toplandı.
BTS üyeleri, Fatih Ekspresi’nin kalkışından hemen önce raylara inerek pankart açtı. TKP üyeleri ise gar alanında etkinlik gerçekleştirdi. Etkinliğe katılan Ufuk Karakoç’un söylediği türkülere hep birlikte eşlik edildi.
Seyahat hakkı engelleniyor
Ankara - Haydarpaşa (İstanbul) demiryolunun 56 km’lik Köseköy-Gebze arası kısmı 1 Şubat tarihinden itibaren 24 ay süreyle tamamen kapatıldı. 16 km’lik Köseköy-Derince arası yol ise tek hat olarak işletilecek.
Yolun kapatılması nedeniyle Sakarya ve Kocaeli’nden İstanbul’a ve İstanbul’dan anılan kentlere trenle seyahat etmekte olan binlerce yolcunun yanında Kars-Elazığ-Kurtalan-Adana-Konya yönündeki garlardan İstanbul-İzmit-Bilecik ve Eskişehir garlarına gelecek binlerce yolcunun demiryolu ile seyahat etme hakkı engellendi.
Kızıl Bayrak / İstanbul
|