25 Kasım 2011
Sayı: SİKB 2011/44

 Kızıl Bayrak'tan
Emperyalizme ve gericiliğe karşı
direnen halklar kazanacak!
Faşist kudurganlığa karşı omuz omuza!
Ülke çapında haydutluk
Gözaltı terörü protesto edildi
“İmamın ordusu” palazlanıyor!
Türk-İş’te genel kurul: Hedefler ve hesaplar
Güç Birliği Ankara’da toplandı
Art Aksesuar’da direniş kazandı
“Razı değiliz, köle olmayacağız!”
İki büyük hastanede GöREV…
DİSK İSİG Uzmanı Tevfik Güneş: “Kapitalist sistem işçi sağlığının düşmanıdır”
Kürt sorununun tarihsel temelleri ve toplumsal içeriği
Alaattin Karadağ yoldaş katledildiği yerde anıldı
Alaattin yoldaş mezarı başında anıldı…..
“Parti ve devrim” etkinlikleri
Mısır’da isyan yeniden!..
“Tek gücümüz eylem yapmak”
AB’nin periferisinde pro-faşist ve teknokrat hükümetlere…
Neo-Nazi karşıtı gösteri
Petrol-İş Kadın Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Necla Akgökçe ile 25 Kasım ve üzerine...
Burjuvazinin deprem
fırsatçılığı
Güvencesiz öğretmenler Ankara'da buluştu
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Alaattin Karadağ yoldaş katledildiği yerde anıldı... 

Tehdit ve provokasyon sökmedi!

Türkiye Komünist İşçi Partisi (TKİP) militanı devrimci işçi Alaattin Karadağ ölümünün ikinci yıldönümünde yoldaşları ve dostları tarafından 19 Kasım akşamı katledildiği yerde anıldı.

Yaratılmak istenen polis provokasyonu boşa düşürülerek Alaattin’in infaz edildiği noktaya kadar yapılan yürüyüşün ardından gerçekleştirilen anma etkinliğine devrimci bir atmosfer hakimdi. Alanda yoğun bir abluka oluşturan polisin bu atmosferi bozma çabası da sonuç vermedi. Polis terörüne ve cinayetlerine karşı tok sloganlarla yürüyen kitle, mahalle halkı tarafından da alkışlarla desteklendi.

Polis provokasyonuna militan yanıt

BDSP tarafından gerçekleştirilen etkinlik için, Esenyurt Saadetdere Mahallesi Depo Durağı’nda toplanıldı. Yürüyüşte “Alaattin Karadağ yoldaş ölümsüzdür! Devrimciler ölmez devrim davası yenilmezdir! / BDSP” pankartının arkasında kortej oluşturuldu. Pankartın önünde iki büyük boy kızıl flama ile Alaattin’in resmi taşındı. Kortejde ayrıca çok sayıda meşale de yer aldı. Gecenin karanlığını aydınlatan meşaleler yürüyüşe ayrı bir hava katıyordu.

Toplanma alanında ajitasyon konuşmalarıyla emekçiler etkinliğe katılmaya çağrılırken coşkulu sloganlar atıldı.

Toplanma noktasında çevik kuvvet ekipleri ve sivillerle yığınak yapan polis daha yürüyüşün başında bir provokasyona başvurdu. Uyarılmasına rağmen tacizkar biçimde görüntü almaya devam polise müdahale edildi. Kitle tarafından gösterilen militan tutum karşısında, polis biber gazına başvurdu. Bir süre devam eden arbedenin ardından polis ajitasyon konuşmalarıyla teşhir edildi ve yürüyüş yeniden başladı.

Coşkulu yürüyüşe halk desteği

Yürüyüş boyunca coşkulu sloganlar hiç susmazken, sık sık da yapılan ajitasyon konuşmalarıyla çevredeki işçi ve emekçilere seslenildi. Konuşmalarda, Alaattin yoldaşın bir cinayet şebekesi gibi çalışan Esenyurt-Avcılar polisi tarafından katledildiği hatırlatılarak, bu cinayetin sömürü düzenini sürdürebilmek ve emekçileri susturabilmek için gerçekleştirildiği vurgulandı. Alaattin yoldaşın devrim ve sosyalizm mücadelesinde yaşatıldığı söylendi. Bu sırada bazı binaların pencerelerinden yürüyüşe alkışlarla destek verildi.

Depo Caddesi’nin sonuna gelindiğinde burada kortej durdurularak yeniden ajitasyon konuşmaları yapıldı. Bu sırada çevredeki insanların da dikkatle dinlediği, bazılarının da dükkanlarından çıkarak eylemi izlediği görüldü. Toplanan kitle konuşmaların bitiminde ise eyleme alkışlarla destek verdi.

Yürüyüş Alaattin yoldaşın infaz edildiği sokağa doğru devam etti. Yoldaşın vurulduğu noktaya gelindiğinde coşku da doruk noktasına çıktı.

Yürüyüş güzergahındaki Alaattin’le ilgili yoğun biçimde yapılan TKİP afişleri de oldukça dikkat çekiyordu.

Tehditler sökmedi

Katliamın gerçekleştirildiği noktada kurulan sahne görselliğiyle dikkat çekiyordu. Çevreden çekilen elektrikle aydınlatılan sahnenin gerisinde “Parti, sınıf, devrim!” yazılı bir pankart yer alıyordu. Sahnede ise özel köşede mumların aydınlattığı karanfillerle süslenmiş bir masada Alaattin’in büyük boy bir fotoğrafı duruyordu. Kızıl fularlarıyla iki kişilik sancak ekibi de masanın yanında nöbet tutuyordu. Sahnenin son derece etkileyici bir atmosferi vardı.

Programın başlamasından kısa bir süre sonra TOMA aracıyla alana gelen çevik kuvvet sokağa barikat kurdu. Devrimci bir havanın estiği mahalleyi terörize etmek ve mahalle halkının devrimcilerle buluşmasını engellemek amacıyla yapılan bu hamle karşısında anma alanında komünistler tarafından önlemler alınırken, etkinlik programı olağan akışında devam etti. Birçok insan da polis barikatının yanından yürüyerek anmaya katıldı. Gebze’den gelen komünistlerin polis barikatının içinden sloganlarla etkinlik alanına yürüyüşü de oldukça etkileyiciydi. Polis amacına ulaşamazken, etkinliğin sonuna kadar anmayı uzaktan takip etmekle yetindi.

BDSP: “Hesap soracağız!”

Program Alaattin yoldaş ve devrim şehitleri şahsında yapılan saygı duruşuyla başladı. Sıkılı yumruklar Alaattin için kalkarken, saygı duruşunun ardından BDSP adına bir konuşma yapıldı.

Alaattin’in devrimci kimliğine vurgu yapılan konuşmada “Canı pahasına dahi olsa düşmanın üzerine üzerine yürümekte bir an olsun tereddüt etmeyen Alaattin yoldaş, sosyalizm davasında saf tutmuş örgütlü komünist bir militandı” denildi.

Sermaye devletinin katliamcı geleneğinin de hatırlatıldığı konuşmada, “Bizler Alaatin yoldaşın hedef gözetilerek katledilmesine elbette hiç şaşırmadık. Çünkü bizler, sermaye düzeninin, sırf sömürü çarkları sorunsuzca dönebilsin diye nice yiğit devrimciyi nasıl da alçakça katledebildiğini çok iyi biliyoruz” ifadelerine yer verildi.

BDSP temsilcisi konuşmasını şu sözlerle noktaladı:

“Bizler için şu çok açık ki, Alaattin’i anmak ve ona sahip çıkmak, baskı, sömürü ve zulmün karşısına sınıf kiniyle dikilmek demektir.

Alaattin’i anmak ve ona sahip çıkmak, sınıfı partiye, partiyi devrime örgütleme çabasında daha fazla ısrar göstermektir. Devrimin ve sosyalizmin kızıl bayrağına dört elle sımsıkı sarılmak demektir. Bu bilinçle buradan birkez daha haykırıyoruz:

Alaattin yoldaşı katleden bu düzenden mutlaka hesap soracağız! Ve Alaattin yoldaşın inanç ve kararlılıkla taşıdığı kızıl bayrağımızı er ya da geç zafere ulaştıracağız! Sosyalizmi kuracağız!”

Konuşmanın ardından Alaattin Karadağ’ın hayatını anlatan bir konuşma yapıldı.

ÇHD: “Sınıfın adaleti tecelli edecektir”

Program ÇHD adına yapılan konuşmalarla devam etti. Bu bölümde Karadağ cinayeti davasını takip eden avukatlardan ÇHD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Gülvin Aydın ilk konuşmayı yaptı.

Konuşmasında Karadağ cinayetinin üzerinden iki yıl geçtiğini hatırlatarak bu cinayetin açık bir yargısız infaz olduğunu ifade etti. Karadağ’ı infaz eden polislerin rahat rahat dolaştıklarını belirten Aydın, kendilerinin yoksul ve emekçi halkı savunduklarını söyledi. Alaattin Karadağ’ın emekçi halkın temsilcisi olduğu için bu davayı takip ettiklerini vurgulayan Aydın, bundan dolayı gururlu ve onurlu olduklarını dile getirdi.

Ardından Karadağ Ailesi Avukatı ve ÇHD MYK üyesi Zeycan Balcı Şimşek bir konuşma gerçekleştirdi. Bu davanın 300 avukat tarafından sahiplenildiğini söyleyerek konuşmasına başlayan Şimşek, Karadağ’ın göz göre göre katledildiğini ifade etti. Karadağ’ın üzerine bir şarjör dolusu kurşun boşaltıldığını, yaralı halde saatlerce bekletildiğini söyledi. Bunun tipik bir yargısız infaz dosyası olduğunu vurgulayarak sözlerine devam eden Şimşek, delillerin karartıldığını ifade etti. Mahkemenin polisleri koruduğunu söyledi. “Artık yargıçlardan adalet beklemiyoruz devrimci adalet ve sınıfın adaleti er geç tecelli edecektir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

ÇHD adına yapılan konuşmalardan sonra anmaya destek veren ilerici ve devrimci kurumlar selamlandı. EHP, PDD, TÜM-İGD, DHF, Halkevleri ve Partizan’ın isimleri sıralandıktan sonra “Yaşasın devrimci dayanışma!” sloganı atıldı.

Devrimci hava sonuna kadar korundu

Program Esenyurt İşçi Kültür Evi’nin şiir ve müzik dinletisiyle devam etti. Söylenen marşlara kitle de eşlik ederken alandaki devrimci atmosfer daha da güçlendi. Etkinlik oldukça soğuk bir havada gerçekleştirilmesine rağmen alana disiplinli ve tok bir duruş egemendi.

Yaklaşık 200 kişinin katıldığı anma etkinliği Avusturya İşçi Marşı’nın yumruklar havada okunmasıyla bitirildi.

Olası polis müdahalesine karşı kitle sahnenin toplanmasını beklerken, daha sonra sloganlarla Depo Durağı’na doğru yürüyüşe geçildi. Bu sırada kalabalık bir sivil ve çevik kuvvet polisi de kitleyi taciz etme niyetiyle yakından izledi. Bölgede yaratılan tok devrimci havayı bozmak isteyen polisin bu tehditkar takibine karşın kitle, kendinden emin bir biçimde ve devrimci sloganlar eşliğinde yürüyüşünü sürdürdü. Depo Durağı’nda ise dağılarak eylemi noktalandırdı.

Alaattin Karadağ’ı katledildiği yerde anan yoldaşları ve dostları, katil polisin yakasını bırakmamakta kararlı olduklarını bir kez daha tok biçimde gösterdiler.

Kızıl Bayrak / İstanbul