25 Kasım 2011
Sayı: SİKB 2011/44

 Kızıl Bayrak'tan
Emperyalizme ve gericiliğe karşı
direnen halklar kazanacak!
Faşist kudurganlığa karşı omuz omuza!
Ülke çapında haydutluk
Gözaltı terörü protesto edildi
“İmamın ordusu” palazlanıyor!
Türk-İş’te genel kurul: Hedefler ve hesaplar
Güç Birliği Ankara’da toplandı
Art Aksesuar’da direniş kazandı
“Razı değiliz, köle olmayacağız!”
İki büyük hastanede GöREV…
DİSK İSİG Uzmanı Tevfik Güneş: “Kapitalist sistem işçi sağlığının düşmanıdır”
Kürt sorununun tarihsel temelleri ve toplumsal içeriği
Alaattin Karadağ yoldaş katledildiği yerde anıldı
Alaattin yoldaş mezarı başında anıldı…..
“Parti ve devrim” etkinlikleri
Mısır’da isyan yeniden!..
“Tek gücümüz eylem yapmak”
AB’nin periferisinde pro-faşist ve teknokrat hükümetlere…
Neo-Nazi karşıtı gösteri
Petrol-İş Kadın Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Necla Akgökçe ile 25 Kasım ve üzerine...
Burjuvazinin deprem
fırsatçılığı
Güvencesiz öğretmenler Ankara'da buluştu
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Ülke çapında haydutluk

KCK operasyonları adı altında süren zorbalığın 22 Kasım günkü yeni dalgasında 16 ilde 100’ü aşkın kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar içerisinde ilerici, devrimci ve komünist güçler de var.

İstanbul, Diyarbakır, Bursa, Mersin, Siirt, Urfa, Kocaeli, Şırnak, Batman, Van, Iğdır, İzmir ve Ankara’da sabah saatlerinde başlayan operasyonlarda yüzlerce kişi gözaltına alındı. Sadece İstanbul, Diyarbakır ve Kocaeli’ndeki baskınlarda 102 kişi gözaltına alınırken, gözaltına alınanların büyük bölümü avukat.

Operasyon kapsamında Özgür Gündem Gazetesi ve Asrın Hukuk Bürosu da basıldı. Gazetenin iki yazarı Cengiz Kapmaz ve Avukat Ayşe Batum da gözaltına alındı.

Asrın Hukuk Bürosu’nda 12 saat süren arama yapıldı. Tüm bilgisayar ve belgeler incelenirken toplamda 47 avukatın gözaltında olduğu bildirildi. Bunların çoğunun da Abdullah Öcalan’ın savunmasını üstlenen avukatlar olduğu belirtiliyor.

Gözaltına alınanlar arasında BDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Ömer Ömer, Bağlar Belediye Başkan Yardımcısı Derya Tamriş, Belediye Meclis Üyesi Kadri Gökdemir, avukatlar Baran Pamuk, Fuat Coşacak, Nuri Çelik, Mehmet Nuri Deniz, Bağlar BDP İlçe Başkanı Ali Yüce, meclis üyeleri Fatma Kızılkaya, Şafi Hayme ile Öcalan’ın avukatlarından Ayşe Batumlu’nun da bulunduğu bildirildi.

Bu arada DEP eski milletvekili Mahmut Alınak da yaptığı yazılı açıklamada Kars’taki evinin basıldığını ve evinin arandığı bildirdi. İstanbul’da olduğunu belirten Alınak gözaltına alınmayı beklediğini söyledi. Günün ilerleyen saatlerinde Alınak da gözaltına alındı.

Kocaeli’de eş zamanlı operasyonlar

Kocaeli’de sabah saatlerinde eş zamanlı olarak çeşitli evlere baskınlar yapıldı. Evleri basılanlar arasında BDSP, DHF, Partizan ve Halkevleri çalışanlarının da olduğu bildiriliyor. Savcılığın gözaltı kararında “TKİP, THKP-C, Devrimci Karargah, ESP, Partizan, Öğrenci Kolektifleri silahlı terör örgütlerinin açık çalışmasını yürütenler” iddiasının öne sürüldüğü, gözaltı listesinde 15 kişinin bulunduğu bildirildi.

BDSP’li Uğur Özdemir’in evine yapılan baskında Eksen Yayıncılık’a ait kitaplar başta olmak üzere çok sayıda yayına el konulurken Ulucanlar’da katledilen Habip Gül ve yine polis tarafından katledilen Alaattin Karadağ’ın fotoğraflarına da el konulduğu bildirildi. Uğur Özdemir’i  bulamayan polis daha sonra evden ayrıldı.


Baskı ve gözaltılara karşı
mücadeleyi yükseltelim!

Polis 22 Kasım günü ülkenin dört köşesinde bir kez daha operasyonlar yaptı. Onlarca ev basıldı çok sayıda kişi gözaltına alındı. Operasyonun hedefinde bu kez sadece Kürt siyasetçileri ve aydınlar değil, aynı zamanda ilerici, devrimci ve komünist güçler de var.

Açık ki AKP’nin şefi Tayyip Erdoğan’ın “Oksijensiz bırakacağız!” sözlerinin gereği yapılıyor.

Kürt sorununda inkar ve imhadan ibaret devlet politikasına “dokunan” polisin saldırısına uğruyor. KCK operasyonu adı altında hedef seçilenler bu nedenle bu kez avukatlar oldu. Beraberinde ise Kürt halkının yanında olan ilerici, devrimci ve komünist güçler de hedef oldular.

Baskı ve saldırganlıkta gemi azıya alan AKP hükümeti toplumsal muhalefetin diri güçleriyle birlikte, devrimcileri ve komünistleri gözaltılarla, tutuklamalarla yıldırmaya çalışıyor. Sömürü, eşitsizlik ve ölüm üzerine kurulu düzenlerini böylelikle ayakta tutmak istiyor. İçeride ve dışarıda yürüttükleri gerici savaş ve saldırı politikalarını engelsizce uygulamak istiyor.

Ancak ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar, baskı, zülüm ve haydutlukla sonuç alamayacaklardır. Er ya da geç çektirdikleri acıların ve döktükleri kanın hesabını vereceklerdir.

Tüm ilerici, devrimci güçleri emperyalizmin uşağı iktidarın zorbalığına karşı dayanışmayı ve mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP)

22 Kasım 2011


Burjuvalara bedelli kıyağı!

Tayyip Erdoğan bedelli askerliğin detaylarını açıkladı. Buna göre 30 yaşından gün alanlar, 30 bin lira karşılığında bedelli askerlikten faydalanacak. Bitmedi. Ayrıca bedelin yarısını peşin, yarısını da taksitle ödeyebilecekler. 21 günlük temel eğitim de almayacaklar.

Malını ballandıra ballandıra anlatan tüccar misali konuşan Erdoğan, böylelikle burjuva çocuklarının beklediği müjdeli haberi verdi. Erdoğan konuşmasında, “Anayasanın 72. maddesi vatan hizmetinin her vatandaşın hakkı ve ödevi olduğunu belirtiyor. İlgili kanunlarda bu hizmetin bedelli ve dövizli askerlik şeklinde yapılacağı belirtiliyor” ifadelerini kullandı.

Yani burjuvalar yasalardan gelen bu haklarını kullanmış oldular! Böylelikle zorunlu askerlik onlar için esası yönünden kaldırılmış oldu.

Erdoğan konuşmasında ayrıca, vicdani retle ilgili düzenlemenin hükümetin gündeminde asla olmadığını belirtti.

“Bir anne olarak konuşuyorum fırsat eşitliği açısından vicdanımda rahat edemiyorum” diyen TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ise, sözlerinin devamında bir burjuva olarak “güçlü bir profesyonel ordu” isteğini ortaya koydu. Boyner anne vicdanından dem vurduktan sonra şöyle konuştu: “Ülkelerin güçlü ordulara ihtiyacı var. Türkiye’nin beşeri sermayeye de ihtiyacı var. Gençlerin nasıl yetiştiği, yaşamlarının ne kadar eğitimde harcadığı da önemli. İkisinin arasında rasyonel bir yere gelebiliriz. Bu teknik bir konu. TÜSİAD ‘Ordu nasıl yönetilmeli’ konusuna bir çözüm geliştiremez ama şunu da görüyorum. Yavaş yavaş askerlik süresi düzenlenmiş, daha rasyonel ve güvenli, teçhizat açısından profesyonelleşmiş bir ordunun, şu anda yaşanan düşük yoğunluklu savaşla mücadele konusunda önemli.

AKP şefleri ve tekelci burjuvazi, emekçi çocuklarının hem alınterinden hem de kanından tepe tepe yararlanmak isterken diğer taraftan da, gerici çıkarlarının ve geleceklerinin profesyonel orduda olduğunu biliyorlar, hesaplarını da buna göre yapıyorlar.

 

 

 

“Boyun eğmeyeceğiz!”

İstanbul Taksim’de 23 Kasım akşamı bir eylem yapıldı. BDP İstanbul İl Örgütü tarafından Taksim Meydanı’nda yapılmak istenen açıklama, meydan ve İstiklal Caddesi’ne çıkan birçok sokak tam anlamıyla polis ablukasına alınarak engellenmek istendi. Basın açıklaması, yoğun polis ablukasına ve polisin provokasyon çabalarına rağmen Özgür Gündem gazetesinin Mis Sokak’ta bulunan binası önünde gerçekleştirildi.

Şişhane’den başlayarak Taksim Meydanı’nda giden tüm sokaklar çevik kuvvet polisleriyle kapatılırken, polisler bu noktalarda birçok kişiye keyfi biçimde kimlik kontrolleri ve üst aramaları yapmaya çalıştı.

Açıklamanın yapılmak istendiği Taksim Meydanı ise bariyerlerle kuşatıldı. İstiklal Caddesi girişine de çevik kuvvet polisleri ve panzerlerle yoğun biçimde yığınak yapıldı.

Tarlabaşı’nda bulunan BDP İstanbul İl binasının girişi ve binaya giden yolun caddeyle bağlantısına da polisler tarafından yoğun yığınak yapıldı. Keyfi kimlik kontrolü uygulaması burada da hayata geçirildi.

Ablukaya rağmen açıklama

Aralarında BDP’li vekillerin de bulunduğu BDP heyetinin Mis Sokak’ta bulunan Özgür Gündem gazetesine ziyaretinin ardından heyetin sokaktan çıkmasına izin verilmedi. Tüm ablukaya rağmen bina önüne ulaşabilen devrimci ve ilerici güçlerle birlikte basın açıklaması bu noktada gerçekleştirildi. BDP adına açıklamayı BDP İstanbul İl Eş Başkanı Asiye Kolçak yaptı. AKP hükümetinin demokratik bir eyleme dahi izin vermeyerek ülkeyi nereye götüreceğine dair ipuçları verdiğini vurguladı.

Kolçak’ın ardından sözü BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan aldı. Bugünkü uygulamaların 12 Eylül dönemini geride bıraktığını söyleyen Kaplan, “Tüm baskılara rağmen halk sokaklara çıkarak iradesine sahip çıkıyor. Bu saldırılar AKP’nin acz içinde olduğunu gösteriyor. AKP’nin son günleridir.” dedi.

Kaplan’ın ardından BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel sözü aldı. Tuncel’in açıklamasına başlaması sırasında “Hepimiz Kürdüz, hepimiz KCK’liyiz!” sloganları atılırken polis şefleri kitleye “Dağılmazsanız müdahale ederiz” tehditleri savurdu. Polisin tehditleri “Faşizme karşı omuz omuza!” sloganları ile yanıtlandı.

BDP Şırnak Milletvekili Ayla Akat Ata’nın ve sanatçı Ferhat Tunç’un da katılım gösterdiği eylem Tuncel’in konuşmasının ardından son buldu.

Eyleme Halkların Demokratik Kongresi (HDK) bileşenlerinin yanısıra aralarında BDSP ve Mücadele Birliği’nin de bulunduğu devrimci ve ilerici güçler destek sundu.

Kızıl Bayrak / İstanbul