14 Ocak 2011
Sayı: SİKB 2011/02

 Kızıl Bayrak'tan
Torba yasa saldırısına karşı
mücadelenin durumu ve görevler…
AKP’nin Hizbullah hamlesi
ve hedefleri
Kürt halkı dinci gericilikle
kuşatılmaya çalışılıyor!
NATO ve Füze Kalkanı Karşıtı Birlik mücadeleyi büyütüyor.
“İşçiler torbada Türk-İş nerede?”
MESS dayatmalarına karşı eylemler..
BERICAP direnişi sürüyor
Ontex işçileri kararlı
İşyeri temsilcilerinden
Belediye-İş’e tepki.
Belediyelerde taşeronluk uygulamaları
ve örgütlenme
PTT taşeron işçileri
haklarını arıyor
Deneyimler ışığında kampanyalar süreci
Fabrika çalışmasında
mesafe almadan sınıfla birleşmeyi başaramayız!
İzmir’de öncü işçiler
‘kurultay’ı tartıştı!
İÜ’de soruşturma ve
ÖGB terörü protestosu..
Üniversitelerden
Neo-liberalizmin
enkaz ülkeleri: Tunus ve
Cezayir - Volkan Yaraşır.
Kuzey Afrika’da
anti-kapitalist direniş!
“Onbinler Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’i andı..
Ya kapitalist barbarlık içinde çöküş, ya sosyalizm!
Direnişte kadın işçi olmak
50’yi aşkın gazeteci tutuklu
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Üniversitelerden...

DTCF’de provokasyon

Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde 11 Ocak Salı günü özel güvenlikler ve faşistler provokasyon girişiminde bulundu.

Saat 14.30 sularında arkadaşlarının sınavdan çıkmasını bekleyen devrimci öğrencilerin üzerine faşistler yürüdü. ÖGB’ler ise faşistlere müdahale etmek yerine devrimci öğrencilere saldırdı. Bu durumu kitleye teşhir eden devrimci öğrencilerle ÖGB’ler arasında kısa süreli bir arbede yaşandı.

“Faşist ÖGB üniversiteden defol!” sloganlarını atan öğrencileri tehdit eden özel güvenlikler “öğrencilerin şikayetçi olmaları durumunda okuldan 1 yıl süreyle uzaklaştırılacağı”nı söylediler. Bu tehditlere boyun eğmeyen öğrenciler ise ÖGB’den şikayetçi oldu.


İÜ’de ÖGB saldırısı

İÜ’de 7 Ocak sabahı giriş kapısında öğrencilere çanta araması dayatılırken, devrimci öğrencilerin bu keyfi uygulamayı reddetmesi üzerine tartışma yaşandı.

Sabahki gerginliğin ardından Üniversite Konferansı’na gitmek üzere okuldan ayrılan devrimci öğrenciler Merkez Kampüs’ün yan kapısında güvenliklerin sözlü sataşması ile karşılaştı. Önce küfürler yağdıran ÖGB’ler daha sonra 3 Ekim Gençliği okuruna azgınca saldırdı. Yerlerde tekmelenen devrimciler dakikalarca darp edildi.

Bu olay üstüne yan kapı kapatılarak çevik kuvvet ablukasına alındı. Alanı terk etmeyen öğrenciler bir süre teşhir konuşmaları yaptı. Kimi öğrenciler saldırıya sözlü tepki gösterdi.


Saldırılar protesto edildi

ODTÜ’de üniversite öğrencilerine yönelik polis terörü Edirne, Bursa ve Samsun’da protesto edildi.

Samsun’da Süleymaniye Geçiti’nde gerçekleştirilen basın açıklamasında son zamanlarda üniversitelerde öğrencilere yönelik artan baskı ve teröre dikkat çekilerek, ODTÜ ve Marmara Üniversitesi’nde yaşanan saldırılar protesto edildi. Eylem Genç-Sen, Öğrenci Kolektifleri, Gençlik Muhalefeti, TKP’li öğrenciler ve Söz Dergisi tarafından örgütlendi.

Bursa’da Genç-Sen, TKP’li Öğrenciler ve DGH’ın örgütlediği basın açıklaması Orhangazi Parkı’nda yapıldı. “Üniversiteler bizimdir / AKP’ye polise YÖK’e teslim etmeyeceğiz” pankartının açıldığı eylemde üniversite gençliğine yönelik artan saldırılara vurgu yapıldı.

Trakya Üniversitesi öğrencileri, Ayşe Kadın Kampüsü’nün giriş kapısının önünde eylem gerçekleştirdi. Ekim Gençliği, Dev-Genç Birliği, DGH, Gençlik Cephesi, YDG, ÖGD ve Söz Dergisi’nin örgütlediği eyleme Gençlik Federasyonu, Emek Gençliği, Gençlik Muhalefeti de destek verdi. Eylemde “Zorbalıklarınıza boyun eğmeyeceğiz, dün direndik, bugün direniyoruz, yarın da direneceğiz” denildi.


Öğrenciler Üniversite Konferansı’nda buluştu

Emek Gençliği, Genç-Sen, Gençlik Muhalefeti, Öğrenci Kolektifleri, TKP’li Öğrenciler, Eğitim-Sen, Öğretim Üyeleri Derneği ve Üniversite Konseyleri Derneği’nin örgütleyicisi olduğu Üniversite Konferansı 7 Ocak Cuma günü İstanbul’da Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Konferans Hazırlık Komitesi adına yapılan açılış konuşmasında, konferansın amacı ile ilgili bilgilendirmede bulunuldu. Son dönemde üniversitelerin kamuoyunun gündemine oturmasıyla birlikte üniversite öğrencilerinin bundan sonra nasıl bir yol izleyeceğinin tartışılacağı belirtildi. Üniversite Konferansı’nın üniversitenin gerçek öznelerinin oluşturduğu bir konferans olduğu vurgulanırken, konferanstan çıkacak sonuç bildirgesinin Erdoğan’ın öğrencilerle gerçekleştireceği toplantıya iletileceği söylendi.

Açılış konuşmasının ardından Eğitim-Sen adına Levent Dölek, Öğretim Üyeleri Derneği adına Tahsin Yeşildere, Üniversite Konseyleri Derneği adına da Nesrin Gören birer konuşma gerçekleştirdiler. Konuşmalarda, Üniversite Konferansı’nın üniversitenin asli bileşenlerini kapsayan bir tartışma ortamı yaratması açısından önemli olduğu vurgulandı. Açılış konuşmalarının ardından tebliğ sunumlarına geçildi.

Konferansın ilk bölümünde “Üniversite Nedir?”, “Üniversiteleri Kim Yönetiyor?”, ikinci bölümde “YÖK’e Neden Karşıyız?”, “Eğitimin Paralılaştırılması Ne Gibi Sorunlar Doğuruyor?”, “Mezunları Neler Bekliyor?” başlıkları altında sunumlar yapıldı.

Sunumların ardından salondan katkı alınmasına geçildi. Katkılar bölümünde Metin Aslan “Sistem ve Anadilde Eğitim” başlığıyla anadil talebi üzerine bir konuşma gerçekleştirdi.

Ardından söz alan bir ODTÜ öğrencisi üniversitelerde “özgür, bilimsel eğitim talebi”nin yükseltilmesi gerektiğini belirterek Erdoğan’ın üniversite öğrencileriyle gerçekleştireceği toplantı karşısında kitlesel bir eylem gerçekleştirme çağrısı yaptı.

Bir İTÜ öğrencisi ise üniversite gençliğinin parçalı ve dağınık tablosu karşısında saldırıların püskürtülebilmesi için birleşik, devrimci bir gençlik mücadelesi çağrısı yaptı. İstanbul Üniversitesi’nden bir kadın öğrenci de üniversiteli kadınların sorunları ile ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Dicle Üniversitesi’nden bir öğrencinin anadilde eğitim hakkı talebini vurguladığı konuşmasını ve Kadri Turgut’un “Anadil” başlıklı tebliğini hem Kürtçe hem de Türkçe sunması ise salondan destek gördü.

Tebliğ sunumları ve sözlü katkıların alınmasının ardından sırasıyla Emek Gençliği, Genç-Sen, Gençlik Muhalefeti, Öğrenci Kolektifleri, TKP’li Öğrenciler adına kapanış konuşmaları gerçekleştirildi.

Konferans sonuç bildirgesinin okunması ile sonlandı.

Ekim Gençliği / Ankara - İstanbul - Samsun - Bursa – Edirne




Torba yasayla meslek liselilerin ücretlerine göz dikiyorlar…

Geleceğimiz ve haklarımız için
örgütlü mücadeleye!

Torba Yasa Tasarısı mecliste tartışılıyor. Sermayenin “memleket meselesi” olarak gördüğü meslek liseleri de tasarının hedefleri arasında. İşçi ve emekçilerin haklarını gaspedecek olan Torba Yasa hak gaspı ve sömürünün yoğunlaşması ile meslek liselerinin de karşısında.

Meslek lisesi öğrencileri için eğitim dönemi her yönüyle sorunlarla doludur. Meslek liselerinde verilen eğitimin niteliği düşüktür. Aslında sermaye için meslek liseleri ucuz hatta ücretsiz işgücü kaynağıdır. Meslek liselerinin atölyeleri çeşitli fabrika ve atölyelerin üretim birimleri olarak çalıştırılıyor. Eğitim süreci boyunca yapmamız gereken stajlarda her türlü işe koşturulan işgücü olarak görülüyor.

Staj döneminde yoğun sömürüye maruz kalan meslek liselilerin, aldıkları üç-beş kuruşa da bu tasarı ile el konulmak isteniyor. 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nun 25’inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “meslek eğitimi gören öğrenci, aday çırak ve çırağa yaşına uygun asgari ücretin yüzde 30’undan aşağı ücret ödenemez” ibare yeni yasa tasarısıyla “asgari ücretin net tutarının yüzde 30’u” biçiminde değiştirilmeye çalışılıyor.

Birçok fabrika işçi çalıştırmak yerine sene içerisinde çalışmaya gelecek olan stajyerler üzerinden sömürü planları yapıyor. Gün içerisinde tamamlanması gereken staj süresinin iki katı süreye kadar çalıştırılan meslek liselilerin iş güvencesi de yok. Staj saatleri için olası iş kazalarına karşı yapılan göstermelik sigorta, iş saatlerinin artırılması ile boşa düşmüş oluyor.

Meslek lisesi öğrencileri yıllardır sömürü koşulları altında eğitim süreçlerini tamamlıyor. Lise bittikten sonra da kölece çalışma koşullarına mahkum ediliyor. Hakları bu yasa ile bir kez daha gaspedilen işçi ve emekçilerle birlikte sesimizi yükseltmeli, geleceğimiz ve haklarımız için örgütlü mücadeleyi büyütmeliyiz!

Devrimci Liseliler Birliği

12.01.2011